İnceleme Mes Bisous - A Wondrous Flight (2024)

Bu tarz klon çalışan markaların açık parfümden hiçbir farkları yok fahiş fiyatları dışında. Bize verdikleri ne bir marka değeri var, ne bir farklılık var. Sadece farklı bir isim ve farklı şişe-kutu tasarımıyla bilindik bir parfümün klonunu orjinali ile aynı fiyata size satmaya çalışıyorlar. Klon olayını bilmeyenler satın alır diyeceğim ama yan rafta bir Amouage,Creed vb. markalar varken aynı parayı ne olduğu belli olmayan bir markaya neden verir ki insan. Bu niş parfüm olayı aynı lokmacılara döndü, ışığı gören geliyor tezgah açıyor bakalım ne zaman patlamaya başlayacaklar.

erbay' Alıntı:

Bu tarz klon çalışan markaların açık parfümden hiçbir farkları yok fahiş fiyatları dışında. Bize verdikleri ne bir marka değeri var, ne bir farklılık var. Sadece farklı bir isim ve farklı şişe-kutu tasarımıyla bilindik bir parfümün klonunu orjinali ile aynı fiyata size satmaya çalışıyorlar. Klon olayını bilmeyenler satın alır diyeceğim ama yan rafta bir Amouage,Creed vb. markalar varken aynı parayı ne olduğu belli olmayan bir markaya neden verir ki insan. Bu niş parfüm olayı aynı lokmacılara döndü, ışığı gören geliyor tezgah açıyor bakalım ne zaman patlamaya başlayacaklar.

Genişletmek için tıkla ...

Açık- muadil parfüm zamanında çok kullandım.Şuan eskisi gibi değil çok fazla marka var. Çok fazla çeşit var ama ona rağmen hala bir çoğu alkol kokuyor.Bu mes bisous u da kokladım.Ben hiç bir muadil parfümde bu kaliteyi görmedim.Biraz haksızlık etmışsiniz.Orijinal bir fikir değil tamam ama pek de kalitesiz bir koku değil.Aynı şekilde afnan, armaf gibi markalar muadil parfümlerden daha kaliteli kokuyor
Ekleme:Fiyat konusunda kesinlikle katılıyorum.Mes bisous a wondrous flight örneğinden gidersek , 7-8 bin tl verilecek bir parfüm değil.

Markanın özel olarak ilgilenmem sebebiyle belirtmem gerekir ki marka sahibi Buse Köseoğlu oldukça iyi bir CV'ye sahip. Burada yazılan şeyin ne olduğunu anlamasam da balon bir marka demek için markanın çıkardığı işlerin hem yerelde hem de uluslararası piyasada neler yaptığını bilmek gerekir diye düşünüyorum. Şu an marka 11 ülkeye ihracat yapmakta. Bu rakam daha fazla da olabilir. İyi fonlanıyor derken burada ifade edilen şey oldukça garip. Fonlanmaktan kasıt nedir? Bir kadının gündelik iş hayatında kendi şirketini kurup başarılı olduğunda illa biri tarafından fonlanması mı gerekiyor? Kendisi oldukça başarılı bir iş kadını ve baktığınız zaman network dediğiniz şey youtube'da parfüm videosu çeken bir Kübalı beye ulaşabilmekse oldukça küçük bir dünyanız var demek olabilir. İftiraya varacak ve yanlış anlaşılacak ifadeler kullanmamak gerekir diye düşünüyorum. Marka hakkında konuşsanız bile arkasındaki ismin hakkında böyle yakışıksız ifadeler kullanmanız da çirkin. Ayrıca ben gidip bu markanın parfümlerini alırım çünkü güçlü ve kaliteli esanslara sahipler. Kişisel olarak marketing diyebileceğimiz şeyleri bir girişimin ardında kadın olunca olayı farklı manalara çıkacak şekilde yorumlamak hem yakışıksız hem de oldukça çirkin. Aynı yorumları erkek girişimcilere yapmayıp kadınlara yapmak bu coğrafyada yer alan kadınların ne zor şartlarda bir iş kurduğunu ve neden daha fazla takdiri hakettiğini göstermekte. Yorumunuzu şimdi okudum ama bu tür çirkin ve iftiraya varan yorumlar size yakışmadı hocam bence bundan sonra daha dikkatli yorum yazmanız doğru olur.

