Başlık içinden geçeni söyle diye belirtilmiş o halde söyleyeyim: Yıllarımı verdiğim, güzel bir gelecek hayali kurduğum, canımdan çok sevdiğim, hep destek olmaya çalıştığım ve nişan hazırlığı yaptığım sevdiğimle ayrıldık. Kontrolsüzce, aceleyle, fütursuzca ve tutarsızlıklarla diye niteleyebileceğim şekilde.
Bazı şeyleri sevgiye sığdırmak mümkün değil. Bu çağa nefret dolu bakar oldum artık. Ya ben hiç tanıyamadım her telafi etmek istediği olumsuzluğa gönül gözüyle bakıp yanıldım ya da kadınların yapısında sevgiye sığdırılamayacak bir moleküler taş var, anlamak mümkün değil. Sadece susuyorum susuyorum susuyorum ve içe atıyorum. Yazıklar olsun deyip yine susuyorum. İçimden akıp gitmesi gereken dağlar kadar zehir var sanki. O yüzden buraya yazmak istedim çünkü suskunluk içten içe yiyor insanı.
Allah'a havale ettim ve şu söz hep aklımda: "Gerçek şu ki: Allah, hainlik yaparak gideni, helallik almak için sana geri gönderir."
Diyeceklerim bu kadar. Allah hepinizi; tutarlılık, doğruluk, dürüstlük, özü sözü bir olma, yanıltmama, verilen kıymete pişman etmeme nedir bilen insanlarla karşılaştırsın.