Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

[Hartigan]

Nice Bergamot,

Bergamot kokusu evet ama çiçeksi bir bergamot öyle bitter filan değil. kalıcılığı çok iyi, devamında ylang ylang unisexten feminene doğru sürüklüyor, çok ferah bol çiçekli bergamot :) bayan arkadaşlar random zamanlarda şans verebilir :)

 

[Hartigan]

Paco rabanne phantom gri şişe, şepşekerli limonlu lavanta, biraz ucuz kokuyor vanilyalı stick deodorant gibi, baş ağrısı yapabilir hassas burunlarda o yüzden koklamak bile bana yetti :) genç arkadaşlar kışın şans verebilir ama armani serisi varken buna bakılacağını zannetmem.

 

[Keremce]

Ysl koruos,sephorada en alt rafta kimse kullanmaya kullanmaya tozlanmış maalesef bende elime sıkmış bulundum eski buzdolaplarının içi gibi kokuyor

 

[Hartigan]

Terre d'Hermes Eau de parfum intense, açılışı oud for happiness'a çok benziyor, meyan kökü baskın klasik Terre ile alakası yok hatta diplerde kullanılan odunsu notaları Dior Homme intense tarzı buldum biraz, genel olarak güzel, kahve biraz yumuşatmış biraz oturaklı zevkli bir parfüm biraz kullanmak lazım,

 

[Hartigan]

Atelier Flou Hora Fugit, lavanta kullanım hissiyatı ilk seri jean paul gaultier'i hatırlattı, eski kafa maskülen, uzaktan koklasam joop homme'mu acaba diye sorabilirdim, serin havalarda denemek lazım :)

 

[sacalli]

Tabac Tabou
Tütün parfümü olarak geçse de tütünün pek hissedilmegi, nergis ve yeşil akorlarla harmanlanmış çok hoş bir parfüm. Kokladikca bağımlılık yapıyor. Chergui DNAsini andırıyor ama hiçbir parfüme de benzetemedim. Özgün ve kaliteli bir çalışma olmuş. Parfümlerini benimle paylaşan @dörtgöz Ersin hocama teşekkürlerimi sunuyorum bu güzel kokularla tanıştırdığı için.

 

[dörtgöz]

Tabac Tabou
Tütün parfümü olarak geçse de tütünün pek hissedilmegi, nergis ve yeşil akorlarla harmanlanmış çok hoş bir parfüm. Kokladikca bağımlılık yapıyor. Chergui DNAsini andırıyor ama hiçbir parfüme de benzetemedim. Özgün ve kaliteli bir çalışma olmuş. Parfümlerini benimle paylaşan @dörtgöz Ersin hocama teşekkürlerimi sunuyorum bu güzel kokularla tanıştırdığı için.

Ne demek hocam senden aldıklarımın yanında lafı bile olmaz :))

 

[Said]

Flore BA.

Sombrio: çoğunlukla mentollü yeşiller, tatlı reçineli çiçekler ve ambergris/çam üstüne kurulu. arkada biraz toprak, yosun, ve ağaç yongalı orman zemini dokusu da var ama kokuyu ismi gibi karanlık yapmaya yetmiyor. kendine has komplike bir aroması olmakla birlikte sevdiğim birçok kokunun farklı yönlerine çağrışım yaptı. başta Histria'nın uzak doğuya özgü şifalı bitki-ecza karışımı ve Zworykina Hue'nun yosunlu taş/tütsüsü olmak üzere; alt tonlarda Spell 125 çam/ambergrisi ve Mriga/Haxan yarı-hayvansal orman gotiğinden parçalar barındırıyor. ertesi gün kağıt üstündeki kalıntılarının J. Zolty'e kayması da ilginç bir deneyimdi.

Nuit d'Hiver Intense: ana kısmı kıvamlı, yoğun bir neroli. diğer çiçekler, yeşillik ve çam destekçi. başta tatlılık portakal reçelsi; indolik kısmı da belirgin ve alışık olmayanı rahatsız eder. ilerledikçe şekerli citrus yapısı bozulmadan soğuk yeşilleri ve hafif topraksı kısmı da ortaya çıkıyor. şipre denmiş ama klasik bir yapısı yok. daha çok Sonnet XVII, Mandodari, Tropic of Capricorn tarzı. ancak ilerledikçe tatlılık+yeşilleri ile Chypre No.1 baş/ortasından hafif izler bulunabilir.

