SAFARİ for man - Ralph Lauren

HOCA

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
7 Mar 2015
Mesajlar
818
Selamlar arkadaşlar,
Başlıktan anlaşıldığı üzere konumuz Ralph Lauren Safari... Sürekli niş incelemesi yazmak yerine ara ara "Ana akım moda markalarının " designer diye tabir ettiğimiz kokularına da temas etmenin çok doğru olduğu kanatiyle sizin de tanıdığınız bu beyefendiden biraz da ben bahsedeyim istedim. Elbette benden sonra da "Asumer" kardeşim yorumu gelecek. Yazıyı elimden geldiği kadar kısa tutmaya çalışacağım.
ralph-lauren-safari-for-men-cologne.jpg

1992 yılında piyasaya çıkmış olan Safari elbetteki 90'lı yıllara damgasını vurmuş kült diye tabir ettiğimiz alanında hatırı sayılır kıymette bir kokudur. Kokuyu deneyen genç arkadaşlar şayet burun bükmüşlerse bu kokunun belirli bir yaş istemesinden kaynaklanmıştır. Safari geniş harmanı ile birkaç koku sınıfını bir arada tutan bir yönüyle fujer ama deri kullanımıyla da anılabilecek değerli bir koku.
Açılış lavanta, bergamot, pelin otu, kişniş gibi karakteristik notalar içeriyor. Burada çok fazla öne çıkan bir notadan bahsedemeyiz. Elbette lavantanın önemli bir yeri var ama " Caron Le3 homme" u düşünürsek lavanta yağının burun büken tavrını Safari de görmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bu açıdan lavanta sevmeyenlerin Safari ye yaklaşırken ürkmelerine gerek yok. Aynı durum aldehitler için de geçerli. Bir "Rien veya Aromatic Elixir" deki aldehitler düşünüldüğünde burada burnu yormayan kararında bir aldehit yapısından bahsedebiliriz. Ben bergamotun daha baskın olmasını isterdim açıkçası. Le Labo Bergamot 22' daki güzelim bergamot düşünülünce Safari ye de yakışırmış diyebilirim. Çıkış yılı dikkate alınırsa doksanlar için olmaması normal tabi ki ... Kişniş kullanımı ise Chanel Antaeus kadar etkilemedi beni. Sonuç olarak hafif asidik hafif herbal bir açılış ferah bir nefes Safari nin sizi karşılama tarzıdır. Çok benzetilen YSL Jazz açılış kısmında daha baharatlı bir yapıda diyerek parfümün orta kısmına geçelim.
Orta kısım bu yılların kokularının karakteristik özelliği olan traş kremi havası sezdiriyor. "Gibs" marka traş kremi vardı, babam pek severdi . Safari nin orta kısmında bu hissiyat ağır basıyor. Notalar sizi aldatmasın Çiçeklere bakıp da feminen bir hali olduğunu düşünmeyin. Kuru tarçın, karanfil çiçeği ve her ne kadar dip notada kullanılıyor gibi gözükse de Sandal ağacı parfümün orta kısmında sabunsu bir hissiyat oluşturuyor. Ben bu tarz aromatik sandal kullanımını pek sevemiyorum. Burnumu pek yoruyor. Yine jazz ile kıyaslarsak jazz'daki sardunya ve tütün kullanımı onun orta kısmını bana göre daha çekici ve derin kılmış. Safari de ise orta kısmın dengeleyici unsuru tarçın ve o dönem tarçın kullanımı cidi boyutta erkeksi ve kuru. Sonuç olarak orta kısım muhtemelen " belli bir yaşa da ermişseniz " sizi maziye götürüp şöyle eski bayramlara, berber dükkanlarına , babanızın işe giderken kapıda bıraktığı kokunun havasına götürüp getirecektir.
Parfümün dip hali ise bizim "Eski kafa" diye tabir ettiğimiz deri + meşe yosunu kombinasyonunu içeriyor. Kuru erkeksi ve temiz bir deri kokusu. Bu tarz bir deri kokusunu kullanacaksanız eğer üzerinize sinecek ağır bir kokunun olmamasına, temiz giyinmeye dikkat etmelisiniz bence... Çünkü bu ferah ve beyefendi kimliğin üzerine salaş bir hava katabilir.
Evet arkadaşlar nota kısmını elimden geldiği kadar aktarmaya çalıştım. Parfümün kullanımı, kalıcılığı, verdiği genel hissiyat kısmı "Asumer" kardeşime aittir. Ben de merakla bekliyor olacağım. Okuyan okumayan herkese selam olsun :)
 
