Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

Mugler Les Exceptions denemeleri

MFK Oud Cashmere Mood

Normalde uzun ve detaylı bir şekilde inceleme yazısı yazmayı severim fakat bu kokuyu geçen günlerde hayatımda ilk defa sadece tester kağıdında kokladığım için bir inceleme değil de bir izlenim metni yazacağım. Şu ana kadar hayatımda Indie olmayan ve genele hitap eden niş parfüm üreticilerinin yaptığı oud temalı kokular içinde kokladığım en egzotik, sert, toksik etki bırakan oud parfümü diyebilirim. Öyle bir aurası var ki kendi kendime özellikle başlangıç kısmındaki ilk 2-3 saat için "gerçekten mazot gibi kokuyor" dememe rağmen o sert hava ilginç bir biçimde beni kokuya doğru çektikçe çekti. İlk 2-3 saate katlanabilirseniz sonrasında ortaya çıkan vanilya ve benzoin parfümü tatlılaştırmıyor sadece yumuşatıyor. Evet yanlış duymadınız, bir Kurkdjian parfümünde vanilya ve benzoin kullanılmasına rağmen o klasik Kurkdjian aromatik tatlılığından eser yok; sadece ama sadece baştan sona oud var. Başlangıcı sert egzotik oud, bitişi ise yumuşatılmış oud. Radarıma inanılmaz bir şekilde bam diye giriş yaptın Cashmere Mood fakat seninle birkaç alıştırma turu daha atmam gerekiyor...

Dior homme 2020 parfum orjinalinden farkli bir chypre havasina burunmus ozellikle onlari Guerlain homme serisine benziyor.

RNE-L01 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Kemi hayat deneme fırsatım oldu.
Ormanda nemli bir günde ağaç yapraklarını toplayıp hepsini bir kaba doldurup ezmissiniz gibi sanki. Bana hissettirdikleri bu oldu. Oud kullanımı bana çok hoş geldi. Safran ve paculi den mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama ferah, nane benzeri bir etki hissediyorum. Tüm bunlar acı portakal ve baharatlar ile birlikte hoş bir kompozisyon oluşturuyor.
Deneme fırsatını tanıdıkları için forumdaki arkadaşlara ayrıca teşekkür ederim. :):)

Bugün değilde dün denedim:) alışveriş merkezinde Zara'nın önünden geçerken şu meşhur aventus çakması olan vibrant leatheri bir de ben deneyeyim dedim..evet arkadaşlar benziyor.hatta benziyor yetmez amatör bir agızla aynı bile diyebilirim.. vibrant Summer diye bir parfüm vardı oda Dior Cologne ile birebir aynı gibi sanki..yine de cok övmeyeyim aventusa ve Dior Cologne ye saygısızlık olmasın :)

Dior Homme 2020

Bugün Sephora'da nihayet deneme fırsatı bulabildim ve kısa bir şekilde birkaç cümle ile özetleyeceğim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki gerçekten 15 yıldır mevcut olan Dior Homme serisinin en dandik ve en sıradan parfümü olmuş. Oldukça genel beğeniye oynayan, sıradan, herhangi bir derinliği olmayan jenerik ferah baharatlı bir koku. Ne elegant bir yapısı var ne de dolgun bir kısmı; öyle bomboş bir koku gerçekten. Sauvage EDT'nin daha yumuşak, baş ağrısı yapan kısımlarının törpülenmiş hali gibi resmen. Yazık gerçekten ne diyeyim. Ha bu arada kötü kokmuyor ve satış rekorları kıracak gibime geliyor ama Dior Homme serisinin şanına ve ismine de hiç yakışmıyor.

Bugun bir parfum degil, cok merak ettigim old spice markasina ait captain deodorantini denedim. Koku basarili bir A&F Fierce klonu olmus, performans da gayet yerinde. Made in Germany olduklarini duydum ve yazin fierce ile kombinlemek icin rotasyona aldim. Beyaz gomleklerde sari iz yapmadiklari soylenmis, kullandikca gorecegiz :)

Ambra Nobile Nobile 1942


Açılışı ekşi, acı, tozlu, greyfurt, kan portakalı, bergamot, yeşil, çiğ buruk tütün ve adaçayı vari kök, yeşil aromatik ve herbal nüanslarla gerçekleşmekte. Best Company deki tütün-paçuli harmanına gitti aklım. Oradaki tütüne göre daha çiğ, olgunlaşmamış, daha yeşil ve biraz otsu acılık barındırıyor. Kokunun ortalarına nazaran çok olmasa da, açılışında da reçine hissi mevcut.


