bu tarz filmleri seven azınlık kitle içerisinde yer almama rağmen bu filmi hiç çözememiş ve gıcık olmuştum. oysaki lynch filmlerinin eleğinden geçmiş bir adamım. sağlam kafayla sömestırda tekrar izleyecem.Sonunda Donnie Darko'yu izledim. Bir şizofrenin gözünden dünya. Çok garip bir filmdi. Eğlenceli değildi; çok karanlık bir filmdi. Ağır akan, biraz sinir bozucu bir filmdi. Beğendim mi? İMDB notu kadar değil. Bana o puanı alacak kadar iyi gelmedi. Ama yalan yok, sıkı sahneleri de vardı. Finali iyiydi. Notumuz gelsin: 6/10.
Dolar üçlemesinin her filmi çok özel olsa da benim için assolist her zaman iyi kötü ve çirkindir. Western sevmeyenlere bile kendini izletir. Dönem dönem sinemada farklı türler moda olsa da insanlar akın akın dönemin popüler filmlerini izlese de bu film her izlendiğinde daha dün çekilmiş gibi tüm canlılığıyla orada durur. Bir dostoyevski klasiği gibi ne modası geçer ne de anlattığı değerler eskir. Bu uzun ve keyifli macerada ne iyi gerçek bir iyi ne de kötü tam bir kötüdür. İkisi de tekinsin ve güvenilmez olup her şey hayatın aslı gibi içiçe geçmiş vaziyettedir. Seyircinin gözündeki gerçek kahraman ise iyiyken de kötüyken de samimiyetten vazgeçmeyen çirkinden başkası değildir. Dünyanın kaderini de kahramanlar yada zalimler değil basit insanlar belirleyecektir. Belki çok uzun yıllar geçtiğinde Japon yapımı küçük kız çocuğu barındıran korku filmleri ya da Amerikan yapımı erotizm kokan ve adına pasta denen kolej filmleri unutulacak ama İyi Kötü ve Çirkin tüm kalitesiyle izleyicisini gene bulacaktır. Ve hiç bir amerikan yapımı western bu ucuz spagetti western kadar başarılı olamayacaktır. Benim nazarımda bu ucuz bir taklidin orjinal olanına üstün gelmesi ve o iş öyle yapılmaz işte böyle yapılır demesi gibidir.Muzikleri ve hassaten oyunculuklariyla her izledigimde ayri bir lezzet aldigim bir basyapit..
Iyi kotu cirkin kadar meshur olmasada bence en az onun kadar saygiyi iktiza ediyor....
Ekli dosyayı görüntüle 7611
Degerli dostum eline saglik cok guzel ozetlemissin..Dolar üçlemesinin her filmi çok özel olsa da benim için assolist her zaman iyi kötü ve çirkindir. Western sevmeyenlere bile kendini izletir. Dönem dönem sinemada farklı türler moda olsa da insanlar akın akın dönemin popüler filmlerini izlese de bu film her izlendiğinde daha dün çekilmiş gibi tüm canlılığıyla orada durur. Bir dostoyevski klasiği gibi ne modası geçer ne de anlattığı değerler eskir. Bu uzun ve keyifli macerada ne iyi gerçek bir iyi ne de kötü tam bir kötüdür. İkisi de tekinsin ve güvenilmez olup her şey hayatın aslı gibi içiçe geçmiş vaziyettedir. Seyircinin gözündeki gerçek kahraman ise iyiyken de kötüyken de samimiyetten vazgeçmeyen çirkinden başkası değildir. Dünyanın kaderini de kahramanlar yada zalimler değil basit insanlar belirleyecektir. Belki çok uzun yıllar geçtiğinde Japon yapımı küçük kız çocuğu barındıran korku filmleri ya da Amerikan yapımı erotizm kokan ve adına pasta denen kolej filmleri unutulacak ama İyi Kötü ve Çirkin tüm kalitesiyle izleyicisini gene bulacaktır. Ve hiç bir amerikan yapımı western bu ucuz spagetti western kadar başarılı olamayacaktır. Benim nazarımda bu ucuz bir taklidin orjinal olanına üstün gelmesi ve o iş öyle yapılmaz işte böyle yapılır demesi gibidir.
Bu vesileyle bu harika üçlemeyi alkışlıyorum...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi