Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

Bugün yolum avm’ye düşünce Sephora’ya girip birkaç bir şey deneyeyim dedim.

Issey Miyake Le Sel d’Issey EDP: EDT versiyonuyla ufak tefek farklılıklar dışında neredeyse birebir aynı. Şöyle ki; yosun hissiyatı açılış itibariyle bu yeni versiyonda daha fazla hissediliyor. EDT daha sucul hissettiriyor. Bir de EDT versiyondaki özellikle diplerde ortaya çıkan duş jeli hissiyatı bu yeni versiyonda pek yok gibi. Ancak notalarda açıklandığı üzere ne tütsü hissettim ne de amberli bir zemin. İkisini alelade bir kişiye yan yana koklatın, bence farkını anlayabilecek bir kişi çıkmayacaktır. Son olarak da EDP versiyon bana tene daha yakın gidiyor gibi geldi.

Montblanc Explorer Extereme: Vahşiliği ve özellikle açılışta geniz yakan baharatlı tatlılığı giderilmiş Sauvage Elixir. Bir de açılışa tam olarak ciklet gibi olmasa da o hissi andıran bir meyve dokunuşu eklenmiş. Geçtiğimiz birkaç sene kış sezonunda ara sıra Nisan 2021 üretim Sauvage Elixir kullandım, bundaki performans illallah ettiren seviyedeydi. Özellikle ilk 2-3 saat genzimi yakan-tırmalayan gayet tatlı bir baharatlılığı vardı. Montblanc bu anlamda kapalı ortam çalışanlarını düşünüp çok daha kullanılabilir bir iş ortaya çıkarmış. Sauvage Elixir’in kokusunu sevip yüksek performanstan dolayı şikayet edenler bu arkadaşı tercih edebilirler. Bunun da performansı açıkçası tırt değil. Bileğime şişeden 2 fıs sıkalı 3 saat kadar oluyor, kolumu hareket ettirdikçe kokusu burnuma tatlı tatlı gelmeye devam ediyor. Kalıcılığı da tahminimce insani seviyede olacaktır.

Kilian Apple Brandy on the Rocks: Şu tip betimlemeleri yapmayı pek sevmesem de bu parfüm için kendimi tutamayacağım. Tam bir ‘ladykiller’ parfümü. Açılışta son derece gerçekçi bir yeşil elma, hemen ardından gelen nispeten ferah seviyede fevkalade kakuleli turta efekti ve diplerde sıradan hissettirmeyen odunsu nüanslar. Eski versiyonuna göre daha canlı ve enerjik ama onun kadar da gövdeli ya da özgün değil maalesef. Yine de bu arkadaşı özellikle bahar aylarında kullanmanın gayet keyifli olacağı kanısındayım. Performans düşkünlerini tatmin etmez ancak gün içi 1-2 ekstra fıs tazelemeyle tüm günü çıkarır. Hatta ve hatta uslu bir çocuk olabilirseniz bu parfümle günün birinde şirinleri bile görebilirsiniz

Sfumato

Arcanum: çirkin bir amber karışımı. başta bir süre bayat kahve tozu ve otsu bir kirlilik etkin. sonrası büyük oranda labdanum, tabanda da plastiksi bir mür ön planda. Dev#1'in %5'inden çıkarılabilir sığ bir çalışma.

Mocha Valentino: Arcanum'un olmuş versiyonu. reçine karışımı yine sert ama daha uyumlu. kısa süre hissedilen kahvesine bir tutam tarçın ve çok tatlılık katmayacak şekilde kakao/vanilya eklenmiş. ilerledikçe Ambre Fetiche/Olympic Amber ile büyük ölçüde paralel, bir parça daha sessiz ve hafif.

Nijananda: buruk ve acı, saf bir zencefil baskın. ilerledikçe arka planda melekotu pudralı hafif bir vetiver ve labdanum da hissedilir. dengesiz bir bileşim yine de saatler sonunda azalan zencefilden sonra rahat duyulabilen PdE Vetiver Bourbon ve Mona Vetyver'i andırır nüansları hoş.

Apricity: başta Nijananda gibi zencefili belirgin ama daha ferah yeşilli, fesleğen/galbanum'un başı çektiği soğuk, taze otsu bir hava verilmiş. aromaterapi yağı gibi bir havası olsa da uyumlu güzel bir yeşil. sadece sona doğru ortaya çıkan çürük meyvemsi hissi hoş değil.