Son düzenleme:

baykalbul

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
22 May 2015
Mesajlar
1,417
Çok bağırmayan koku notalarından bahsetmişsin diğer parfümlere göre ve yerinde bir tespit Yasin Hocam :)..

Ben daha doya doya meşeyosunu istiyorum böyle parfümlerde eğer meşeyosunu konusunda iddialı ve ismi çıkmışsa. Bu zevki Giorgio for Men ve daha ağırbaşlı Quorum 'da buluyorum.. Giorgio for Men bence sılajı idare eder çok bas bas bağırmasada..

Diğer kokulara ek olarak tozlu bir kokusu da var Safari for man 'in yağlılıkta var biraz.. Bende vintage şişe var ama bir ara güncel versiyonu da denemek istiyorum..
 

MD

Founder Administrator
Yönetici
Katılım
16 Mar 2015
Mesajlar
2,286
Selamlar arkadaşlar,
Başlıktan anlaşıldığı üzere konumuz Ralph Lauren Safari... Sürekli niş incelemesi yazmak yerine ara ara "Ana akım moda markalarının " designer diye tabir ettiğimiz kokularına da temas etmenin çok doğru olduğu kanatiyle sizin de tanıdığınız bu beyefendiden biraz da ben bahsedeyim istedim. Elbette benden sonra da "Asumer" kardeşim yorumu gelecek. Yazıyı elimden geldiği kadar kısa tutmaya çalışacağım.
Ekli dosyayı görüntüle 3467
1992 yılında piyasaya çıkmış olan Safari elbetteki 90'lı yıllara damgasını vurmuş kült diye tabir ettiğimiz alanında hatırı sayılır kıymette bir kokudur. Kokuyu deneyen genç arkadaşlar şayet burun bükmüşlerse bu kokunun belirli bir yaş istemesinden kaynaklanmıştır. Safari geniş harmanı ile birkaç koku sınıfını bir arada tutan bir yönüyle fujer ama deri kullanımıyla da anılabilecek değerli bir koku.
Açılış lavanta, bergamot, pelin otu, kişniş gibi karakteristik notalar içeriyor. Burada çok fazla öne çıkan bir notadan bahsedemeyiz. Elbette lavantanın önemli bir yeri var ama " Caron Le3 homme" u düşünürsek lavanta yağının burun büken tavrını Safari de görmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bu açıdan lavanta sevmeyenlerin Safari ye yaklaşırken ürkmelerine gerek yok. Aynı durum aldehitler için de geçerli. Bir "Rien veya Aromatic Elixir" deki aldehitler düşünüldüğünde burada burnu yormayan kararında bir aldehit yapısından bahsedebiliriz. Ben bergamotun daha baskın olmasını isterdim açıkçası. Le Labo Bergamot 22' daki güzelim bergamot düşünülünce Safari ye de yakışırmış diyebilirim. Çıkış yılı dikkate alınırsa doksanlar için olmaması normal tabi ki ... Kişniş kullanımı ise Chanel Antaeus kadar etkilemedi beni. Sonuç olarak hafif asidik hafif herbal bir açılış ferah bir nefes Safari nin sizi karşılama tarzıdır. Çok benzetilen YSL Jazz açılış kısmında daha baharatlı bir yapıda diyerek parfümün orta kısmına geçelim.
Orta kısım bu yılların kokularının karakteristik özelliği olan traş kremi havası sezdiriyor. "Gibs" marka traş kremi vardı, babam pek severdi . Safari nin orta kısmında bu hissiyat ağır basıyor. Notalar sizi aldatmasın Çiçeklere bakıp da feminen bir hali olduğunu düşünmeyin. Kuru tarçın, karanfil çiçeği ve her ne kadar dip notada kullanılıyor gibi gözükse de Sandal ağacı parfümün orta kısmında sabunsu bir hissiyat oluşturuyor. Ben bu tarz aromatik sandal kullanımını pek sevemiyorum. Burnumu pek yoruyor. Yine jazz ile kıyaslarsak jazz'daki sardunya ve tütün kullanımı onun orta kısmını bana göre daha çekici ve derin kılmış. Safari de ise orta kısmın dengeleyici unsuru tarçın ve o dönem tarçın kullanımı cidi boyutta erkeksi ve kuru. Sonuç olarak orta kısım muhtemelen " belli bir yaşa da ermişseniz " sizi maziye götürüp şöyle eski bayramlara, berber dükkanlarına , babanızın işe giderken kapıda bıraktığı kokunun havasına götürüp getirecektir.
Parfümün dip hali ise bizim "Eski kafa" diye tabir ettiğimiz deri + meşe yosunu kombinasyonunu içeriyor. Kuru erkeksi ve temiz bir deri kokusu. Bu tarz bir deri kokusunu kullanacaksanız eğer üzerinize sinecek ağır bir kokunun olmamasına, temiz giyinmeye dikkat etmelisiniz bence... Çünkü bu ferah ve beyefendi kimliğin üzerine salaş bir hava katabilir.
Evet arkadaşlar nota kısmını elimden geldiği kadar aktarmaya çalıştım. Parfümün kullanımı, kalıcılığı, verdiği genel hissiyat kısmı "Asumer" kardeşime aittir. Ben de merakla bekliyor olacağım. Okuyan okumayan herkese selam olsun :)
Mükemmel bir yorumlama, ehtiyar heyeti iş başında azucuk da biz gençlere yönelik parfümlerle ilgili yorumlamalar bekliyoruz eküriniz asumer ile Yasin bey :))


