Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Boadicea The Victorious Chariot: Güçlü ve yoğun içeriklere sahip bir marka olan Boadicea’nın, bu tasarımı diğerleri kadar iddialı değil bana göre. Meyveli bir oryantal olan Chariot, açılışını yoğun tatlı meyvelerle yapıyor (elma, siyah üzüm ve çevirisi kırmızı dut olan red berries denen bir meyve). Ardından yopun bir arabik oud ile birlikte odunsular devreye giriyor. Safran, vanilya, benzoin, sandal ağacı, sümbülteber, gül ne ararsanız var. Bu kadar zengin bir içeriğe hiç yakıştıramadığım bir koku çıkmış ortaya. İçeriği görünce çok iştahlanmıştım hâlbuki. Orta kısımlardan itibaren parfümün arabik hale gelmesindeki en büyük etken ise gül. Fazlaca doğu kültürüne sahip bir tasarım olmuş ve bu tarzı beğenenler için dolu dolu bir parfüm gibi görünebilir. Ama benim tarzım değil. Arabik odunsuları da andırıyor zaten. Buna tatlı aromatik meyveler de eklenince durum benim için faciaya dönüştü. Kafamda çok büyüttüğüm bir parfümdü içerik etkisi yüzünden. Performansı çok yüksek. Kalıcılık ve fark edilirlik ortalamanın hayli üstünde. Çok güçlü bir parfüm ama elma, gül, oud, siyah üzüm gibi notaların çok ön planda olması nedeniyle benim için büyük hayal kırıklığı oldu. Çokça benzerine rastlanabilecek bir temaya sahip kısaca. Sonlarına doğru o arabik hava gülün iyice zayıflamasıyla terk ediliyor. Yumuşak ve hafif tatlılık içeren bir odunsu kalıyor geriye. Ama yine de durumu kurtarmaya yetmiyor bence.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Mazzolari Nero: Mazzolari markası her şeyden önce bir İtalyan parfüm markası olduğu için, çıkaracağı her parfümü hayata benim için 1-0 önde başlıyor. Tabi şimdiye kadar denediklerim beni bir bir markadan soğutarak itti. Anlam veremediğim ve adına niş diyemeyeceğim şeyler var parfümlerinin genelinde. Artık Mazzolari defterini kapatmak üzereyken Aventus benzeri çılgınlığına eklenen en yeni tasarımlardan birisi olan Nero’yu da deneyip bu işi tamamen bitireyim dedim. Nero için daha hayvansal bir Aventus diyebilirim. Bolca misk ile güçlendirilmiş bir Aventus tabanı, daha az odunsu ve daha çok meyveli bir şekilde karşımıza çıkıyor Nero’da. Tatlılık hat safhada ayrıca. Şunu öğrendim ki; Ne olursa olsun hiç biri bir Aventus olmayacak. O yüzden beyhude çabalara hiç gerek yok (Aventus klonu arayan arkadaşlara sesleniyorum). Aventus’unuzu çok seviyorsanız alın ve kullanın. Bence Aventus varken yan sanayilerine gerek yok. Zaten Nero bolca miskli bir yapıda olduğundan, benim için başlamadan bitti. Gerçek misk değil tabi bu. Çoğumuzun artık hemen her parfümde rastladığı o sentetik beyaz-gri misklerden. Parfümde bir detay da amber yumuşaklığı. Bazen belli belirsiz bir amber (kehribar) keyfi veriyor gibi oluyor ama sonrasında misk algılayınca devamı gelemiyor bunun da. Paçuli (silhat) hissedemedim. Siyah üzüm kullanımı da metalik olmamasından kurtarıyor durumu biraz. Orta-alt kısımlarda lastiğimsi bir tını da geliyor bazen ama sanırım kullanılan bir sentetikten kaynaklanıyor. Benlik bir parfüm değil. Meraktan aldım denedim. Derler ya zaten; ya meraktan diye… Yine de Armaf, Haramain, Reyane, Afnan gibi kopyalarının ayrıca çok sentetik ve kalitesiz oluşları da düşünülürse, Nero epey bi parfüm sayılır onlara göre. Performansı epey memnun edici. Hele kalıcılığı efsane. Genel beğenisi ise haliyle yüksek.