Epiphany: güzel, taze bir neroli-vetiver kolonyası. kararında bir narenciye ve biberiyeli arka planı da var. basit ve hafif ama Black Label koleksiyonundakilerden daha hoş ve özgün bir aroma yakalanmış.

Siren Song: gül ağacı/bergamot baskın. neredeyse saf bir linalool kokusu var. ilerledikçe Demeter Humidov gibi yanık karanfili ve hafif bir gül suyu efekti var. oldukça basit ve uyumsuz.

Survival Instinct: parfümör buruk materyalleri seviyor veya dengelemekte bir sorunu var gibi. anason/havuç tohumu başta çok baskın. ilerledikçe Gravitas ile benzer narenciye/yağlı odun tabanı hoş olsa da arkalarda, overdose tuzlu calone'a benzer, terli çorap efektli, hayatta kalma içgüdüsünü alaycı şekilde tetikleyen berbat bir dokusu var.

Gravitas: ekşi/tatlı narenciyeli yasemin, sona doğru da kremsi odun. fena değil ama yine zencefilimsi buruk bir kısmı var. benzer cinsten Pineward Gelatto daha keyifli.

Tauerville Vanilla Flash

Andy abinin Une Rose de Kandahar parfümünde de birebir aynı olarak kullandığı tozlu ve bademli gül notası üzerine inşa edilmiş Tobacco Vanille tütünü ve vanilyası. Parfümün ismine aldanmamak lazım, bu parfümde başrol oyuncusu hayvani boyutta işlenmiş gül notası. Hatta öyle bir gül notası işlenmiş ki aklıma istemsiz olarak konken masasında birbirini dolandırmaya çalışan kızıl saçlı teyzeler geliyor (Ahhh ah Firdevs Yöreoğlu, kızın aptallık etti senin sözünü dinlemedi).

İşlenen gül gayet feminen olsa da ardından gelen tütün ve vanilya parfümü uniseks çizgiye sokmaya son derece niyetli. Bütünde kendi zevkime göre özellikle açılışını feminen tarafa daha yakın bulsam bile kış günlerinde kendi üzerimde kullanmaktan çekinmeyeceğim bir parfüm. Umarım piyasaya çıkan yeni versiyon da bu eskisi kadar nitelikli ve derinliklidir.

Gaara' Alıntı:

Bu ara adının çok geçtiğini görünce denemelik Bois Imperial Extrait dekantım olduğu aklıma geldi. Düz Bois Imperial’i beğenmiyordum, bu çok da fena olmamış fakat yine de bu paraları verip şişe edineceğimi düşünmüyorum. Eğer fiyatı düşmediyse en son gördüğümde abartılı bir fiyat politikası vardı.

Genişletmek için tıkla ...

Bois İmperial hangi Batch hangi Vol vs. olsun, elinde bu parfümü olan birisi icin extrait versiyonu almak aşırı bir lükse kaçar bence. Extrait sadece açılışında ve ilk 20-30 dk sürede normalinden ayriliyor, normale göre daha törpülenmiş, burnu yormayan açılışı var ve ganymede mantığında tuhaf alışılagelmiş dışında bir kokusu var. Tam güzel gidiyor derken sonrasında bois imperial çizgisinde devam ediyor ve bitiyor. Fiyat performans için 30 ml 6K larda oldugu bir fiyat politikasında 100 ml 5K vermek ve fısır fısır kullanmak daha mantıklı.

İpekçi'den Battaniye denedim bugün.

Açılışı Ümit Yaşar'ın o meşhur "biraz kül, biraz duman, o benim işte" mısralarıyla başlıyor. Eski köy evlerinin penceresinden vuran güneşin, gıcırdayan zemininden yükselen toz bulutuna çarpmasıyla oluşan görüntü canlanıyor gözümde. Soğuk bir kış gecesi, sobası yanmayan odada yere serilen döşek üzerine atılan, gömme dolaptan çıkarılan battaniye kokusu sarıyor sonra etrafı. Yan odadaki kuzinede pişen patatesin yanıksı kokusu ve avludan gelen ıslak toprak kokusu karışıyor birbirine. Aradan biraz zaman geçince de ahşap pencerenin yaşlanmış pervazından gelen hafif odunsu rayiha ile evin içinde yanan bir tütsünün sıcaklığı sarmalıyor bedeni. Ve koku, battaniyenin sıcak dokusuyla rahat, derin bir uykuya dalar gibi uzaklaşıyor tenden usulca.

