Öncelikle savunduğunuz şey temel olarak ''parfüm denen şey kuvvetli olur ve başkalarının alanına girecek şekilde kendini hissettirirse bu onların özgürlüklerini ihlal edecektir.'' Bunu ne açıdan söylediğiniz önemlidir, eğer etik kaygılarla bunu söylüyorsanız ayrı hukuki temellendirme ile söylüyorsanız ayrı değerlendirilebilir. (Aşağıda yazdıklarım yapay zeka yardımı kullanmaksızın kendi bilgilerime ve hukuk eğitimime dayanarak yaptığım yorumlardan ibarettir.)
Hukuki olarak incelersek öncelikle lafını geçirdiğiniz sözü ''özgürlüklerimiz başkalarının temel haklarına müdahale ettikleri ölçüde sınırlıdırlar'' şeklinde ifade etmemiz daha doğru olacaktır (Konuşmalarınız, üslubunuzdan yola çıkarak bunu anlayabileceğinizden eminim fakat açıklamak gerekirse başkasının parfümünden rahatsızlık duymanız özgürlüğünüze değil ancak ve ancak temel haklarınıza müdahale teşkil edebilir, zira bu durumdan negatif olarak etkilenmeniz hareket ve karar verme kabiliyetinizi etkilemeyecektir). Dolayısıyla çatışan iki ilkeden bahsediyor oluyoruz, bir tarafa beni, diğer tarafa sizi koyduğumuzda benim bu konudaki tasarrufumun sizin temel haklarınıza müdahale ettiğini iddia etmiş oluyorsunuz. Bunu altını doldurmanız gerekmektedir çünkü hangi temel hakkınıza müdahale teşkil ettiğini bilmemiz son derece önemlidir. Akla ilk gelenler i. Bedensel Bütünlük ve ii. Sağlık Hakkınız olacaktır.
Muhtemelen bedensel bütünlüğünüze bir saldırı olacağını söyleyebileceğiniz bir durumla karşılaşmanız imkansıza yakın olacaktır, bu noktada sağlık hakkı açısından bir değerlendirme yapmak gerekecektir. Akla ilk olarak metro veya toplu taşımada yer alan astım veya kronik başka bir rahatsızlığı olan kişinin diğerlerinin parfümünden rahatsızlık duyabileceği basit bir senaryo canlanabilir. Fakat liberal toplumlarda sadece rahatsızlık veya hoşnutsuzluk gibi ihtimaller bireylerin özgürlüklerini sınırlandırıcı bir çizgi değildirler. Açıkçası bu çok yanlış ve tehlikeli bir yaklaşımı da içinde barındırır. Gözüme, kulağıma, burnuma güzel gelmeyen, bana duyusal olarak rahatsızlık veren, hoşuma gitmeyen her şeyin benim temel haklarıma veya özgürlüklerime müdahale teşkil ettiğini iddia edebilirim. Üstelik bu şundan pek farklı değildir: İbadet etme maksadıyla dışarı (örneğin camiye, kiliseye veya herhangi bir yere) çıkan bir kimsenin kısa şort giyen bir hanımefendiden veya dışarıda atletle dolaşan bir adamdan Din ve Vicdan Özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle şikayetçi olması arasında ciddi anlamda büyük bir fark yoktur. Aynı zamanda hukuk sübjektif ihlallerden ziyade objektif temel hak ihlalleriyle işleyecektir. Buna isabet eden ise herhangi bir durum yer almamaktadır. Örneklerini verirseniz konuya katkınız daha da artacaktır.
Ben bugün evden çıktığımda hava yaklaşık olarak 15 dereceydi, aklıma ilk gelen örnek LV Ombre Nomade sıksam ve sizin yanınızdan henüz yeni atılan 10-15 fıs ile geçsem ahır kokusundan rahatsız olabilirsiniz, mideniz bulanabilir veya arkamdan küfür bile edebilirsiniz. Fakat temel haklarınızın veya özgürlüklerinizi ihlal edildiğinden dem vurabileceğiniz herhangi bir yanı olduğunu sanmıyorum. Az önceki örneğimi en uç seviyeden seçme nedenimi mazur görün çünkü 3-4 derece görmedikçe, açık havaya çıkmadıkça, kısıtlı kişinin bulunduğu bir ortamda yer almadıkça ve 5-6 fısı geçmedikçe Ombre Nomade vari bir parfümü kullanacağımı sanmıyorum. Son 1 senedir en fazla 3 kez kullanmışımdır.