Kokunun biraz oturmasıyla birlikte yabani, koyu otsu, acı, biraz yağlı hatta hafif derimsi, kremsi, biraz topraksı, vanilya sıcaklığında bir gövde oluşuyor. Orta kısımlara doğru, tatlı asidik notaların tene oturmasıyla birlikte reçine hissi daha ön plana çıkıyor. Kireçsi laden ve dumansı hatta neredeyse pudramsı bir közsülük içeren karanlık sandalın da belirmesiyle birlikte, dolgun, hafif issi, buruk, acı ama aynı zamanda da tatlı, deri çağrışımları da yapan kehribar akoru oluşumunu tamamlıyor. Kehribar akorunun içindeki dumansılık tütsü dumansılığı gibi değil de daha çok, küllükte yanarken unutulan bir sigaranın kendi kendine yanarak hiç şeklini bozmadan kalıp şekilde pudramsı küle dönüşmesini anımsatır şekilde. Aynı durum Hdp Fidelis’ te de vardı, Ambra Nobile ile Fidelis in ciddi manada benzerliklerinin de olduğunu düşünüyorum bu noktada. Hatta Fideliste fazlaca anılan, ama benim yakalayamadığım Kahve notasını Ambra Nobile da yer yer hissettiğimi söyleyebilirim.


Reçineli ve tatlı buruk hissiyatından fazla ödün vermeden, diplerde hissedilen topraksı paçuli ve acı sedir ile birlikte amberin topraksı yönüne de vurgu yaparak tenden ayrılıyor.


Ambra Nobile temel notaların rahatça algılanabileceği, rafine, Amberin farklı yönlerine çok değişmeden ufak ufak vurgular yapan elegant ve lüks bir iş. Amber kokusu nedir, nasıl olur diyenlere özet ve net bir cevap. Ama çok çok ötesi ve fazlası da değil, ama gayet kaliteli bir iş.

Akçay tütün kolonyası bildiğiniz vintage creed tabarome yoh artık dedim. Kırıkkalede doğdu dünyaya da yayılır inş :D

Blind buy yaptığım Delina Exclusif. Tek kelimeyle mükemmel.

Maitre Parfumeur et Gantier Parfum d'Habit

1988 yılında 17. ve 18. yüzyıl Fransız parfüm evlerinden ilham aldığı belirtilerek Jean-Francois Laporte tarafından kurulmuş tahmin edileceği üzere Fransız bir parfüm markası Maitre Parfumeur et Gantier. Jean-Francois Laporte ismini kaç kişi bilir kaç kişi bilmez bir tahminim yok fakat kendisi aynı zamanda 1976 yılında kurulan L’Artisan Parfumeur markasının da arkasındaki kurucu isimmiş. Ne yazık ki her iki markada da parfüm severler tarafından kabul görmüş başarılı işlere imza atan Jean-Francois Laporte 2011 yılının sonlarına doğru hayata gözlerini yummuş. 1997 yılında markayı satın aldığından bu yana halen Jean-Paul Millet Lage patron koltuğunda oturan kişiymiş. Marka hakkında böyle ufak birkaç bilgiden sonra gelin bugün inceleyeceğimiz parfüm olan Parfum d'Habit'e göz atalım.

Markanın kuruluş yılında üretimine başlanan Parfum d'Habit erkeklere yönelik çıkarılan üç koleksiyondan biri olan "Les Caprices du Dandy" serisine ait bir parfüm. Parfümün arkasındaki burun yukarıda da belirttiğim gibi markanın da kurucu olan Jean-Francois Laporte olarak açıklanmış. Notalar itibariyle baktığımızda ağır toplardan biri gibi durmakta zira açıklanan notalarda ağır top gibi anılmasını sağlayacak deri, paçuli ve tütsü birleşimi direk gözüme ilişen notaların başında geldi. Açılışta yer alan meyve ve narenciye notalarından başka temelde de sandal ağacı, vanilya ve amber yer almakta. Kağıt üstünde hiç fena durmayan bu nota piramidinin nasıl koktuğunu ise oldukça merak etmekteydim ve beklentim büyüktü çünkü genel olarak çok popüler olmayan lokal parfüm evlerinden dünyaca bilinen çok popüler markalara göre çok daha rafine işler çıktığı yadsınamaz bir gerçekti. Hele bir de parfümün çıkış yılının 1988 olduğu göz önüne alındığında kalitenin günümüz parfümlerine göre çok daha üst seviyede olacağına adım gibi emindim.

Bileğime iki fıs sıkmamla beraber ilk olarak baya keskin ve ferah yapıda olan alkolümsü bir açılış burnuma merhaba dedi. Fakat bu kısım o kadar kısa sürdü ki sonrasında hemen abartısız biçimde plastik oyuncak ya da Playdoh oyun hamuru gibi kokan bir kısım burnuma gelmeye başladı. Bu kokuyu alınca bir an kendime eyvah dedim bu da ne böyle ama bu kısım da yaklaşık birkaç dakika sürdü. Sonrasında ise oldukça maskülen, sert ve tozlu bir deri ile topraksı ama çok kuru olmayan hafif oryantal bir paçuli kombinasyonu ortamı ele geçirmeye başladı. Bu kısımda paçuli kullanımı nedense bana Jovoy Psychedelique'i çağrıştırdı. Bu kısım parfümün en karanlık kısmı olmuş diyebilirim. Sanki yağmur altında karanlık ve puslu bir ormanda yürüyormuşum gibi bir his uyandırdı içimde. Böyle betimlemeler gözünüzü korkutmasın çünkü materyallerin kullanım kalitesi oldukça üst düzeyde. Parfüm bu şekilde kokmaya devam ederken arada bir acımtrak bir koku da burnuma ilişti. Heralde bu durum sardunyadan kaynaklanıyor diye düşünüyorum çünkü bunun bir benzeri de Nicolai Patchouli Intense'de var. Onda bence sardunya bariz bir şekilde paçulinin önüne geçerken burada ise her şey paçulinin ve özellikle derinin kanatları altında kontrol edilmekte. Bu kısım iki saat boyunca sürdükten sonra ise parfüm çok daha yumuşak hale gelerek sandal ağacının baskın olduğu sandal-vanilya birleşiminde kremsi bir yapıya bürünüyor ve tenden ayrılana kadar bu şekilde kokuyor. Açıklanan notalar arasında amber de var fakat o amberin parfümlere yansıttığı klasik sıcaklık akorunu pek hissedemedim.

Performans açısından değerlendirecek olursak ilk 1-1.5 saat güzel bir yayılıma sahipken sonrasında tenime oldukça yakın gitmeye başladı ve total kalıcılığı 7-8 saat aralığında oldu. Parfümü kullanmadan önce internette yer alan yorumlarda kısmen powerhouse olarak nitelendirilmiş ama bende öyle bir etki göstermedi. Çok büyük ihtimalle bu kadar sene içinde mutlaka reformüle edilmiştir diye düşünüyorum. Aslında bir bakıma bu durum hiç kötü olmamış çünkü çok daha üst yayılımda parfümün orta kısmı kullanan kişiyi rahatsız edebilirmiş. Böyle bir performans ise ne kullanan kişiyi rahatsız eder ne de gün içerisinde tazeleme gerektirir. Bence tam kıvamında.

Kullanım açısından kesinlikle serin geçen sonbahar ve soğuk kış günlerinin dışına çıkılmaması gereken bir koku. Serin ilkbahar ve aşırı rüzgarlı yaz gecelerinde de kullanılabilir ama ne bileyim bu koku profilini nedense cıvıl cıvıl olan bu mevsimlere pek yakıştıramadım. Nasıl serin olsa da yaz günü özel bir akşamda, düğünde ya da davette kışlık olan kadife smokin ceketi giymek abes kaçarsa bu koku da aynen öyle durur bu mevsimlerde. Bence soğuk günlerde akşam yemeği için özel ceketini giymiş bir erkeğin karizmatik duruşunu vurgulamak için mükemmel şekilde harmanlanmış zarif bir parfüm. Kişisel olarak çok sevdiğim bu kokuyu balzamsı koku severlere tavsiye ederim. Şişeli almak isteyen olsa bile öncesinde mutlaka deneyin derim zira bu tarz bir duruşu olan maskülen kokularla aranız pek yoksa sizin için hayal kırıklığı olabilir.

