Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

azzura' Alıntı:

Hype ı kim yaptı ki yav

Genişletmek için tıkla ...

AA bilmem kim yapmış?

Lalique PH Equus EdP

başta tarçın/kakule tozlu minimal bir gülü var. arka planında bir süre Helium, Close Up, Vanilla Shot, Dolcelisir gibileri andıran, onlardan daha az tatlı, ince bir şurupsuluk mevcut. ilerledikçe klasik, güzel bir odunsu temiz misk. odunsu yapısı çoğu yerden tanıdık. Declaration sonrası benzer sedir/vetiver/misk tabanını kullanan minimalistik odunsuların ilk örneklerinden olması sebebiyle Eau des Baux/CdG Zero ve arasındaki birçok odunsuyu da doğal olarak andırıyor.

Bugün yine @Adem kara aracılığı ile moudon eclipse denedim. Çok yumuşak hafif bir yazlık.
Tyger ya da vibrato çizgisinde. Ama ikisindeki agresif hava yok. Çok nahif, zorlamaya bir yapısı var. Ama silaj ve kalıcılık da aynı paralellikte.

Mehmetburuk' Alıntı:

Bugün yine @Adem kara aracılığı ile moudon eclipse denedim. Çok yumuşak hafif bir yazlık.
Tyger ya da vibrato çizgisinde. Ama ikisindeki agresif hava yok. Çok nahif, zorlamaya bir yapısı var. Ama silaj ve kalıcılık da aynı paralellikte.

Genişletmek için tıkla ...

Silaj ve kalıcılık açısından zayıf mı hocam?

mae919' Alıntı:

Silaj ve kalıcılık açısından zayıf mı hocam?

Genişletmek için tıkla ...

Tek deneme şansım vardı. Bu denemede edindiğim izlenim her iki yönden de zayıf. Belki şişesinden kullanınca farklı sonuç alabiliriz. Ama çok ucuz olmadıkça şişesini edinmeyi düşünmem.

Liquid imaginaries- lunatique denedim
A bu carlisle degil mi dedim.
Yanımda değil carlisle bir kac güne karsilastiricam

ödöpağfam' Alıntı:

Liquid imaginaries- lunatique denedim
A bu carlisle degil mi dedim.
Yanımda değil carlisle bir kac güne karsilastiricam

Genişletmek için tıkla ...

Ben de biraz Rosendo Mateu Nº 5’a benzetmiştim.

bois imperial

Bugün Yalıkavak Marina'ya gittim ve gitmişken Louis Vuitton, Chanel, Dior, Prada ve Beymen'i gezmeden dönmek olmazdı. Belki aynı gün içerisinde bu kadar parfümü denemek yanlış ama ben yine de epey parfüm denedim.

MFK - Gentle Fluidity Silver

Şöyle elegant, böyle temiz, öyle sabunsu; tam ofis parfümü diye methiyeler diziliyordu. Denedim, beğenmedim. Sanırım MFK parfümleri bana hitap etmiyor. Bir tek Grand Soir geçerli not aldı benden. Onun da overrated olduğunu düşünüyorum. Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor. Temiz kokmak öncelikse hala Prada L'Homme L'Eau favorim bu arada.

Killian - Angel's Share.

Parfümü ilk andan itibaren yiyesim geldi. Gourmand tabirine çok uygun bir parfüm. Ben maskülen tarafa çok az daha yakın buldum ancak unisex kullanıma çok uygun. %55 erkek %45 kadın diyelim. Kalıcılığı yüksek, yayılımı ilk birkaç saat fena değil.

Amouage - Interlude.

Sırf farklı olacağız ve kullandığımız parfümün kalıcılığı yüksek olacak diye neden balata gibi kokalım ki?

Louis Vuitton - İmagination
Açılışı çok iddialı değil. Fresh ve temiz kokuyor ama açılışı daha güzel olan çok parfüm biliyorum. Yalnız drydownda kokusunu çok sevdim. Cidden bir üst aşamaya geçiyor parfüm zaman geçtikçe. Ayrıca kalıcılığı da beklediğimden daha iyi. Bu fiyatı hak ediyor mu? Tartışılır. Güzel mi? Güzel.