Tiziana Terenzi Hale Bopp

Kendi alanında (balzamik amber) iyi bir parfüm diyebilirim fakat asiri anlamsiz bir fiyati var (cunku neden olmasin).

Kaldi ki bu temanin ozellikle TR gibi genellikle sıcak bir ulkede kullanim penceresi oldukca kisadir.

Gene de mesela MPG Ambre Precieux bundan iki gömlek daha iyi bir parfüm, hem de cok daha dusuk fiyata.

sacalli' Alıntı:

İpekçi'den Battaniye denedim bugün.

Açılışı Ümit Yaşar'ın o meşhur "biraz kül, biraz duman, o benim işte" mısralarıyla başlıyor. Eski köy evlerinin penceresinden vuran güneşin, gıcırdayan zemininden yükselen toz bulutuna çarpmasıyla oluşan görüntü canlanıyor gözümde. Soğuk bir kış gecesi, sobası yanmayan odada yere serilen döşek üzerine atılan, gömme dolaptan çıkarılan battaniye kokusu sarıyor sonra etrafı. Yan odadaki kuzinede pişen patatesin yanıksı kokusu ve avludan gelen ıslak toprak kokusu karışıyor birbirine. Aradan biraz zaman geçince de ahşap pencerenin yaşlanmış pervazından gelen hafif odunsu rayiha ile evin içinde yanan bir tütsünün sıcaklığı sarmalıyor bedeni. Ve koku, battaniyenin sıcak dokusuyla rahat, derin bir uykuya dalar gibi uzaklaşıyor tenden usulca.

Ekli dosyayı görüntüle 35101

Genişletmek için tıkla ...

Ben yeni yeni parfümlere merak sararken bir forumda deneme paketi hediye çıkmıştı, bu battaniyeyi arkadaşıma sıkmıştım kış ayında olmasına rağmen çok ağır kokuyordu. Üniversiteye gittiğimizde herkes yanından uzaklaşıyordu, kızlar yanında kovalıyordu arkadaşımda kordidorda orhan sıktıı onun yüzüne diye bağırıyordu, daha sonra sınıfın olduğu koridorun başında ben kalorifer başında beklerken koridora giren bir çifttin tepkisi wc mi kokuyor çöp kovasımı diye bakınırken nefeslerini tutarak geri çıkmışlardı

HANNİBALLECTER' Alıntı:

Ben yeni yeni parfümlere merak sararken bir forumda deneme paketi hediye çıkmıştı, bu battaniyeyi arkadaşıma sıkmıştım kış ayında olmasına rağmen çok ağır kokuyordu. Üniversiteye gittiğimizde herkes yanından uzaklaşıyordu, kızlar yanında kovalıyordu arkadaşımda kordidorda orhan sıktıı onun yüzüne diye bağırıyordu, daha sonra sınıfın olduğu koridorun başında ben kalorifer başında beklerken koridora giren bir çifttin tepkisi wc mi kokuyor çöp kovasımı diye bakınırken nefeslerini tutarak geri çıkmışlardı

Genişletmek için tıkla ...

kar maskesi takıp bu tepkileri verenlere iki el mazzolari lui sıktıktan sonra kaçmak gerek şaka maka Battaniye 10/10 luk bir paçuli/amber kokusudur benim için. öyle çok aykırı bir tarzı olduğunu da düşünmüyorum, paçuliyi sevenler için en azından. tabi renkler zevkler.

HANNİBALLECTER' Alıntı:

Ben yeni yeni parfümlere merak sararken bir forumda deneme paketi hediye çıkmıştı, bu battaniyeyi arkadaşıma sıkmıştım kış ayında olmasına rağmen çok ağır kokuyordu. Üniversiteye gittiğimizde herkes yanından uzaklaşıyordu, kızlar yanında kovalıyordu arkadaşımda kordidorda orhan sıktıı onun yüzüne diye bağırıyordu, daha sonra sınıfın olduğu koridorun başında ben kalorifer başında beklerken koridora giren bir çifttin tepkisi wc mi kokuyor çöp kovasımı diye bakınırken nefeslerini tutarak geri çıkmışlardı

Genişletmek için tıkla ...

Tecrübeli olmayan burunlar için zorlayıcı olabilir tabi ama t-rex bile bazı denettigim arkadaşlara kötü gelmedi. Çünkü sosyal medyanın t-rex hakkındaki yorumlarını görmemiş ve bundan etkilenmemişlerdi. Biraz abartılıyor gibi sanki tanıtım videolari :)

Darren Alan

OKLM: çok renk katılmamış pudralı irisli yumuşak bir vanilya/sedir. Eau des Baux ile Givenchy Gentleman EdP arasında basit, konforlu bir odunsu.

Cupid's Bow: gül reçelli kakao-fındık kreması. tatlılığı açan ıtırsı hoş bir ferahlığı var. başta Santal Majuscule cinsinden kıvamlı, ilerledikçe daha çiçeksi ve hafif.

Songes à Fleurs: keskin aldehidik floral şipre. oldukça feminen. ince, ferah çiçekleri üstünde pudralı karanfilsi, hafif metalik bir dokusu var. baş-orta Caleche tipi, biraz daha yumuşak. sonları Vol de Nuit/Givenchy III tabanını andırır, sert bir meşe yosunu hissi var. başlarda fazla feminen, kuru ve keskin olsa da çok yönlü, eski kafa, kalitesi hissedilen bir şipre.

Hekate: kastoryumu belirgin hayvansal bir deri/amber. ilerledikçe soğuk pudralı yağlı bir balmumu/saman. başta amber/derisi A.Lebreton Uruk ile yakın. ilerledikçe daha yumuşak ama kasvetli ve basık. orta-son F. Bianchi Under My Skin ile Zoologist Moth arasında. UMS'e göre gelişmiş, Moth'a göre tekdüze. benzetilen Kiste ve Antaeus ile alakasız. diğer akrabaları Hayride, Bois Lumiere, Sticky Fingers, APLS gibiler olur.

Devil's Share: başta Cupid's Bow gibi hoş bir gül/kakao. kısa sürede gerçekçi bir bal hissi çok baskın. balı Slowdive kadar tatlı değil. Hayride gibi monoton ve basık.

Lipstick Queen: balzamik hoş bir çiçeksi. pek ruj hissi almadım. alışık olmayanı rahatsız edecek oranda civeti belirgin bir hayvansal kısmı var. başta çiğ menekşesiz bir L'Heure Bleu tipi, ilerledikçe Habanita tarzına yakın, eski kafa, hayvansal bir pudra/reçine/çiçek.

Acqua di Colonia: klasik, güzel bir limon/turunç kolonyası. 4711 kadar ince olmasa da, fiyatı arttıran çiçek absolutları ve baz elementlerinin aromaya katkısı ten kokusu haricinde pek hissedilir değil. benzer cinsten Apres Cologne seviyesinde bir geliştirme yok.

Dorian's Fougere: sabunsu ferah yeşilli, hafif çiçeksi güzel bir fujer. sabunsuluk başta klasik beyaz hacı şakiri andırır kıvamda sonra zayıflıyor. arkalarda deri nüansı da var. yeşil hissi hoş ama amyl salicylate harici belirgin bir doğal yeşil karakteri yok. Wild Fern cinsine yakın, biraz daha gelişmiş, yine de sade ve standart. kendisiyle hatırlanacak öne çıkan bir özelliğini farketmedim.

Fetes de Noel: karanfili kısılmış bir Nuit de Noel. extrait versiyonunun rekonstrüksiyonu denecek kadar yakın. başta pudralı çiğ menekşe/iris ve az bir gül. sonda bolca kremsi sandal ve sert meşe yosunu/deri. Knize Ten'in eski l'Heure Bleu yumuşaklığında sunumu gibi.

Sweet Repose: tatlı pudralı soğuk bir menekşe/iris. pudrasında meyvemsi nüansları da olan ferah, beyaz misk/vanilya/tonka baskın. yumuşak, tatlı ve feminen. daha modern, ağdasız bir l'Heure Bleu veya ferah bir Britannia.

After the Rain: sazlık ot ve çiçekleri. çiğ çimensi, ıslak topraksı, ozonik ferahlıkta bir koku. yeşil/toprak aromasının önemli bir kısmı Ocean Rain'i andırıyor ama ozonik dokusu After the Flood'a daha yakın, fotorealistik ele alınmış saf bir tematik. benzer türden 15-Foreverness'a göre daha dengeli. Sloth, Mohragot, Haxan, Chypre Mousse, Bat, Night Flyer, Nilubol, Cape Wrath... gibilere göre özgünlük ve derinlik olarak geride basit ve sade bir profil.

Jonquille: kirli samansı bir nergis. ferah yeşilli, sabunsu, beyaz çiçeksi yönleri ile işlense de hepsi nergisin gerçekçiliğine hizmet ediyor. ince ve nitelikli bir soliflore fakat sade bir hissi var. nergisin kendi doğal kirliliği ile birlikte civet benzeri hayvansalı ve derisi çoğu kişinin hoşuna gitmez. benzer türden, Pastoral kadar pastoral değil, Alfiryn kadar saf değil, Romanza kadar çarpıcı değil, Tabac Tabou kadar da keyifli değil.

Musc Moderne: ismi gibi beyaz misk temelli, temiz bir koku. başta ferah bir müge, ilerledikçe Santal Segar tipi bolca mysore tipi sandal ve saydam bir gül/vanilya da hissedilir. ince ve sesi kısık ama kaliteli ve şık. PdE Le Cri'nin topraksı iris ile geliştirdiği Chanel No.18 şemasını; Musc Moderne, kremsi sandalı ile Over the Musk üstünden geliştirmiş gibi. pek bir renk katılmadan olabildiğince saf ele alınmasına rağmen bu temadaki doğallar bile, No.18 gibilerin barındırdıkları mekanik ama pürüzsüz kısmın kendine has çekiciliğini bence bozuyor.

Bathory: hayvansal gotik bir tatlı gül/reçine. başta ekşi, sirkemsi bir gül/safranı var. sonrası balmumlu bir reçine-deri ve çikolatamsı misk. Cannibale/03.Apr.1968'i andırıyor, ilerledikçe udu çıkarılmış bir Saringkarn gibi. Elizabeth Bathory'e adanması yerinde olmuş. diğer benzer gül/safranlardan Triad ve Danse Lascive'den daha sevilebilir ve dengeli, yine de bu coğrafyada beğenen pek çıkmaz.

Sacred Smoke: Nag Champa tütsü çubuğu benzerliği açık ama eskimiş kartonun o rutubetli kokusu da mevcut. bu alanda Narcisse Noir kadar yumuşak değil. özellikle ilerledikçe Sammarco Alter/Virga Cherubber arasında sert bir deri/yasemin mevcut. ek olarak tütsü/deri yönünde plastik yanığı ve yeni nubuk ayakkabı kokusunu andırır endüstriyel bir tonu da var.

Vintage Novel: meyvemsi bir beyaz misk/gül. meyvesinde biraz çürük ama gerçekçi bir üzüm hissedilir. ferah, saydam bir tonu var ama Neil Morris Fetish cinsinden plastik havuz terliğini andırır garip bir deri efekti ile birlikte.

Marc Antoine Barrois Encelade; bu sıcaklarda maruz kalınmak istenmeyecek derecede dominant ve performanslı bir Bisch kreasyonu. Karanlık, sivri ve yeşil açılışı genel beğeniye uygun olmamakla birlikte, aynı dominantlık ve profilde ilerleyen (ayrı ayrı tüm notaları ve geçişleri fark edebilecek tecrübede olmamamdan kaynaklı böyle hissetmiş olabilirim) pek katmanlı olmayan bir parfüm hissiyatı verdi. Yağmur sonrası çam ormanı benzetmesini biryerde okumustum kesinlikle o hissiyatı aldım diyebilirim. Kalıcılık ve yayılım üst düzey. Hiç sevmedim diyemem, ama markanın diğer popüler parfümü olan ve cok beğendiğim Ganymede'in kesinlikle gerisine koyarım koku güzelliği ve kullanılabilirlik açısından.