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 

asumer

Founder Administrator
Yönetici
Katılım
25 Şub 2015
Mesajlar
1,657
Selamlar arkadaşlar,
Başlıktan anlaşıldığı üzere konumuz Ralph Lauren Safari... Sürekli niş incelemesi yazmak yerine ara ara "Ana akım moda markalarının " designer diye tabir ettiğimiz kokularına da temas etmenin çok doğru olduğu kanatiyle sizin de tanıdığınız bu beyefendiden biraz da ben bahsedeyim istedim. Elbette benden sonra da "Asumer" kardeşim yorumu gelecek. Yazıyı elimden geldiği kadar kısa tutmaya çalışacağım.
Ekli dosyayı görüntüle 3467
1992 yılında piyasaya çıkmış olan Safari elbetteki 90'lı yıllara damgasını vurmuş kült diye tabir ettiğimiz alanında hatırı sayılır kıymette bir kokudur. Kokuyu deneyen genç arkadaşlar şayet burun bükmüşlerse bu kokunun belirli bir yaş istemesinden kaynaklanmıştır. Safari geniş harmanı ile birkaç koku sınıfını bir arada tutan bir yönüyle fujer ama deri kullanımıyla da anılabilecek değerli bir koku.
Açılış lavanta, bergamot, pelin otu, kişniş gibi karakteristik notalar içeriyor. Burada çok fazla öne çıkan bir notadan bahsedemeyiz. Elbette lavantanın önemli bir yeri var ama " Caron Le3 homme" u düşünürsek lavanta yağının burun büken tavrını Safari de görmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bu açıdan lavanta sevmeyenlerin Safari ye yaklaşırken ürkmelerine gerek yok. Aynı durum aldehitler için de geçerli. Bir "Rien veya Aromatic Elixir" deki aldehitler düşünüldüğünde burada burnu yormayan kararında bir aldehit yapısından bahsedebiliriz. Ben bergamotun daha baskın olmasını isterdim açıkçası. Le Labo Bergamot 22' daki güzelim bergamot düşünülünce Safari ye de yakışırmış diyebilirim. Çıkış yılı dikkate alınırsa doksanlar için olmaması normal tabi ki ... Kişniş kullanımı ise Chanel Antaeus kadar etkilemedi beni. Sonuç olarak hafif asidik hafif herbal bir açılış ferah bir nefes Safari nin sizi karşılama tarzıdır. Çok benzetilen YSL Jazz açılış kısmında daha baharatlı bir yapıda diyerek parfümün orta kısmına geçelim.
Orta kısım bu yılların kokularının karakteristik özelliği olan traş kremi havası sezdiriyor. "Gibs" marka traş kremi vardı, babam pek severdi . Safari nin orta kısmında bu hissiyat ağır basıyor. Notalar sizi aldatmasın Çiçeklere bakıp da feminen bir hali olduğunu düşünmeyin. Kuru tarçın, karanfil çiçeği ve her ne kadar dip notada kullanılıyor gibi gözükse de Sandal ağacı parfümün orta kısmında sabunsu bir hissiyat oluşturuyor. Ben bu tarz aromatik sandal kullanımını pek sevemiyorum. Burnumu pek yoruyor. Yine jazz ile kıyaslarsak jazz'daki sardunya ve tütün kullanımı onun orta kısmını bana göre daha çekici ve derin kılmış. Safari de ise orta kısmın dengeleyici unsuru tarçın ve o dönem tarçın kullanımı cidi boyutta erkeksi ve kuru. Sonuç olarak orta kısım muhtemelen " belli bir yaşa da ermişseniz " sizi maziye götürüp şöyle eski bayramlara, berber dükkanlarına , babanızın işe giderken kapıda bıraktığı kokunun havasına götürüp getirecektir.
Parfümün dip hali ise bizim "Eski kafa" diye tabir ettiğimiz deri + meşe yosunu kombinasyonunu içeriyor. Kuru erkeksi ve temiz bir deri kokusu. Bu tarz bir deri kokusunu kullanacaksanız eğer üzerinize sinecek ağır bir kokunun olmamasına, temiz giyinmeye dikkat etmelisiniz bence... Çünkü bu ferah ve beyefendi kimliğin üzerine salaş bir hava katabilir.
Evet arkadaşlar nota kısmını elimden geldiği kadar aktarmaya çalıştım. Parfümün kullanımı, kalıcılığı, verdiği genel hissiyat kısmı "Asumer" kardeşime aittir. Ben de merakla bekliyor olacağım. Okuyan okumayan herkese selam olsun :)





Parfüm yazmak zor zanaat.Yüzlerce insanın deneyimlediği bir kokuyu objektif bir şekilde sunmak,geçirdiği evreleri bir bir yakalamak,kalitesi hakkında görüş belirtmek büyük sorumluluk isteyen bir iş bana göre.Öncelikle bu işe gönül vermiş insanların satın alma kararında çok etkili olan bu tarz sunumlarda pek çok parametreyi ele almadan yapılan incelemeleri her zaman çok tehlikeli bulurum.Belki hiçbirimiz uzman değiliz ancak dilimiz döndüğünce sabrımız yettiğince parfüm sever arkadaşlara yardımcı olduğumuzu hissetmek bizi kokulara olan sevgimize daha fazla bağlıyor.Özellikle “Yasin hocamız” ile beraber yaptığımız incelemelerin asıl amacı da bu zaten. Aynı kokuya iki farklı yaklaşımla bakıp hata payımızı en aza indirgemek ve fazlasıyla subjektif bir kozmetik ürün olan parfümlere daha nesnel yaklaşabilmektir. Tabi sadece bizim çabamızla değil siz değerli forum üyesi arkadaşlarımızın da katılımı tenkitleri bizlere daha iyi yol gösterecek ve koku dağarcığımız daha sağlam temeller üzerine gelişecektir. Zaten bundan sonraki süreçte forum olarak tek stratejimiz gelişim üzerine kurulacağından Kokuyorum’u bir okul haline getirmek bu hobiye duyarlı insanların el birliğiyle gerçekleştirebileceği en güzel eser olacaktır.

Safari benim için çok özel bir parfüm.1993 senesinin Ekim ayında yurtdışından gelen babamın hediyelerle dolu çantasından çıkan en yakışıklı şişeydi benim için. Hayran hayran izlediğim şişenin ve kutunun uyumunu ve öznelliğini hala pek çok niş markada bulamıyorum. Kutuya verilen deri efektli baskı,single malt scotch viskilerin şişelerini andıran girintili çıkıntılı yapısı,şişe üzerindeki gümüş rengi aslan kabartmaları ve kapağın üzerindeki ahşabımsı görüntüsüne eşlik eden sarının en güzel tonuna sahip parfüm sıvısı ile gördüğüm en iyi şişe tasarımlarından birine sahip diyebilirim.Ralph Lauren’in onlarca parfümü arasında rahatlıkla en güzel şişeye sahip dememiz asla yanlış olmaz.

Parfümün içeriğini Yasin hocam mükemmel açıklamış ama kısaca üstünden bende geçeyim. Açılış aldehit bombası tozlu bergamot aromatik otlar ve taze baharatların patlamasıyla başlıyor ve orta notalara geçene kadar bu yapı devam ediyor.daha sonra fujer karakterine bürünen kokunun assolisti lavanta devreye giriyor ve erkeksi çiçeklerin hakimiyetine bir süre sonra tatlı baharatlar da katılıyor.Tarçın ve karanfil ikilisi gene iş başında diyebiliriz. Lavanta Yasin hocanın dediği gibi ne ferah ne de çok fazla çiçek.genel yapıya çok iyi karışarak tek başına rol kesmeyen ve ön plana çıkmayan bir yapıda.Kısaca berber dükkanı lavantası değil desek daha açıklayıcı olabilir. Orta notalarda parfüm öylesine zenginleşiyor ki bilmeyen birine koklatsanız kesin niş bu diyebilecek kadar hem de. Alt notalar ise odunsu deriye eşlik eden yumuşak meşe yosunu tozlu paçuli ve muhteşem bir vetiver yorumuyla devam ediyor. Özellikle dip notalar tam bir deri şipre havasında. Sanırım Yasin hocamın atladığı tek yer vetiver kısmı. Ben mi yanlış algılıyorum diye kendime sorup biraz araştırdığımda çoğu kişinin özellikle vetivere vurgu yapması beni şaşırtmadı doğrusu.Kullanılan vetiver ne sabunsu, ne köksü ne de creed original vetiver tarzı canlı değil.Daha tuzlu ve sakin bir kullanımla karşımıza çıkıyor….

Safari erken dönem maskülen kokulara göre son derece modern bir yapıda. Ayrıca tıpkı kouros gibi genel bir gruba dahil edilemeyecek kadar zengin bir koku. Eski parfümlerin sıcak ve sert yapısıyla açılıp aromatik fujer karakteri sergilerken tatlı baharat rayihası ile şipreye döneceğini önden belli eden ve en sonunda deri şipre karakteriyle noktayı koyan bol geçişli zengin harmanlı son derece streil ve zengin bir koku. Üretildiği yıl itibariyle klasik parfümlerin güzel bir özeti ve sonu gibi adeta.o tarihten sonra yavaş yavaş tatlılaşmaya başlayan parfümler arasında karakter sahibi çok az parfümden biri. Maskülen kokulara ilgili fakat eski kokuların kısıtlı kullanım alanından şikayetçiyseniz,ya da creed-bois du portugal,nicolai-new york intense gibi kokulara maddi olarak erişim şansınız kısıtlıysa kesinlikle uğramanız gereken durak ralph lauren safari.

