:))) Zihnimi okumuşsunuz resmen. Daha az önce yeni konu açıp bunu yazacakken, zamanım olmadığından ertelemek durumunda kalmıştım ki, siz konuyu açmışsınız.
Encre Noire, yani "siyah mürekkep".
En çok saygı duyduğum ve sevdiğim parfümlerden birisi. Bunun en büyük nedeni ise sahip olduğu konsepte sıkı sıkıya bağlı bir parfüm olması, her şeyiyle bir bütün. Adı siyah mürekkep, hokkaya benzeyen bir şişe tasarımı var, kokusu hafif ve dozunda bir sentetikliğe ve kimyasal bir havaya sahip ve bu sayede mürekkep gibi kokuyor, kalıcılığı da aynen siyah bir mürekkep gibi bulaştığı yerden kolay kolay çıkmıyor. Büsbütün, sapasağlam ve taş gibi bir parfüm.
Parfüm tam bir kabe samanı (vetiver) parfümü, kabe samanı sadece bir nota olarak yer almıyor, parfümün üzerine inşa edildiği temel olarak duruyor. Ama yine EN'nin tarzını gösteren bir farkla; kabe samanı genelde ferah parfümlerde kullanılan bir nota iken, EN çok daha karanlık ve kasvetli bir şekle dönüştürmüş bu notayı. Pek çok yazlık parfümün vazgeçilmez notası bu parfümde şemsiyesini alıp yağmurlu bir Londra sabahında yürüşe çıkmış sanki. Öte yandan odunsu notalar da bu parfümde bahsedilmeden geçilmeyecek kadar çok yer tutuyor. Bence tam bir erkek parfümü, bir kadının üzerinde koklamak istemeyeceğim türden.
Encre Noire, eski tozlu kitapları açıp kokusunu derin derin içine çekmeyi, saman kağıdı üzerine dolmakalemle el yazısı notlar almayı sevenlerin, "1940'larda ne şık giyiniyorlarmış, arabalar ne güzelmiş" diyenlerin parfümü bence.