Louis Vuitton - L'Immensite
Açılışı Imagination'a göre daha iddialı. Yine kalıcılığı da gayet iyi geldi bana; ama drydown'daki halini o kadar da sevemedim. Yani kötü değil, ama Imagination kuruduktan sonra çok daha iyi geldi bana. Ayrıca eğer linç yemeyeceksem, L'Immensite'in Mad'deki muadili gerçekten orijinaline epey benziyor.

Louis Vuitton - Ombre Nomade
Bunu kağıtta denedim. Kağıt şu an mesajı yazarken yanımda ve yine kokladım. Sıcaklığın eksi dereceye düştüğü bir coğrafyada yine denemek lazım ama ben yine sevmem diye düşünüyorum. Oud Wood ve Oud for Greatness dışında denediğim oud parfümleri içerisinde beğendiğim parfüm olmadı zaten. Özellikle ofis çalışanıysanız falan kışın bile kullanmanızı önermem. Zira kapalı ortamda hava illaki iklimlendirilecektir. Bu koku oradaki insanları ne hale getirir tahmin bile edemiyorum.

Initio - Oud for Greatness
Oud parfümlerinde favorim Oud Wood. Zaten bugün satın alım tercihimi TF Oud Wood'dan yana kullandım. Ancak OfG de benden geçer not aldı. İçerisinde ud var, safran var diye koklarken Ombre Nomade gibi ağır bir şey mi gelecek diye tereddüt etmiştim; ama alakası yok. O kadar sert bir parfüm gibi gelmedi bana.

Xerjoff - Torino 21.
Bu da overpriced bir parfüm ancak kokusunu beğendim. Tam kasıntı tiplerin takıldığı beach club'a giderken sıkmalık parfüm. :D

Dior'un niche grubunu da denedim ama mesaj uzadıkça sıkıcılaşıyor, onu da daha sonra yazayım.

Emre48' Alıntı:

Bugün Yalıkavak Marina'ya gittim ve gitmişken Louis Vuitton, Chanel, Dior, Prada ve Beymen'i gezmeden dönmek olmazdı. Belki aynı gün içerisinde bu kadar parfümü denemek yanlış ama ben yine de epey parfüm denedim.

MFK - Gentle Fluidity Silver

Şöyle elegant, böyle temiz, öyle sabunsu; tam ofis parfümü diye methiyeler diziliyordu. Denedim, beğenmedim. Sanırım MFK parfümleri bana hitap etmiyor. Bir tek Grand Soir geçerli not aldı benden. Onun da overrated olduğunu düşünüyorum. Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor. Temiz kokmak öncelikse hala Prada L'Homme L'Eau favorim bu arada.

Killian - Angel's Share.

Parfümü ilk andan itibaren yiyesim geldi. Gourmand tabirine çok uygun bir parfüm. Ben maskülen tarafa çok az daha yakın buldum ancak unisex kullanıma çok uygun. %55 erkek %45 kadın diyelim. Kalıcılığı yüksek, yayılımı ilk birkaç saat fena değil.

Amouage - Interlude.

Sırf farklı olacağız ve kullandığımız parfümün kalıcılığı yüksek olacak diye neden balata gibi kokalım ki?

Louis Vuitton - İmagination
Açılışı çok iddialı değil. Fresh ve temiz kokuyor ama açılışı daha güzel olan çok parfüm biliyorum. Yalnız drydownda kokusunu çok sevdim. Cidden bir üst aşamaya geçiyor parfüm zaman geçtikçe. Ayrıca kalıcılığı da beklediğimden daha iyi. Bu fiyatı hak ediyor mu? Tartışılır. Güzel mi? Güzel.

Louis Vuitton - L'Immensite
Açılışı Imagination'a göre daha iddialı. Yine kalıcılığı da gayet iyi geldi bana; ama drydown'daki halini o kadar da sevemedim. Yani kötü değil, ama Imagination kuruduktan sonra çok daha iyi geldi bana. Ayrıca eğer linç yemeyeceksem, L'Immensite'in Mad'deki muadili gerçekten orijinaline epey benziyor.