Benim için safariyi benzersiz kılan en önemli özelliği zaman,mekan,kıyafet ayırt etmeden,hava sıcaklığı değişimlerinde farklı kokmadan kendini muhafaza ederek işini yapmasıdır.notalar öylesine doğru akortlanmış ki her ortamda her yerde gayet kararlı ve yapısı bozulmadan işini yapıyor.bunun yanında parfümde faz geçişleri nasıl olur sorusunun cevabını merak ediyorsanız kesinlikle safari size bunu en güzel şekilde gösterecektir. Peki bu şahane eseri kim yaratmış diye kendime sorduğumda karşılaştığım cevap beni hiç şaşırtmadı. Evet efsane parfümör Dominic Ropion eseridir kendileri J

Bunun dışında bugüne kadar kullandığım genel beğenisi en yüksek maskülen koku olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Hatta denettiğim bazı arkadaşlarımın açılıştaki yoğunluktan sonra hiç beğenmedim yorumlarının aradan geçen bikaç saatin ardından benden safarinin adını ve nerden temin edileceğini sorması da bu fikrimi güçlendiren en önemli etken. Performansa genel hatlarıyla bakarsak son derece kalıcı ancak yayılımı gitgide düşen bir trend sergiliyor. Bu durum özellikle silaj beklentisi yüksek kullanıcıları birazcık hayal kırıklığına uğratabilir ancak şahsi fikrim safari tarzı kokuların bağırdıkça mevcut etkisini yaratamayacağı yönünde. Bunun yanında günlük kullanım ve özel anlara da çok güzel eşlik eden bir yapısı da yok değil. Yaz sıcaklarında dozajlamaya dikkat edilirse kullanılabilir soğuk kış günlerine de çok güzel eşlik eder.

Özetle taze ve tatlı baharatlar,aromatik otlar,erkeksi çiçekler,odunsu ve derimsi kokulara ilginiz varsa,old school tarzı taşıyabilirseniz ve pahallı niş alternatiflere bütçe ayırmak istemiyorsanız kesinlikle aradığınız parfüm safari’dir ve ben parfüm severim diyen herkesin koleksiyonunda bulunması gerekir.Aramızdaki özel bağdan dolayı pek olumsuz tarafını göremememden dolayı sadece nota kalitesi niş parfümlerin birkaç tık altında diyebilirim.Bunun dışında ciddi bir kusuru olduğunu düşünmediğim safarinin özellikle bulunabilirse vintage versiyonunu tüm parfüm sever arkadaşlara tavsiye ederim.söyleyeceklerim bu kadar sizlerin huzurunda Yasin hocama katkıları için teşekkür eder evdeki küçük patrondan yeni incelemeler için daha fazla izin koparabilmesini temenni ederim.bu arada koskaca vetiveri nasıl göremedin Yasincim hala hayretler içerisindeyim J ayrıca bir edebiyat öğretmeni olarak kullanıcı adımı tırnak içine alarak yazmanın gerekçesinide yazarsan beni sevindirirsin canım kardeşim ;)
 

HOCA

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
7 Mar 2015
Mesajlar
818
Parfüm yazmak zor zanaat.Yüzlerce insanın deneyimlediği bir kokuyu objektif bir şekilde sunmak,geçirdiği evreleri bir bir yakalamak,kalitesi hakkında görüş belirtmek büyük sorumluluk isteyen bir iş bana göre.Öncelikle bu işe gönül vermiş insanların satın alma kararında çok etkili olan bu tarz sunumlarda pek çok parametreyi ele almadan yapılan incelemeleri her zaman çok tehlikeli bulurum.Belki hiçbirimiz uzman değiliz ancak dilimiz döndüğünce sabrımız yettiğince parfüm sever arkadaşlara yardımcı olduğumuzu hissetmek bizi kokulara olan sevgimize daha fazla bağlıyor.Özellikle “Yasin hocamız” ile beraber yaptığımız incelemelerin asıl amacı da bu zaten. Aynı kokuya iki farklı yaklaşımla bakıp hata payımızı en aza indirgemek ve fazlasıyla subjektif bir kozmetik ürün olan parfümlere daha nesnel yaklaşabilmektir. Tabi sadece bizim çabamızla değil siz değerli forum üyesi arkadaşlarımızın da katılımı tenkitleri bizlere daha iyi yol gösterecek ve koku dağarcığımız daha sağlam temeller üzerine gelişecektir. Zaten bundan sonraki süreçte forum olarak tek stratejimiz gelişim üzerine kurulacağından Kokuyorum’u bir okul haline getirmek bu hobiye duyarlı insanların el birliğiyle gerçekleştirebileceği en güzel eser olacaktır.