 

[Said]

Tabac Tabou
Tütün parfümü olarak geçse de tütünün pek hissedilmegi, nergis ve yeşil akorlarla harmanlanmış çok hoş bir parfüm. Kokladikca bağımlılık yapıyor. Chergui DNAsini andırıyor ama hiçbir parfüme de benzetemedim. Özgün ve kaliteli bir çalışma olmuş. Parfümlerini benimle paylaşan @dörtgöz Ersin hocama teşekkürlerimi sunuyorum bu güzel kokularla tanıştırdığı için.

şahsen kokladığım en güzel şeylerden biri. materyal kısıtlaması nedeniyle her yıl, o yıla özel belirli bir miktarda üretiliyor ve hissedilir farklar barındıran bir koku profili oluyor ama 2016 dan sonrası denediklerim hep daha temizdi. buna rağmen denettiğim kişilerin ancak 10 da 1 i çok sevdi. çoğu kişi nergisin kendine has doğal kirliliğine çok hassas.

 

[coffeebean]

Bentley - Majestic Cashmere

Misk, vanilya, pudra, alttan gelen hafif tütsülük. Oris kökü ile kaşmir kokularını daha önce deneyimlemediğim için hangi nota hangisidir ayırt edemiyorum. Çok değişik, özgün bir karakteri var bu kokunun.

 

[Pervane]

beni aşar onlar da ya yerinde ziyaret edicem yada 0.1-0.01 ml falan varsa belki denerim ileride

Ben bir ara birkaç kokusunu denemiştim. Bana hitap etmedi ama özverili üretim yapan birisi.

 

[hugras]

Son 3 gündür Jovoy parfümlerini radarıma almıştım. sırayla deneme fırsatım oldu;

Jovoy Private Label - Açılıştan itibaren bariz bir şekilde Lalique Encre Noire A L'extreme havasında devam ediyor. Daha kalıcı ve yayılımlı bir Encre noire isteyen icin bu iyi bir secenek olacaktir.

Jovoy Incident Diplomatique - Açıkçası mandalinalı bir vetiver parfümü gibi ve vetiver çok sade verilmiş, şuna çok benziyor diyecegim bir koku alamadım, farklı değişik ve klas bir kokuymuş. tek sevmediğim hafif tatlılığı oldu ama kanımca denediğim 3 Jovoy içinde kullanabileceğim bu olur gibi.

Jovoy Psychedelique - paçuli, vanilya, gül birlikteliği ile ilerleyen ve benim aşırı derecede Davidoff Zino'ya benzettiğim koku. Zino'm varken buna sans veremeyeceğim sanırım.

 

[aganta7]

Akşam diziyi seyrederken ara ara koklayayım diye sol kol dirsek içine tek bir fıs Zara Somewoody WO/01 sıktım (Fragrantica'da çok övülen Xerjoff Alexandria II klonu) kullandığım çoğu parfümüme çok ağır bu ne sevmedim diyen eşim ne güzel kokuyor böyle çok beğendim diye tepki verdi şaşırdım.

 

[sacalli]

Frederic Malle Vaad (promise)
Dominique Ropion Frederic Malle'e yaptığı tüm parfümlerde olduğu gibi yine ustalığını konuşturmuş. Katmanlı, yoğun, özgün, mest eden(ecnebilerin intoxicated dediği) bir parfüm. Bu usta eserleri çıkalı çok olmuş tabi ama ben zaman içinde yavaş yavaş denemeyi seviyorum, en sevdiğim dizinin tüm bölümlerini izlemeyip hep izleyecek güzel bir şeylerlerin kalmasını sevdiğim gibi. Kokuya gelecek olursak açılışta, keskin bir biberiye yüzüme sert bir şekilde vurdu. Sonrasında hafif geri çekilse de hep kendini belli etti. Alttan elma ve paçuli kendini hissettirdi. Belli belirsiz gül de hafif bir tatlılıkla eşlik etti. Yine bağımlılık yapan müthiş bir koku keşfetmiş oldum böylece :) Ropion ustanın denediğim 6. parfümü oldu. Bir 6 daha denerim :)

