Benim "işte budur, tam aradığım parfüm" dediğim tek bir parfüm oldu hayatım boyunca, onu da sonlandırdılar. Elimde olsaydı ve tek parfüm kullanma şansım olsaydı Escada Casual Friday derdim. Bayık olmayan bir tatlılık ama pürüzsüz bir harman, keskin sedir-sardunya-paçuli ve aroma katan karanfil tohumu gibi topraksı ve aromatik odunsu iskelete giydirilmiş vanilya. Muhakkak yaşanan anılar da etkili oluyor, sonuçta koku duyusu direkt duygusal durumumuzla irtibatlı bir duyu ama şimdi geçmişe dönüp baktığımda objektif olarak da dengeli ve çekici bir parfüm olduğunu düşünüyorum. Le male in içine 1 damla geraniol, 2 damla eugenol biraz da ek iso e super sallasam acaba Casual Friday olur mu diye de düşünmüyor değilim, belki denerim ileride.
İkinci parfüm ise Tirrenico olmuştu, koklar koklamaz bir deniz insanı olarak vurulmuştum. Balıksı, yosunsu, tuzlu, nemli balık ağları ve iskele içindeki durgun su kokusu gibi bir kokuydu. Ne yaptım ettim İtalya'dan getirttim ama o kadar ofansif geldi ki, rezenesi o kadar çoktu ki, kullanamayıp elden çıkardım. Sonra özledim, 10 ml falan bir tester şişesini buldum, onu da kullanamadım. Bana denizi çağrıştıran Bvlgari Aqva'da "tam olmuş" değildi, o da fazla temiz ve güvenliydi, ikisinin arasını bulamadım. Hala arıyorum...
Escada Casual Friday ve Yosunlu-iyotlu (tuz akoru çok dandik bir şey bence, denizi çağrıştırmıyor) deniz kokan 2 parfüm ile hayatımı geçirebilirdim. E bunlar olmayınca da dolaplar dolusu parfüm alıp kendimi eğliyorum demek ki.