Bölüştürme - Split Yorumlarınız

mancera - cedrat boise intense: güzel koku ama cedrat boise kadar sevemedim. cedrat boise neşeli bir koku olarak tanımlarım hep. buna aynısını diyemiyorum.
açılışta meyveler yine var ama baharatlar daha rahat hissediliyor. tabi baharatların dozu yine güzel, rahatsız etmiyor ama ben de varım diyor. bu hava dağılır dağılmaz deri baskın olmak üzere odunsu notalar (ud dahil) gelmeye başlıyor. ardından vanilya ve bir kaç koku daha (fragrantica meşe yosunu diyor ama ben alamadım).
dediğim gibi güzel bir koku ama bence adı başka bir şey olmalıydı : )
intense biraz daha ciddi, sıcak yaz günlerinin değil de biraz daha serin havaların parfümü gibi (aslında dört mevsim kullanılır gibi). cedrat boise işe şort tişört terlik : )
tişört demişken, tişörtte 6 saat kadar kalıyor. yayılımını bilemiyorum.

mancera - fabulous yuzu: şekerli bir koku. şekerli sevmeyenler pek hoşlanmayabilir. ben şekerli parfümleri severim diyordum ama sıcak havalarda o kadar da çok sevmiyormuşum, bu parfümle öğrendim : )
açılış keyifli. mandalina, limon ve yuzu. bu üç güzele gayet dozunda bir tarçın eşlik ediyor (tarçından yana endişeliydim de neyseki baskın değil). koku ilk fazını geçmeden şekerliliğini arttırarak devam ediyor. emin değilim ama bu tonka fasulyesinin marifeti olabilir.
ilk kokladığımda ilginçtir roja nüwa yı anımsattı. evde ikisini de denedim şekerlilik haricinde çok da benzerlikleri yok ama insanoğlu tuhaf işte, bir şekilde anımsattı.
bence tam bir unisex koku ama şekerliliği yüzünden feminen tarafa yakın bulunabilir bir şey diyemem.
şahsen şişeli almam ama her zaman elimin altında dekant olarak bulundurmak isterim.
kalıcılığı da fena değil, tenimde 5-6 saat durdu. yayılımı bilemiyorum.

Patchouly Boheme sen hangi ara bu kadar tonkaya bulaştın biladerim. Çok yazık olmuş

Meo Fusciuni - Little Song; açılışını oldukça yoğun şekilde bir zencefil patlaması şeklinde gerçekleştiriyor. Zencefilin o baharatlı yapısı başta çok çiğ bir açılışla şaşırtırken koku tende durdukça çok başarılı ve çemene kaçmayan harika bir kahve kokusunu derinlerden hissettirmeye ve zencefil - kahve birlikteliği ile dengeye ulaşıyor. Çok usta işi bir harmanlama. Durdukça Aramis - Havana tarzı bir rutubetli tütün ve bu nemli tütünü dengeleme amaçlı vetiver kullanımı ile de güzel bir kuruyuş aşamasına geçmekte. Bence gerçekten çok başarılı bir parfüm. 8,5/10

wesker - eau de mystique: ilk sıktıktan sonraki açılış yorumum "oha, litrelik şişesi alınır bunun". kapanış, "yok be dekant olarak devam".
başrolde bal olan bir parfüm. açılıştan sonra kadar hiç gitmiyor. aslında baldan ziyade balmumu ya da kestane balı gibi sert kokulu bir bal. neyse sonuçta merkezde bal var bence gayet gerçekçi. açılışta buna eşlik eden mandalina ve çiçeksi kokular açılışı çook güzel kılmış. bu açılış uzun da sürüyor.
fragrantica ya bakınca kan portakalı demiş, yemesini severim ama ayırt edici bir koku ben alamadım. biraz ekşilik var ve sebebi erik kurusu olabilir ama fragranticadan kopya çekmesem yeşil elma bu derdim. tabi elmanın tatlılığı burda olmadığı için çok da iddalı konuşamıyorum : ) bu ekşilik öyle çok mayhoş da değil bence güzel olmuş. gül ve neroli de gayet kolayca alınan kokular arasında.
kokunun performansı epey uzun. 8 saatin sonunda bile tenimden koku geliyordu. ben bu sürecin hiç bir evresinde vanilya ve sandal gibi notaları alamadım. tabi bunun sebebi sürekli baskın bir bal kokusunun olması da olabilir. fakat bir süre sonra bu durum yoruyor.
güzel bir parfüm. bence sadece kışın kullanmaya müsait. sadece baştan sonra sürekli balın baskın kokusu yoruyor.
sonuç olarak sevdim ama şişeli almam, elimin altında dekant olması bana yeterli.