Netice itibariyle Parfum d'Habit zamanının çok ötesinde kokan bir parfüm. Gerek parfümdeki nota geçişleri, gerek notaların birbiriyle uyum içerisinde kullanılması gerçekten parfümeride bir sanat eseri olarak değerlendirilebilir. Hele bir de 1988 yılında tam otuz iki yıl önce piyasaya çıktığı ve belki de yukarıda bahsi geçen kendi kulvarında oldukça başarılı olan parfümlerin bu kokudan izler taşıdığı düşünülürse gerçekten marka açısından çok büyük bir başarı. Bir bu kadar sene daha üretimde kalman dileğiyle Parfum d'Habit, sen çok yaşa!

Amouage Opus XI

Vetiver ve cypriol yağının, kuru baharatlarla birlikle oluşturduğu ıslak, anason çağrışımları yapan, anason çağrışımının getirdiği mürekkepsi, ilaçsı, insülin hissi ile birlikte tekinsizliği arşa çıkan, fazlasıyla topraksı, herbal nüansların kararında tatlılığı ile dengelenmiş kararında animallikle zengin, fazlasıyla kompleks, ay ışığı altındaki toprağın üzerine dökülmüş mazotun siyahın en siyah tonu şeklinde görüldüğü bir görseli anımsatan, iyiye dair kesinlikle içinde hiçbir şey barındırmayan topraksı, animal, kuru, karanlık ve dumanlı oud ile birlikte oluşturulmuş bir deri akoru Opus XI. Yürüyen bir deri ceket.

Gucci Guilty Absolute un daha kompleks ve karanlık, dezenfekte edilmiş hali. Private Label ile de fazlaca benzerlikler içerse de farklı kollara ayrılan kokular. Bu iki kokuyu beğenen arkadaşların kesinlikle denemesi gerek. Bir şişesine sahip olanlar gerçekten çok şanslı :)

Elime ulaşan Interlude dekantıyla meşgulüm iki gündür. Fakat o Amouage etkisini oluşturamadı üzerimde. Bir Jubilation kadar gösterişli değil maalesef...

mertaliymis' Alıntı:

Elime ulaşan Interlude dekantıyla meşgulüm iki gündür. Fakat o Amouage etkisini oluşturamadı üzerimde. Bir Jubilation kadar gösterişli değil maalesef...

Genişletmek için tıkla ...

Dekant orijinal olmayabilir mi acaba :)

rasta82' Alıntı:

Dekant orijinal olmayabilir mi acaba :)

Genişletmek için tıkla ...

Maalesef hocam. Güvendiğim birinden bizzat aldım :) Kokuyu ilk iki gün hiç sevemedim. Biraz Soul havası vardı ve beni biraz bunalttı. Fakat bu sabah bileğimde kalan o koku sanki başka bir parfüme aitmiş gibi etkiledi. Ve şu anda da sürekli kokluyorum. Yavaş yavaş içine çekiyor gibi. Decant hali bitene kadar şans vereceğim ona...

mertaliymis' Alıntı:

Maalesef hocam. Güvendiğim birinden bizzat aldım :) Kokuyu ilk iki gün hiç sevemedim. Biraz Soul havası vardı ve beni biraz bunalttı. Fakat bu sabah bileğimde kalan o koku sanki başka bir parfüme aitmiş gibi etkiledi. Ve şu anda da sürekli kokluyorum. Yavaş yavaş içine çekiyor gibi. Decant hali bitene kadar şans vereceğim ona...

Genişletmek için tıkla ...

Nefis bi parfümdür interlude. Biraz zaman verin ona bence de..

Kafamdaki çay parfümünü ararken yaza güzel gidecek hoş bir şey buldum bugün.

Basit ve kaliteli fikrimce. Bazı yerlerde feminen hissettirecektir fakat kafaya takılacak bir miktar değil. Arada keşke olmasa dediğim parfüme yakışmayan iki üç nota da ne yazık ki konmuş ve kirletmiş; karabiber, maydonoz vs. Fakat bunun decantını mevsim gelince alacağım :). Bvlgari au the blanc.

