- Katılım
- 7 Mar 2015
- Mesajlar
- 818
Selamlar arkadaşlar,
Başlıktan anlaşıldığı üzere konumuz Ralph Lauren Safari... Sürekli niş incelemesi yazmak yerine ara ara "Ana akım moda markalarının " designer diye tabir ettiğimiz kokularına da temas etmenin çok doğru olduğu kanatiyle sizin de tanıdığınız bu beyefendiden biraz da ben bahsedeyim istedim. Elbette benden sonra da "Asumer" kardeşim yorumu gelecek. Yazıyı elimden geldiği kadar kısa tutmaya çalışacağım.
1992 yılında piyasaya çıkmış olan Safari elbetteki 90'lı yıllara damgasını vurmuş kült diye tabir ettiğimiz alanında hatırı sayılır kıymette bir kokudur. Kokuyu deneyen genç arkadaşlar şayet burun bükmüşlerse bu kokunun belirli bir yaş istemesinden kaynaklanmıştır. Safari geniş harmanı ile birkaç koku sınıfını bir arada tutan bir yönüyle fujer ama deri kullanımıyla da anılabilecek değerli bir koku.
Açılış lavanta, bergamot, pelin otu, kişniş gibi karakteristik notalar içeriyor. Burada çok fazla öne çıkan bir notadan bahsedemeyiz. Elbette lavantanın önemli bir yeri var ama " Caron Le3 homme" u düşünürsek lavanta yağının burun büken tavrını Safari de görmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bu açıdan lavanta sevmeyenlerin Safari ye yaklaşırken ürkmelerine gerek yok. Aynı durum aldehitler için de geçerli. Bir "Rien veya Aromatic Elixir" deki aldehitler düşünüldüğünde burada burnu yormayan kararında bir aldehit yapısından bahsedebiliriz. Ben bergamotun daha baskın olmasını isterdim açıkçası. Le Labo Bergamot 22' daki güzelim bergamot düşünülünce Safari ye de yakışırmış diyebilirim. Çıkış yılı dikkate alınırsa doksanlar için olmaması normal tabi ki ... Kişniş kullanımı ise Chanel Antaeus kadar etkilemedi beni. Sonuç olarak hafif asidik hafif herbal bir açılış ferah bir nefes Safari nin sizi karşılama tarzıdır. Çok benzetilen YSL Jazz açılış kısmında daha baharatlı bir yapıda diyerek parfümün orta kısmına geçelim.
Orta kısım bu yılların kokularının karakteristik özelliği olan traş kremi havası sezdiriyor. "Gibs" marka traş kremi vardı, babam pek severdi . Safari nin orta kısmında bu hissiyat ağır basıyor. Notalar sizi aldatmasın Çiçeklere bakıp da feminen bir hali olduğunu düşünmeyin. Kuru tarçın, karanfil çiçeği ve her ne kadar dip notada kullanılıyor gibi gözükse de Sandal ağacı parfümün orta kısmında sabunsu bir hissiyat oluşturuyor. Ben bu tarz aromatik sandal kullanımını pek sevemiyorum. Burnumu pek yoruyor. Yine jazz ile kıyaslarsak jazz'daki sardunya ve tütün kullanımı onun orta kısmını bana göre daha çekici ve derin kılmış. Safari de ise orta kısmın dengeleyici unsuru tarçın ve o dönem tarçın kullanımı cidi boyutta erkeksi ve kuru. Sonuç olarak orta kısım muhtemelen " belli bir yaşa da ermişseniz " sizi maziye götürüp şöyle eski bayramlara, berber dükkanlarına , babanızın işe giderken kapıda bıraktığı kokunun havasına götürüp getirecektir.
Parfümün dip hali ise bizim "Eski kafa" diye tabir ettiğimiz deri + meşe yosunu kombinasyonunu içeriyor. Kuru erkeksi ve temiz bir deri kokusu. Bu tarz bir deri kokusunu kullanacaksanız eğer üzerinize sinecek ağır bir kokunun olmamasına, temiz giyinmeye dikkat etmelisiniz bence... Çünkü bu ferah ve beyefendi kimliğin üzerine salaş bir hava katabilir.