Leto' Alıntı:

Tesekkur ederim @cvdm

Parfumlerde durum hicbir zaman maliyet+rekabetin mecbur kıldığı makul kâr olmadı.

Belki bundan sadece 4-5 dolarlık market parfümü segmentini ayrı tutabiliriz (ki onda da ambalaj+dagitim kanalı maliyetin aslan payını alır, içindeki sıvı değil)

Niş (artık kullanmaktan bile imtina ediyorum bu kelimeyi, nişliği falan kalmadı, haydi lüks diyelim) piyasada ise hiç.

Daha önce deginmistim, fikri mülkiyet tabi ki para etmelidir ve bu deger gri bir alandir. Markanin olusturdugu konumlandirmaya musteri de degeri veriyorsa evet aliciyla satici bulusmustur. Van Gogh, hayattayken hiçbir resmini satamayip sefalet icinde ölmüştür.

Gecen gunlerde haber cikmisti, iste Dior tedarikciden 50 dolara aldigi cantayi 2000 dolara satiyor diye. E gunaydin. Isletme ve pazarlama maliyetlerini bir kenara koysak da tabi ki bunlar yuksek karli sektorler ve 1 gunde Dior olunmadigi icin yuksek.

Medya hit avciligiyla isin o fiyat kismina atladi ancak mevzunun kanuni tarafi yetersiz/hic denetlemeyle Italya'da alt taseronlarinin kotu sartlarda kacak isci calistirmasi.

Genişletmek için tıkla ...

"Hiçbir zaman" ibaresine katılmıyorum. Örneğin Patou Joy çıktığında litre maliyeti 200 dolardı (günümüz enflasyonuna göre 3750 dolar civarı), yanlış anımsamıyorsam 30 ml satış fiyatı 15 dolardı, evet belirgin bir kar var (yaklaşık 2.5 kat) ancak maliyet ve kar hesabı günümüzdeki gibi komik değildi ve çoğu büyük eski marka maliyetten günümüzdeki gibi kısmıyordu. Üstelik cam şişelerini günümüzdeki gibi fabrikasyon seri üretim ucuz materyal ile değil Baccarat veya Lalique gibi dönemin en lüks butik cam üreticilerine maliyetli biçimde ürettirdiğini (ki o zamanlar bu markalar günümüzden daha lükstü) ve önemli kişilere tasarlattıklarını da hatırlatırım; Guerlain, Patou, Lanvin gibi markaların totalde parfüm maliyetleri hiç de ucuz değildi. Günümüz enflasyonuna göre Patou Joy'un 100 milim maliyeti 400 doları geçiyordu yani ve bu pahalı örneklerden biri olsa da istisnai değildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomi dahil birçok konuda Avrupa yerine merkez hale gelen ABD ile başlayan değişimin 2000'ler başında nihayete ermesiyle tüm alanlarda meydana gelen minimum maliyet maksimum kar politikasını tüm tarihe yaymak doğru değil. Geçmişte küçük zengin elit gruplara giyim, parfüm, yiyecek-içecek, enstrüman, elektronik gibi alanlarda üretim yapan birçok markanın maliyetten kısmayıp yüksek bütçelerle üretip çok büyük karlar koymadığını görebiliriz, zamanla öz dışındaki unsurlarla ürünleri pazarlayabildikleri (parfüm için şişe, reklam, isim, hikaye, kendini konumlandırma vesaire) için ve değişen ekonomik paylar neticesiyle pazarı büyütmek avantajlı hale geldiği için bir şeylerin değiştiği aşikar.

erbay' Alıntı:

Bu niş parfüm olayı aynı lokmacılara döndü

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle katılıyorum.

xXxSeRSeRixXx' Alıntı:

Şu adamları izleyip ürün alan varsa onlara mes bisousta Xerjoffta mfkda haktır.

