En Son İzlediğiniz Film
- Konbuyu başlatan Kukla
- Başlangıç tarihi
Ö
Ömer Şimşek
Misafir
Kacıncı izleyişim
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Gayet güzel bir film. Konusu:
Üç soyguncu arkadaş, kolay lokma gördükleri Irak Savaşı gazisinin evini soymaya karar verirler. Gazi savaşta gözlerini kaybetmiştir. Soyguncular plan yaparlar ve askerin evine giderler. Evde her dakika temposu artan, adeta bir kedi-fare oyunu oynamaya başlarlar. Özellikle karanlık çekimlerine bayıldım.
Adamı sıkı geren, nitelikli, heyecanlı bir filmdi. Puanım 8/10 Gerilimseverler kaçırmasın.
Ekleme: Filmin adını yazmayı unutmuşum: Don't Breathe-Nefesini Tut.
Üç soyguncu arkadaş, kolay lokma gördükleri Irak Savaşı gazisinin evini soymaya karar verirler. Gazi savaşta gözlerini kaybetmiştir. Soyguncular plan yaparlar ve askerin evine giderler. Evde her dakika temposu artan, adeta bir kedi-fare oyunu oynamaya başlarlar. Özellikle karanlık çekimlerine bayıldım.
Adamı sıkı geren, nitelikli, heyecanlı bir filmdi. Puanım 8/10 Gerilimseverler kaçırmasın.
Ekleme: Filmin adını yazmayı unutmuşum: Don't Breathe-Nefesini Tut.
Son düzenleme:
- Katılım
- 15 Kas 2016
- Mesajlar
- 4,619
İt O
http://www.filmionlineizle.net/it-o-2017-izle.html/3
Bu filmi izleyin muazzam başyapıt pişman olursunuz...
http://www.filmionlineizle.net/it-o-2017-izle.html/3
Bu filmi izleyin muazzam başyapıt pişman olursunuz...
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
An itibariyle Que Dios Nos Perdone adlı İspanyol yapımı bitti.
Konusu: Yaşlı kadınlara saldırıp öldüren bir seri katil, polis teşkilatını alarma geçirir. Olaya esasen Alfaro ve Velarde isimli iki polis bakmaktadır. Bu arada özellikle Alfaro diğer polislerle yarış halindedir. Ayrıca Alfaro'nun öfke yönetimi sorunu vardır. Velarde ise kekemedir.
Fazlaca ince işlenmiş bir İspanyol yapımı bu. 7.2'lik İMDB puanını hak ediyor. Heyecanlı bir filmdi. Bazı yerleri beni rahatsız etti, fazlaca ayrıntıya inilmesi bazı görüntülerde sevimsiz olmuş. Onu da belirteyim. Onlar olmasaymış puanım kesinlikle 10 olurdu. Kurgusu, oyunculuklar, yönetim çok iyiydi.
Konusu: Yaşlı kadınlara saldırıp öldüren bir seri katil, polis teşkilatını alarma geçirir. Olaya esasen Alfaro ve Velarde isimli iki polis bakmaktadır. Bu arada özellikle Alfaro diğer polislerle yarış halindedir. Ayrıca Alfaro'nun öfke yönetimi sorunu vardır. Velarde ise kekemedir.
Fazlaca ince işlenmiş bir İspanyol yapımı bu. 7.2'lik İMDB puanını hak ediyor. Heyecanlı bir filmdi. Bazı yerleri beni rahatsız etti, fazlaca ayrıntıya inilmesi bazı görüntülerde sevimsiz olmuş. Onu da belirteyim. Onlar olmasaymış puanım kesinlikle 10 olurdu. Kurgusu, oyunculuklar, yönetim çok iyiydi.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Hep izlemekten kaçındığım bir filmdi I Saw The Devil-Şeytanı Gördüm. Çok şiddet içeren filmlere bakamıyorum çünkü. Bu akşam ''Hadi bi' cesaret.'' diyerek izledim filmi. Konusunu aktarayım hemen: Geceleri sokakta yalnız olduğunu gördüğü kadınlara saldırıp onları öldüren bir seri katil, bilmeden polis şefinin kızını öldürür. Kız bir ajanla nişanlıdır ve nişanlısı olan genç kısa sürede katilin izini bulur. Ajanımızın isteği son nefesine kadar katili acı içinde bırakmaktır.
Ajan çok iyi rol yapsa da, katil rolündeki ünlü aktör Min-Sik CHOİ tabii ki filmin gerçek lokomotifi. Fuzuli birkaç +18 görüntü olmasa benden 10 tam puanı alırdı. Şimdi puanı 9. Gayet güzel bir film. Zannettiğim kadar da korkutucu işkence sahneleri yoktu. Onu da not düşeyim.