les indemodables - vanille havane: bu da bir başka güzellik.
hiç uzatmiyim. benim aldığım notalar sadece, tütün, rom (yine fragranticadan kopya yoksa ben bu konyak derdim), vanilya ve kakao. ben diğer notaların kokusunu alamadım. iyi ki alamadım çünkü bu haline bayıldım. hepsi gayet uyum içinde etrafa yayılıyorlar.
bu dört nota içinde en arkada kalanı kakao, eğer benim gibi kakao ve kahve kokularına karşı önyargınız varsa, en azından bunu fırsatını bulduğunuzda bir deniyin derim.
saldırgan bir koku değil, tende çok uzun da durmuyor açıkçası. yanlız az sıktım, belki dozaj ile alakalıdır. daha bol sıkarsam yayılım ve kalıcılık uzun olabilir.
sonuç olarak öyle katmanlara ayrılmış bir koku değil. daha düz takılan bir koku ve bence çok keyifli. tabi bu da kışlık. fakat şöyle diyim, yukarıda anlattığım wesker eau de mystique kışın bile kapalı alanda kullanmamaya gayret ederken bunu kışın her yerde rahat rahat kullanabilirim.

blend oud - oud zanzibar:
jeremy olsaydı: "güzel koku kullanın"
curly olsaydı: "üff çok güzel, tam bir külot düşürücü, kirli yakışıklı piçler kullanın"
böyle böyle youtuber'lığı çözecem : )
aslında adındaki ud dan dolayı korktum ama ben pek bir ud kokusu almadığım için mutlu da oldum : )
kavunlu çiçekli çok güzel bir açılışı var ama öyle ferah değil, yoğun, güçlü bir koku. ayrıca açılışda yayılımı epey güçlü. dozajlamayı doğru yapmak lazım (ben beceremedim : ) ).
uzun sayılabilecek bu açılış hafifleyince baharatlar ve çiçekler daha kolay hissedilmeye başlıyor. daha doğrusu koku o hafiften şekerli yapıdan kremsi bir odunsu kokuya dönüyor. bu kremsi kokuya eşlik ve hafif hafif arkadan gelen deniz notaları parfümün en keyifli anı. fakat bu deniz havası ya çabuk bitiyor ya da benim burnum çabuk alışıyor, bu kısmı benim açımdan biraz muallakta.
kokunun bu iki halini de çok sevdim. fakat kokunun açılış kısmı yazın gündüz kullanımında adamın içini bayıltabilir. adamın içini derken yanlış anlaşılmasın bence gayet unisex bir parfüm.
bunun yanında yaz akşamları açık havada çok daha keyifli olacaktır.

Hermes Ambre Narguile de malesef reformule kurbanı parfümler kervanına katılmış gibi görünüyor. Son splitten aldığım dekantta yoğun, kuru bir içki (rom) notası çok baskın. Hafif bir odunsuluk ve tütün de arada hissediliyor. Parfüm hiç değişmeden lineer ilerliyor. Bu tek düzelik oldukça rahatsız etti açıkçası. Oysa 2012 veya 13'te almış olduğum dekantta rom bu kadar baskın değildi. Meyveli, hafif ve güzel bir tatlılık vardı. Benzoin de kendisini hissettiriyordu. Parfümü çok beğenmiştim ve o zamandan beri hep aklımdaydı ancak bu son dekanttaki tek nota hakimiyeti ve tatlılığın olmaması hayal kırıklığı oldu. Oajan şu anki Narguille'den çok daha kaliteli ve güzel kokuyor.

Ambre Narguile hayal kırıklığı oldu gerçekten,
kimileri için referans olarak gösterilen bir amber kokudan beklentim hüsranla sonuçlandı,
tekdüze giden boğucu bir amber, rom tatlılığı.
Özetle ismiyle mütenasip ekşimiş elmalı nargile kokusu

Çepete' Alıntı:

Ambre Narguile hayal kırıklığı oldu gerçekten,
kimileri için referans olarak gösterilen bir amber kokudan beklentim hüsranla sonuçlandı,
tekdüze giden boğucu bir amber, rom tatlılığı.
Özetle ismiyle mütenasip ekşimiş elmalı nargile kokusu

Genişletmek için tıkla ...