Genişletmek için tıkla ...

adamları izlemiyorum kim olduklarını bile bilmiyorum ama mes bisous'un da xerjoff'un da mfk'nın da güzel işleri var : )
ha kastınız fiyat / güzellik (bu kısım çok subjektif) değil de fiyat / kalite ise bambaşka bir konu : )

Debussy' Alıntı:

"Hiçbir zaman" ibaresine katılmıyorum. Örneğin Patou Joy çıktığında litre maliyeti 200 dolardı (günümüz enflasyonuna göre 3750 dolar civarı), yanlış anımsamıyorsam 30 ml satış fiyatı 15 dolardı, evet belirgin bir kar var (yaklaşık 2.5 kat) ancak maliyet ve kar hesabı günümüzdeki gibi komik değildi ve eski markaların çoğu maliyetten günümüzdeki gibi kısmıyordu. Üstelik eski markaların cam şişelerini günümüzdeki gibi fabrikasyon seri üretim ucuz materyal ile değil Baccarat veya Lalique gibi dönemin en lüks butik cam üreticilerine maliyetli biçimde ürettirdiğini (ki o zamanlar bu markalar günümüzden daha lükstü) ve önemli kişilere tasarlattıklarını da hatırlatırım; Guerlain, Patou, Lanvin gibi markaların totalde parfüm maliyetleri hiç de ucuz değildi. Günümüz enflasyonuna göre Patou Joy'un 100 milim maliyeti 400 doları geçiyordu yani ve bu pahalı örneklerden biri olsa da istisnai değildi. İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomi dahil birçok konuda Avrupa yerine merkezi hale gelen ABD ile başlayan değişimin 2000'ler başında nihayete ermesiyle tüm alanlarda meydana gelen minimum maliyet maksimum kar politikasını tüm tarihine yaymak ve günümüz şartlarını bütün tarih için kabullenmek doğru değil. Geçmişte küçük zengin elit gruplara giyim, parfüm, yiyecek-içecek, enstrüman, elektronik gibi alanlarda üretim yapan birçok butik markanın maliyetten kısmayıp yüksek bütçelerle üretip çok büyük karlar koymadığını görebiliriz, zamanla öz dışındaki unsurlarla ürünleri pazarlayabildikleri (parfüm için şişe, reklam, isim, hikaye, kendini konumlandırma vesaire) için ve değişen ekonomik paylar neticesiyle pazarı büyütmek avantajlı hale geldiği için bir şeylerin değiştiği aşikar.

Genişletmek için tıkla ...

Tesekkur ederim, dogrudur, daha mass marketi kastediyorum diye duzeltelim.

nemo' Alıntı:

adamları izlemiyorum kim olduklarını bile bilmiyorum ama mes bisous'un da xerjoff'un da mfk'nın da güzel işleri var : )
ha kastınız fiyat / güzellik (bu kısım çok subjektif) değil de fiyat / kalite ise bambaşka bir konu : )

Genişletmek için tıkla ...

Sizin adınıza sevindim. Keyifle kullanın hocam.

tygar ve vibratoya benziyor haricinde yorum yapabilecek var mı? çünkü ikisinide koklamadım

TavukDoner58' Alıntı:

tygar ve vibratoya benziyor haricinde yorum yapabilecek var mı? çünkü ikisinide koklamadım

Genişletmek için tıkla ...

Açılışta greyfurt patlaması var, sonrasında biraz kuru (yabancıların tabiriyle earthy şekilde) bir yapıyla ambroksan zeminine oturuyor. Narenciye kullanımı öyle çiğ ve keskin değil, ferah şekilde canlı. Burun tırmalamıyor. Performansı da fena değil. İlk 2-3 saat kendisini gayet hissettirip yayılıyor, kendi tenimde de kalıcılığı 7-8 saat civarı.

xPixa' Alıntı:

Açılışta greyfurt patlaması var, sonrasında biraz kuru (yabancıların tabiriyle earthy şekilde) bir yapıyla ambroksan zeminine oturuyor. Narenciye kullanımı öyle çiğ ve keskin değil, ferah şekilde canlı. Burun tırmalamıyor. Performansı da fena değil. İlk 2-3 saat kendisini gayet hissettirip yayılıyor, kendi tenimde de kalıcılığı 7-8 saat civarı.

Genişletmek için tıkla ...

