Dün Beymen’ e gittim ve daha önce deneyemediğim Lira ve Dama Bianca’yı denedim. Lira’yı sadece şişeden koklayabilmiştim. Bu sefer Panora Beymen’e gittim. Burada hepsi vardı.
Lira ilk sıkıldığında tahminimden çok çok daha limonlu geldi. Sonradan vanilya ortaya çıkmaya başladı ama ilk hali beni biraz şaşırttı açıkçası. Limon, portakal parfüm oturana kadar biraz ağır geldi. Eşim likörlü çikolata kokusuna benzetti. Koku tamamen oturunca çok güzel oldu. Son halini beğendim.
Italica’yı tekrar denedim. Yine ilk sıktıklarında çok garip ve ağır geldi ama kısa sürede inanılmaz pürüzsüz, kadifemsi bir kokuya dönüşüyor. Sürekli koklama isteği uyandırıyor. Ben bu parfümü Lira’dan daha çok sevdim sanırım. Lira bunun yanında daha sert kaldı. Geçen denemede Italica’ya bayılan eşim, bu defa Lira’yı çok sevdi. Zaten ikimiz aynı parfümü seçsek çok şaşırırım
Dama Bianca hiç umduğum gibi değildi. Menekşe, iris, vanilya, prenses kokusu yorumları falan aklımda çok farklı bir parfüm canlandırmıştı. Meyve kokusu bence öne çıkmış. Kokusu güzel ama tahminimden çok farklı. Ekşimsi, tatlımsı meyvelerle harmanlanmış pudralı, vanilyalı çiçekler. Çok sevemedim.
La Tosca’yı da tekrar denedim. Menekşe sever olarak bu parfüm benim favorim. Tabi ki eşimin de en sevmediği
Çok ferah, canlı, serin bir menekşe harmanı. Sadece menekşe değil, turunçgiller de var ama beni hiç rahatsız etmedi. Ferahlık ve tazelik vermiş parfüme. Çoğu menekşe parfümünden daha modern bir havası var.
Genel olarak Xerjoff parfümlerini çok beğendim. Koku olarak zevkime uymayanlar olabilir ama kalite hissini veren parfümler.