Safari benim için çok özel bir parfüm.1993 senesinin Ekim ayında yurtdışından gelen babamın hediyelerle dolu çantasından çıkan en yakışıklı şişeydi benim için. Hayran hayran izlediğim şişenin ve kutunun uyumunu ve öznelliğini hala pek çok niş markada bulamıyorum. Kutuya verilen deri efektli baskı,single malt scotch viskilerin şişelerini andıran girintili çıkıntılı yapısı,şişe üzerindeki gümüş rengi aslan kabartmaları ve kapağın üzerindeki ahşabımsı görüntüsüne eşlik eden sarının en güzel tonuna sahip parfüm sıvısı ile gördüğüm en iyi şişe tasarımlarından birine sahip diyebilirim.Ralph Lauren’in onlarca parfümü arasında rahatlıkla en güzel şişeye sahip dememiz asla yanlış olmaz.

Parfümün içeriğini Yasin hocam mükemmel açıklamış ama kısaca üstünden bende geçeyim. Açılış aldehit bombası tozlu bergamot aromatik otlar ve taze baharatların patlamasıyla başlıyor ve orta notalara geçene kadar bu yapı devam ediyor.daha sonra fujer karakterine bürünen kokunun assolisti lavanta devreye giriyor ve erkeksi çiçeklerin hakimiyetine bir süre sonra tatlı baharatlar da katılıyor.Tarçın ve karanfil ikilisi gene iş başında diyebiliriz. Lavanta Yasin hocanın dediği gibi ne ferah ne de çok fazla çiçek.genel yapıya çok iyi karışarak tek başına rol kesmeyen ve ön plana çıkmayan bir yapıda.Kısaca berber dükkanı lavantası değil desek daha açıklayıcı olabilir. Orta notalarda parfüm öylesine zenginleşiyor ki bilmeyen birine koklatsanız kesin niş bu diyebilecek kadar hem de. Alt notalar ise odunsu deriye eşlik eden yumuşak meşe yosunu tozlu paçuli ve muhteşem bir vetiver yorumuyla devam ediyor. Özellikle dip notalar tam bir deri şipre havasında. Sanırım Yasin hocamın atladığı tek yer vetiver kısmı. Ben mi yanlış algılıyorum diye kendime sorup biraz araştırdığımda çoğu kişinin özellikle vetivere vurgu yapması beni şaşırtmadı doğrusu.Kullanılan vetiver ne sabunsu, ne köksü ne de creed original vetiver tarzı canlı değil.Daha tuzlu ve sakin bir kullanımla karşımıza çıkıyor….

Safari erken dönem maskülen kokulara göre son derece modern bir yapıda. Ayrıca tıpkı kouros gibi genel bir gruba dahil edilemeyecek kadar zengin bir koku. Eski parfümlerin sıcak ve sert yapısıyla açılıp aromatik fujer karakteri sergilerken tatlı baharat rayihası ile şipreye döneceğini önden belli eden ve en sonunda deri şipre karakteriyle noktayı koyan bol geçişli zengin harmanlı son derece streil ve zengin bir koku. Üretildiği yıl itibariyle klasik parfümlerin güzel bir özeti ve sonu gibi adeta.o tarihten sonra yavaş yavaş tatlılaşmaya başlayan parfümler arasında karakter sahibi çok az parfümden biri. Maskülen kokulara ilgili fakat eski kokuların kısıtlı kullanım alanından şikayetçiyseniz,ya da creed-bois du portugal,nicolai-new york intense gibi kokulara maddi olarak erişim şansınız kısıtlıysa kesinlikle uğramanız gereken durak ralph lauren safari.

