Bugün uzun zamandır elimde olan ve fıslatmaya kıyamadığım Knize Ten’ i detaylı bir şekilde denemek istedim. İsveç’ in önde gelen 2 grubunun müzisyenlerinden kurulu yan bir grup projesi olan The Night Flight Orchestra grubunun 2017 de çıkarttığı albümü çıktı karşıma. Albümü özet şekilde dinledikten sonra en yakın zamanda dinlemeye karar verdim. Grup Hard Rock grubu, yaptıkları müzik biraz retro bir tarzda zaten albümdeki parçalara girişinden biraz bakınca 80 ler diskoları, o renkli disko topları düşüyor akla :) Knize Ten daha eskilerin kokusu aslında çok uyumlu bir albüm olmadı. Hatta hava olarakta çok zıtlar ama albümü eski bir parfüm ile birlikte deneyimlemek istedim. Elimdeki en eski koku ise Knize Ten di. Her ne kadar albümün havasına uygun olmasa da dekant şişemden 3 fıs bileğime sıkıp kulaklığımı taktım, kapşiyonumu çektim ve dışarı çıktım :)
Knize Knize Ten
Açılışı tozlu, karanlık ve çiçeksi. Açılışında tozlu, karanlık ve adını bilmediğim erkeksi eski çiçeksilerle karşılıyor Knize Ten. Eski kokuyor. Çok sert bir giriş. Maskülen olduğunu girişinden hemen hissettiriyor. Kouros’ da bu etkiyi yakalamıştım benzer olarak. Hatta Kouros ile de benzettim biraz ama sanki Knize Ten daha az hayvansal kokuyor. Bunların yanında notalardan bağımsız olarak, küçükken babannemde kaldığımda bazen loş ışık için gece lambası olarak kullandığı gaz lambasını getiriyor aklıma. O gaz lambasını yakmak için kullandığı galiba gaz yağıydı, onun kokusunu düşürüyor aklıma. Koyu ve mekanikte bir his uyandırdı bende bu yönde girişinden.
Çok geçmeden girişteki çiçeksiler, aslında baştan itibaren varolan çiçeklerin arkasına gizlenen derinin üzerine yerleşiyorlar ve artık deri notası daha ön plana geçiyor. Aslında girişteki mekanik hisside bana deri notası vermiş olabilir. Fakat çiçeksiler daha keskin geldiler burnuma ve koku boyu varlığını sürdüren meşe likeni. Meşe likenini net olarak deneyememiştim. Gerçek deneyimim Knize Ten ile oldu ne şanslıyım :) Meşe likeni Knize Ten de öyle bir havada ki kontrolünüzü ona vermezseniz yine de varlığını hissettiriyor fakat aklınıza düşürmüyor kendini ama kokunun genel profili onun üstüne kurulu sanki. Adeta bir parçanın ritmini ve havasını belirleyen bas gitar gibi duruyor arkada. Kokuda çiçeksiler solo gitar deri ritim gitar meşe likeni ise bas gitar formunda gibi. Parçayı dinlersin çok beğenirsin herşey harikadır ama bas gitara kendini verdiğinde o şarkının içinde kaybolmaya başlarsın ya aynen öyle buradaki meşe likeni.
Şimdiye kadar kokladığım en iyi deri parfümü olabilir Knize Ten benim adıma. Deri kullanımı karanlık ve tozlu. Denediğim tüm derilerde aradığım buydu. Knize Ten de bulabildim bunu. Ne kadar doğru bir örnek olur bilmiyorum ama Tuscan leather daki gibi net maskülen bir deri kullanımı ve meşe likeni ile desteklenmiş harika!
Bu şekilde tene yaklaşıyor Knize Ten belki de dozajındandır. Dekant şişesinden 2-3 fıs sıktım çünkü, pekte harcamak istemiyorum deneyipte en hayran kaldığım koku olabilir. Meşe likeni ile birlikte topraksı bir hava da almaya başlıyor Knize Ten diplere doğru.
Biraz daha ilerledikçe Knize Ten karanlık formundan çıkıyor ve biraz kremsi bir hal alıyor. Meşe likeni hala net bir şekilde hissedilirken kremsi histeki çiçeksileri destekliyor ve bu da kokuyu sanki pudramsı bir hale getiriyor. Tenden ayrılmaya yakın kremsi ve tatlımsı çiçeklerle ( belki vanilya ya da iris ) ve tatlı odunsularla (sandal ağcı olsa gerek) Knize Ten girişteki karanlığından uzak tatlı bir havaya bürünüyor. Artık kokuyu almakta zorlanıyorum tene çok yakın. Girişinden sonuna kadar meşe likeni bariz bir şekilde hissediliyor. İlk kısımlarda erkeksi çiçeksiler ardından deri ve ardından kremsi çiçekler tatlı odunsular. Bu şekilde ilerliyor Knize Ten. Koku boyu hepsi hissediliyor fakat bu düzlemde belirginleşip geri çekiliyorlar. Sadece meşe likeni sabit şekilde.
Knize Ten’ i ilk sıkıp kokuya tüm olarak baktığımda ve nota olarak düşünmediğim de başta bahsettiğim gaz yağını ve sinek ilaçlarını hatırlattı bana :) 1-2 saat bileğimden burnuma kokusu gelirken sonrasında burnumu yaklaştırmam gerekti tene çok yakın kaldı. Daha doyasıya koklamak isterdim Knize Ten’ i, özellikle ilk sıkıldığı 1 dakikasını ve orta kısımdaki derinin ortaya çıkışını. Mutlaka koleksiyonumda bulunacak bir koku oldu kendisi :)