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Jardins d’Ecrivains George: İçeriğe göre hayal ettiğim ile karşılaştığım iki farklı koku profili oldu. Kahve, tütün, Peru balsamı, mür, heliotrope (yanılmıyorsam kedi otu), misk, portakal çiçeği ve bergamot notaları ile akıllarda ilk olarak yumuşak ve tatlımsı bir koku profili canlandırıyor. Balsamik bir tütün bekledim ama maskülen isminden (George) ötürü de acaba eski kafa tütünlere benzer mi diye de düşünmedim değil. Neyse… Parfüm ilk sıkıldığı andan itibaren eskiye selam duran bir havada başlıyor. Sanırım eskiyi bir modernize etme düşüncesi oluşmuş. Modern bir George amca gibi. Eski tütün kolonyalarındaki tütün tadını, olgun bir neroli (acı portakal çiçeği) ile mür ve balsam ile yumuşatılmış, hafif tatlandırılmış, çiçeksi bir dokunuşla da misk ekseni üzerinde tasarımı tamamlamış gibi. Sentetik bir misk kullanımına rastlamadım. Ya da benim bildiğim tip sentetiklerden değil demek daha doğru. Doğal kullanılabileceğini pek sanmıyorum. En azından rahatsız etmemesi güzel. Genel olarak balsamik aromatik bir tütün parfümü diyebilirim. Ama aromatik tarafını beğendim. İyi ki kafamda canlandırdığım gibi değilmiş. Performansı da iyi. Kalıcılığı orta üst, yaylımı ise orta. Değişik bir parfüm olmuş demek ne kadar doğru bilmiyorum ama yine de kullanımı zevkli.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Zeromolecole Geco: Gelecek vadeden bir içerik yakalayınca denememek olmazdı. Hatta aldık bölüştürdük. Pişman da olmadık. Paçuli, rom, sandal ağacı, tarçın, muskat, vanilya ve bal. İçerik güzel. Tabi bu tarz bir içerik hazırlamak zor değil. Hemen hepsi popüler notalar ve dengeli bir tasarımla ortaya çıkacak ürünün kötü olmasına imkân yok. Keza Geco da bunu başarmış ve ortaya lezzetli bir oryantal çıkarmış. Baştaki güçlü rom yayılımı ve peşinden gelen Straight to Heaven vari paçulisi çok kaliteli. Orta kısımlara geçerken parfüm tam bir oryantal gibi davranıyor ve sandal-tarçın-vanilya tadı çok naif geliyor. Sadece küçük bir dokunuş gibi. Parfüme yumuşaklığını kazandıran yapıyı oluşturuyor gibiler. Bal çok fazla algılanmıyor ama bence daha ön planda olsa fena olmaz gibi hissediyorum. Parfüm kalan kısmında genel olarak tatlımsı baharatlı, romlu bir paçuli (silhat) gibi hissettirdi bana. Keyifli bir koku yapısına sahip. Ben sevdiğimi söylemeliyim. Bazen miskli aromatik odunsuları andırsa da içinde misk olmaması da beni şaşırttı. Acaba o havayı veren ne? Öğrenmenin sonu yok. En büyük eleştiri performansına gelmeli. Kalıcılığı idare ediyor epeyce ama yayılım özellikle ilk yarım saatten sonra tene yapışıyor. Keşke daha yayılımlı olsaymış. Nedense bana bu Kilian Straight to Heaven’ı anımsattı bu yönden.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Histoires de Parfums Prolixe: En Aparte serisinden denediğim ikinci parfüm. Denemeden önce hakkında epeyce yazı/yorum okudum. İçeriğini araştırdım vs. Bir kere marka Histoires de Parfums olunca bendeki beklenti otomatik olarak kendine ayar çekiyor. Bir de markanın en pahalı serisinden bir parfüm olunca, Irreverent denememdeki olumlu izlenimlerimi buraya da taşıdım. Parfüm oryantal odunsu tanımının tam kendisi. Zaten oryantal denince aklıma ilk gelen iki nota gül ve safran. Prolixe de bolca safran içeriyor. İlk başlarda safranı Frederic Malle Dries Van Noten ile tanıyıp sevmiştim. Ama sonra nedense, bunda başarısız denemelerimin de etkisi olacak ki safrana karşı bir tepki, bir ön yargı oluşmaya başladı. Bir dönem (3-5 yıl önceleri) safranlı parfümlerin çok revaçta olduğunu hatırlıyorum. Bu tarz balsamik ve oryantal kokuların hemen her niş markada birer örneği vardı. Uzattım… Prolixe yoğun ve olgun meyvelerle başlıyor. Hafif bir yabanilik de geliyor koku aromasında. Bunu Frenk üzümü yaprağı sağlıyor olabilir. Olabilir diyorum çünkü kokusunu net olarak bilmiyorum. Ananas ve greyfurt tıpkı karamelize edilmiş gibi geliyor. Parfüm orta kısma çok çabuk adım atıyor ve uzunca bir süre bu kısımdan devam ediyor koku. Safran çok ön planda ve oldukça doğu kültürüne haiz. En büyük partneri ise deri. Muhteşem bir deri-safran yoldaşlığı var bu kısımda. Denk geldiğim en iyi safran-deri bileşimi demek istiyorum. O kadar yoğun ki içerisinde gül de var gibi. Ama açıklanan notalarda göremedim. Kokusu bana hitap etmiyor ama bu tarz yoğun ve oryantal odunsu parfümleri sevenlerin kesinlikle denemesi