Ajan çok iyi rol yapsa da, katil rolündeki ünlü aktör Min-Sik CHOİ tabii ki filmin gerçek lokomotifi. Fuzuli birkaç +18 görüntü olmasa benden 10 tam puanı alırdı. Şimdi puanı 9. Gayet güzel bir film. Zannettiğim kadar da korkutucu işkence sahneleri yoktu. Onu da not düşeyim.
- Katılım
- 21 Haz 2016
- Mesajlar
- 1,725
Ben de çok severim valla ne yalan söyleyeyim:).
LG-D855 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
K
kuzgun1984
Misafir
- Katılım
- 20 Haz 2017
- Mesajlar
- 8,519
Çok güzel filmdi valla tam üstüne gelmiş hocam :)
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Sımsıcak bir filmdi Sokak Kedisi Bob. Uyuşturucu bağımlısı James, uyuşturucudan arınmaya çalışmaktadır. Ancak süreç çok zorludur. Bir gün evine dünya tatlısı sarman bir kedi girer. Kedi açtır ve James yemeğini onunla paylaşır. İşte bu paylaşımla aralarında minik bir bağ oluşur. James onu yeniden sokağa bırakmaya çalışır, kedi peşine takılır. James ona iyice alışır ve sahiplenmek ister. Acaba James'in kız arkadaşı Betty'nin adını Bob koyduğu bu minik kalple nasıl maceraları olacaktır?
Gerçek bir hayat hikayesine dayanan bu güzel filmi kaçırmayın derim. Gayet derli toplu bir film olduğundan ailecek de izlenebilir. Bob çok tatlıydı, bayıldım ona. İnsana hayvan sevgisi aşılayan, mutlu bir film izlemek isterseniz tercih edebilirsiniz
Gerçek bir hayat hikayesine dayanan bu güzel filmi kaçırmayın derim. Gayet derli toplu bir film olduğundan ailecek de izlenebilir. Bob çok tatlıydı, bayıldım ona. İnsana hayvan sevgisi aşılayan, mutlu bir film izlemek isterseniz tercih edebilirsiniz
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Yine Pazar gününe yakışır sıcak bir film izledim şimdi: Umut Işığım. Baş rollerinde Bradley Cooper, Jennifer Lawrence, Robert De Niro ve Chris Tucker vardı. Konusuna değineyim: Patrick eşi tarafından aldatılmış, Bipolar hastası bir adamdır. Terapi ve tedaviye başlar. Anne ve babası genel Amerikan ailelerinin aksine evlatlarına sonuna kadar sahip çıkmaktadırlar. Patrick'in yakın arkadaşı, Patrick'i bir akşam yemeğe davet eder. Yemeğe baldızı Tiffany de katılacak ve böylece Patrick ve Tiffany arasında bir şeylerin olması sağlanacaktır. Tiffany eşini kısa süre önce bir kazada kaybetmiş ve adeta dağılmış durumdadır. Tiffany Patrick'ten çok etkilenir. Ancak Patrick'in evliliğinin bittiğini bir türlü kabullenememesi, eşi Nikki'nin geri döneceğine inanması her şeyi zorlaştırmaktadır.
Oyunculuklar doğaldı, yapmacıklık veya aşırılık yoktu.
De Niro baba rolünde adeta parladı.
Jennifer Lawrence fiziksel açıdan bana soğuk gelse de, oyun gücü iyiydi.
Veee Bradley Cooper, Bipolar hastasını çok iyi canlandırdı. Özellikle düğün kasetini aradığı bölümdeki tepkileri çok gerçekçiydi.
Puanım 8.5/10.
Oyunculuklar doğaldı, yapmacıklık veya aşırılık yoktu.
De Niro baba rolünde adeta parladı.
Jennifer Lawrence fiziksel açıdan bana soğuk gelse de, oyun gücü iyiydi.
Veee Bradley Cooper, Bipolar hastasını çok iyi canlandırdı. Özellikle düğün kasetini aradığı bölümdeki tepkileri çok gerçekçiydi.
Puanım 8.5/10.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Heyyttt bee! Tarihin belki de en iyi suç-gerilim filmini izledim şimdi. Tünelin Ucunda-Al Final Del Tunel. İspanya- Arjantin ortak yapımı nefis bir film. Zaten sinema sektöründe son yıllarda yapılagelen çoğu nitelikli film ya İspanyol ya da Kore yapımı oluyor. Latinler bu filmi süper yapmış.