Dipnot: Beymenden deneme sonrası dayanamayıp sephoraya girip hala şişesini edinmediğim ama cok beğendiğim Gucci Guilty Elixir i de diğer koluma sıkıp Quentin Bisch Deneme Standı gibi dolaştım tüm gün bu sıcaklarda. Aksam dustan sonra bile hala buram buram geliyor, encelade iyice zayıflamışken. Kesinlikle cok performanslı, genel beğeniye uygun bulunmuyor törpülenmemiş tozluluk ve beyaz ciceklerden dolayı ama bundaki bu saydığım notalarla birlikte vanilyanın kullanımı cok hosuma gidiyor, bence modern zamanların en iyi designerları arasında yer almaya aday bir iş..

Provision Maitri: ekşi citruslu odunsu/topraksı, koyu ve yanık bir vetiver. Perris Vetiver Java'nın daha ekşi bir versiyonu olarak başlıyor ama onun gibi saydam devam etmiyor. citrusu söndükten sonra çoğunlukla monoton, yoğun, vahşi bir vetiver. sonları eski Etro Vetiver ile çok yakın. çoğu kisinin burun bükeceği kadar sert ve ham.

Bravanariz Casa Cuervo: sert bir reçine kokusu. hafif yanık, tatlı bir labdanum/tütün ana oyuncu. reçineyi çok açmasa da arkalarda turunç/ıtır arasında otsu bir ferahlığı var. Mecca Balsam ile benzer evcilleştirilmemiş bir tarz. ikisi de %80 reçine odaklı. Mecca Balsam'ım reçinesi daha dolgun ve az da olsa çiçeksiliği ile daha boyutlu hissettiriyor.

Amouage Decision: Tütsü dokusu üzerine işlenmiş bir garip parfüm. Açılışta belli belirsiz oldukça kısa süren bir ardıç hissiyatı var, geri kalanı tütsülü balzamik bir tatlılık. Gerçi bu tatlılık da öyle ahım şahım seviyede bir tatlılık değil, daha çok oryantal tütsülüğü azaltmak için kullanılmış gibi. Dip kısımda da amberimsi odunsu bir zemin hissediliyor.
Genel anlamda beğenmediğim bir parfüm oldu. Dekantını bile önceki aylarda gerçekleşen splitlerde almamıştım, iyi ki almamışım. Şu saatten sonra kullanacağım bir parfüm değilmiş. He bir de evet, sadece açılışta havadan kokusu gelince ucundan kıyısından Purpose benzerliği kurulabilir.

Amouage Guidance 46: Bolca gül suyu içerisine eklenmiş bir tutam fındık kabuğu, ne olduğunu anlamadığım bir meyvemsilik, safran ve tütsü. Bütünde gül suyundan hallice bir parfüm. Kadın parfümü olduğu için kendi tenime sıkmadım ancak test kâğıdındaki kokusunu beğenmedim. Yani hangi tarafı hype malzemesi oldu anlamadım. Kullanılan gül de bana kasvetli kuru yapısından arındırılmış Delina Exclusif’i çağrıştırdı.
Normal versiyonu da test kağıdına sıktırdım, bu normal versiyon özellikle açılış itibariyle daha baharatlı. Safran çok daha ön planda. Sonuç olarak iki versiyonu da beğenmedim.

Dev özet; biri erkeklerde diğeri kadınlarda piyasaya oynamaya çalışan, bolca sentetiklerle bezenmiş ve Quentin elinden çıkma garip parfümler. Kendimce pek bir şey vaat ettiklerini söyleyemem. Sevenlerine iyi günlerde kullanmalarını dilerim.

Burberry Hero Parfum Intense

SWY, Most Wanted ve Hero'yu fazla şekerli bulanlar (Üçü de 5 dakika maruz kalınca midemi bulandırıyor) bu parfüme şans verebilir. Şekerli hissiyatı deri ile dengelemeyi başarmışlar. Kokunun yayılımını ve kalıcılığını da başarılı buldum. Tarz olarak eski Dior Homme Parfum ve Ombre Leather'ı sevenler bunu da sevecektir.

Issey Miyake - L'Eau d'Issey Noir Ambre

Geç keşfettiğime üzüldüğüm kokulardan oldu. Çok güzel bir amber parfümü. Tarçın ve muskat gibi sıcak baharatlarla ısıtılmış, papirüsle dumansı-odunsu havası dozunda eklenmiş, mütevazı bir deri dokunuşuyla taçlandırılmış. Esas fark yaratanlar ise safran, vanilya ve amber. Kaliteli ve baymayacak düzeyde tatlı bir amber kokusu arayanlar için ideal. Kaliteli ve farklı.