Louis Vuitton - Ombre Nomade
Bunu kağıtta denedim. Kağıt şu an mesajı yazarken yanımda ve yine kokladım. Sıcaklığın eksi dereceye düştüğü bir coğrafyada yine denemek lazım ama ben yine sevmem diye düşünüyorum. Oud Wood ve Oud for Greatness dışında denediğim oud parfümleri içerisinde beğendiğim parfüm olmadı zaten. Özellikle ofis çalışanıysanız falan kışın bile kullanmanızı önermem. Zira kapalı ortamda hava illaki iklimlendirilecektir. Bu koku oradaki insanları ne hale getirir tahmin bile edemiyorum.

Initio - Oud for Greatness
Oud parfümlerinde favorim Oud Wood. Zaten bugün satın alım tercihimi TF Oud Wood'dan yana kullandım. Ancak OfG de benden geçer not aldı. İçerisinde ud var, safran var diye koklarken Ombre Nomade gibi ağır bir şey mi gelecek diye tereddüt etmiştim; ama alakası yok. O kadar sert bir parfüm gibi gelmedi bana.

Xerjoff - Torino 21.
Bu da overpriced bir parfüm ancak kokusunu beğendim. Tam kasıntı tiplerin takıldığı beach club'a giderken sıkmalık parfüm. :D

Dior'un niche grubunu da denedim ama mesaj uzadıkça sıkıcılaşıyor, onu da daha sonra yazayım.

Genişletmek için tıkla ...

Detaylı izlenimler için çok teşekkürler. Şu kısma naçizane yorum yapmak isterim: "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." Alt tarafı koku işte Güzel kokuyor mu, güzel hisler uyandırıyor mu, tamam demek ki anlıyoruz, hoşumuza gitmedi mi, anlamıyoruz, bu kadar basit.

Çok rahatsız eden bir olgu var mesela beni: "zamanla, denedikce, tecrübe kazandıkça takdir edersin bu parfümü (veya niş parfümleri falan)" görüşü. Hayrola, denedikce ne olacak? İçindeki x akorunu y akorunu algilayabilsen parfüm farklı kokmayacak ki. Şarap, viski vs de de geçerli bu, ben 30 senedir gündüz gece parfüm düşünüyorum, hatta yüzlerce hammaddeyle parfüm tasarımı yapıyorum, dolapta en az 15 şişe Zara var. 1000-2000 liralık parfümler var, bayıla bayıla kullanıyorum. Bende de burun yok o zaman, kişisel kullanım için 3 hammaddeyle parfüm yapıp kullanıyorum bazen, mis gibi mis 25 senedir viski, şarap da denerim, çok kompleks, çok iddialı "off tam gurman, tam niş" denen nice markayı da begenmemisimdir.

Yani demek istediğim: kendimizi sartlamamak, basmakalıp değerlendirmelere ve yargılara teslim olmamak, koklamak, keyif almak bu hobinin özü bence. Sizin cumleniz vesile oldu, cevabım aslında "kendime notlar" tadında... Sevgiler.

Argus' Alıntı:

Detaylı izlenimler için çok teşekkürler. Şu kısma naçizane yorum yapmak isterim: "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." Alt tarafı koku işte Güzel kokuyor mu, güzel hisler uyandırıyor mu, tamam demek ki anlıyoruz, hoşumuza gitmedi mi, anlamıyoruz, bu kadar basit.

Çok rahatsız eden bir olgu var mesela beni: "zamanla, denedikce, tecrübe kazandıkça takdir edersin bu parfümü (veya niş parfümleri falan)" görüşü. Hayrola, denedikce ne olacak? İçindeki x akorunu y akorunu algilayabilsen parfüm farklı kokmayacak ki. Şarap, viski vs de de geçerli bu, ben 30 senedir gündüz gece parfüm düşünüyorum, hatta yüzlerce hammaddeyle parfüm tasarımı yapıyorum, dolapta en az 15 şişe Zara var. 1000-2000 liralık parfümler var, bayıla bayıla kullanıyorum. Bende de burun yok o zaman, kişisel kullanım için 3 hammaddeyle parfüm yapıp kullanıyorum bazen, mis gibi mis 25 senedir viski, şarap da denerim, çok kompleks, çok iddialı "off tam gurman, tam niş" denen nice markayı da begenmemisimdir.