Konuya geleyim: Joaquin belden aşağısı tutmayan engelli bir bireydir. Bir gün evinin üs katını kiralamak isteyen güzel bir kadınla tanışır. Kadının adı Bertha'dır ve dansçıdır. Bertha'nın iki yıl önce konuşmayı birden bire bırakan küçük bir kızı vardır. Joaquin belli ki Bertha'dan hoşlanmış ve evin üst katına kiracı olarak yerleşmelerine izin vermiştir. Bir gün tesadüfen Joaquin evinin altından sesler geldiğini işitmeye başlar. Sesleri günbegün dinler ve evinin bodrumunda, hemen yandaki bankanın soyulması için tünel yapıldığını anlar. İşte her şey bunu anladıktan sonra başlar.
Müzikler nefisti, görüntüler-kamera açıları nefisti, kurgu-yönetim nefisti.
Tek kelimeyle 100/10(On üzerinden 100).
Konuya geleyim: Joaquin belden aşağısı tutmayan engelli bir bireydir. Bir gün evinin üs katını kiralamak isteyen güzel bir kadınla tanışır. Kadının adı Bertha'dır ve dansçıdır. Bertha'nın iki yıl önce konuşmayı birden bire bırakan küçük bir kızı vardır. Joaquin belli ki Bertha'dan hoşlanmış ve evin üst katına kiracı olarak yerleşmelerine izin vermiştir. Bir gün tesadüfen Joaquin evinin altından sesler geldiğini işitmeye başlar. Sesleri günbegün dinler ve evinin bodrumunda, hemen yandaki bankanın soyulması için tünel yapıldığını anlar. İşte her şey bunu anladıktan sonra başlar.
Müzikler nefisti, görüntüler-kamera açıları nefisti, kurgu-yönetim nefisti.
Tek kelimeyle 100/10(On üzerinden 100).
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Yaklaşık 1,5 saat önce The Bar adlı İspanyol yapımı film bitti. Konusu: Madrid'de sıradan bir barın önünde iki kişi vurulur. Birdenbire ortalık iyice ıssızlaşır. Herkes evine kaçar. Bardaki kişiler, bu iki kişinin ölüm sebepleri üzerine teori üretmeye başlarlar. Başlangıçta genel bir arkadaşlık kurulmaya çalışılır. Ancak zaman geçtikçe herkes birbirinden şüphelenir. Güzel Elena barın tuvaletinden gelen seslere yönelir. Herkes onu takip eder. İşte o tuvalette, barın kapısında öldürülen o iki kişinin öldürülme sebebi vardır.
Filmin türü komedi-film noir ve gerilim.
Kurgu hatalarının göze çarptığı bir filmdi. Söz gelimi; çıkan yangında ellerinin içi yanan Trini'nin, filmin devam eden akışında ellerinin yanık olmadığı görülmekte. Daha bunun gibi epey örnek verebilirim ama... Ama bunlar bu filmin son derece akıcı, merak duygusunu celbeden, orijinal bir film olduğu gerçeğini değiştirmez. Ben bu filmi gayet beğendim. Puanım 8/10.
Filmin türü komedi-film noir ve gerilim.
Kurgu hatalarının göze çarptığı bir filmdi. Söz gelimi; çıkan yangında ellerinin içi yanan Trini'nin, filmin devam eden akışında ellerinin yanık olmadığı görülmekte. Daha bunun gibi epey örnek verebilirim ama... Ama bunlar bu filmin son derece akıcı, merak duygusunu celbeden, orijinal bir film olduğu gerçeğini değiştirmez. Ben bu filmi gayet beğendim. Puanım 8/10.
Ö
Ömer Şimşek
Misafir
Sonc adı avcısı
Zaman geçsin diye izlenebilir
Zaman geçsin diye izlenebilir
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Şimdi Prisoners adlı, 2013 yapımı ABD filmini izledim. Konusu şöyle: Akşam yemeğinde bir araya gelmiş iki ailenin iki küçük kızı kaçırılır. Eldeki tek kanıt bir karavandır. Eline aldığı tüm davaları çözmekle ünlenmiş tikli bir polis olaya el atar. Polis soruşturmasını derinleştirdikçe akıl almaz bir sonuca varır.
Film biraz ağır ilerliyor, genel olarak yapısı soğuk.
Senaryo ve kurguda boşluklar var.
Ancak... Oyunculuklar mükemmel. Özellikle Jake Gyllenhaal ve Hugh Jackman resmen oyunculuk dersi vermiş.
Ağır ilerleyen bir film olsa da bence çok güzel bir film. Gerilimi de kararında.
Merak duygusunu sonuna değin koruyabilmiş, kaliteli bir yapım.
o halde puanımız gelsin: 9.5/10.
Film biraz ağır ilerliyor, genel olarak yapısı soğuk.
Senaryo ve kurguda boşluklar var.
Ancak... Oyunculuklar mükemmel. Özellikle Jake Gyllenhaal ve Hugh Jackman resmen oyunculuk dersi vermiş.