Bu arada bana buram buram Oud Save the King'i anımsattı. OSTK'deki pudralı temiz hissiyat çok daha belirginken Noir Ambre sıcak baharatlar ve yoğun amberle farklılaşıyor.

Lorenzo Pazzaglia Speechless

Valla bence Summer Hammer ile neredeyse aynı tema, aynı tasarım... Bence net bir feminen. Summer Hammer ile ayrılan yönleri var tabiki. En çarpıcıfark çok şekerli gelmesi. Uzaktan karamel gibi kokuyor diyen de oldu, bu ne böyle karışık tropik meyveli kek gibi diyen de oldu. Sanırım şekerlilikböyle hissettirdi. Kolumdan yayılımı çok iyiydi ama kokuyu beğenmedim. Kalite üst düzey, yapaylık yok. Summer Hammer çok daha net bi parfüm.

5/10

Lorenzo Pazzaglia Sun-Gria

Markanın, denediğim ve bence parasını hak etmeyen ilk parfümü bu. Doğallıktan ve kaliteden de yırtamadı. Meyveli, şekerli, hafif gourmand tarafa yan pas veren, performans konusunda sürekli kaleciye oynayan, koku güzelliği, tasarımı anlamında ise acil transfer bekleyen, sezon öncesi kampını kaçırmış, kadroyu oturtamamış bir takım gibi.

4/10

Lorenzo Pazzaglia Esco Pazzo

Erkeksi parfümlerden devam edeyim bari dedim. Esco Pazzo başlangıcından itibaren erkeksi notalarla başlıyor ve hafiften meyvelerin veya çiçeksilerin ortamı yumuşatmasıyla daha karizma bir havaya bürünüyor. Bu kısımlar bana SHL777 nin bir zamanlar benim de koleksiyonumda yer alan Soleil de Jeddah kokusunu çok hatırlattı. Sanki benzer konseptler... Hafif yosunlu, aromatik eskimsi kafa bir servi etrafında ferah, bozuk, ezik, sarı çiçeksi, çok tanımlayamadığım bir dokunuş. Bu tarz berber dükkanımsı erkeksi parfümlere farklı bir bakış açısı getirmişler. Ben sevdim. Darısı sizlerin başına... Performans da benim için yeterliydi. Tek eksi son kısımları için.. Koku çok dağılıyor sonlarda. Başlardaki netlik çok daha çarpıcı ve başarılı. Malum bazı parfümlerin son kısımları, baş kısımlardan daha çok sevilir. Bunda tam tersi gibi. Reformüle edilir geliştirilirse "olur" bir parfüm bu...

7/10

Roelen Daddy

vintage şipre havası olan hayvansal bir deri-amber. kuru otlar, topraklı yosun, ıslak mantar/parşömen, plastikli menekşe, tütün gibi notalarından ayrı olarak hissedilebilen, karmaşık ama uyumlu çok nüansı var. sevmesi zor ama son zamanlarda denediğim en derin çalışma. boğucu olmasa da hayvansallık daha az olabilirmiş. tarz olarak deri/amber yönü başta Morabito Or Black, tabanda Amigdala Attila ile; ferah kırsal yeşillik/çiçekler de Haxan ile paralel.

Acqua di Sale Profumum Roma​

Bugün sadece 1 fıs bileğime sıktım ve evdeyken koklar denemiş olurum dedim ama demez olaydım.
Hiç tahammül edemedim, miğde bulandırıcı pis yosun kokusu alıyorum ve bu nasıl bir performans yıkasam bile oradan bir yerden kendini hatırlatıyor

Borntostandout - l'animal

Zoologist Bee yi çok animsatan bir konsept iş. Bal peteği ve kurumuş otlarla çevrelenmiş badem. Böyle bir havada ve oldukça doğal kokuyor, silah ve kalıcılık ortalama seviyede, beni memnun etmeye kafî.

Roelen Flower Boy

Daddy gibi bunun da açılış-ortası etkileyici. sadece notalar daha puslu ve yüzeysel. kremsi/laktonik nüansı bol, soğuk tonlu kimliksiz bir çiçek yapısı var. çoğunlukla fantezi gardenya+sandal. Daddy gibi yine hafif bir plastik efekti ve tabanda superamberi ile birlikte yoğun koklamada geniz kurutucu olsa da özellikle başları keyifli.

