Bugün yine ufak bir Zorlu Center ziyareti gerçekleştirdim, ancak bu sefer sadece Atelier Rebul mağazasına uğradım.
Hemen, uzunca bir süredir merak ettiğim "İstanbul" ve "Bosphorus" modellerini denedim birincisi ekstrakt, ikincisi edp olarak.
İstanbul, çok çok karanfil (baya yemek sonrası çiğnenip atılan karanfil acılığı ve baygınlığı), tarçın ve yasemin ile patlarcasına açılıyor. Seveni vardır ama beni rahatsız etti. Bir de ben bu kokuyu nereden biliyorum diye sesli düşünürken satış temsilcisi arkadaş yetişti imdadıma ve bir soru ile aydınlanma yaşattı: "İstinye Park'ta hiç elinizi sabunladınız mı?"
Dedim tamam şimdi oldu. Meğersem vakti zamanında İstinye Parkın sabun ve ortam kokuları sponsoru Atelier Rebul imiş. Çünkü çok tanıdık bol baharatlı, sıcak bir koku bu.
"Bosphorus" ise 2024 model taze bir koku.
Tek kelime ile bu koku eşittir "tuz"
Bu koku hem beni, hem eşimi, hem de kayınvalidemi rahatsız etti. Gül notası var denmiş ama tuz o kadar agresif ve saldırgan ki, sanki Razorock Saturnia tıraş sabunu sürmüş gibi hissettim. Hidrojen sülfürlü-kükürtlü termal havuza girmiş gibi bir his. Bilenler hemen anladı zaten o hissi.
Yapay geldi ve baş ağrısı yaptı. Bilemedim, bu marka ile yıldızım barışmadı sanki.