Ağır ilerleyen bir film olsa da bence çok güzel bir film. Gerilimi de kararında.
Merak duygusunu sonuna değin koruyabilmiş, kaliteli bir yapım.
o halde puanımız gelsin: 9.5/10.
Ö
Ömer Şimşek
Misafir
John wick 2 izliyorum şu an
Daha önceden izlemiştim gerci ama izlettiriyor kendini
Daha önceden izlemiştim gerci ama izlettiriyor kendini
K
kuzgun1984
Misafir
bir hollywood filminin beni bu kadar sarsacağını düşünmemiştim. çok sert, sağlam, kafa yorucu.. western tadı almak isterken hiç ummadığım türden bir yapım çıktı karşıma. sağlam bir mide ve psikoloji isteyen bu filmi öneririm. puanım: 8.5 / 10
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Müthiş bir yapım: Gece Vurgunu/Nightcrawler. Baş rollerinde Rene Russo ve Jake Gyllenhaal var.
Konusu: Lou küçük çapta hırsızlık yapmakta ancak çok büyük işler yapmayı hayal etmektedir. Hırsının bir sonu yoktur. İzlediği bir çevrimiçi kişisel gelişim programından anormal derecede etkilenmiş ve hayal ettiği büyük konumlara ne olursa olsun mutlaka geleceğini düşünmekte hatta bunu bilmektedir. Bir gece bir olayın kameramanlarca görüntüye alınıp bu görüntülerin haber merkezlerine satıldığına şahit olur. Kafasında adeta şimşekler çakar: Bu onun başarı basamaklarını zıplayarak çıkmasını sağlayacak iştir. Önce basit olaylarla başlar. Zamanla bu konularda bilgisi artar ve neredeyse polis daha gelmeden büyük olayların kokusunu alır hale gelir. Bu arada gün geçtikçe çok daha zalim birine dönüşür. Bu durum onun umrunda bile değildir; o yeter ki kazanan olsun.
ABD filmlerini sevmem ancak bu film onların ruhundaki kokuşmuşluğu göstermesi açısından muhteşem bir yapıt. İzleyin.
Konusu: Lou küçük çapta hırsızlık yapmakta ancak çok büyük işler yapmayı hayal etmektedir. Hırsının bir sonu yoktur. İzlediği bir çevrimiçi kişisel gelişim programından anormal derecede etkilenmiş ve hayal ettiği büyük konumlara ne olursa olsun mutlaka geleceğini düşünmekte hatta bunu bilmektedir. Bir gece bir olayın kameramanlarca görüntüye alınıp bu görüntülerin haber merkezlerine satıldığına şahit olur. Kafasında adeta şimşekler çakar: Bu onun başarı basamaklarını zıplayarak çıkmasını sağlayacak iştir. Önce basit olaylarla başlar. Zamanla bu konularda bilgisi artar ve neredeyse polis daha gelmeden büyük olayların kokusunu alır hale gelir. Bu arada gün geçtikçe çok daha zalim birine dönüşür. Bu durum onun umrunda bile değildir; o yeter ki kazanan olsun.
ABD filmlerini sevmem ancak bu film onların ruhundaki kokuşmuşluğu göstermesi açısından muhteşem bir yapıt. İzleyin.
- Katılım
- 4 Ocak 2016
- Mesajlar
- 6,335
Şimdi Shutter İsland-Zindan Adası bitti. Über güzel, son derece farklı bir psikolojik-gerilim filmiydi. Konusu: Bir ada üzerine kurulu, çok ağır akıl hastalarının rehabilite edildiği bir hastaneden, üç çocuğunu boğarak öldürdüğü iddia edilen bir kadın kaybolur. Olayı Teddy Daniels ve Chuck Aule adlı iki polis soruşturmaya başlar. Teddy, bu hastanede korkunç olayların döndüğüne inanmaktadır. Ve her ne oluyorsa onu meydana çıkarmaya adeta yeminlidir.
Konu özgün, oyunculuklar düzgün,müzikler filmin gerilimli havasına cuk oturmuş, insanı gerçekten etkileyen bir film. Puan vermiyorum, bu filmin güzelliğinin karşılığı olabilecek bir rakam yok.
Konu özgün, oyunculuklar düzgün,müzikler filmin gerilimli havasına cuk oturmuş, insanı gerçekten etkileyen bir film. Puan vermiyorum, bu filmin güzelliğinin karşılığı olabilecek bir rakam yok.
- Katılım
- 14 Mar 2015
- Mesajlar
- 406
En son "The Fall"'u izledim.
http://www.imdb.com/title/tt0460791/
http://www.imdb.com/title/tt0460791/