gerekiyor. Kalite hissiyatı çok yüksek. Irreverent’ten bir basamak daha üstte bence. Performasına gelecek olursak; tenimde denedim ve kalıcılığı neredeyse 16 saati buldu. Yayılımı ise başlarda çok yüksek, 1 saat sonrasında ise kol mesafesinde ve uzun süre o seviyede devam ediyor. Parfümün uzaktan algılanan kokusu ile yakından kokladığınızda algıladığınız koku iki farklı parfüm gibi. Yoğun miktarda tarçın barındırıyormuş gibi gelse de yakından koklayınca bunun safran olduğunu anlıyorsunuz. Keza uzaktan yine karanfil gibi gelen bir kısım da var. Bunu ne sağlamış olabilir bilmiyorum ama Frenk üzümü yaprağı ile kakule? Atölyeye girip denemek lazım bolca. İşin en zevkli kısmı da bu zaten. Parfümler sadece kullanıcı iseniz size hoş kokudan ibarettir. Ama bu ise daha farklı bir bakış açısına sahip iseniz asıl merak ettiğiniz işin arka planı oluyor. Yani yemeği yerken aldığınız keyif ve lezzet, bazılarına mutfakta neler olduğunu düşündürtür, bazılarına ise “bugün de karnımı doyurdum” dedirtir. Her neyse… Parfüm yüksek dağları yaratmamış ya da Amerika’yı keşfetmemiş sonuç olarak. Sadece düzgün ve kaliteli bir iş çıkmış diyebilirim. Koku bana hitap etmese de kalite hissiyatı ve performansı yüksek olduğu için adil olmak gerekir diye düşünüyorum.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
BeauFort London Coeur de Noir: İngiltere merkezli bir parfüm evi olan BeauFort, Fathom V ile aldığı ödülden sonra dikkatimi üzerine çekmişti. Fathom V, ilk denediğimde de şimdi de hala kendi sınıfındaki en beğendiğim parfüm olarak aklımda yer etmiş durumda. Haliyle bu kadar güzel bulduğum bir markanın diğer tasarımlarına da bir göz attığımda birbirinden enteresan içeriklere sahip parfümlerinin olduğunu gördüm ve tüm BeauFort London parfümlerinin samplelarını sipariş edip en merak ettiğim parfümlerinden biri olan Coeur de Noir’i denedim. Tek kelime ile muhteşem! Uzun zamandır hasret kaldığım bir tarz ve açılış. Çok yoğun bir rom ve zencefil geliyor. Ama öyle bilindik bir şeye benzemiyor. Özellikle yanık, isli bir efekt var. Ardından hemen kupkuru bir deri geliyor. Sanki tütsülenmiş bir deri gibi. Islak küle yakın bir koku hissiyatı veriyor. Kullanılan tütünden kaynaklanıyor olabilir. Orta kısımlara gelirken bu yanık kuru hava, çok hafif yanık plastik gibi davranıyor ama itici bir şekilde değil. Mürekkep kokusunu ise net şekilde algılayabiliyorsunuz. Çünkü bildiğimiz dolma kalem mürekkebi gibi kokuyor sanki. Plastiğimsi yanıklığın da sebebi sanırım mürekkep. Huş ağacı notası belirtilmiş ama tat olarak Aventus’ta kullanılan huş ağacına pek benzememiş örnek olarak. Tanıdığım huş ağacı içeren parfümleri bir gözden geçirdim. Coeur de Noir’de derili karanlık bir odunsu hava var. Odunsu karanlık bir deri mi yoksa? Parfüm gerçekten çok başarılı ama bir o kadar da tematik. Fathom V kadar kullanılabilirliği yok. Ama kokladığım en farklı parfümlerden birisi ve kesinlikle imza parfümü dediğin böyle olur. Beğeni olarak düşündüğümde, odunsu kısmı biraz daha reçineli ve odunsu aromatiklikte olsaydı 10/10 derdim. Deri kullanımından bahsedecek olursam eğer; Bois 1920 Oro’daki deri-tütün kullanımı ile çok benzer. Oro’nun sıfır aromalı, kupkuru hali gibi kokuyor. Hatta tek başına deri olarak ele aldığımızda Mona di Orio Cuir’deki deri kullanımına da çok yakın ama sabunsu isli değil, sadece isli. Fanatik seviyede beğendiğim iki "derili" parfüm bunlar. Performans falan konuşturmayacak kadar otoriter ve sert bir parfüm. Yinelemiş olacağım ama tam bir imza parfümü. Kullanım alanı çok kısıtlı ve haliyle genel beğeniye oynayacak bir koku değil. Zaten böyle bir amacının da olmadığını içeriğine göz attığınızda anlıyorsunuz. Tek olumsuz yanı kuru ve tekdüze ilerlemesi. Benim için ise epey kuru ve depresif olması. Biraz daha aromatik bir reçine tadı barındırsaydı keşke. Ama yine de huş ağacı ve mürekkep durumu kurtarıyor.
 

