Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
bir western değil, westernin cenaze töreni. eastwood silahı bırakmadan önce, namlunun ardındaki vicdanı gösterir. eski kahramanlıklar yerini pişmanlığa bırakır.
ırkçılık, önyargı, yaşlılık... ama hepsinin arkasında gizli bir şefkat. eastwood, sinemayı vaaz gibi değil, hayatın ta kendisi gibi kurar. “sessizce bağırmak” bu filmle anlam bulur.
bir boks filmi değil, hayatla yapılan en sert dövüş. düşmenin değil, kalkamayacağını bilmenin trajedisi. eastwood, kamerayı Tanrı gibi değil, baba gibi kullanır.
suçun sadece bir eylem değil, bir yankı olduğunu anlatır. geçmişin karanlığı bugünü gölgelerken, dostluk da çürümeye yüz tutar. bu filmde herkes biraz kurbandır.
mitolojik anlatıların sinemaya en saf tercümesi. basit görünen bir isyanın, evrensel umuda dönüştüğü bir yapı. Luke'un çiftliğe bakarken durduğu an, sinemanın kutsal anlarındandır.
en karanlık ve en derin film. kaybedilen savaşlar, ortaya çıkan sırlar. “i am your father”, yalnızca bir twist değil, tüm anlatının yeniden doğduğu andır.
Lucas, evrenin politik mimarisini inşa eder. jedi'lar hâlâ şövalyedir, ama perde arkasında karanlık bir satranç oynanır. darth maul, bir gölge gibi belirir ve kaybolur.
modern tragedyaların en kuvvetlilerinden. seçilmiş kişi, kaderini korkudan inşa eder. obi-wan’ın “you were the chosen one!” çığlığı, sinema tarihinin en acıklı vedalarından biridir.
en tartışmalı, ama belki de en cesur bölüm. beklentileri altüst eder, jedi efsanesini sorgular. rian johnson, mitosu kırıp yeniden kurar. kimileri için ihanet, kimileri için devrim.
her şeyi bağlamak isteyen ama çok ipliği aynı anda tutmaya çalışan bir final. palpatine’in dönüşü, geçmişin hayaletidir. rey’in soyadı sorusu, anlatının kimlik krizidir.