Gucci - Guilty Cologne pour Homme: Açılışını net şekilde hissettiren ardıç meyvesi ile yapmakta. Ardıcın kullanılışı harika odunsu notalarla oldukça iyi işlenmiş hafif bir cin tonik hissi de parfümde mevcut ve bu yönüyle boozy bir hissiyatta parfümün açılışında yaşanıyor. Meyve bombası değil ancak parfümün temel açılışı bolca ardıç olunca hafif kekremsi bir meyvelik, yeşil nüanslar, odunsu notalar ile oldukça aromatik bir yapı hissettiriyor. Selvi kokuya güzel bir yeşil rahiya katmakta. Parfümde benim beğendiğim ancak eleştirilebilecek yönü menekşenin arkadan kokunun kompozisyonunu etkilemesi ve kediotu ile bu kompozisyonun maskulen yanının biraz törpülenerek tende durdukça temiz pudramsı bir yapıya bürünmesi. Bence yaz için oldukça güzel bir çalışma olmuş. Bu yaz koleksiyonuma ekleyip bolca kullanacağım sanırım. Fragrantica'daki yorum ve puanlara aldırmadan gönül rahatlığıyla deneyip beğeneceğinizi düşünüyorum. 8/10

Tom Ford Patchouli Absolu


Çok yoğun olmayan bir kuru, toprak deri ile baharatsı bir düzlemde açılan koku dipten gelen biraz kadife, şekersi bir tatlılıkla zenginleşiyor. Deri hissinin ortadan kaybolması ile birlikte kadife, metalik ve pudramsı gül kurusu baharatlarla birlikte hissediliyor. Daha pamuk şeker kıvamında bir yapı mevcut. Kuru topraksılık zaman zaman hissedilse de tatlı kadife yapı daha güçlü. Baharat kullanımı Tobacco Vanilledeki kuru baharatları, özellikle de ön planda hissedilen karanfili andırır biçimde. Metalik, kuru ve tatlı. Net bir şekilde hissedilen ve neredeyse kokuya tamamen hakim olan kuru metalik tatlı karanfil ile kuru odunsuların yarattığı Pomegranate Noir dumansılığı da mevcut. Metalikliği ilginç bir şekilde malt, buğday çağrışımları yapıyor. Çok güçlü olmadan, alt çizgide hissedilen herbal ve topraksı detaylar, bozuk bir çamaşır makinesinin kireçli rezistansını ya da giderleri bozulmuş bir lavabodaki metalik, küflü ve nemli havasızlık hissi anımsamaları yaratmakta.


Sonlara doğru sentetik gül hissinin artmasıyla birlikte fazlaca “Lost Cherry” deki bayık kirazsı tatlılığı andıran bir hale bürünüyor. Bu kısım biraz da Eldo Archives 69 daki sentetik kirazsı ekşi gül yapısını da çağrıştırmakta. Bu şekilde sonlanıyor. Aslında kabataslak bakıldığında Noir de Noir vari paçuli ve gül kurusu kombinasyonu artı Tobacco Vanille vari kuru metalik karanfil artı gövdede oluşan amber ve kiraz ekşiliğinde bayık metalik bir tatlılık olarak da özetlenebilirdi Patchouli Absolu ama fazlasıyla dağınık bir koku. Bu da onu belki yanlışlıkla yaratılmış farklı, kompleks bir yapıya itiyor. Patchouli Absolu bana hissettirdiği farklı çağrışım ve imgelerle, alakalı alakasız denediğim bir çok kokuyu bana alakalı alakasız şekilde tekrar hatırlatmasıyla denemekten keyif aldığım ve oldukça beğendiğim bir koku oldu. Değindiğim noktalar kimsenin gözünü korkutmasın, fazlasıyla lüks hissiyatı içeren ( ki Noir de Noir ve Tobacco Vanille den fazlaca bir şeyler içerdiğini düşünüyorum.) belli beklentileri de fazlasıyla karşılayacak bir koku. Bendeki en büyük eksisi paçuli namına aşırı bir şeyler görememek ve kokunun ortasındaki anlamlandıramadığım şekilde hissedilen boşluk hissi oldu. Onun dışında denemesi gayet keyifli bir koku Patchouli Absolu.