Uğur Açıktepe

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
3 Haz 2017
Mesajlar
779
Zeromolecole Geco: Gelecek vadeden bir içerik yakalayınca denememek olmazdı. Hatta aldık bölüştürdük. Pişman da olmadık. Paçuli, rom, sandal ağacı, tarçın, muskat, vanilya ve bal. İçerik güzel. Tabi bu tarz bir içerik hazırlamak zor değil. Hemen hepsi popüler notalar ve dengeli bir tasarımla ortaya çıkacak ürünün kötü olmasına imkân yok. Keza Geco da bunu başarmış ve ortaya lezzetli bir oryantal çıkarmış. Baştaki güçlü rom yayılımı ve peşinden gelen Straight to Heaven vari paçulisi çok kaliteli. Orta kısımlara geçerken parfüm tam bir oryantal gibi davranıyor ve sandal-tarçın-vanilya tadı çok naif geliyor. Sadece küçük bir dokunuş gibi. Parfüme yumuşaklığını kazandıran yapıyı oluşturuyor gibiler. Bal çok fazla algılanmıyor ama bence daha ön planda olsa fena olmaz gibi hissediyorum. Parfüm kalan kısmında genel olarak tatlımsı baharatlı, romlu bir paçuli (silhat) gibi hissettirdi bana. Keyifli bir koku yapısına sahip. Ben sevdiğimi söylemeliyim. Bazen miskli aromatik odunsuları andırsa da içinde misk olmaması da beni şaşırttı. Acaba o havayı veren ne? Öğrenmenin sonu yok. En büyük eleştiri performansına gelmeli. Kalıcılığı idare ediyor epeyce ama yayılım özellikle ilk yarım saatten sonra tene yapışıyor. Keşke daha yayılımlı olsaymış. Nedense bana bu Kilian Straight to Heaven’ı anımsattı bu yönden.
İki gün önce kullandım bende. Performans olayı algısal olarak çok baskın parfüm kullanıcıları için. Keşke daha da uzun süre yayılım gösterebilseydi. Daha farklı bir hissiyatta kullanım gerçekleştirebilirdik :/
 

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
Cristian Cavagna | Musa Paradisiaca
çiğ yeşilli bir sümbülteber açılışından sonra ylang ylang nüanslı sulu meyveli tatlı bir sümbülteber. sonrasında nergis tozluluğunda hafifçe animalik katranlı derili melankolik yağlı sümbülteber. dengeli ve evrim süreci çok iyi.