Yani demek istediğim: kendimizi sartlamamak, basmakalıp değerlendirmelere ve yargılara teslim olmamak, koklamak, keyif almak bu hobinin özü bence. Sizin cumleniz vesile oldu, cevabım aslında "kendime notlar" tadında... Sevgiler.

Genişletmek için tıkla ...

Merhabalar,

Aslında zamanla insanın zevkleri, anlayışı, ilgisi; özetle birçok şey değişebiliyor. Bundan 10 yıl önce meyhaneler ve Türk Sanat Müziği bana saçma geliyordu. Eğlenmek clubber olmaktı. Şimdi ise meyhaneler ve Türk Sanat Müziği çok mantıklı ve keyifli geliyor. Gece kulüpleri "gürültü"den ötesi değil.

Çocukken ev yapımı yoğurttan nefret ederdim. Hazır yoğurtları ve o tatlımsı aromasını çok severdim. Sonra büyüdüm, ev yapımı yoğurt, onun doğallığı, ekşiliği inanılmaz bir hazmış onu anladım. Hazır yoğurtların sadece "yapay" hissettirdiğini fark ettim.

Yani, "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." dememin nedeni aslında bu. Parfüm konusunda da "burnun gelişmesi" konusu gerçekten var. Onun dışında mesajın giriş kısmında belirttiğim, zamanla insanların hayata bakışının değişmesiyle birlikte beğenilerinin de tamamen değişmesi durumu söz konusu. Belki 10 yıl sonra MFK kokuları bana çok güzel gelebilir; ama şu an gelmiyor. :)

Argus' Alıntı:

Detaylı izlenimler için çok teşekkürler. Şu kısma naçizane yorum yapmak isterim: "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." Alt tarafı koku işte Güzel kokuyor mu, güzel hisler uyandırıyor mu, tamam demek ki anlıyoruz, hoşumuza gitmedi mi, anlamıyoruz, bu kadar basit.

Çok rahatsız eden bir olgu var mesela beni: "zamanla, denedikce, tecrübe kazandıkça takdir edersin bu parfümü (veya niş parfümleri falan)" görüşü. Hayrola, denedikce ne olacak? İçindeki x akorunu y akorunu algilayabilsen parfüm farklı kokmayacak ki. Şarap, viski vs de de geçerli bu, ben 30 senedir gündüz gece parfüm düşünüyorum, hatta yüzlerce hammaddeyle parfüm tasarımı yapıyorum, dolapta en az 15 şişe Zara var. 1000-2000 liralık parfümler var, bayıla bayıla kullanıyorum. Bende de burun yok o zaman, kişisel kullanım için 3 hammaddeyle parfüm yapıp kullanıyorum bazen, mis gibi mis 25 senedir viski, şarap da denerim, çok kompleks, çok iddialı "off tam gurman, tam niş" denen nice markayı da begenmemisimdir.

Yani demek istediğim: kendimizi sartlamamak, basmakalıp değerlendirmelere ve yargılara teslim olmamak, koklamak, keyif almak bu hobinin özü bence. Sizin cumleniz vesile oldu, cevabım aslında "kendime notlar" tadında... Sevgiler.

Genişletmek için tıkla ...

çoğunlukla katılıyorum, özellikle karşı tarafta bir "estetik otorite" kurma durumu varsa. fakat beğeni deneyimlerle değişebilir bir olgu. yalnız sadece koku düzeyinde deneyimleri kastetmiyorum. duygusal, bilişsel, sosyal alanda birey yaşadıkça, öğrendikçe, hissettikçe aynı uyaranlara farklı tepkiler verir. bazen daha iyi bazen daha kötü, eskiden zevk aldığı birşeyden nefret edebilir veya tam tersi. birkaç nota, molekülü tanımak veya bir kompozisyon içinde daha iyi ayırt edebilmek elbette zorunlu olarak değil fakat uyaranları netleştirdiğinden yorumlama sürecine etkisi olan bir öğrenim. kısaca evet koku aynı koku fakat onu algılayıp yorumlayan zihin aynı zihin değil.