Maison Crivelli Oud Maracuja

Tropikal meyve püresinin eşlik ettiği yanık deri şeklinde olan tütsülü sentetik oud. Baştan sona bu şekilde kokuyor. İlk sıktıktan sonra yaklaşık 5-6 saat kadar sonra meyveli kısım kayboluyor. Geriye kalan tütsü şeklinde yanan sentetik oud.

Açıkçası ilk defa denemedim. İlk defa 2 sene önce denemiştim, tercihimi LV Ombre Nomade’dan yana kullanmıştım. Şu anda ikisi de hoşuma gitmiyor. Bir de Oud Maracuja illallah ettiren bir performansa sahip. Sabah 6:30’da bileğime dekanttan iki fıs sıkmıştım, aradan 12 saatten fazla süre geçti ve hala kokuyor. İnsani boyutta performans isteyen Ombre Nomade’ı tercih edebilir. İkisi genel hatlarıyla benzeşiyorlar. Yok ben hem kendime hem de çevreye kök söktüreceğim diyorsanız tercihiniz Oud Maracuja’dan yana olmalı. Ha birkaç kez kullandıktan sonra performansından ötür beyin kanaması geçirmezseniz bence gayet şanslısınız demektir

xPixa' Alıntı:

Maison Crivelli Oud Maracuja

Tropikal meyve püresinin eşlik ettiği yanık deri şeklinde olan tütsülü sentetik oud. Baştan sona bu şekilde kokuyor. İlk sıktıktan sonra yaklaşık 5-6 saat kadar sonra meyveli kısım kayboluyor. Geriye kalan tütsü şeklinde yanan sentetik oud.

Açıkçası ilk defa denemedim. İlk defa 2 sene önce denemiştim, tercihimi LV Ombre Nomade’dan yana kullanmıştım. Şu anda ikisi de hoşuma gitmiyor. Bir de Oud Maracuja illallah ettiren bir performansa sahip. Sabah 6:30’da bileğime dekanttan iki fıs sıkmıştım, aradan 12 saatten fazla süre geçti ve hala kokuyor. İnsani boyutta performans isteyen Ombre Nomade’ı tercih edebilir. İkisi genel hatlarıyla benzeşiyorlar. Yok ben hem kendime hem de çevreye kök söktüreceğim diyorsanız tercihiniz Oud Maracuja’dan yana olmalı. Ha birkaç kez kullandıktan sonra performansından ötür beyin kanaması geçirmezseniz bence gayet şanslısınız demektir

Genişletmek için tıkla ...

İlk kez denediğimde, birçok dekantı art arda test etmeyi planladığım bir dönemdi. Onun için yaklaşık ondan fazla parfüm deneme hedefim vardı. Ancak en çok merak ettiğim parfüm olduğu için Oud Maracuja ile başlamayı tercih ettim. Öylesine yoğun ve güçlü çıktı ki, onu sıktıktan sonra başka hiçbir parfümü deneyemedim. Koku profili de oldukça zorlayıcı olduğundan defalarca kolumu yıkamama rağmen çıkmadı. Performansı adeta nükleer seviyede. Evde hâlâ 5 ml kadar dekantı duruyor; arada eve gelen misafirlere sıkarak hayatı dar ediyorum onlara :)))

prefrontalcortex' Alıntı:

İlk kez denediğimde, birçok dekantı art arda test etmeyi planladığım bir dönemdi. Onun için yaklaşık ondan fazla parfüm deneme hedefim vardı. Ancak en çok merak ettiğim parfüm olduğu için Oud Maracuja ile başlamayı tercih ettim. Öylesine yoğun ve güçlü çıktı ki, onu sıktıktan sonra başka hiçbir parfümü deneyemedim. Koku profili de oldukça zorlayıcı olduğundan defalarca kolumu yıkamama rağmen çıkmadı. Performansı adeta nükleer seviyede. Evde hâlâ 5 ml kadar dekantı duruyor; arada eve gelen misafirlere sıkarak hayatı dar ediyorum onlara :)))

Genişletmek için tıkla ...

Fikrinin değişmesine sevindim Bir de o misafirlere Allah sabır versin…