Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
frank herbert'in destanı nihayet sinemada nefes alıyor. çatışma, inanç, iktidar ve kader bu kadar görkemli az anlatılmıştır. villeneuve bilimkurguyu sanat filmine dönüştürdü
bir barış denemesi, silahların gölgesinde. caesar’ın içsel çatışması, insanların politik çürümüşlüğüyle çarpışıyor. görsel şiir ve duygusal ağırlık iç içe
zamanda yolculuk kadar, ruhun içine yapılan bir yürüyüş. ton kayıyor, stil devreye giriyor. sirius black’in gelişiyle aile kavramı bambaşka bir şekil alıyor.
yolculuk kapanışa döner. savaş, kayıplar, fedakârlık. hogwarts artık sadece bir okul değil, bir direniş sembolüdür. finalde büyü değil, karakterler konuşur.
eski karakterlerin yükü hissediliyor. büyü değil, diyaloglar ön planda. dumbledore’un geçmişi sinemada anlatıldığından daha ağır; ama film bunu tam taşıyamıyor
basit bir intikam öyküsü, tarzla kültleşti. keanu’nun sessizliğiyle kurulan o evren, bir köpekle başlıyor ama silahla kutsanıyor. koreografi artık bir anlatı aracı
daha büyük, daha stilize, daha mitolojik. john wick burada bir karakter değil, bir sembol artık. paris, osaka, berlin… dünya onun savaş alanı. sinema koreografik doruğa ulaşıyor