Clive Christian 1872 men, her ne kadar İlkbahar-yaz olarak oylansada ben eylül ekim aylarında kullanmayı çok seviyorum, eski şişe bir 30 ml e sahibim ve kendimi çok şanslı sayıyorum, içerisinde açıklanan çok fazla nota var, narenciye yoğunluğunda açılıyor ancak kokunun yönünü direk değiştiren muskat biberiye küçük tahıl, lavanta gibi eklemeler var ve ayırt etmesi benim adıma çok çok zor, biraz zaman geçtikçe hem çiçeklenip hem yeşil hissiyatı daha çok artıyor, ben hafif pudralı bir havada hissediyorum, çok karizmatik ve geçişleri muazzam.
Masque Milano Russian Tea, ilk denediğim de hafif acı ve sert geldi, ancak bir günü geçirmek için giyindiğimde burnuma dayayıp direk koklamakla arasındaki farkı anladım, tüm samimiyetimle söylüyorum 4 5 fıslatma ile etrafınızda muazzam koku çemberi ile güzel bir aura oluşuyor, çay notasını inanılmaz seviyorum ve buna eklenen deri-tütsü-ahududu onu diğer tüm çay temalı parfümlerden ayırıyor, tüm farklılığına rağmende çok giyilebilir olduğunu düşünüyorum.
Sonbahar da seçtiklerime dikkat ettim de hep biraz koyu ve olgun işler oldu, Chanel les exclusif serisinden cuir de russie ile devam edeyim, benim gözümde sonbaharın hem ılık hem serin, gündüz-gece her anına yakışır. Chanelin nefis derisine eşlik eden çiçekli notlar bu parfüme inanılmaz zarif ve klas bir hava katıyor, bununla ilgili söylemem gereken en önemli şey ise çabasız bir unisex olması, kesinlikle cinsiyeti yok, yalnızca klas ve güzel bir koku kimin giydiğinin bir önemi yok.
Seçmek çok zordu gerçekten ama sonbahara en yakıştırdığım işler bunlar oldu.
Bu arada Designer bonusları vereyim,
Guerlain l'homme ideal edp, L'ınstant de guerlain edt, Encre Noir A l'extreme, Dior Homme edt, Ysl La nuit de l'homme