Said' Alıntı:

çoğunlukla katılıyorum, özellikle karşı tarafta bir "estetik otorite" kurma durumu varsa. fakat beğeni deneyimlerle değişebilir bir olgu. yalnız sadece koku düzeyinde deneyimleri kastetmiyorum. duygusal, bilişsel, sosyal alanda birey yaşadıkça, öğrendikçe, hissettikçe aynı uyaranlara farklı tepkiler verir. bazen daha iyi bazen daha kötü, eskiden zevk aldığı birşeyden nefret edebilir veya tam tersi. birkaç nota, molekülü tanımak veya bir kompozisyon içinde daha iyi ayırt edebilmek elbette zorunlu olarak değil fakat uyaranları netleştirdiğinden yorumlama sürecine etkisi olan bir öğrenim. kısaca evet koku aynı koku fakat onu algılayıp yorumlayan zihin aynı zihin değil.

Genişletmek için tıkla ...

Benim altını çizmek istediğim bunun aksi değildi takdir edersiniz ki. Değişen algının her zaman "daha iyi, daha elit, daha seçkin" sonuca goturmeyecegini, genel kabul olarak yapılan (istemli-istemsiz, nobran veya kibarca fark etmeksizin) dayatmalarin veya kültleşmiş algıların yolculugumuzu etkilememesi gerektigini anlatıyordum. Sizin eklemelerinizle de daha güzel oldu. Teşekkürler

"Sırf farklı olacağız ve kullandığımız parfümün kalıcılığı yüksek olacak diye neden balata gibi kokalım ki?

Güzel bir soru.

El cevab: çünkü amacımız sadece dikkat çekmek güzel kokmak değil.

Emre48' Alıntı:

Merhabalar,

Aslında zamanla insanın zevkleri, anlayışı, ilgisi; özetle birçok şey değişebiliyor. Bundan 10 yıl önce meyhaneler ve Türk Sanat Müziği bana saçma geliyordu. Eğlenmek clubber olmaktı. Şimdi ise meyhaneler ve Türk Sanat Müziği çok mantıklı ve keyifli geliyor. Gece kulüpleri "gürültü"den ötesi değil.

Çocukken ev yapımı yoğurttan nefret ederdim. Hazır yoğurtları ve o tatlımsı aromasını çok severdim. Sonra büyüdüm, ev yapımı yoğurt, onun doğallığı, ekşiliği inanılmaz bir hazmış onu anladım. Hazır yoğurtların sadece "yapay" hissettirdiğini fark ettim.

Yani, "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." dememin nedeni aslında bu. Parfüm konusunda da "burnun gelişmesi" konusu gerçekten var. Onun dışında mesajın giriş kısmında belirttiğim, zamanla insanların hayata bakışının değişmesiyle birlikte beğenilerinin de tamamen değişmesi durumu söz konusu. Belki 10 yıl sonra MFK kokuları bana çok güzel gelebilir; ama şu an gelmiyor

Genişletmek için tıkla ...

Emre48' Alıntı:

Merhabalar,

Aslında zamanla insanın zevkleri, anlayışı, ilgisi; özetle birçok şey değişebiliyor. Bundan 10 yıl önce meyhaneler ve Türk Sanat Müziği bana saçma geliyordu. Eğlenmek clubber olmaktı. Şimdi ise meyhaneler ve Türk Sanat Müziği çok mantıklı ve keyifli geliyor. Gece kulüpleri "gürültü"den ötesi değil.

Çocukken ev yapımı yoğurttan nefret ederdim. Hazır yoğurtları ve o tatlımsı aromasını çok severdim. Sonra büyüdüm, ev yapımı yoğurt, onun doğallığı, ekşiliği inanılmaz bir hazmış onu anladım. Hazır yoğurtların sadece "yapay" hissettirdiğini fark ettim.