çok teşekkür ederim böylesi daha anlaşılır oldu :D

İnsanların kendilerini özel, bir kitleden ayrılmış hissetmesi ihtiyacı markalarda da gözlemlenen bir durum. bu doğrultuda markalar da kendilerini diğer markalardan ayıracak hamleleri güdüyorlar. elbette ki topluma bunu en kolay hissettirecek adımlardan biri de fiyatlandırma olduğunu düşünüyorum. her zaman daha pahalı olan, daha kaliteli veya daha "niş" olarak algılanmaktadır toplum genelinde. çünkü verdiğimiz ücretin karşılığı olarak bunu satın almak istiyoruz. günlerce çalışmamızın karşılığını bir kokuya verirken bunu haklı sebeplere uydurarak kendimize kabul ettirmeye çalışıyoruz. bu istek, bu hobiyle ilgilenen, pişmiş kişileri kapsamamakta çünkü toplumda çok düşük bir kümeyi kaplıyorlar. bu kişiler çıkan parfümü sanatsal açıdan yorumladıklarında ve övdüklerinde hobilerini yerine getirirken aynı zamanda bir kitleye de sesleniyorlar ve ister istemez bu döngünün içerisine giriyoruz ve markalar bunu kullanmakta çok ustaca davranıyorlar. buna örnek olarak ganymade'yi kullanan ve aslında hiçbir şey hissetmediği hastane kokusunu parfümde bulunca ona ne kadar farklı bir deneyim sunduğunu ve özel hissettirdiğini söyleyen bir kişiyi verebiliriz. maalesef kozmetik sektörü özelinde parfüm, geçmişte küçük bir kitlenin ürünü olduğundan halen tüm markalar ve parfümevleri bunu kullanmakta ve sürekli olarak yeni parfümler üreterek o parfümü kullanan dar bir kitle yaratarak insanların kendilerini özel hissetirmesini sağlamakta olduğunu düşünüyorum. hâl böyle olunca verilen paranın bir önemi kalmıyor. bu durum en çok, birçok parfümü koklayıp deneyimlemek isteyen, belki bununla ilgili olarak konuşmak tartışmak isteyen kitleyi yoruyor.

Merhaba arkadaşlar, biraz dikkatimi çekti konu ve dahil olmak istedim.
Aslında sistem içerisinde sistem mantığı var ortada. Tüketicinin bilmediği ve markalarında tüketicinin bilmesini istemediği bazı unsurlar mevcut. Bunları açıklamamın çok doğru olmayacağını düşünüyorum.
Yine de bazı konularda naçizane bilgi paylaşımında bulunmak isterim.

Öncelikle A Wondrous Flight için emeği geçen değerli EPS ailesinin Türkiye’nin değerlerinden olduğunu belirtmek isterim. Sadece Türkiye de değil Dünya da sayılı fine essence üreticilerindendir. Hüseyin Erdoğmuş kendini kanıtlamış ülkemizin değerli parfümörlerindendir.

Kokunun tasarım çalışması olduğunu biliyorum ama marka sahibinin isteği doğrultusunda tasarlandığı için vibrato ve tygar gerçeği ortaya çıkıyor. Kişisel görüşüm ise marka sahipleri koku seçimi yapmaları için çok iyi bir bilgi birikimine ve buruna sahip olmalı. Yoksa nihai sonuç sizlerinde belirttiği gibi aslını aratıyor. Yine de her marka da olduğu gibi koleksiyonda da ticari koku tasarımlarına kesinlikle yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Fiyatlandırma konusuna gelecek olursak, markalar perakende satıştan önce distribütör ve retail fiyatlandırmalarıma önem verirler. Buda satış fiyatlarını etkiliyor. Diğer sebep ise maliyette en büyük unsur olan esans bileşenleri ve materyallerinden kaynaklı olabiliyor. Esans içerisin deki hammaddelerin kalitesi yükseldikçe maliyetide orantılı artacaktır. Aramızda bazı saf esans ve molekül maliyetleri hakkında az çok fikir sahibi olanlar olduğunu biliyorum.

Ayrıca bence nishe ve designer parfüm diye bir ayırımcılık olmamalı. Sonuçta bir çok markanın ‘nishe’ adını ticarete döndürdüğünü biliyoruz. Gerçekte ise nishe parfümün kişiye özel yapılan tasarım parfümü veya çok sınırlı adette üretilen bir ürün olduğunu unutmamamız gerekiyor.