Cristian Cavagna | Boa Madre
bu direk M.Parad. son safhasından animalik kısım çıkarıldığı haliyle başlayıp ileri doğru yeşilli çok sert bir deriye geçiş yapıyor. başlangıçta yine sümbülteberli floraller hissediliyor fakat sonradan maydanozsu çiğlik ile deri bunun üstünü kapamakta. Kilian Royal Leather ile tarzı oldukça benzer.
 

xPixa

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
26 Ara 2017
Mesajlar
2,772
Şunu öğrendim ki; Ne olursa olsun hiç biri bir Aventus olmayacak. O yüzden beyhude çabalara hiç gerek yok (Aventus klonu arayan arkadaşlara sesleniyorum). Aventus’unuzu çok seviyorsanız alın ve kullanın. Bence Aventus varken yan sanayilerine gerek yok.
Buna canı gönülden katılıyorum. Aventus seven birisi değilim, hiç şişeli almadım ve almayacağım da. Bugüne kadar 4 tane farklı batchinden dekant kullandım (14m, 16a, 17t ve 18b), hiçbir klon koku güzelliği açısından bunların yanına yaklaşamaz. Sezar’ın hakkı Sezar’a gerçekten.

Geçen sene de Armaf CDNI Pure Parfum versiyonunun dekantını yanlış hatırlamıyorsam ml’si 10 TL’den almıştım. O fena değildi ama bir yerden sonra o da bayıyor. Bir de Alghabra City of Jasmin de fana değil ama sıcak havada kullanılabilir bulmuyorum. Böyle yağlı ve bayıcı bir koku bulutu ortaya çıkarıyor.
 

Swann

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
17 Ağu 2020
Mesajlar
1,254
Bu işin sonu yok galibası ya. Bogün ist da zorlu sephoraya uğradım, yok bu değil cnm ya, ı-ımmhh bu hiç değil diye takılırken görevlinin denettiği (tipinde vurcam ve gol olcak bakışıyla) 2023 yılında narciso rodrıguez for her’in 20. yılına özel for her forever versiyonuna dibim düştü… Yarın bi’sephoraya uğrayıp satın almam gerekecek….
Ay bu arada sevgili İstanbullular , Büyükada’da eski Rum yetimhanesi ne’gzl bir şeymiş..
265FFFE8-1171-460C-8E91-B07CE801F7A6.jpeg
 

Swann

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
17 Ağu 2020
Mesajlar
1,254
Bu işin sonu yok galibası ya. Bogün ist da zorlu sephoraya uğradım, yok bu değil cnm ya, ı-ımmhh bu hiç değil diye takılırken görevlinin denettiği (tipinde vurcam ve gol olcak bakışıyla) 2023 yılında narciso rodrıguez for her’in 20. yılına özel for her forever versiyonuna dibim düştü… Yarın bi’sephoraya uğrayıp satın almam gerekecek….
Ay bu arada sevgili İstanbullular , Büyükada’da eski Rum yetimhanesi ne’gzl bir şeymiş..
Ekli dosyayı görüntüle 21155
Ay parfümün nasıl koktuğunu yazmamışım 😂 Şişesi şöyle bi’şey anacım:
4F2169D9-4BBB-4EFE-8BB9-2268ED1C5335.jpeg

Sarı çiçekler eklenmiş, gardenya eklenmiş, turunçlar ve misk… Orijinal versiyonuna çok yakın ama daha ateşli 🔥🔥
 

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
Euphorium Brooklyn | Wald
kafurik çiğ yeşilli ferah bir çam olarak açılıyor. sonrasında çiğ yeşillik daha yapraksı bir tarafa kayıp pek hoş olmayan buruk kirli bir doku ile birlikte tozlu tütünlü hafif tütsülü bir yapı ile ferahlık son bulup kalınlaşıyor. çam kısmı daha çok balsam ve diken tentürü tarafında. terpenik keskin bir yapı veya odunsuluk hissetmedim. topraksılık kararında. genel olarak orman tabanını akla getiren fotorealistik bir koku. arka planda hissedilir olan kirli çiğ ot karışımı özgün olsa da pek sevilesi bulmadım.
___
edit: tende orta-son fazda Tabac Aurea-Cotswold arası tütün - tozlu meşe - texas sediri nüansları da ön planda.
 
Son düzenleme:

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
Euphorium Brooklyn | Suédois
kırmızı meyveli şurupsu keskin sentetik bir deri ile başlıyor. bir iki saate kadar şurupsu taraf kırmızı meyvemsiliğe ek kakule-vanilya-kakao hissedebildiğim yumuşak dokulu zevkli kompleks bir aromaya dönüşmekte. deri dokusu da yumuşuyor fakat her aşamada ilginç bir ilaçsılık sabit. Lune Feline, Yesterday Haze, Anatolia, Fidelis akla getiren nüanslara sahip olsa da tek eksisi ilaçsı dokusu olan özgün denebilecek bir koku. bu tarz derili meyveli yapılardan en hoşuma giden Cuir Velours.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Buna canı gönülden katılıyorum. Aventus seven birisi değilim, hiç şişeli almadım ve almayacağım da. Bugüne kadar 4 tane farklı batchinden dekant kullandım (14m, 16a, 17t ve 18b), hiçbir klon koku güzelliği açısından bunların yanına yaklaşamaz. Sezar’ın hakkı Sezar’a gerçekten.

Geçen sene de Armaf CDNI Pure Parfum versiyonunun dekantını yanlış hatırlamıyorsam ml’si 10 TL’den almıştım. O fena değildi ama bir yerden sonra o da bayıyor. Bir de Alghabra City of Jasmin de fana değil ama sıcak havada kullanılabilir bulmuyorum. Böyle yağlı ve bayıcı bir koku bulutu ortaya çıkarıyor.
Aslinda yan sanayi islerin amaci muhtemelen birebir his degil de yorum getirerek Aventus tan rol calma, one cikma cabasi gibi. Beğeniler kismi devreye giriyor burada da. Adamlar resmen bir sanat eseri cikarmis ortaya bilerek ya da bilmeyerek. Bu kadar taklit edilesi akorlar bütünü bircok parfum de keza oyle. Ben yuzde 50sinden fazlasini kendimce sanatsal ve/veya hoş bulmasam da bu gercek asla degismez. Sanat illa dunyada 10 kisinin sevdigi bir sey olacak degil ya. Bu da ben dahil antiAventusculara bi elestiri gibi bir sey oldu 😅
 

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
A.Neuffer | Divincarnation
ekşi-acı kırmızı mandalina-portakallı jöleli citruslar ile başlayıp birleşik davranışlı karanfil-neroli-gül hissi veren sabunsu bir havaya bürünüyor. bu aşamanın büyük çoğunluğu citrusdan gelen tatlı keskinlik ve tozlu floraller. sona doğru portakalsı efekt hâlâ var fakat iyice yumuşamış ve acılığı dinmiş, çiçekler arka planda, sabunsu efekt de büyük çoğunluğunu vanilyaya bırakmış vaziyette. 1888 ile tarz olarak benzer. onun amber tarafına kayan tatlılığından ziyade buradaki tatlılığın büyük çoğunluğu her aşamada etkin olan kıvamlı sulu citruslar. ekstra olarak çiçeksi sabunsu dokunuşlar ile de biraz daha boyutlu fakat baş ve ortada daha pürüzlü.
 

cvdm

Eau de Toilette
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
151
Kenzo Homme EDP
Quentin Bisch yapımı olduğu her halinden belli. Ganymede veya Bois Imperial deneyenler hemen benzerliği anlayacaklardır. Parfümde deniz havası olduğu kesin, fakat güneşli ve ferah bir deniz gibi değil pek. Biraz rüzgarlı ve hafif karanlık bir akşamda, denize bakan ağaçların arasındaymışsınız hissi veriyor.