 

[Sonava]

Bugün tiziana terenzi kirkeyi deneme fırsatım oldu abartıldığı kadar iyi değildi (bence) hatta acıktıran bir kokusu var :) meyvemsi notalar çok baskın geldi kişisel olarak sevemedim bu parfümü maalesef ben

 

[sacalli]

Bugün tiziana terenzi kirkeyi deneme fırsatım oldu abartıldığı kadar iyi değildi (bence) hatta acıktıran bir kokusu var :) meyvemsi notalar çok baskın geldi kişisel olarak sevemedim bu parfümü maalesef ben

Ben de sevemedim :) erba pura ve more than words bundan daha kaliteli olsa da onları da sevemedim. Meyve kokusu ile belki de uyum saglayamiyoruzdur :)

 

[Said]

Frederic Malle Vaad (promise)
Dominique Ropion Frederic Malle'e yaptığı tüm parfümlerde olduğu gibi yine ustalığını konuşturmuş. Katmanlı, yoğun, özgün, mest eden(ecnebilerin intoxicated dediği) bir parfüm. Bu usta eserleri çıkalı çok olmuş tabi ama ben zaman içinde yavaş yavaş denemeyi seviyorum, en sevdiğim dizinin tüm bölümlerini izlemeyip hep izleyecek güzel bir şeylerlerin kalmasını sevdiğim gibi. Kokuya gelecek olursak açılışta, keskin bir biberiye yüzüme sert bir şekilde vurdu. Sonrasında hafif geri çekilse de hep kendini belli etti. Alttan elma ve paçuli kendini hissettirdi. Belli belirsiz gül de hafif bir tatlılıkla eşlik etti. Yine bağımlılık yapan müthiş bir koku keşfetmiş oldum böylece :) Ropion ustanın denediğim 6. parfümü oldu. Bir 6 daha denerim :)

sektördeki üretkenliğin artmasının ve beraberinde özgünlüğün azalmasının temel nedeninin parfümör yetkinliği olmadığının kanıtlarından biri bence Ropion. 20.yy dan altın çağın efsane parfümorleri şu zamanda olsa, çoğu eskiden yaptıklarının 5-10 katı parfüm yaparlardı büyük ihtimalle. mesela Ropion için bu kırılma noktası 2015 ten sonra başlamış ve öncesine göre üretkenliği 7,5 kat artmış. 400 e yakın kokunun yaklaşık 300'unu kariyerinin son 10 yılında yapmış. her 12 günde bir koku demek. bu oran mesela bu konuda çok eleştirilen Bisch'den 1,5 kat fazla.

 

[Sonava]

Ben de sevemedim :) erba pura ve more than words bundan daha kaliteli olsa da onları da sevemedim. Meyve kokusu ile belki de uyum saglayamiyoruzdur :)

Evet kesinlikle aynı meyvemsi nota city of starsta da vardı ama o kadar baskın değildi :) kirke bana sanki karnın çok doluyken önüne konulmuş bir meyve tabağını anımsattı ilginç bir şekilde :)

 

[sacalli]

sektördeki üretkenliğin artmasının ve beraberinde özgünlüğün azalmasının temel nedeninin parfümör yetkinliği olmadığının kanıtlarından biri bence Ropion. 20.yy dan altın çağın efsane parfümorleri şu zamanda olsa, çoğu eskiden yaptıklarının 5-10 katı parfüm yaparlardı büyük ihtimalle. mesela Ropion için bu kırılma noktası 2015 ten sonra başlamış ve öncesine göre üretkenliği 7,5 kat artmış. 400 e yakın kokunun yaklaşık 300'unu kariyerinin son 10 yılında yapmış. her 12 günde bir koku demek. bu oran mesela bu konuda çok eleştirilen Bisch'den 1,5 kat fazla.

evet yüzlerce parfümü var yalnız frederic Malle için yaptıkları gerçekten özgün ve güzel. Designer olarak zaten bir iki parfümünu denedim. Hepsinin iyi olmasını beklemiyorum zaten ama Ropion gerçekten biliyor bu işi :)

 

[Said]

evet yüzlerce parfümü var yalnız frederic Malle için yaptıkları gerçekten özgün ve güzel. Designer olarak zaten bir iki parfümünu denedim. Hepsinin iyi olmasını beklemiyorum zaten ama Ropion gerçekten biliyor bu işi :)

evet ben de karşıt örnek olarak vermek istemiştim. bu geçiş dönemini temsil edip birçok eski klasik üretmiş birinin bile bu zamanda geldiği noktayı temsilen suçu (eğer varsa) parfümöre yüklememek adına. bu durumu Turin 2018 de the guide'ın ön sözünde de bir parça değiniyor. okumak isteyen için çevirisini bırakıyorum:
"...Hakkını teslim etmek gerekirse, sayısız “flanker” ürün uzantısı (şampuanlar, kremler, deodorantlar vb.), küçük firmalar, ikinci sınıf ünlüler ve kendi parfüm markasını isteyen açgözlü, habersiz müşteri kalabalığı düşünüldüğünde, parfümörler bugünlerde deli gibi meşguller; ünlü olanlar ise çok daha fazla. Kapitalizm, talebe verimliliği artırarak karşılık verir. Rakip aroma evleri tarafından üretilen tüm parfümler, piyasaya çıkar çıkmaz analiz edilip formülleri parfümörlere dağıtılıyor. Parfüm numuneleri robotlar tarafından hazırlanıyor. Bir parfümör, bilgisayarında başarılı formüllerden parçaları “kes-yapıştır” yöntemiyle birleştirip, robot tarafından dakikalar içinde hazırlanmış numuneyi masasının üstüne getirtebiliyor; saatler içinde değerlendirilip, günler içinde müşteriye sunulabiliyor. Ünlü parfümörler artık ayda en az bir kaliteli parfüm, çoğu zaman daha fazlasını çıkarıyor. Bir zamanlar romanlara benzeyen parfümler, artık blog yazılarına benziyor ve dolayısıyla diğer bloglardan bilgi geri dönüşümü içeriyorlar. Roudnitska hayatı boyunca on üç, Jean Kerléo on beş parfüm yaptı. Alberto Morillas ise bu yazının yazıldığı tarihe kadar 481 parfüm yapmış durumda ve hâlâ devam ediyor. ..."

 

[Jari]

evet ben de karşıt örnek olarak vermek istemiştim. bu geçiş dönemini temsil edip birçok eski klasik üretmiş birinin bile bu zamanda geldiği noktayı temsilen suçu (eğer varsa) parfümöre yüklememek adına. bu durumu Turin 2018 de the guide'ın ön sözünde de bir parça değiniyor. okumak isteyen için çevirisini bırakıyorum:
"...Hakkını teslim etmek gerekirse, sayısız “flanker” ürün uzantısı (şampuanlar, kremler, deodorantlar vb.), küçük firmalar, ikinci sınıf ünlüler ve kendi parfüm markasını isteyen açgözlü, habersiz müşteri kalabalığı düşünüldüğünde, parfümörler bugünlerde deli gibi meşguller; ünlü olanlar ise çok daha fazla. Kapitalizm, talebe verimliliği artırarak karşılık verir. Rakip aroma evleri tarafından üretilen tüm parfümler, piyasaya çıkar çıkmaz analiz edilip formülleri parfümörlere dağıtılıyor. Parfüm numuneleri robotlar tarafından hazırlanıyor. Bir parfümör, bilgisayarında başarılı formüllerden parçaları “kes-yapıştır” yöntemiyle birleştirip, robot tarafından dakikalar içinde hazırlanmış numuneyi masasının üstüne getirtebiliyor; saatler içinde değerlendirilip, günler içinde müşteriye sunulabiliyor. Ünlü parfümörler artık ayda en az bir kaliteli parfüm, çoğu zaman daha fazlasını çıkarıyor. Bir zamanlar romanlara benzeyen parfümler, artık blog yazılarına benziyor ve dolayısıyla diğer bloglardan bilgi geri dönüşümü içeriyorlar. Roudnitska hayatı boyunca on üç, Jean Kerléo on beş parfüm yaptı. Alberto Morillas ise bu yazının yazıldığı tarihe kadar 481 parfüm yapmış durumda ve hâlâ devam ediyor. ..."