Kolumun iç tarafına tek fıs sıktım ama bir saat sonunda sweatshirtü değiştirmek zorunda kaldım. Bu reformülasyon değil resmen mahvetmişler parfümü.
Şu hayatta bir parfüm keyfim var, böyle saçma hareketlerle heves bırakmıyorlar.

samettemiz34' Alıntı:

ağzına sağlık abi başladığı gibi devam etseydi sorun olmazdı ama evden kokuyu çıkartamıyorum sabah çemen kokusuyla uyanıyorum annem laf etmeye başladı bu koku niye gitmiyor diye bu kısım hem kullananı hemde çevreyi çok zorlar

Genişletmek için tıkla ...

Ekleme yapmak istiyorum evet halen ilk saatlerinin kötü olduğunu düşünmüyorum ama evde deneyen varsa kaç gün geçti işten eve gelirken evin içinde baharat kokusu oluyor deneyenlerde aldımı kokuyu ...bu annemin yaptığı yemekten mi yoksa kerosene followed mı...annem baharatlı bişey yapmadığını söylüyor bu koku yüzünden taşınmanın zamanı geldi gibi

samettemiz34' Alıntı:

Ekleme yapmak istiyorum evet halen ilk saatlerinin kötü olduğunu düşünmüyorum ama evde deneyen varsa kaç gün geçti işten eve gelirken evin içinde baharat kokusu oluyor deneyenlerde aldımı kokuyu ...bu annemin yaptığı yemekten mi yoksa kerosene followed mı...annem baharatlı bişey yapmadığını söylüyor bu koku yüzünden taşınmanın zamanı geldi gibi

Genişletmek için tıkla ...

Nereye sürüldüyse orada kök saldı parfüm. Dekantı kimyasal atık gibi saklıyorum :)
Allah şişe sahibine yardım etsin.

Veysel07' Alıntı:

Nereye sürüldüyse orada kök saldı parfüm. Dekantı kimyasal atık gibi saklıyorum :)
Allah şişe sahibine yardım etsin.

Genişletmek için tıkla ...

Bende dekantı yok belki ama bendeki diğer dekantların şişe ve sprey uçlarının bir çoğunda bu koku var. Dekantlama yapılırken bir şekilde bulaşmış olsa gerek. Parfümleri defalarca sıkmış olmama rağmen hala daha püskürtücüyü kokladığımda o koku geliyor. Gerçekten inatçı ve zor bir koku, :)

xPixa' Alıntı:

Xerjoff Alex II (2017): Son forum içi splitinden aldığım dekantı öğlen saatlerinde elimin üzerine tek fıs sıkarak deneyeyim dedim. Elimde hem 18 batch dekant hem de 19 batch şişe var. Koku olarak tek fark 17 üretimde oud çok daha baskın. Diğerlerinde de oud hissediliyor ama 17’de öyle bir oud işlemişler ki o dışkıya benzeyen kokusu çok belirgin.
Şahsen çok oud sevdalısı biri olmadığımdan dolayı bana ağır geldi. Alex II’nin yapısını ve oud’u sevenler bu batche bayılacaklardır. Hatta bu şekilde sevenler Alex II’den ziyade Alex Orientale kullansınlar derim. Orientale’de Alex II’nin o odunsu gövdesine eklenen pudramsı amber zemininden ziyade çok daha ön planda olan bir oud kullanımı var.

Genişletmek için tıkla ...

Hocam, 17-18-19 kıyaslamasında genel beğeni ve ofis ortamına uygunluk açısından hangisini daha uygun buluyorsunuz.

siyah' Alıntı:

Hocam, 17-18-19 kıyaslamasında genel beğeni ve ofis ortamına uygunluk açısından hangisini daha uygun buluyorsunuz.

Genişletmek için tıkla ...

Bence Alex II'nin hiçbir üretimi genel beğeniye uygun değil. Seveni ayrı seviyor, sevmeyeni de ayrı sevmiyor.

Ofis ortamı için 18-19 üretimler 17'ye göre daha uygun. 2 ya da en fazla 3 fıs tüm günü rahatlıkla çıkartır.

Yukarıda da yazdığım gibi oud daha çok seviyorsanız 17'yi tercih edebilirsiniz.