Yukarıda saydığım diğer 2 kokuya göre hafif meyvemsi ve biraz daha hafif bir koku bu. Ama deniz notaları-paçuli-deri olarak belirtilen notaları kendisini direkt hissettiriyor. Akigala ağacı ise Bisch'in imzası olarak yine ön planda. Tasarımcı dünyası için bence bu parfüm kesinlikle iyi. Kalıcılığı ise lüzumsuz derecede fazla.

Tipik bir yaz kokusu olacak kadar ferah değil ama belki kış harici her mevsimde gidebilir. Aşırı sıcakta ise biraz boğucu olma ihtimali var çünkü çok yayılımı da epey fazla.
 

ozlemcixxx

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
16 Ocak 2017
Mesajlar
1,120
dün Zara da, fragrantica da chloe nomade e benzetilen Pansy Orchid i denedim bir umutla. kesinlikle hiç ilgisi yok. tatlı sıradan bir koku. gözüm kapalı koklasam zara kokusu diyebileceğim bir koku:) merak eden varsa durum bu şekilde:)
ayrıca royal fresia thiery mugler alien a benziyor ve çok kalıcı kot montuma sıkmıştım. harika:)
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Vilhelm Parfumerie Purple Fig: Markanın ilk denediğim parfümü olan Black Citrus da başarılı bir parfümdü. Purple Fig ise kokladığım, başlangıcı en çarpıcı incir temasına sahip parfümlerden bir tanesi. İncir parfümleri üzerine anlatacak çok şey bulamam genelde. Benim için hoş kokudan ibarettirler ve çok severim birçoğunu. Ama Purple Fig’de olay farklı bir boyuta taşındı bende etkileyicilik olarak. Limon, siyah Frenk üzümü yaprağı (yöresel olarak kuş üzümü de denir buralarda), çok ilgimi çeken ve yeşil misk efekti vermekte de kullanılan angelica (melek otu), siklamen çiçeği, galbanum, incir, sedir ve servi içeriyor. Açılışı yeşil-sarı, limon ve angelica önderliğinde güçlü bir incirle yapıyor. Daha sonra devreye siyah kuş üzümü yaprağı notası giriyor ve muhteşem bir aromatik yeşil bir incir çıkıyor ortaya. Limonu bir süre daha algıladıktan sonra orta notalarda kaybolduğunu hissettim. Ama limonlu olan kısım gerçekten de ayrı bir lezzet katıyordu parfüme. İşte budur! Limon uzun sürsün diye alttan beyaz miski yerleştirmeye hiç de gerek yok. Bırakın doğal kalsınlar. Kalıcılığı artırmak için yapay beyaz misklerle desteklenmiş parfümler artık beni geriyor. Misk elbette olmalı ama bizim gibi burunların bunu algılayamaması, destek verdiği notanın önüne geçmemesi lazım diye düşünüyorum. Limon etkisi gittiğinde daha yeşil bir aromatik incir kokusu kalıyor geriye. Angelicanın da siyah kuş üzümü yaprağının da incirin de limonun da (bunları daha çok algılayabildiğim için) ayrı ayrı kullanımları ve kaliteleri üst düzey. Başta da dediğim gibi süper bir tat çıkmış ortaya. Performansına gelecek olursam, kalıcılığı ve fark edilirlik ortalama üstü diyebilirim. Beni yeteri kadar mutlu etti performansı. Daha üst seviye bir yayılıma sahip olsaydı eminim peşinden çok adam koştururdu bu koku. İncir sevmeyenler için bir şey diyemem ama sevenler için “mutlaka denenmeliler listesi”ne eklenmesi gerekiyor. Ayrıca ben feminene daha yakın buldu. Parfümün sonları daha yumuşak aromatik odunsu incirli yapıya sahip. Bana göre kendi klasmanında en üst seviye parfümlerden. Orta-üst kısımların daha uzun sürmesi keyifli olurdu.