Yani, "Ya bizde MFK kokularını anlayacak burun yok, ya da gerçekten gereksiz hypelanıyor." dememin nedeni aslında bu. Parfüm konusunda da "burnun gelişmesi" konusu gerçekten var. Onun dışında mesajın giriş kısmında belirttiğim, zamanla insanların hayata bakışının değişmesiyle birlikte beğenilerinin de tamamen değişmesi durumu söz konusu. Belki 10 yıl sonra MFK kokuları bana çok güzel gelebilir; ama şu an gelmiyor. :)

Genişletmek için tıkla ...

Tekrar ve tekrara dair derinlemesine düşünme ile her şey gelişir, burun da gelişir, beyin de gelişir, kas da, entelektüel birikim de. Mühim olan gelişirken "gelisilmesi istenen" değil, bizim istedigimiz şekilde gelisebilmek. Bundan dem vuruyordum. Temeli iyi olan bina daha sağlamdır tabi... İlk iki paragrafiniz benim de, çoğu kişinin de gençliğini birebir anlatıyor aslında. Ancak birinin diğerinden üstünmüş gibi gösterilmesi (bu örneklerden bağımsız) yanlış olduğunu düşündüğüm için yazdım. Bir hobiyi deneyimlerken o an mutlu muyum, ben ona bakıyorum, ha hobiyi öğretmek, aşılamak istersem birine, o zaman deneyim, birikim de giriyor işin içine. Ne kadar kaliteli öğrenim, o kadar kaliteli hobi, o ayrı. Sevgiler

Argus' Alıntı:

Tekrar ve tekrara dair derinlemesine düşünme ile her şey gelişir, burun da gelişir, beyin de gelişir, kas da, entelektüel birikim de. Mühim olan gelişirken "gelisilmesi istenen" değil, bizim istedigimiz şekilde gelisebilmek. Bundan dem vuruyordum. Temeli iyi olan bina daha sağlamdır tabi... İlk iki paragrafiniz benim de, çoğu kişinin de gençliğini birebir anlatıyor aslında. Ancak birinin diğerinden üstünmüş gibi gösterilmesi (bu örneklerden bağımsız) yanlış olduğunu düşündüğüm için yazdım. Bir hobiyi deneyimlerken o an mutlu muyum, ben ona bakıyorum, ha hobiyi öğretmek, aşılamak istersem birine, o zaman deneyim, birikim de giriyor işin içine. Ne kadar kaliteli öğrenim, o kadar kaliteli hobi, o ayrı. Sevgiler

Genişletmek için tıkla ...

Haklısınız. Sadece benim verdiğim örnekte anlatmak istediğim "her şey zamanında güzel". Şu an 15 yıl önceye dönsem yine aynı şekilde düşünürüm, yine TSM dinlemem. Gençliğin dinamizmi, hayattan beklentiler, sağlık durumu, ve sair birçok durum etkiliyor. Gerçi o dönemde beğendiğim bütün parfümleri hala çok beğeniyorum. Belki kendimi hala o kanı hızlı akan genç gibi görmek istediğimdendir; belki güzel anıları tekrar yaşıyor gibi hissettirmesindendir.

Mesela TF Tobacco Vanille denediğimde, "biraz orta yaş işi gibi" demiştim. Sonra kahve içerken tekrar kokladım. Dedim ki, yahu sen artık 20'li yaşlarında değilsin ki? Bu konuların detayına girersek paragraflar dolusu yazmamız gerekir. Hayat olağan akışında seyrededursun, Y kuşağı geçmişi özlemeye ve artık genç olmadığını kabul etmeme buhranıyla mücadelesine gücü yettiğince devam edecektir. :)

Emre48' Alıntı:

Haklısınız. Sadece benim verdiğim örnekte anlatmak istediğim "her şey zamanında güzel". Şu an 15 yıl önceye dönsem yine aynı şekilde düşünürüm, yine TSM dinlemem. Gençliğin dinamizmi, hayattan beklentiler, sağlık durumu, ve sair birçok durum etkiliyor. Gerçi o dönemde beğendiğim bütün parfümleri hala çok beğeniyorum. Belki kendimi hala o kanı hızlı akan genç gibi görmek istediğimdendir; belki güzel anıları tekrar yaşıyor gibi hissettirmesindendir.

