Geç farkettiğim bu güzel siteye ilk katkımla ilk yazımı yazayım.
Bundan 12 yıl önce ben de önce attarlardan aldığım, doğal sandığım sedir yağı, sandal yağı, vanilya yağı gibi yağımsılarla denemelere başlamıştım. Baktım ki çok ağır, ucuz ve kalitesiz kokuyor, bu iş olmayacak deyip, hazır esansları nereden alabilirim diye araştırdım. O zamanlar kimyatürk diye muhteşem bir site vardı. Sağolsun Yılmaz Seçkiner isimli, defalarca telefonda konuştuğum ama yüzyüze tanışma fırsatımız olmayan sitenin yöneticilerinden şimdi arkadaşım biri çok destek verdi bilgi anlamında.O siteden ve internetten esansın kalitelisi nereden alınır, bununla ilgili fikir sahibi oldum. Ülkemizin büyük esans üreticileri Seluz ve Gülçiçek adlarını duydum. Oraların ürünlerini ararken Eminönü'nde tesadüfen Seluz esanslarını satan bir yer gördüm. Tabii malum ilk altı ay, şöyle kaliteli, böyle kaliteli diyerek beni kandırdı ve fabrikayla doğrudan irtibata geçip, aldatıldığımı öğrendim. Sonra 3 yıl yakın arkadaşlarıma bu hazır esanslarla tabiri caizse muadil parfüm yaptım. Sonra birgün uzun süredir üyesi olduğum Basenotes sitesinde biri ben Aventus formülü ararken, bana DM'den çok basit bir formül attı. Ben çok acemi olduğumu belirtip, ayrıntı istedim ve bana genel olarak jenerik kabul edilebilecek, kısmen amatör, kısmen profesyonel bir formül paylaştı. Örneğin petitgrain için 0,7, Allyl Heptanoate için 0,2 yazınca biraz ikna olur gibi oldum.Bu verdiği formülde yaklaşık 30 civarı doğal veya sentetik içerik vardı.Sonra bu içerikleri nasıl bulurum? a yöneldim ve ABD ve İngiltere'de bildiğim Pellwall, perfumeryworld gibi sitelerden ürünleri nasıl getirtebilirim arayışına girdim. Hollanda da Hekserij'i keşfettim. Hollanda'dan getirecek tanıdığım yoktu.Ancak tırcılar, aslında yasak olmayan, kara taşımacılığında ve uçakta kişisel amaçla büyük valizde yanında bulundurulabilen kozmetik ürünlerden 600 ml taşıyabiliyordu ve o şekilde getirtebilirdim. Yaklaşık 2 yıllık araştırma ve yurtdışına giden tanıdık tırcılara ricadan sonra tanıdığın tanıdığıyla birine ulaştım ve içeriklerin sakıncalı olmadığına ikna ettim. Bu şekilde 2020-2022 arasında 3 defa Hekserij sitesinden aldığım içerikleri Almanya Köln'e kargolattım,tabii ödeme için Almanya'dan AB vergi no'lu memleketimden eski komşumu buldum.O komşumun Köln'deki adresine kargo gitti, tırcının yaklaşık 3-4 ayda bir çıkan Köln seferinde bu kargoyu yanında getirmesini rica ettim. 3 defa bu şekilde getirttim ve 4. de tırcı ağabeyimiz Almanya'da benim ürünleri emanet alıp valizine koymuşken ve bir tır parkında istirahatte iken kalp krizinden tırda vefat etmiş. Tabii benim malzemeler özel valizinde kaldı. Yaklaşık 450 ile 600 Euro arasında malzemelerdi. Vefat eden tırcının özel eşyalarıyla birlikte benim aldığım profesyonel hammaddeler Türkiye'deki tır firmasına ulaşmış. Firma da pakette adım yazdığından bana ulaştı ve beni aradı. Tabii şişelerin üzerinde kimyasal işaretler olunca firma çok sakıncalı malum içeriklerden sanmış ve benimle kavga ettiler, içerikleri vermediler. Karşılıklı tehdit ve restleşmelerden sonra değmeyeceğine karar verdim ve o içeriklerden vazgeçtim. Ancak bu süreç beni çok yıprattı çünkü işince gücünde efendi efendi yaşayan normal bir yurdum insanıyım. Yaşadığım bu olumsuz deneyim beni tetikledi ve ne pahasına olursa olsun bu hammaddeleri ithal etmeye karar verdim. Bir şirket kurdum, araştırmalarımı ve tedarikçilerle yazışmalarımı yaptım. Fiyat tekliflerini aldıktan sonra ilk 3 ithalatımı yaptım. Tabii göze aldığım riskin bedeli olarak 450 euro olan içeriği örneğin 1600 Euroya mal ettim.Diğer içerikler de yaklaşık 4 katına maloldu ama hem ithalatı öğrenmiş oldum, hem arayıp bulamadığım içeriklere eriştim. Bu arada geçen zamanda 3 defa edindiğim içeriklerle kafamdan geçen kokuyu da çoğunlukla tasarlamıştım. Mecburen en az 1 kg alınabilen içeriklerden bazılarından örneğin sadece 50 gr lazımdı ama o içerikten başka seçenek olmadığından göze almak durumundaydım. Sonra içeriklerin geri kalan kısımlarının belki birkaç yıl rafta boşa bekleyeceğini ve benim gibi tasarım hayali kuran mutlaka birilerinin olabileceğini düşünerek ve aslında Türkiye'de olsa diye hayalini kurduğum (yukarıdaki gönderilerde de adı zikredilen) siteyi kurdum. Yaklaşık 2 yılı aşkın süredir benim gibi profesyonel anlamda parfüm tasarımı tutkunu olanlara elimden geldiğince hizmet vermeye çalışıyorum.Bu siteden elde ettiğim kazanç kesinlikle benim için bir gelir kapısı değil, çünkü çok niş bir alan olduğundan müşteri kitlesi de çok dar. Yaklaşık genel toplumun %0,1'i tasarım hayali kuruyor ve 81milyon nüfustan 81000 kişiden ancak yaklaşık 8100 kişi ile aktif iletişim halindeyim.Hatta beni tanıyanlar, manuel olarak doldurulan şişelerin zahmetinden, ağır kokulara maruz kalmanın zorluğundan ve bıkıp bıkmadığımdan bahsediyorlar ama ben bu işi bir gelir kapısı değil, bir tutkunun yansıması olarak görüyorum ve 6 yıldır gece gündüz her fırsat bulduğumda uğraştığım bu işten bıkmadım.
Uzun oldu ama şu özetle bitirmek istiyorum. Hayallerinizden vazgeçmeyin. Doğru ve anlamlı olduğunu düşündüğünüz tutkunuza bir bağımlılık gibi sarılın ve peşinden gidin. Asla vazgeçmeyin.
Bu arada, parfümlerde kullanılan ve üreticilerin sadece özel müşterilerine sattıkları "captive" olarak adlandırılan bazen adını bile duymadığımız bazen de dünyada çok az insanın koklama şansınsa sahip olduğu içerikler haricinde tüm içeriklere herkes ulaşabiliyor. Tek sorun, alım miktarları ve networkün kurulması.
İnşallah bu uzun yazıyla sıkmamışımdır, herkese selamlar.