Kullandığınız hangi döneme ait acaba? Çünkü ben tam aksine çok yumuşak bir deri kokluyorum bunda. Bendeki 2000lerin başından bir şişe olması lazım.Eau d’hermes:Yapan kişi aynı dede olduğu için,bazen Eau sauvage’nin kendinden önce çıkan öncü akrabası muamelesi görse de,hermes çok ince ayarlı iş.Narenciye ve baharat kullanımı,geçişler ve geriden gelen eski usül hafiften leş derisi ile çok sağlam.”Çok başarılı çalışma,fakat eski moda” diye yorumlanıp günümüzde mitsouko ile aynı arafı paylaşabilir.
Eau sauvage kaliteli bir narenciye kolonyası hocam.Eau d’hermes ise direkt usta işi.Kullandığım 1990 sanırım Said hocam yılını daha iyi bilir o yolladı :)Kullandığınız hangi döneme ait acaba? Çünkü ben tam aksine çok yumuşak bir deri kokluyorum bunda. Bendeki 2000lerin başından bir şişe olması lazım.
Ayrıca eau sauvage bence çok düz ve sıradan bir koku roudnitska yaptığı için biraz abartıldığını düşünüyorum. 70lere kadar olan formullerini bilmiyorum kokladığım en eskisi 80ler versiyonu fakat övenlerin çoğu da güncel halini övüyor zaten.
Derk nahif bir deri ancak eski kafayi andiran bir havasi da var ondan mi oyle geldi size acaba?Eau d’hermes:Yapan kişi aynı dede olduğu için,bazen Eau sauvage’nin kendinden önce çıkan öncü akrabası muamelesi görse de,hermes çok ince ayarlı iş.Narenciye ve baharat kullanımı,geçişler ve geriden gelen eski usül hafiften leş derisi ile çok sağlam.”Çok başarılı çalışma,fakat eski moda” diye yorumlanıp günümüzde mitsouko ile aynı arafı paylaşabilir.
Xpixa Hocam Bijan Men i bilmiyorum ama Etruscan Water i cok basarili buldumki mese yosununu fazla sevemesemde burda harika yedirilerek derinlik katilmis gayet basarili bir calisma.. bende siseliler arasina katilacaklar arasinda olduguna dair kanaatim varFB Etruscan Water
Deri illüzyonu üzerine inşa edilmiş karanfilli-kimyonlu şekilde baharatımsı ekşi otlu, turunçlu, miskli ve hafif sabunsu yapıda bolca meşe yosunu illüzyonlu herbal bir şipre. Gerçi bolca meşe yosunu diyorum ama bildiğim kadarıyla ne kutusunda ne de şişesinde içerik kısmında meşe ya da ağaç yosununa dair bir şey yazmamakta. Kokusu da inanılmaz derecede Bijan Men’e benziyor. Hatta sadece benzemek de değil, neredeyse Bijan’ın Bianchi markasıyla şişelenmiş hali gibi. Tek fark Bijan’da gövdeli aromatik eski kafa bir tatlılık varken (eski versiyon Boss Number One gibi) Etruscan’da hiç tatlılık yok. Özgünlük namına sınıfta kalıyor olsa da koku profilini fena bulmadığım için hoş parfüm diyeceğim. 3-5 ml bir şey kullanırım. Sonrasında sıkılacağım aşikar.
Buradaki deri bel ami deki gibi siyah değil de bana daha çok kahverengi deri gibi kokuyor.Eau sauvage kaliteli bir narenciye kolonyası hocam.Eau d’hermes ise direkt usta işi.Kullandığım 1990 sanırım Said hocam yılını daha iyi bilir o yolladı :)
Niche bir parfüm.
Hocam kokuyu soran @Acemiburun ’a direkt 90lı yıllardaki teyze çantası gibi kokuyor demiştim boşa değilmiş.Dediğiniz gibi gucci absolute tarzı sert ve ana aktör bir kullanımdan ziyade geriden gelen eskimiş havası olan bir deri.İndolik(hep bu kelimeyi kullanmak istemiştim :)) çiçekler ve deri notası birlikte kullanıldığı zaman oluşan havaya benzettim biraz.Buradaki deri bel ami deki gibi siyah değil de bana daha çok kahverengi deri gibi kokuyor.
Koku piyasaya çanta kokusu olarak çıkmış. Yeni hermes çanta alanlar çantanın içine sıkıyormuş. Bu bana eskilerinin de benim kokladığıma benzer olacağını düşündürttü o yüzden daha eski yıllara ait olan formullerinin peşine düşmedim.
ben de çok belirgin bir deri hissetmiyorum bunda açıkçası. kirli yağlı baharatları sanırım bu hissi tetikliyor başkalarında. notalarında belirtilmese de roudnitska'nın deri sınıfına dahil ettiği kimyon ve minimal bir huş ile bu his verilmiş gibi. zaten "leş deri" tabiriyle de sertlikten ziyade kirliliği vurgulamış diye anladım ben @Arsenik Osman. yine de en azından cuir de russie tarzı huş-kastor veya bandit gibi quinoline temelli yeşil ve bizzat verilmek istenen bir deri değil. citrus'u da çok güçlü değildi benim denediğim sample'ın ama belki iyi muhafaza edilmediği içindir. ahşap sandık, baharat, sigara külü tarzı imgeler canlandırıyor zihnimde sadece.Kullandığınız hangi döneme ait acaba? Çünkü ben tam aksine çok yumuşak bir deri kokluyorum bunda. Bendeki 2000lerin başından bir şişe olması lazım.
Ayrıca eau sauvage bence çok düz ve sıradan bir koku roudnitska yaptığı için biraz abartıldığını düşünüyorum. 70lere kadar olan formullerini bilmiyorum kokladığım en eskisi 80ler versiyonu fakat övenlerin çoğu da güncel halini övüyor zaten.
Benim için en vurucu nota kimyon. Narenciyeler de gayet hissedilir dediğiniz gibi sizinki iyi muhafaza edilmemiş olabilir. Huş ile verilmek istenen dumansı deri kokusu hissedilir fakat yumuşak ve düşük dozda. Genel olarak aromatik ve baharatlı kokuyor bana.ben de çok belirgin bir deri hissetmiyorum bunda açıkçası. kirli yağlı baharatları sanırım bu hissi tetikliyor başkalarında. notalarında belirtilmese de roudnitska'nın deri sınıfına dahil ettiği kimyon ve minimal bir huş ile bu his verilmiş gibi. zaten "leş deri" tabiriyle de sertlikten ziyade kirliliği vurgulamış diye anladım ben @Arsenik Osman. yine de en azından cuir de russie tarzı huş-kastor veya bandit gibi quinoline temelli yeşil ve bizzat verilmek istenen bir deri değil. citrus'u da çok güçlü değildi benim denediğim sample'ın ama belki iyi muhafaza edilmediği içindir. ahşap sandık, baharat, sigara külü tarzı imgeler canlandırıyor zihnimde sadece.
şişesine sahip olmamı isteyecek kadar etkilemedi beni en azından çiçek temelli roudnitskalar kadar. ama doyasıya da kullanıp anlayamadım çok az miktar olduğu için, bir de iyi muhafaza edilip edilemediği meselesi de var tabi. imkân olursa tekrar bir ziyaret edeceğim ileride.Benim için en vurucu nota kimyon. Narenciyeler de gayet hissedilir dediğiniz gibi sizinki iyi muhafaza edilmemiş olabilir. Huş ile verilmek istenen dumansı deri kokusu hissedilir fakat yumuşak ve düşük dozda. Genel olarak aromatik ve baharatlı kokuyor bana.
Sex and the Sea; ele geçen materyallerin en kötü ve beceriksiz kullanımına en büyük örnek benim için buna o yüzden bulaşmadım ancak anlattıklarına göre iyi ki de bulaşmamışım. Amatörce kullanılan dengesiz laktonlar, kat karıştır hayvansallar ve duvar boyası overdose ölmezotu yani bu da böyle verilmez be abla...FB Sex and the Sea Neroli
İlk 10-15 dakika itibariyle hafif tozlu ve pudramsı neroli patlamalı, jöle kıvamında narenciyeli, hindistan cevizi ihtiva eden ve içine biraz da hayvansal nüanslar eklenmiş güneş kremi efektli dolmalık yeşil biber gibi kokarken sonrasında nerolinin ortamı terk etmesiyle diğer yazdığım nüanslarını koruyan dolmalık biber gibi kokmakta. Yakından koklayınca anlamsız ve hoş olmayan değişik yeşil sebzeli bir havası var. Sanki biraz da duvar boyası hissiyatı da mevcut. Havadan koklayınca buzlukta donmuş kavun, hindistan cevizli güneş kremi, hayvansal tınılar ve tozlu-pudramsı bitkisel (ölmez otu ?) bir hava hissediliyor. Özellikle açılıştaki neroliden dolayı beğenmek istediğim ama ilk intiba olarak bana pek de uymayacak gibi duran bir parfüm. Birkaç kere şans versem günün sonunda duvara kafa atma kıvamına gelecekmişim gibi bir hissiyat uyandırdı.
Gerçekten garip bir havası var. Rezalet ötesi çok kötü diyemem ama sanki bir olmamışlık var gibi. Kaş yapacağım derken göz çıkarmak deyiminin karşılığı olabilir bu parfüm. Hani olsa da olur olmasa da olur kıvamında. Denemiş olmam pek bir şey katmadı bana. Denemeden/kullanmadan hayatıma devam edebilir, bir eksiklik hissetmezdim açıkçası.Sex and the Sea; ele geçen materyallerin en kötü ve beceriksiz kullanımına en büyük örnek benim için buna o yüzden bulaşmadım ancak anlattıklarına göre iyi ki de bulaşmamışım. Amatörce kullanılan dengesiz laktonlar, kat karıştır hayvansallar ve duvar boyası overdose ölmezotu yani bu da böyle verilmez be abla...
Sonunda hislerime tercuman olan bir yorum :) Cok iyi bir yazlik diyen var! Ayni seyi mi kokluyoruz anlamiyorum bazenGerçekten garip bir havası var. Rezalet ötesi çok kötü diyemem ama sanki bir olmamışlık var gibi. Kaş yapacağım derken göz çıkarmak deyiminin karşılığı olabilir bu parfüm. Hani olsa da olur olmasa da olur kıvamında. Denemiş olmam pek bir şey katmadı bana. Denemeden/kullanmadan hayatıma devam edebilir, bir eksiklik hissetmezdim açıkçası.