Evet arkadaşlar nota kısmını elimden geldiği kadar aktarmaya çalıştım. Parfümün kullanımı, kalıcılığı, verdiği genel hissiyat kısmı "Asumer" kardeşime aittir. Ben de merakla bekliyor olacağım. Okuyan okumayan herkese selam olsun :)
Başlıktan anlaşıldığı üzere konumuz Ralph Lauren Safari... Sürekli niş incelemesi yazmak yerine ara ara "Ana akım moda markalarının " designer diye tabir ettiğimiz kokularına da temas etmenin çok doğru olduğu kanatiyle sizin de tanıdığınız bu beyefendiden biraz da ben bahsedeyim istedim. Elbette benden sonra da "Asumer" kardeşim yorumu gelecek. Yazıyı elimden geldiği kadar kısa tutmaya çalışacağım.
1992 yılında piyasaya çıkmış olan Safari elbetteki 90'lı yıllara damgasını vurmuş kült diye tabir ettiğimiz alanında hatırı sayılır kıymette bir kokudur. Kokuyu deneyen genç arkadaşlar şayet burun bükmüşlerse bu kokunun belirli bir yaş istemesinden kaynaklanmıştır. Safari geniş harmanı ile birkaç koku sınıfını bir arada tutan bir yönüyle fujer ama deri kullanımıyla da anılabilecek değerli bir koku.
Açılış lavanta, bergamot, pelin otu, kişniş gibi karakteristik notalar içeriyor. Burada çok fazla öne çıkan bir notadan bahsedemeyiz. Elbette lavantanın önemli bir yeri var ama " Caron Le3 homme" u düşünürsek lavanta yağının burun büken tavrını Safari de görmeyeceğimizi belirtmek isterim. Bu açıdan lavanta sevmeyenlerin Safari ye yaklaşırken ürkmelerine gerek yok. Aynı durum aldehitler için de geçerli. Bir "Rien veya Aromatic Elixir" deki aldehitler düşünüldüğünde burada burnu yormayan kararında bir aldehit yapısından bahsedebiliriz. Ben bergamotun daha baskın olmasını isterdim açıkçası. Le Labo Bergamot 22' daki güzelim bergamot düşünülünce Safari ye de yakışırmış diyebilirim. Çıkış yılı dikkate alınırsa doksanlar için olmaması normal tabi ki ... Kişniş kullanımı ise Chanel Antaeus kadar etkilemedi beni. Sonuç olarak hafif asidik hafif herbal bir açılış ferah bir nefes Safari nin sizi karşılama tarzıdır. Çok benzetilen YSL Jazz açılış kısmında daha baharatlı bir yapıda diyerek parfümün orta kısmına geçelim.
Orta kısım bu yılların kokularının karakteristik özelliği olan traş kremi havası sezdiriyor. "Gibs" marka traş kremi vardı, babam pek severdi . Safari nin orta kısmında bu hissiyat ağır basıyor. Notalar sizi aldatmasın Çiçeklere bakıp da feminen bir hali olduğunu düşünmeyin. Kuru tarçın, karanfil çiçeği ve her ne kadar dip notada kullanılıyor gibi gözükse de Sandal ağacı parfümün orta kısmında sabunsu bir hissiyat oluşturuyor. Ben bu tarz aromatik sandal kullanımını pek sevemiyorum. Burnumu pek yoruyor. Yine jazz ile kıyaslarsak jazz'daki sardunya ve tütün kullanımı onun orta kısmını bana göre daha çekici ve derin kılmış. Safari de ise orta kısmın dengeleyici unsuru tarçın ve o dönem tarçın kullanımı cidi boyutta erkeksi ve kuru. Sonuç olarak orta kısım muhtemelen " belli bir yaşa da ermişseniz " sizi maziye götürüp şöyle eski bayramlara, berber dükkanlarına , babanızın işe giderken kapıda bıraktığı kokunun havasına götürüp getirecektir.
Parfümün dip hali ise bizim "Eski kafa" diye tabir ettiğimiz deri + meşe yosunu kombinasyonunu içeriyor. Kuru erkeksi ve temiz bir deri kokusu. Bu tarz bir deri kokusunu kullanacaksanız eğer üzerinize sinecek ağır bir kokunun olmamasına, temiz giyinmeye dikkat etmelisiniz bence... Çünkü bu ferah ve beyefendi kimliğin üzerine salaş bir hava katabilir.
Evet arkadaşlar nota kısmını elimden geldiği kadar aktarmaya çalıştım. Parfümün kullanımı, kalıcılığı, verdiği genel hissiyat kısmı "Asumer" kardeşime aittir. Ben de merakla bekliyor olacağım. Okuyan okumayan herkese selam olsun :)
Son düzenleme: