2025’te 30 Yaşına Giren Bazı Black Metal Albümleri
Bazı black metal yazarları, 1993’te black metalin suç olaylarıyla anılmaya başlamasının ardından türün çöküşe geçtiğini savunuyor. Medyanın ilgisi sahneye birtakım "pozcuların" akın etmesine neden olsa da, blackmetalin en büyük kilometre taşlarından bazıları henüz yaşanmamıştı. Bu yıl 30. yaşını kutlayan albümleri düşündüğümüzde, 1995’in aslında black metalin yaratıcı dalgalarının küresel çapta etkileyici bir müziğe dönüştüğü bir dönem olarak hatırlanması gerektiği açık.
Örneğin, İsveçli Abruptum, Evil Genius derleme albümüyle en uç (anti-)müzikal yozlaşma yorumlarından birini üzerimize saldı. Hemen yanı başındaki Norveç’te ise öncü gruplardan Fleurety, benzersiz bir karaktere sahip olan çıkış albümü Min Tid Skal Komme ile sahneye adım attı.
Sonbaharın kasvetli girdaplarında, efsanevi Fransız black metal oluşumu Les Légions Noires, türün tarihindeki en önemli eserlerden biri olarak kabul edilen March to the Black Holocaust isimli Vlad Tepes ve Belkètre ortak albümünü ortaya çıkardı.
Bu yıl aynı zamanda Gehenna, Obtained Enslavement, Arckanum, Ildjarn, Isengard, In the Woods…, Sigh, Absu, Ophthalamia, Ragnarok ve Behemoth gibi grupların da kayda değer albümler yayımladığı bir dönemdi.
Öte yandan, black metal için pek de alışılmadık bir coğrafya olan Kaliforniya’da, efsanevi Xasthur doğarak güneşin parlaklığını gölgelemeye başladı.
Lafı fazla uzatmadan, işte mutlaka tekrar göz atmanız gereken 2025 itibarıyla 30 yaşına giren 12 black metal klasiği!
1. Ved Buens Ende – Written in Waters
Written in Waters, Vicotnik, Carl-Michael Eide ve Skoll’un dâhiyane iş birliğiyle ortaya çıkmış, zamana meydan okuyan bir başyapıt olarak kabul ediliyor. Romantizmin dikenlerle dolu kalbine yapılan şiirsel bir yolculuk niteliğindeki bu albüm, yenilikçi yapısıyla black metal tarihinde eşi benzeri olmayan bir yere sahip.
2. Darkthrone – Panzerfaust
Darkthrone’un Transilvanian Hunger (1994) albümünü takip eden Panzerfaust, Satyr'e adanmış ve onun plak şirketi Moonfog Productions etiketiyle yayımlanmıştı. Albüm boyunca Nocturno Culto, dinleyicilere barbarca vokal saldırılarıyla meydan okurken, kapanış parçasında Fenriz, Tarjei Vesaas’ın “Snø og Granskog” adlı şiirini okuyor. Tüm enstrümanlar, Fenriz’in ünlü dört kanallı kayıt ekipmanı Necrohell Studios’ta kaydedildi. Kendisi, Panzerfaust’u Darkthrone’un en "necro" albümü olarak tanımlıyor.
3.Mütiilation – Vampires of Black Imperial Blood
Mütiilation’ın çıkış albümü Vampires of Black Imperial Blood, ham ve nostaljik bir misantropi hissiyle dolu. Bu albüm, bizleri karanlığın egemen olduğu bir dünyaya sürüklerken, tarifi imkânsız sonik dehşetleri gözler önüne seriyor. Bu albüm, Fransız black metal sahnesinin en önemli yapıtlarından biri olarak anılmaya devam ediyor. 2024’te tekrar canlanan Mütiilation Fransız black metalinin gurur kaynaklarından biri olmaya devam ediyor.
4. Dødheimsgard – Kronet til Konge
Black metal hayranları bilir ki Kronet til Konge, türün en önemli mihenk taşlarındandır. Vicotnik, Fenriz ve Aldrahn üçlüsü, hipnotize edici bir vahşetle İsa’nın kanını akıtıyor ve Tanrı’yı tahtından indirerek Şeytan’a hizmet ediyor. Her ne kadar Kronet til Konge saf black metalin bir örneği olsa da, Dødheimsgard ilerleyen yıllarda kendini yeniden tanımlamış ve her yeni albümde türün sınırlarını genişletmiştir. Grubun son başyapıtı Black Medium Current, Kronet’in izlerini taşıyan ve adeta zaman ve mekânda bir yolculuğa çıkaran en etkileyici albümlerden biri olarak görülüyor.
5. Dimmu Borgir – For All Tid
For All Tid 1995’te yayımlandı. Senfonik black metalin öncülerinden Dimmu Borgir’in çıkış albümü olan bu eser, türü daha geniş kitlelere tanıtan en önemli yapıtlar arasında yer alıyor. Bu listeye eklenmişken, Dødheimsgard’ın vokalistlerinden Aldrahn’ın albümde konuk vokalist olarak yer aldığını da belirtmek gerekir. Hatta üçüncü parça “Over Bleknede Blaner Til Dommedag” için Dødheimsgard kelimesini oluşturan da kendisidir.