Louis sieuzac 70lerden 90lara kadar 15kadar koku yapmış çoğu da hit. Sonra uzun ara vermiş. 2018den sonra paraya mı sıkıştı ne olduysa vitesi 5e takmış.

 

[Leto]

Louis sieuzac 70lerden 90lara kadar 15kadar koku yapmış çoğu da hit. Sonra uzun ara vermiş. 2018den sonra paraya mı sıkıştı ne olduysa vitesi 5e takmış.

Ve adamin internet varligi hayalet. Arastirmak istiyorum ama hic birsey bulamadim

 

[Jari]

Ve adamin internet varligi hayalet. Arastirmak istiyorum ama hic birsey bulamadim

Sanırım eski parfümörlerin bazıları öyle. Çok az veya hiç bilgi yok. Ben de Gerard Anthony'de bu sorunu yaşamıştım. Kendilerini açmak istemiyorlar muhtemelen.

 

[Hartigan]

Acqua di gio profondo ve Acqua di gio parfum denedim, ikiside orjinal adg ye benzese de profondo marin tarafa parfum ise odunsu ve aromatik tarafa daha yakın ikiside lineer kokular çok üzerinde durmadım :)

 

[sacalli]

evet ben de karşıt örnek olarak vermek istemiştim. bu geçiş dönemini temsil edip birçok eski klasik üretmiş birinin bile bu zamanda geldiği noktayı temsilen suçu (eğer varsa) parfümöre yüklememek adına. bu durumu Turin 2018 de the guide'ın ön sözünde de bir parça değiniyor. okumak isteyen için çevirisini bırakıyorum:
"...Hakkını teslim etmek gerekirse, sayısız “flanker” ürün uzantısı (şampuanlar, kremler, deodorantlar vb.), küçük firmalar, ikinci sınıf ünlüler ve kendi parfüm markasını isteyen açgözlü, habersiz müşteri kalabalığı düşünüldüğünde, parfümörler bugünlerde deli gibi meşguller; ünlü olanlar ise çok daha fazla. Kapitalizm, talebe verimliliği artırarak karşılık verir. Rakip aroma evleri tarafından üretilen tüm parfümler, piyasaya çıkar çıkmaz analiz edilip formülleri parfümörlere dağıtılıyor. Parfüm numuneleri robotlar tarafından hazırlanıyor. Bir parfümör, bilgisayarında başarılı formüllerden parçaları “kes-yapıştır” yöntemiyle birleştirip, robot tarafından dakikalar içinde hazırlanmış numuneyi masasının üstüne getirtebiliyor; saatler içinde değerlendirilip, günler içinde müşteriye sunulabiliyor. Ünlü parfümörler artık ayda en az bir kaliteli parfüm, çoğu zaman daha fazlasını çıkarıyor. Bir zamanlar romanlara benzeyen parfümler, artık blog yazılarına benziyor ve dolayısıyla diğer bloglardan bilgi geri dönüşümü içeriyorlar. Roudnitska hayatı boyunca on üç, Jean Kerléo on beş parfüm yaptı. Alberto Morillas ise bu yazının yazıldığı tarihe kadar 481 parfüm yapmış durumda ve hâlâ devam ediyor. ..."

Evet bu eleştiride haklısınız. Kapitalizm sürekli bir ürün pazarlamak zorunda. Absolu, extrait vs. derken sonsuz bir yelpaze var önümüzde. Sınırlı yaşamımızda, kısıtlı bütçemizle hepsini deneyemeyecegimiz için en azından bilindik ustaların işlerine yöneliyorum. Sezen Aksu'ya bir şarkı sözü yazdirsaniz muhtemelen 10dk'da yazar verir ve hit bir parça olur. Peki bu sadece 10dk'da mı yazılmış olur yoksa 40 yıl + 10dk mı? Parfüm işi de biraz böyle bence. O kadar basite indirgersek mahallemizdeki açık parfümculerin de muhteşem işler çıkarması gerekirdi ama olmuyor. Eleştirinizde haklısınız fakat işin bu yönü de var.