Özetle kokusu, performansı, yayılımı veya diğer herhangi bir özelliği ne olursa olsun parfüm adı altında satılan bir ürünü sıkmak; kişinin kendini ifade edebilme amacını taşıyan bir özgürlüğü olarak değerlendirilebilir ve bunu sadece rahatsızlık verme, hoşnutsuzluk yaratma gibi kaygılarla sınırlama gibi bir durum bana kalırsa kabul edilebilir sınırların çok ama çok ötesindedir. Aynı zamanda benim güçlü performansa sahip bir parfümü sıkma isteğim sizinki kadar meşru bir haktır. Öyle ya da böyle bunun kişinin kendisini bir ifade biçimi olduğunu, tasarruf sınırları içerisinde kaldığını kabul etmek durumundayız.
Eğer görüşlerinizi tamamen toplumsal ve etik kaygılarla paylaştıysanız mesele bundan tabi ki farklı olacaktır. Bu ise kimsenin ''Ne saygısız insanlar var metroda yine Oud Maracuja sıkmışlar'' muhabbetinden öteye geçemeyecektir. Eğer bu açıdan söylediyseniz bu konu hakkında da günlerce tartışabiliriz.
En başından beri karşı görüşü ben savunduğum ve ilgili birçok yorum da bana yöneldiği için şunları söylememde de yarar var: Ben asosyal, hatta biraz yaşlı gibi yaşamayı seven evcimen bir karakterim ve vaktimin büyük bölümünü de müstakbel eşimle geçiriyorum. Sandığınız kadar kalıcılık ve yayılımı önemsemiyorum çünkü kokumu almasını istediğim zaten tek bir kişi var. Benim önemsediğim temel şey bir parfümden aldığım zevkin saatlerce sürmesi ve beni mutlu edebilmesidir. Ha bu arada bunu f/p gibi kaygılarla da yapmıyorum. Bir parfüme 10-15 bin verirsem beni tüm gün tutmalı bir düşüncem de yok. Çünkü dışarı çıktığımda genel olarak 4-5 saat vakit geçiriyorum ve bunun üstündeki bir performansa zaten gerek yok, gerek olsa bile neredeyse her parfümümü dekantlayıp yanımda taşıyorum. Kasaba gibi bir yerde yaşadığım için de buradaki insanların parfümlere ilgisi olduğunu söylemek doğru olmaz. Oud Cadenza sıkınca bana en fazla küfür ettiklerini tahmin ediyorum. İltifat filan almıyorum ve çevremdeki birkaç sınırlı insan dışında iltifat almayı da önemsemiyorum. Ha bu arada iltifat meselesi geçmişken, parfümü sadece iltifat almak, birilerini etkilemek, ''kız düşürmek'' (bunu ben demiyorum YT'de penty dropper fragrances araması yaparsanız kolayca görebilirsiniz) gibi amaçlarla kullanan tayfa ne kadar toxic ve rahatsız ediciyse, ailemizden çevremizden aldığımız ve bizi mutlu ettiği için paylaştığımız iltifatları eleştiren tayfa da bir o kadar rahatsız edici. Yeri gelmişken söyleyeyim dedim. Son olarak buradaki arkadaşlar kadar şanslı değilim çünkü parfüm için çok kötü bir tenim var; kuru bir tene sahibim ve -bunun etkisi olduğunu sanmasam da- bembeyazım. Kısacası çoğu parfüm zaten öyle etkili bir şekilde yayılamıyor.
Ayrıca kapanışta şu noktaya da parmak basmak isterim, buradaki kavga en başından beri bahsini ettiğiniz özgürlük meselesi değil, temelden, mantıktan ve herhangi bir uzmanlıktan uzak bir şekilde bu konunun ''özgüven'' ile veya ''kişilik bozuklukları'' ile açıklanması meselesiydi. Bu yorumlara katılın veya katılmayın bu konuda da yorum yapmanızı sizden rica ederim. Özgürlük kavramıyla ilgili tüm hassasiyetinizi göz önünde bulundurunca, ilgili yorumların burada bana veya benimle aynı görüşte olan diğer kişilerin Kişilik Haklarına zarar verdiğini en iyi sizin biliyor olmanız gerekir. Eğer gerçekten ben veya başkası bahsi geçen rahatsızlıklardan birisine sahipse bu aynı zamanda Özel Hayatın Gizliliğini de ihlal edecektir. Kısacası hakaret amaçlı atıldı ise başka, tespit amaçlı atıldı ise başka bir ihlale sebebiyet vermektedir. Tespit amaçlı atıldığını sanmıyorum, yorumları yapanlar öyle olduklarını zannetseler bile.
Bundan önceki paragrafımla ilgili meselesinin tekrardan bir kavga meselesi haline gelmemesini, en azından bir uzlaşma ortamı sağlanmışken devam etmemesini herkesten istirham ederim. Konuyla ilgili yapılacak tüm yorumlara saygı duymakla birlikte tartışmanın devam etmesi halinde herkesin kendini daha açık ve temellendirmiş bir şekilde savunmasını ve görüşlerini belirtmesini isterim.