Benim için safariyi benzersiz kılan en önemli özelliği zaman,mekan,kıyafet ayırt etmeden,hava sıcaklığı değişimlerinde farklı kokmadan kendini muhafaza ederek işini yapmasıdır.notalar öylesine doğru akortlanmış ki her ortamda her yerde gayet kararlı ve yapısı bozulmadan işini yapıyor.bunun yanında parfümde faz geçişleri nasıl olur sorusunun cevabını merak ediyorsanız kesinlikle safari size bunu en güzel şekilde gösterecektir. Peki bu şahane eseri kim yaratmış diye kendime sorduğumda karşılaştığım cevap beni hiç şaşırtmadı. Evet efsane parfümör Dominic Ropion eseridir kendileri J

Bunun dışında bugüne kadar kullandığım genel beğenisi en yüksek maskülen koku olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Hatta denettiğim bazı arkadaşlarımın açılıştaki yoğunluktan sonra hiç beğenmedim yorumlarının aradan geçen bikaç saatin ardından benden safarinin adını ve nerden temin edileceğini sorması da bu fikrimi güçlendiren en önemli etken. Performansa genel hatlarıyla bakarsak son derece kalıcı ancak yayılımı gitgide düşen bir trend sergiliyor. Bu durum özellikle silaj beklentisi yüksek kullanıcıları birazcık hayal kırıklığına uğratabilir ancak şahsi fikrim safari tarzı kokuların bağırdıkça mevcut etkisini yaratamayacağı yönünde. Bunun yanında günlük kullanım ve özel anlara da çok güzel eşlik eden bir yapısı da yok değil. Yaz sıcaklarında dozajlamaya dikkat edilirse kullanılabilir soğuk kış günlerine de çok güzel eşlik eder.

Özetle taze ve tatlı baharatlar,aromatik otlar,erkeksi çiçekler,odunsu ve derimsi kokulara ilginiz varsa,old school tarzı taşıyabilirseniz ve pahallı niş alternatiflere bütçe ayırmak istemiyorsanız kesinlikle aradığınız parfüm safari’dir ve ben parfüm severim diyen herkesin koleksiyonunda bulunması gerekir.Aramızdaki özel bağdan dolayı pek olumsuz tarafını göremememden dolayı sadece nota kalitesi niş parfümlerin birkaç tık altında diyebilirim.Bunun dışında ciddi bir kusuru olduğunu düşünmediğim safarinin özellikle bulunabilirse vintage versiyonunu tüm parfüm sever arkadaşlara tavsiye ederim.söyleyeceklerim bu kadar sizlerin huzurunda Yasin hocama katkıları için teşekkür eder evdeki küçük patrondan yeni incelemeler için daha fazla izin koparabilmesini temenni ederim.bu arada koskaca vetiveri nasıl göremedin Yasincim hala hayretler içerisindeyim J ayrıca bir edebiyat öğretmeni olarak kullanıcı adımı tırnak içine alarak yazmanın gerekçesinide yazarsan beni sevindirirsin canım kardeşim ;)
Kalan kısımları tamamladığın için teşekkürler canım dostum . Sorularına gelince parfümün dip kısmına çok değinmedim çabuk geçtim yazı biraz uzadı da o sebeple. Tırnak meselesine gelince çumle içinde vurgulamak isteğimiz tüm kelimeleri tırnak içine alabiliriz. Burada senin onemini anlatmak istedim ama görüyorum ki kıymet görmemiş :eek::eek::eek::eek:
 

asumer

Founder Administrator
Yönetici
Katılım
25 Şub 2015
Mesajlar
1,657
Kalan kısımları tamamladığın için teşekkürler canım dostum . Sorularına gelince parfümün dip kısmına çok değinmedim çabuk geçtim yazı biraz uzadı da o sebeple. Tırnak meselesine gelince çumle içinde vurgulamak isteğimiz tüm kelimeleri tırnak içine alabiliriz. Burada senin onemini anlatmak istedim ama görüyorum ki kıymet görmemiş :eek::eek::eek::eek:

:D :D :D
o tırnakların freddy kreuger tırnakları olmasından korktum
 

Debussy

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
10 Haz 2016
Mesajlar
1,115
Elinize sağlık, çok güzel incelemeler olmuş :). Vintage olanı tam 90'lar kokusu, beni direkt eskiye götürüyor. Sabunsu geldi bana biraz ortaları. Başlarını sevsem de pek tarzım değil ama bütünde.
 
Üst