Widian New York: Oldukça ferah ve aromatik başlayıp sonrasında tatlı bir gül parfümüne evrilip odunsu bir zeminle son buldu. Başlangıç kısmı oldukça maskülen tarzdayken gül ve tatlılığın baş göstermesiyle feminen tarafa kaydı. İşçilik olarak nota kalitesi ve geçişleri çok üst düzey. Tam böyle Patrick Bateman parfümü ama onun ruh hastası olmayan hali. Genç, bakımlı, kaliteli giyinen ve ben varlıklıyım diyen insanların kullanacağı tarzda.

Bvlgari Gyan: Daha foruma bile üye olmadan önce 2016 yılının sonunda Sevil’de denemiştim. O zamanlar bu kadar fazla parfüm denemişliğim yokken baya hoşuma gitmişti. Aynı hisleri ise şu anda yaşayamadım. Bana oldukça linear paçuli ve beyaz çiçeksi yapıya eşlik eden tütsü parfümü olarak geldi. Yine de fena değil. Doğru kişide ve ortamda ziyadesiyle iltifat aldırabilir. Ama fiyatı çok, o paranın parfümü olduğunu düşünmüyorum.

Kilian Criminal of Love: Açılış oldukça yoğun kakule ile başlıyor. Kakule ile birlikte sanki bir de kırmızı biber tarzı bir baharatlılık var. Kakulenin içerisine paprika kaçmış gibi. Bir de bunlara eşlik eden ilacımsı bir yapı var. Bu ilacımsı yapı parfümün geneline hakim olmakla beraber ilk 15-20 dk çok yoğun bir şekilde hissediliyor. Açılış sonrası karanlık bir gül kendini belli ediyor ancak paprika kokusu geri çekilmiyor. Gül bu biberimsi baharat ve ilacımsı yapı arasında can çekişiyor gibi.

Orta kısımdan sonra da hafif kirli paçuli ve tütsü zemini sizi karşılıyor. Şahsen parfümü sevmedim. Genel olarak bir olmamışlık var. Malzeme kalitesi ve geçişler de öyle kaliteli değil. Mesela bu hususta geçen gün denediğim Widian New York bu parfümün fersah fersah ilerisinde.

Bu tarz baharatlı-ilacımsı olmayan ve ciddi anlamda karanlık - melankolik bir gül parfümü arayaşınız varsa kesinlikle Anka Kuş Betwixt and Between öneririm. Bunun kompozisyonu da malzemesi de Kilian’dan çok daha iyi. Ama yine de siz siz olun forumda kim hangi parfüm için şöyle iyi, böyle mükemmel, diğeri bunun getir götürünü yapar dediyse bile bu gibi anlamsız laflara aldanmayın kendiniz deneyerek alın

creed aventus 19p21:
bu kadar batch olayını öğrenince, kendimi batch numarasını da yazma zorununluğunda hissettim : )
hakkında bu kadar fırtına kopan creed in sanırım firmanın da adının önüne geçmiş olan kokusunu ilk kez deniyorum.
eleştirilmeyen bir yanı kalmadı sanırım bana da laf söylemek düşmez. fakat eminim ki fiyatı bu clone'lara yakın olsaydı ne bu kadar çok taklit ürün görürdük ne bu kadar fırtına kopardı.
bu batch üzerine konuşursak, hafif, keyifli ananas merkezli meyveli bir koku başlıyor. bu başlangıç yarım saat kadar sürüyor, sürekli keyifli bir şekilde yayılıyor ama saldırgan da değil. sonra ortalıkta meyve namına bir şey kalmıyor. bahsedilen ve hep merak ettiğim isli bir havaya dönüşüyor. bu da güzel ama bu da kalıcı değil.
bu keyfin toplam süresi 2 saat. sonra evde kimse yok.
sanırım kıyamet burda kopuyor ki bence de haklı bir kavga sebebi. bukadar ekmeğin karşılığı bu kadar köfte olmamalı. makul bir fiyatı olsa, dekantla dekantla yanında gezdir 2-3 saatte bir sık keyfine bak derdim, diyemiyorum : )
bu parayı vermekte sorun yaşamayan bol bol tadını çıkarsın ama "tamamen kişisel fikrim" bu paranın parfümü değil.
tabi ilk çıktığı zamanlar nasıldı onu da bilmiyorum, denemek lazım. belki o zaman fikrim değişirdi.

unique'e luxury akdeniz:
deniz temalı parfümlere zaafım ve haliyle merakım var. bu parfümü de hem Türk işi olması hem de adındaki akdeniz albenisiyle radarımdaydı. splitde emeği geçenler sağolsun deneme fırsatım oldu.
baştan söyliyim ben hiç deniz notası alamadım ama parfüm kötü bir ürün değil. hatta keyifli. fakat beklentim başka bir şeydi. biraz tuzlu biraz sucul bir iş beklerken, turunçgillerle yoğun bir şekilde başlayan ama baymayan, sonra çiçeklerle donatılmış başka bir parfümle karşılaştım.
hakkını vermeliyim bu yoğunluğa rağmen yazın bile kullanılabilecek kolay kullanılır bir parfüm olmuş. özellikle kalıcılığını beğendim. sabah evden çıkarken 3 fıs, rahat 8 saat ve fazlasını verir. elinizin ayarı kaçarsa etrafı bayıltabilir, epey güçlü. yazın dediğime bakmayın, her türlü güzel havada gider.
şişeli olarak tercih etmem ama yine de elimin altında dekant olarak bulunsun isterim.

maison francis kurkdjian - baccarat rouge 540 edp:
hiç uzatmiyim, sadece ve sadece tentürdiyot kokusu aldım. başka hiç bir koku alamadım. fragrantica'ya baktım sorun bende mi diye. sanırım sorun bende. şimdilik kenara kaldırdım, ileride tekrar deneyeceğim. yine olmazsa sevecek birine hediye olacak.

maison francis kurkdjian - gentle fluidity silver:
ben çok beğendim. verdiği temizlik hissini bulduğum diğer marka olan prada parfümlerinden bile daha ötede bir yerde.
notaları sayamıyorum çünkü bir bütün olarak geliyor ve içinde şu şu var diyemiyorum. yine de çok keyifli bir koku. kalıcılık desen o da var. kürkçüoğlu listeme iki numaraya girdi (bir numaram l'homme a la rose). sanki 4 mevsim gider.

daraldım' Alıntı:

maison francis kurkdjian - baccarat rouge 540 edp:
hiç uzatmiyim, sadece ve sadece tentürdiyot kokusu aldım. başka hiç bir koku alamadım. fragrantica'ya baktım sorun bende mi diye. sanırım sorun bende. şimdilik kenara kaldırdım, ileride tekrar deneyeceğim. yine olmazsa sevecek birine hediye olacak.

Genişletmek için tıkla ...

Bu gerçekten öyle kokuyor. Hatta tentürdiyot içerisinde erimiş pamuk şeker gibi. Bir yerden sonra da kokusunu alamıyorsunuz, anosmi yapıyor ama aradan 3-5 saat geçiyor yine burnunuza vuruyor. Öyle bir parfüm

xPixa' Alıntı:

Bu gerçekten öyle kokuyor. Hatta tentürdiyot içerisinde erimiş pamuk şeker gibi. Bir yerden sonra da kokusunu alamıyorsunuz, anosmi yapıyor ama aradan 3-5 saat geçiyor yine burnunuza vuruyor. Öyle bir parfüm

Genişletmek için tıkla ...

bir an neyseki uzun bir kalıcılığı yok diyordum : ) anosmiymiş : )

Amouage Opus XI: Koku profili Gucci Guilty Absolute’a gerçekten benziyor. Gucci’deki hayvansal olarak nitelendirilebilecek sert nüanslar çıkarılıp yerine gerçekten yeşil havayı veren mercan köşk bitkisinin kokusu parfümü yumuşatmış. Hatta yine başka bir Morillas parfümü olan Kilian Royal Leather’ı daha çok anımsatmakta. Kilian’da yeşil nüanslar daha bir çiğ iken Opus XI’de daha bir dolgun ve pişmiş gibi. İçeriğindeki oud notası da öyle gözünüzü korkutmasın, batılı tarzda bir oud hissettim. Öyle vurup öldüren ahırımsı ya da ilacımsı tarzda bir oud yok.

Gayet beğendiğim bir parfüm oldu. Gotik tarzda bir havası da var. Karanlık, yoğun, vurucu ama aynı zamanda da başlangıç itibariyle yeşil yapıdan dolayı da ferah. İçeriğinde de deri olmamasına rağmen gayet güzel bir deri akoru parfümün tamamına hakim durumda. Genel beğeniye pek uygun değil ancak Gucci’ye göre çok çok daha kaliteli ve beğenilebilir buldum.

Performansı zaten dillere destan. Şişeli alsam ömür boyu kullanmaya sıra gelmez, almasam hep aklımda kalır. İkilemde kaldığım bir durum oluştu. Bakalım hayırlısı. Ama Amouage markasının çok kaliteli bir parfümüymüş onu anladım. Markanın ciddi anlamda geri planda kalanlarından. Niş kelimesinin hakkını gayet iyi veriyor.

xPixa' Alıntı:

Amouage Opus XI: Koku profili Gucci Guilty Absolute’a gerçekten benziyor. Bunun hayvansal olarak nitelendirilebilecek sert nüanslar çıkarılıp yerine gerçekten yeşil havayı veren mercan köşk bitkisinin kokusu parfümü yumuşatmış. Hatta yine başka bir Morillas parfümü olan Kilian Royal Leather’ı daha çok anımsatmakta. Kilian’da yeşil nüanslar daha bir çiğ iken Opus XI’de daha bir dolgun ve pişmiş gibi. İçeriğindeki oud notası da öyle gözünüzü korkutmasın, batılı tarzda bir oud hissettim. Öyle vurup öldüren ahırımsı ya da ilacımsı tarzda bir oud yok.

Gayet beğendiğim bir parfüm oldu. Gotik şeklinde de bir havası var. Karanlık, yoğun, vurucu ama aynı zamanda da başlangıç itibariyle yeşil yapıdan dolayı da ferah. İçeriğinde de deri olmamasına rağmen gayet güzel bir deri akoru parfümün geneline hakim durumda. Genel beğeniye pek uygun değil ancak Gucci’ye göre çok çok daha kaliteli ve beğenilebilir buldum.

Performansı zaten dillere destan. Şişeli alsam ömür boyu kullanmaya sıra gelmez, almasam hep aklımda kalır. İkilemde kaldığım bir durum oluştu. Bakalım hayırlısı. Ama Amouage markasının çok kaliteli bir parfümüymüş onu anladım. Markanın ciddi anlamda geri planda kalanlarından. Niş kelimesinin hakkını gayet iyi veriyor.

Genişletmek için tıkla ...

Gucci Absolute ile Opus XI'i farklı zamanlarda koklayan biri bunlar gerçekten benziyormuş XI e bu kadar para vermeye değer mi acaba diye içinden geçirir fakat ikisini aynı anda denediğinde Opus XI'in gerçekten parasını hak ettiğini söyler. Kütüphane serisinin en iyi kokularından şişeli almaya değer ömürlük olur.

Pomak' Alıntı:

Gucci Absolute ile Opus XI'i farklı zamanlarda koklayan biri bunlar gerçekten benziyormuş XI e bu kadar para vermeye değer mi acaba diye içinden geçirir fakat ikisini aynı anda denediğinde Opus XI'in gerçekten parasını hak ettiğini söyler. Kütüphane serisinin en iyi kokularından şişeli almaya değer ömürlük olur.

Genişletmek için tıkla ...

Katılıyorum Opus XI koku olarak hiçbir alakası olmasa da kullanım açısından benim için Bond NY Amber ile aynı. Onu da soğuk zamanlarda yılda belki 5 kere anca kullanıyorum ama şişesini de asla elden çıkarmayı düşünmüyorum. O da ömürlük oldu benim için. Bunu da alsam dediğiniz gibi ömürlük olacak.

frederic malle - promise:
aslında hayvansal notalara sahip kokuları kullanımını zor bulsam da bunda bu iş dozunda yapıldığından olsa gerek (ya da zevklerim değişiyor bilemedim) çok keyifli bir koku olmuş. fakat hala bu tarz kokuları nerde nasıl kullanacağımı kestiremedim. aklıma hep filmlerde rastlanan, yeşil bir poker masasında herkesin püro ve viski tükettiği, çok ciddi gözüken tiplerin mekanı geliyor : )
promise güzel bir açılışın hemen ardından tüm karakterini ortaya döküyor. hafif bir koku değil, ağır da değil. sanki hayvansal notalara yeni başlayanlara alıştırma olsun diye yapmışlar : )
fragrantica iki yarı gülden bahsediyor ama bende o burun yok, tek bir gül kokusu, hafif baharatlar, paçuli, ambroxan ve hayvansal notalar. uyum bence çok güzel. kokunun yoğunluğu güzel. kalıcılık güzel, gayet güzel parfüm ama ben kullanamam : )

frederic malle - bigarade concentree:
portakal kabuğu ile başlayan enfes bir yazlık olmuş. iki büyük kusuru olan fiyatı ve kalıcılığını atlarsak çok rahat ve keyifli bir parfüm olmuş. ha ben yine fragrantica'da yazan her kokuyu alamadım. gül bende yok : ) portakal kabuğundan çimenlere geçiş harika. kalıcılık nanay, sanırım yayılım da nanay. koku her ne kadar güzel olsa da fiyat performans konusunda sınıfta kalıyor.

nicolai - caravanserail intense:
kahve kokusu sevenler ne düşünür bilemiyorum ama bunun aşırı baskın kahve notası, kahvecilerde etrafı saran kahve çekirdeği kokusu değil. belki yanına eşlik eden notalar yüzünden böyle belki de sentetik bir kokudur bilmiyorum ama kahve notasını sevmedim. üstüne üstlük açılıştan kapanışa kadar her yerde var.
tabi elimizde rezil bir koku yok. gayet usturuplu, efendi bir koku. açılışı atlattıktan sonra kahve biraz geri çekiliyor ve paçuli, amber, vanilya, sandal ve bilemediğim bir kaç koku daha biz de varız diyorlar. tene yaklaştıkça daha da kremsi hale gelen kokuda başta belirttiğim gibi kahve hep eşlik ediyor.
kahve seven birisinin bile kör alış yapmasını tavsiye edemiyorum. bunun yanında bence herkes denemeli : )

xerjoff - 1861 naxos:
içerisinde sevdiğim bir çok notayı barındırmasına rağmen (limon, bergamot, tütün, vanilya) ve 3 gündür kullanmama rağmen hala sevip sevmdiğime karar veremedim : )
caravanserail de kahve nasıl başroldeyse burda da bal her yerde. iç bayıltacak tatlılıkta bir bal değil bu. ıhlamur kaynatıp içine limon ve bal eklemişim gibi diyim. ne olduğunu bilemediğim notalar da var, fragranticaya baktım yine de benzetemedim. mesela tarçın, ben hiç bu kokuyu almadım. zorlarsak "aaa evet kaşmir" derim ama demiyorum : )
neyse uzatmiyim, öyle zor bir koku değil ama yine de kör alışlık değil gibi.
kalıcılık 6 - 8 saat arası. bence gayet iyi.

hermes - voyage (2012 - edt):
denediğim hiç bir hermes parfümüyle yıldızım barışmadı, voyage da geleneği bozmadı. kötü bir parfüm değil ama benim beğenime uygun değil. neden değil? çok baharatlı. bence ilk bahar yaz parfümleri bu kadar baharatlı olmamalı. benim için öyle en azından.
limonlu baharatlı açılış fena değil, fakat baharat açılıştan sonra da varlığını sürdürüyor. bu sefer açlışta da belli belirsiz yer alan çay biraz daha öne çıkıyor. biraz yeşil notalar biraz da çiçekler. bilmiyorum, böyle güzel ama baharat hiç gitmiyor, olmasa daha çok severdim : )
yayılım pek yok. kalıcılık da 4 saat kadar. hermes ile bir türlü olduramadık : )

parfums de marley - sedley:
çok keyifli bir parfüm. çok sevdim ama almam (yakında memnuniyetsizliğin kitabını yazacam : ) ).
açılış 90'larda bize yoyo kullanan karikatür çocuk eşliğinde reklamlarla bolca pompalanan 7-up isimli limonlu gazlı içecek. bu gün sağda solda görüyorum bunlardan ne tat ne koku olarak eskilerle alakası yok. sprite da öyle. bu 7-up kokusu dekantı kullandığım her gün boyunca yüzümü güldürdü. tabi yapış yapışlık yok. sanırım nane ve limonun kullanımı sebebiyle böyle.
ergenlik dönemlerime gönderen bu müthiş açılış geçince yavaş yavaş lavanta öne çıkıyor. tabi akla bu berber dükkanı hisleri getirse de öyle değil. fakat işte bu parfümün de zayıf noktası burda başlıyor. kalıcılık, niş bir parfüm için çok kötü. 3 saatte bu güzelliğe veda ediyoruz. yayılım sanırım kol boyu civarında.
güzel parfüm ama fiyat/performans konusunda malesef kötü.