- Katılım
- 10 Ağu 2024
- Mesajlar
- 849
Öncelikle İstanbul depremini yaşamış ve bu süreçten etkilenen tüm bireylere geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Yaşanılan bu tür büyük ölçekli doğal afetler, yalnızca fiziksel değil, psikolojik açıdan da derin izler bırakabilir. Travmatik olaylara verilen psikolojik yanıtların başında yer alan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), bireyin yaşamını tehdit eden ya da şiddetli korkuya yol açan bir olaya maruz kalması sonucunda ortaya çıkan psikiyatrik bir tablodur.
TSSB; olayın tekrar yaşanıyormuş gibi hissedilmesi (flashback), uyku bozuklukları, aşırı irkilme, duygusal küntlük, sosyal geri çekilme ve olayla ilişkili durumlardan kaçınma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Deprem gibi kontrol dışı ve ani gelişen travmatik olaylarda bu belirtiler, bireyin işlevselliğini önemli ölçüde etkileyebilir. Semptomların bir ayı aşacak şekilde devam etmesi durumunda, profesyonel destek alınması önemlidir. Tanı, psikiyatri uzmanı tarafından ayrıntılı bir psikiyatrik değerlendirme ile konur ve tedavide psikoterapi (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi) ve gerektiğinde farmakoterapi (ilaç tedavisi) etkili seçeneklerdir.
Bu süreçte bireylerin kendilerine zamansız iyileşme baskısı yapmamaları, duygusal tepkilerini kabullenmeleri ve destek sistemlerini aktif kullanmaları oldukça önemlidir. Günlük yaşam rutinine yavaş yavaş dönmek, güven hissini artıran aktivitelerde bulunmak, gevşeme egzersizleri uygulamak ve güvende olduğunu hatırlatan çevresel düzenlemeler yapmak da iyileşme sürecine katkı sağlayabilir. Unutulmamalıdır ki TSSB, tedavi edilebilir bir durumdur ve erken müdahale, uzun vadeli iyilik halini olumlu yönde etkiler.
"Tıbbi Sorumluluk Reddi: Bu metin bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve tanı ya da tedaviye yönelik kişisel bir tıbbi öneri niteliği taşımaz. Ruhsal belirtiler her bireyde farklı seyredebilir ve her hastanın durumu özeldir. Tanı ve tedavi planlaması yalnızca bir hekim tarafından, bireysel değerlendirme sonucunda yapılmalıdır."
TSSB; olayın tekrar yaşanıyormuş gibi hissedilmesi (flashback), uyku bozuklukları, aşırı irkilme, duygusal küntlük, sosyal geri çekilme ve olayla ilişkili durumlardan kaçınma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Deprem gibi kontrol dışı ve ani gelişen travmatik olaylarda bu belirtiler, bireyin işlevselliğini önemli ölçüde etkileyebilir. Semptomların bir ayı aşacak şekilde devam etmesi durumunda, profesyonel destek alınması önemlidir. Tanı, psikiyatri uzmanı tarafından ayrıntılı bir psikiyatrik değerlendirme ile konur ve tedavide psikoterapi (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi) ve gerektiğinde farmakoterapi (ilaç tedavisi) etkili seçeneklerdir.
Bu süreçte bireylerin kendilerine zamansız iyileşme baskısı yapmamaları, duygusal tepkilerini kabullenmeleri ve destek sistemlerini aktif kullanmaları oldukça önemlidir. Günlük yaşam rutinine yavaş yavaş dönmek, güven hissini artıran aktivitelerde bulunmak, gevşeme egzersizleri uygulamak ve güvende olduğunu hatırlatan çevresel düzenlemeler yapmak da iyileşme sürecine katkı sağlayabilir. Unutulmamalıdır ki TSSB, tedavi edilebilir bir durumdur ve erken müdahale, uzun vadeli iyilik halini olumlu yönde etkiler.
"Tıbbi Sorumluluk Reddi: Bu metin bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve tanı ya da tedaviye yönelik kişisel bir tıbbi öneri niteliği taşımaz. Ruhsal belirtiler her bireyde farklı seyredebilir ve her hastanın durumu özeldir. Tanı ve tedavi planlaması yalnızca bir hekim tarafından, bireysel değerlendirme sonucunda yapılmalıdır."