6. Manes – Til Kongens Grav de Døde Vandrer
Cernunnus ve Sargatanas ikilisinin ürünü olan Til Kongens Grav de Døde Vandrer, Manes’in üç black metal demosunun sonuncusu ve belki de en karanlık olanıydı. Bu üçlemede yer alan unsurlar daha sonra Under Ein Blodraud Maane albümünde yer alsa da, demo kayıtları kendi başına türü etkileyen başyapıtlar arasında gösterilir. Tsjuder ve Trondheim sahnesi başta olmak üzere pek çok ismi etkileyen bu kayıtlar, Shining’in kurucusu Niklas Kvarforth’un Manes’i “gelmiş geçmiş en iyi black metal grubu” olarak nitelendirmesine neden oldu. Günümüzde Cernunnus ve Sargatanas, Manii adlı projede ’90’lar stilindeki black metali üretmeye devam ediyor.
7. Trelldom – Til Evighet…
Efsanevi Slayer Mag editörü Metalion, Trelldom’u Head Not Found plak şirketine dahil etmiş ve projenin beyni olan Gaahl’ı Til Evighet… albümünü yayımlaması için ikna etmişti. Bu kayıt, doğrudan baş yaratıcısına adanmış bir eser: “… karşınızda filozof Gaahl’ın uğursuz sözleri ve ilahi şiirleri.” Günümüzde uluslararası üne sahip bir sanat galerisi olan Galleri Fjalar’ın da sahibi olan Gaahl, black metal dünyasının en sevilen figürlerinden biri olmaya devam ediyor.
8. Ulver – Bergtatt — Et Eeventyr i 5 Capitler
Metal ile folk unsurlarını kusursuz şekilde birleştirmenin nasıl mümkün olduğunu gösteren bu albüm, türde çığır açtı. Akustik gitarlar, clean vokaller, flüt, piyano ve eski çağları anımsatan lirikler içeren Bergtatt, büyük ölçüde gitarist ve besteci Haavard’ın (Satyricon’un kurucu üyelerinden) katkıları sayesinde klasikleşti.
9. Storm – Nordavind
Nordavind’in vatansever imajı oldukça nettir ve yıllar boyunca dinleyicilerde karşılık bulmaya devam etti: "Storm, Satyr’in Norveç’e duyduğu sevgi ve kendi topraklarının halk şarkılarını çalma isteğiyle doğdu." Fenriz (Herr Nagell) ve Kari Rueslåtten’ın (The 3rd and the Mortal’ın eski üyesi) katkılarıyla Nordavind, Viking ruhunu taşıyan ve zamana meydan okuyan bir yapıt haline geldi.
10. Immortal – Battles in the North
Abbath ve Demonaz, black metal dünyasının belki de en sempatik ikilisi olarak kabul edilebilir. Bu albümle birlikte Demonaz’ın yarattığı Blashyrkh adlı buzlarla kaplı diyar, Immortal’ın lirik dünyasında kalıcı bir yer edindi. Battles in the North, grubun önceki albümleri gibi Pytten’in prodüksiyon ustalığından faydalanıyordu. Pytten, aynı zamanda rock müzisyeni, eski bir TV sunucusu ve True Norwegian Black Metal sound’unun şekillenmesinde büyük payı olan bir isimdi.
11. Dissection – Storm of the Light’s Bane
Dissection’ın ikinci albümü Storm of the Light’s Bane, ekstrem metal tarihinin en büyük başarılarından biri olarak görülüyor ve sayısız sanatçıya ilham vermeye devam ediyor. Melodik black/death metalin zirve noktalarından biri olan bu albüm, aynı zamanda klasik müzik, thrash ve heavy metal unsurlarını da bünyesinde barındırıyor. Albümdeki olağanüstü kompozisyonlar, yıllar geçmesine rağmen müzik uzmanlarını ve hayranlarını etkilemeye devam ediyor. Storm of the Light’s Bane’in karanlık büyüsü, 30 yıl sonra bile gücünden hiçbir şey kaybetmiş değil.
12. Fleurety – Min Tid Skal Komme
Fleurety’nin olağanüstü çıkış albümü Min Tid Skal Komme, True Norwegian Black Metal ruhunu taşırken aynı zamanda sanatsal keşifçiliğin en başarılı örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu progresif mücevher, beklenmedik unsurlarla dolu. Albümde, Marian Aas Hansen’ın ürpertici konuk vokalleri gibi farklı ve deneysel dokunuşlar da bulunuyor. Tematik olarak, inançsızlık ve umut, kaosun kusursuz bir düzenle harmanlandığı bu etkileyici destanın temelini oluşturuyor. Fleurety, bugün hâlâ Alexander Nordgaren ve onun gazeteci kimliğiyle de bilinen sıra dışı müzikal ortağı Svein Egil Hatlevik tarafından sürdürülen bir proje olmaya devam ediyor.
13. Summoning – Minas Morgul (1995)
Atmosferik black metalin temel taşlarından biri olan Minas Morgul, Tolkien evreninin karanlık ve epik havasını mükemmel yansıtan bir albüm. Ritüelistik davullar, hipnotik riffler ve orkestral synth melodileriyle adeta bir Orta Dünya soundtrack’i gibi akıyor.
Özellikle "Lugburz", "The Passing of the Grey Company" ve "Dagor Bragollach" gibi parçalar, albümün hem karanlık hem de büyüleyici yönünü öne çıkarıyor. 30 yıl sonra bile atmosferik black metalin en özgün işlerinden biri olarak tahtını koruyor.