Mesela TF Tobacco Vanille denediğimde, "biraz orta yaş işi gibi" demiştim. Sonra kahve içerken tekrar kokladım. Dedim ki, yahu sen artık 20'li yaşlarında değilsin ki? Bu konuların detayına girersek paragraflar dolusu yazmamız gerekir. Hayat olağan akışında seyrededursun, Y kuşağı geçmişi özlemeye ve artık genç olmadığını kabul etmeme buhranıyla mücadelesine gücü yettiğince devam edecektir. :)

Genişletmek için tıkla ...

Evet Beğenmediği şeyi beğenmek zorundaymış gibi hisseden gençleri görüp üzüldüğüm için bu kadar yazdım aslında. Her hobide gördüğüm şeyler... Neyse, guzel parfümlere...

Valentino Uomo Born in Roma Intense denedim farklı zamanlarda birkaç kere. Ne zaman deneyip de sonraki gün yorumumu yazmak istesem, ne yazacağımı ve nasıl betimleyeceğimi bilemiyorum. Kokuda akılda kalıcılık namına bir şey yok maalesef. Hani o kullandığınız birkaç saatler boyunca meeh güzel koktuğunuz -ya da öyle olduğunu düşündüğünüz- ancak bir hafta sonra parfüm dolabının karşısına geçtiğinizde nasıl koktuğunu hatırlayamadığınız parfümler olur ya, hah işte ondan bu da. Benzer fiyatlara çok daha güzel, rafine, iz bırakan, akılda kalıcı parfümler var.

amouage - figment man
3. deneyişim.
ilk denediğimde bir insan bunu kendine niye sıkar demiştim : )
ikinci denediğimde de yorumum farklı olmamıştı : )
bu gün sabah serinliğinde bir kez daha deneme şansım oldu ama bu sefer kendime sıkmadım, arkadaşımın bileğinden test ediyorum : )
parfümün zorluğu hakkında fikrim değişmedi. ilginçtir topraksı bir koku karmaşası değil de bir çok notayı tek tek alabiliyorum. ten gerçekten bazı kokularda fark yaratıyormuş bunu anladım.
fazlaca hayvansı ve toprak notalarıyla donatılmış ağır bir parfüm. ilk denediğimden beri bunu nerede kullanabilirim sorusuna cevap bulamadım. hala da bulamıyorum.

üretimi durdu diye biliyorum. zaten şişeli almak da pek mantıklı değil (tamamen kendi beğenime göre tabi). yine de hayvansal notalara özel ilgisi olan varsa bu parfümü atlamasın.

Amouage Purpose
Tesadüf olarak kendi orijinal dekant şişesinde elime geçti. Kokuyu beğenip kullananlara saygısızlık etmek istemiyorum da sanayii kokuyor. Reflection hariç ki onu da çok sevmiyorum bu 4.amouge parfüm denemem, bana hitap eden bir marka olmadığını anladım

Matiere Premier - Vanilla Powder EDP; net olarak Hindistan Cevizi ve vanilya kokmakta. Burbon vanilya var deniyor ama bence kalitesi çok iyi değil. Daha çok koku ağırlığı şöyle; beyaz misk>Hindistan Cevizi>vanilya ancak açılışı sonrası ciddi bir anosmi yarattığını düşünüyorum. Oda kokuyor ancak ben kokmuyor sanıyorum. Bence %60 kadın %40 bir uniseks. Markada en sevdiğim 3. İş oldu.

azzura' Alıntı:

Matiere Premier - Vanilla Powder EDP; net olarak Hindistan Cevizi ve vanilya kokmakta. Burbon vanilya var deniyor ama bence kalitesi çok iyi değil. Daha çok koku ağırlığı şöyle; beyaz misk>Hindistan Cevizi>vanilya ancak açılışı sonrası ciddi bir anosmi yarattığını düşünüyorum. Oda kokuyor ancak ben kokmuyor sanıyorum. Bence %60 kadın %40 bir uniseks. Markada en sevdiğim 3. İş oldu.

Genişletmek için tıkla ...

İlk 2?

ödöpağfam' Alıntı:

İlk 2?

Genişletmek için tıkla ...

Crystal saffron extrait ve falcon leather extrait