Tasarlanan parfüm kullanıcısının imza parfümü olmalıdır, onun karakteri ile bütünleşen tamamen ona özel ve özgün bir çalışmadır. Böyle bir tasarım için parfümörün tasarım ücreti Paris’te Grasse’da ve bu konuda gelişmiş bütik üreticilerde farklılık gösterebilir, Türkiye de ise maalesef konumlandırılmamış hatta bir çok kişinin varlığından dahi haberi olunmayan bir meslek. (İnstagram da esansı alkolü fixatörü vs karıştırıp kendini parfümör ilan eden vasıfsız arkadaşları konunun dışında tutmak istedim)

Forumda da parfüm tasarımı ile uğraşan bu konuda emek veren arkadaşlar vardı sanırım, açıkçası alıcı bulsalar bu konuda kendilerini geliştirerek hobi yerine meslek olarak icra edebilirlerdi.
Diğer bir niche parfüm örneği: Portrait of Lady’nin önemli bir konuma sahip bir hanımefendi için tasarlandığını ve 72.000€ ya satıldığını akabinde ise tasarım reçetesinde ufak nüanslar ile oluşturulan farklılıklar oluşturup tasarımı satışa sunduğu bir gerçek. Ayrıca içerik olarak aynı kalitede malzemeler kullanılması söz konusu değildir. Benzer durum ise Quentin Bisch tasarımını gerçekleştirdiği Ganymede ile Bois Imperial de gerçekleştiğini. Satış fiyatlarında ki farkın en büyük etkisi kullanılan malzeme bazlı değil marka değeri ve distribütör ile vergiler kaynaklıdır.

Francis Kurkdjian, Le Male ile ani ivme yakaladıktan sonra yine güzel çalışmalarından (bana göre) Elizabeth Arden - Green Tea kaç kişinin deneyimlediği bir parfüm oldu? Belki bazılarımız tasarımcının Kurkdjian olduğunu bile bilmiyoruz. Temel ikincil konuya gelecek olursak fiyatlandırmalar da designer ve niche diye sınıflandırdığımız tasarımlar arasında pek farklı değil. Tamamen marka değerine bağlı olarak fiyatlandırılıyorlar. Niche adı altında üretilen bir çok üründen daha pahalı designer parfümler var. Ama gerçek nishe arıyorsanız mesela Dior Poison Soul De Parfum araştırın koleksiyonerlerde bulunabiliyor, 15ml saf esans içeriğine sahip üründen bir damla ile bir ay kadar buram buram Poison kokmanız mümkün. Hem de doğal hammaddeler. Buda xamanında ünlü markalarının da sınırlı adette nische parfüm tasarladığının kanıtlarından bir örnektir.

Başka bir konu ise, ülkemize değer katabilen zaten sayılı Türk markası varken de onları kullanıcının cebine göz dikmiş aç gözlü patronlar gibi sınıflandırmak yerine temel sebepleri anlamak gerekiyor

Türkiye’de üretim yapmanın zorlukları, maliyetler ve diğer tüm konuların üzerine karşılarına çıkan engellerle mücadele ederken belli noktalara varmak bence büyük başarı. Zaten Türk markası denince direk ön yargı kafamızda var, yine muadil yine klon yine hazır esans diye düşünülüyor ama işin aslının öyle olmadığını bilmeyen kişiler bu yorumu yapıyorlar. Kişisel görüşüm, hak eden Türk markalarını desteklemekte fayda olacağını düşünüyorum. Bunu gidip ürünü satın almak diye düşünmeyelim sadece daha ılımlı ve anlayışlı olmak, manevi olarak desteklemek için bir çok yol var.

Şahsen tanımasam da Buse hanım da çalışkan ve başarılı bir girişimci olduğunu, işine çok önem veren bir hanım efendi olduğunu biliyorum.

Sonuç olarak ise bence bütçemize, karakterimize ve tenimize uygun parfümü bulduğumuzda kıymetini bilmeli ve menşei, klasman, segment vs kategorize etmeden kullanmalıyız.

Not: Uzunca bir yazı olmuş, okuyan kişiler hakkını helal etsin, rahatsızlık verdiysem de affola. :)