Aslında var, tespitiniz doğru ama izole moleküller olarak vardır: linalool, ethyl linalool, coranol, florol ve türevleri, hepsi lavantamsı-fenolik-aromatik-mor etki verir, kimisi sabunsu kimisi çiçeksi vs... Aslında hemen her parfüme nota olarak lavanta yazılabilir veya pas geçilebilir öne çıkartmak istediğiniz profile göre. Menekşe ve süsen için de kullanılıyor bu içerikler, çakışması doğaldır. Zaten fragrantica doğru bir kaynak değil, kabaca fikir veriyor, bu örnekteki gibi burnunuz en önemli kaynak. Çok çok güzel bir parfüm olduğunu düşünüyorum ben de...prada l'homme denedim. çok köşeli ve baskın bir lavanta ile açıldı ama notalarda lavanta yok lol. belki menekşe iris karabiber birleşimi bende lavanta hissi vermiş olabilir. daha sonra misk ve sandal ağacı devreye giriyor parfümü yumuşatıyor kremsileştiriyor. açılışı beni zorladı ama 20 dakika sonra daha giyilebilir oldu benim için. çok kompleks bir koku değil ama güzel.
prada l'homme denedim. çok köşeli ve baskın bir lavanta ile açıldı ama notalarda lavanta yok lol. belki menekşe iris karabiber birleşimi bende lavanta hissi vermiş olabilir. daha sonra misk ve sandal ağacı devreye giriyor parfümü yumuşatıyor kremsileştiriyor. açılışı beni zorladı ama 20 dakika sonra daha giyilebilir oldu benim için. çok kompleks bir koku değil ama güzel.
Hala Prada Amber Pour Homme var mı acaba, bilginiz var mı? Muhteşem bir parfümdü, zayıf bir kokuydu ama gerçekten güzellik olarak inanılmazdı.Aslında çok naif bir kokudur, ancak açılışı sert geldiyse L'eau olan versiyonunu deneyebilirsiniz. O daha da yumuşak, tertemiz, pudralı bir koku. Birçok Prada parfümü gibi L'eau versiyonunun ülkede satışı yok sanırım, ama bulabilirseniz mutlaka deneyin derim.
Hala Prada Amber Pour Homme var mı acaba, bilginiz var mı? Muhteşem bir parfümdü, zayıf bir kokuydu ama gerçekten güzellik olarak inanılmazdı.
Hep incelikli, naif güzel kokular ürettiren bir firma. Ben de genel olarak Prada markasının parfümlerini beğeniyorum.Zincir mağazalarda rastlamadım epeydir ancak Perfume Point'te var gözüküyor. Hatta favorilerimde duruyor ama sıra bir türlü ona gelmedi.Pudramsı kokuları çok seven biri olarak Prada'da Cargo de Nuit ve Luna Rossa Black'i de beğeniyorum ben.
Hep incelikli, naif güzel kokular ürettiren bir firma. Ben de genel olarak Prada markasının parfümlerini beğeniyorum.
Yok ama hem paylaşmayı, hem öğrenmeyi severim... Çok aşırı detayı olan konular, yazarak ilerlemek zor. İster bir konu altında, ister ö.m. ile kabaca bilgi verebilirim...Paradigme benim için hayal kırıklığı oldu, onu saymazsak ben de Prada'nın naif kokularını seviyorum.
Bu arada hocam parfumörlük ile ilgili de paylaşımlarınızı okumak isterim. Mesela esansiyel yağlar ile doğala yakın oda kokusu yapma isteğim var. Var mıdır forumda temel parfüm ve oda kokusu yapımı ile ilgili bilgi paylaşma planınız?
@roylemoniaProfumum Roma Sorriso:
Alıştığım Profumum Roma kalitesi ve yoğunluğunda. Kuru bir çikolata eksenli gurmen çizgisi, vanilya ile yumuşatılmış, karamelize turunçlar ile tatlandırılmış, hemen her ortama girip çıkabilecek, bu tarz parfümlerden hoşlanmayanlar haricinde herkesin kolaylıkla sevebileceği, çok fazla özgün olmayan ama benzerlerinden de kalite ve performans olarak sıyrılan bir koku olmuş. Bana göre feminene daha yakın. Güzel kombinlerle yerinde ve zamanında kullanılırsa adını unutturmaz.
Blonde amber bence yayılmıyor ama enfes kokuyor.Blonde Amber by Clive Christian
Beymen'de bir koluma Il Padrino diğer koluma Blonde Amber sıktım. Blonde Amber'i uzun zaman önce denemiştim aklımda kalmamıştı tekrar denemek istedim. Sıcak bir amberin akorunun baskın olduğu, tatlı meyveli ve pudramsı bir koku aldım. Malzemeler kaliteli ancak duymak için kolumu burnuma dayamak zorunda kaldım. Il Padrino tam tersi buram buram geliyordu.
tamamen parfümor/sanatçı zihniyeti ile alakalı bence bu. mesela indie tarafta lyn harris, o.giacobetti gibi birçok bilinen markaya iş yapmış tanınmış parfümorlerin kendi bağımsız markası da var. artisanlar da genelde kendini yetiştirmiş ve başına buyruklar daha fazla olduğu için o izlenim daha çok ama mesela sultan pasha, angelos vs. gibiler de bu işin okuluna gitmediği halde deneyim noktasında belirli açılardan geri kalsalar da fransız ekolünü benimsemiş. hepsini tek bir tarza indirgemek doğru değil adı üstünde artisan iş ama gözlemlediğim kadariyla tayland tarafinda lomros prin ve strangersda başına buyruk, prissana da daha klasik ama yine kendi stili ile çeşitli kültürden öğeleri kullanıyor tam fransız denemez bir ikisi hariç. bortnikoff klasik ud/misk, arabik attar tarzını kendi stili ile daha rafine sunuyor ama tabi yine bir koyu/kabalik var. mesela dusita da denediklerimden (oudh infini saymazsak) fransiz baskın ama minimalist çalışıyor. sol cenah amerika/kanada artisan tarafi bayağı karışık çünkü çok fazla çeşitte küçük marka ve iş var. darren alan gibi klasik fransız işi ağırlıklí olanlar da var ama etsy üstünden satış yapan küçük yerlerin çoğu bir ressam serbestliğinde çalışiyor. slumberhouse, pineward gibi koyu/orman öğelerini işleyen bilinenlerin dışında bu türün ilk örneklerini yapan ama günümüzde yaşamayan çok daha eski firmalar da var. bir nevi ilginç bir orman kültürü oluşmuş orada koku alanında. Çin taraflarini keşfetmek nisbeten zor, işlerini Avrupaya getiren yerler çok az kendileri de pek hevesli değil art olfaction a katilan markalar haricinde bilinmedik çok marka var. dil zorluğu sebebiyle araştırması da kolay olmuyor.Oud maximus
Açılışını saymazsam tatlı ve kremsi gülün odunsu, baharatlı ve hafif kirli bir şekilde işlenmesi şeklinde özetlenebilecek bir koku. Çok düz değil, belirgin değişimleri var. Uyumsuz da sayılmazlar ama birşeyler eksik. Daha önce de konuşuldu ve ben de görüşlerimi söylemiştim indie/artisan işlerle alakalı. Fransız ekolü koku yapmaları için 40 fırın ekmek yemeleri gerek. Ha belki de öyle bir amaçları yoktur bilemem ama olsa iyi olur.
Said hocam teşekkürler. Evet aslında bortnikoff areej tarzı desem daha doğru olurdu.tamamen parfümor/sanatçı zihniyeti ile alakalı bence bu. mesela indie tarafta lyn harris, o.giacobetti gibi birçok bilinen markaya iş yapmış tanınmış parfümorlerin kendi bağımsız markası da var. artisanlar da genelde kendini yetiştirmiş ve başına buyruklar daha fazla olduğu için o izlenim daha çok ama mesela sultan pasha, angelos vs. gibiler de bu işin okuluna gitmediği halde deneyim noktasında belirli açılardan geri kalsalar da fransız ekolünü benimsemiş. hepsini tek bir tarza indirgemek doğru değil adı üstünde artisan iş ama gözlemlediğim kadariyla tayland tarafinda lomros prin ve strangersda başına buyruk, prissana da daha klasik ama yine kendi stili ile çeşitli kültürden öğeleri kullanıyor tam fransız denemez bir ikisi hariç. bortnikoff klasik ud/misk, arabik attar tarzını kendi stili ile daha rafine sunuyor ama tabi yine bir koyu/kabalik var. mesela dusita da denediklerimden (oudh infini saymazsak) fransiz baskın ama minimalist çalışıyor. sol cenah amerika/kanada artisan tarafi bayağı karışık çünkü çok fazla çeşitte küçük marka ve iş var. darren alan gibi klasik fransız işi ağırlıklí olanlar da var ama etsy üstünden satış yapan küçük yerlerin çoğu bir ressam serbestliğinde çalışiyor. slumberhouse, pineward gibi koyu/orman öğelerini işleyen bilinenlerin dışında bu türün ilk örneklerini yapan ama günümüzde yaşamayan çok daha eski firmalar da var. bir nevi ilginç bir orman kültürü oluşmuş orada koku alanında. Çin taraflarini keşfetmek nisbeten zor, işlerini Avrupaya getiren yerler çok az kendileri de pek hevesli değil art olfaction a katilan markalar haricinde bilinmedik çok marka var. dil zorluğu sebebiyle araştırması da kolay olmuyor.
tamamen parfümor/sanatçı zihniyeti ile alakalı bence bu. mesela indie tarafta lyn harris, o.giacobetti gibi birçok bilinen markaya iş yapmış tanınmış parfümorlerin kendi bağımsız markası da var. artisanlar da genelde kendini yetiştirmiş ve başına buyruklar daha fazla olduğu için o izlenim daha çok ama mesela sultan pasha, angelos vs. gibiler de bu işin okuluna gitmediği halde deneyim noktasında belirli açılardan geri kalsalar da fransız ekolünü benimsemiş. hepsini tek bir tarza indirgemek doğru değil adı üstünde artisan iş ama gözlemlediğim kadariyla tayland tarafinda lomros prin ve strangersda başına buyruk, prissana da daha klasik ama yine kendi stili ile çeşitli kültürden öğeleri kullanıyor tam fransız denemez bir ikisi hariç. bortnikoff klasik ud/misk, arabik attar tarzını kendi stili ile daha rafine sunuyor ama tabi yine bir koyu/kabalik var. mesela dusita da denediklerimden (oudh infini saymazsak) fransiz baskın ama minimalist çalışıyor. sol cenah amerika/kanada artisan tarafi bayağı karışık çünkü çok fazla çeşitte küçük marka ve iş var. darren alan gibi klasik fransız işi ağırlıklí olanlar da var ama etsy üstünden satış yapan küçük yerlerin çoğu bir ressam serbestliğinde çalışiyor. slumberhouse, pineward gibi koyu/orman öğelerini işleyen bilinenlerin dışında bu türün ilk örneklerini yapan ama günümüzde yaşamayan çok daha eski firmalar da var. bir nevi ilginç bir orman kültürü oluşmuş orada koku alanında. Çin taraflarini keşfetmek nisbeten zor, işlerini Avrupaya getiren yerler çok az kendileri de pek hevesli değil art olfaction a katilan markalar haricinde bilinmedik çok marka var. dil zorluğu sebebiyle araştırması da kolay olmuyor.

işsizlik + can sıkıntısıNe güzel tespit yazmışsın be adam yine üşenmeden…![]()
areejin misk kullanımı fransız ekolünde var mı bilmiyorum ama bu kadar iyi misk görmedim :DSaid hocam teşekkürler. Evet aslında bortnikoff areej tarzı desem daha doğru olurdu.
Materyal kalitesi olarak değerlendirmemiştim aslında. Evet iş materyalse gerçekten kaliteliler.areejin misk kullanımı fransız ekolünde var mı bilmiyorum ama bu kadar iyi misk görmedim :D
areej >> bortnikoff bence. kesinlikle çok daha zarif kompozisyonlari. hem arabik tarzda işlerde bence daha iyi hem de vintage ilhamli bir yanı da var bazi kokularında. aldığınız antiquity mesela mitsouko ilhamli bir iş. yine cuir de russie, agar de noir, civet de nuit gibilerde de önemli konseptlere atiflar var. kendisi de zaten fransiz+arabik stili birleştirme gayesiyle bu yola çıkmış. sultan pasha nin talebesi. ama @Jari ye katılıyorum o fransiz zarafeti yok. ben yine de seviyorum, arabik attar kültürü hoşuma gidiyor.areejin misk kullanımı fransız ekolünde var mı bilmiyorum ama bu kadar iyi misk görmedim :D
Benim tercihim kesinlikle Il Padrino olurdu. Kaldı ki biri 100 ML/15bin TL diğeri 50 ML/28bin TL.Blonde amber bence yayılmıyor ama enfes kokuyor.
Il padrino ise çok yayılıyor ama bence sentetikliği var. İkisinden birisini ben de alacağım kararsız kaldım