Ajmal Saffron ve Ajmal Tonka'yı test ettim.
Ajmal'ın exclusive serisi oluyor yanılmıyorsam. 2500 lira gibi bir fiyatı 75 ml'lerinin.
Saffron'un açılışı kadar mide bulandırıcı bir parfüm uzun süredir koklamadım. Sonrasında bol safranlı ud parfümü oluyor, ama oraya gelene kadar sentetik burun yakan ananas ve özellikle acımtrak raspberry midenizi kaldırıyor (meyveli parfüm seven biri olarak diyorum. Fiyata kesinlikle değmez ama burnumu götürdükçe götürüyorum, bond'un tarzına benzettim bu seriyi. Udu burada gerçekten sevdim, gül ud safran kombini biraz New York Amber'i çağrıştırdı. Yayılım neredeyse bir odayı dolduruyor, kalıcılık bende 10 saati gördü dün, banyodan sonra dahi kalıyor. Bir daha alır mıyım? Bulamam ama bulursam bir decant mutlaka.
Ajmal Tonka da çikolatalı oyun hamuru gibi kokuyor. Bir çok parfümü anımsattı ama bulamadım. Performans canavarı. Kapanışa gittikçe mide kaldırıyor bende, çok çatışan şeyler varmış gibi. Bir daha almam ama bu kötü demek değil, değmez. Tarçın Tonka ud etrafında dönüyor performans canavarı. Tabi fiyatlar göz önünde bulundurulmasa gayet güzeller ama bu nedir yahu, bir ud ekleyince exclusiveleşiyor her şey :).

Orlov Vendome Birght Red, kırmızı şarap gibi kokuyordu. Paçuli, sandal ve tütsü içeriyor bolca, gül ve misk ile de süslenmiş, notalarda yazmayan tatlı kırmızı meyveler ve boozy bir kullanımı da var. Kolay ulaşılır olmadığından bir daha elime geçeceğini sanmam. Sonlara doğru sabun gibi kokması dışında gerçekten çok güzeldi, ve performans da fiyatına göre cidden kötüydü.

Home Of Scents den gelen simple lerden Laurent Mazzone Sensual Orchid denedim, irresistible bir tatlılık, pudralı şekerli bademli kurabiye bildiğimiz. Allah'ım kullananlara sabır ihsan eyle, tam da kadın kokusuna benziyor diyordum üzerine basmışım. Bir bayan için biçilmiş kaftan diyebilirim 45 yaş ve üzeri için.

DKNY men (2000).
Güzel bir kokuymus. ama malesef cok kotu performans.

RPL Patchouli Secret

Bugün dekantları kurcalarken gözüme minik bir dökme şişe ilişti üzerinde karınca yazısıyla rpl.paç.sec. yazıyordu içindeki bir kaç damlayı açıkçası pek beklentim olmadan elimin üzerine boşalttım. Sıradan bir paçuli yorumu beklerken vurucu bir açılışla karşılaştım, açılış gerçekten etkileyici, çok sert bir karabiber patlaması yaşatıyor fakat geniz yakan kuru bir karabiber kesinlikle değil, limon ile birlikte canlı ve parlak ve çok doğal bir açılış. Bu açılış kısımı baya bir uzun sürüyor sonrasında ise parfüme adını veren paçuli kedini hissettirmeye başlıyor çikolatamsı ve topraksı bir paçuliden ziyade ıslak, yeşil ve çiğ bir paçuli hissiyatı var bu durum parfüme biraz karanlık rutubetli bir mahzen havası katmış. Orta kısımlarında biraz sentetiklik hissedilse de bu genel havayı ben çok beğendim yine bu kısımlarda kuru olmayan bir tütün ve hafiften çiçeksilik mevcut. Parfüm çok katmanlı gerçekten, açılışından sonuna kadar değişkenlik gösteriyor, sıkıcı ve baştan sona paçuli kokan bir parfüm değil, yine son kısımları da parfümün geneline olduğu gibi bence baya bir erkeksi. Parfümü öğlen saatlerinde elime sürdüğüm halde bu saat oldu hala hissediliyor güçlü bir yayılım ve performansa sahip fakat benim en beğendiğim kısmı çok özgün kokması oldu, güzel bir kompozisyon olmuş, yurt dışı splitlerinde kendisine yer bulursa kesinlikle beğeni toplar diye düşünüyorum.