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Carthusia Terra Mia: “Ne de olsa bir İtalyan” deyip, 2017 yılında çıkardığı bu kokuya bakmayı uzun zamandır düşünüyordum. Parfüme oryantal vanilya olarak sınıf verilmiş fragrantica’da. Bundan ziyade beni parfüme çeken notalar kahve, gül ve fındık notalarıydı. Beklediğimin çok üstünde bir parfüm ile karşılaştım. Terra Mia istediğim her şeyden biraz barındırıyor içerisinde. Ambroxan ile güçlü bir yayılıma sahip bir amberwood odunsu reçinemsiliği ile zarif bir vanilya, gurman bir kahve ve fındık keyfi içeriyor. Bunların bir arada parfüm olarak durmasını ise kullanılan neroli, portakal çiçeği ve yasemin gibi tatlımsı beyaz temiz çiçekler sağlamış. En önemli nota ise gül. Tatlımsı beyaz değil tabi ki ama onun parfüme kazandırdığı karizmanın tadını aldım. Başlangıçtan orta kısma kadar Vanilla Flash’taki o tadı alır gibiyim gül-vanilya bileşimi olarak. Ama bu efekt çok hâkim değil. Boğmayan, yumuşak, elegant, odunsu-oryantal bir gurman bence Terra Mia. Evet hafif bir odunsuluk da var çünkü. Karadenizli olmama rağmen fındık notasını net algılayabildiğimi söyleyemem. Belki fındık kremalarında kullanılan o endüstriyel tadı denebilir. Ama kesinlikle kavrulmuş ya da çiğ fındık gibi tat yok ortada. Luca Maffei çok güzel bir tasarıma imza atmış Terra Mia ile. Çünkü tam bir genel beğeni kokusu ve güvenli bir parfüm. Serin akşamlarda veya kış aylarında günlük olarak da kullanılabilir. Çok keyifli bir parfüm. Kalıcılık fark edilirlik de beni fazlaca tatmin etti. Açılışındaki tatlı kırmızı biber havası da çok olumluydu. Onca narenciye yapraklarının içinde 2-3 dk boyunca parıldadı. Sonra ise çok gerilere çekildi. Parfüm baştan sona vanilya-amber eksenli bu arada. Kesinlikle öneriyorum denemenizi.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Carner Barcelona Black Calamus: Botafumeiro’dan sonra merak uyandıran ikinci kokusu olmuştu markanın. Hint kamışı (calamus), papirüs, baharatlar, gül, tütsüler, oud, vanilya, ardıç. İçeriğe bakınca aklımda koyu depresif bir yeşil odunsu parfüm canlandı. Ama açılışında biraz böyle bir tat almam rağmen sonrasında parfüm oryantal bir yapı göstererek tatlımsı, oud eksenli bir odunsu şeklinde ilerledi. Hafifleyen tütsü etkisi ve gül ile birlikte yeşil bir temaya rastlayamadım. Parfümün açılış ve kalp kısmı koku güzelliği olarak iyi ama bitişi iyice tatlılaşan bir odunsu şeklinde ve bayık. Aromatik baharatlı olarak sınıflanlandırılmış ama bence çok az aromatiklik içeren oryantal odunsu. Çok daha farklı bir parfüm bekliyordum ama aradığım şey bu değildi. Kaliteli harmanı ve performansı dışında bana göre bir artısı yok.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Timothy Han Edition Perfumes On The Road: Markanın çokça konuşulduğuna denk geldiğim ve denediğim ilk parfümü On The Road. Odunsu parfümlere olan ilgim ve yeni gözde notam huş ağacı bir araya gelince bu parfümü denemeyi kendime şart koştum. Koku profili olarak çok koyu ve yoğun bir balzamik odunsu parfüm sizi bekliyor. Açılışı epeyce aromatik. Lavanta, limon, bergamot ve kasnı otu sakızı (galbanum) ile denk geldiğim en değişik açılışlardan biri. Orta kısımlardan itibaren net bir odunsuya dönüşüyor ve karanlık, dumansı, yoğun bir koku çıkıyor ortaya. Kuru odunsular ön planda. Dumansılık ise yanmış havası vermiyor. Islatılıp söndürülmüş bir köz kokusu gibi. Yer yer deri hissi de evriyor ve Mona di Orio Cuir’deki hissiyatı veriyor bir ara. Oradaki bağlantıyı isliliğinden ötürü kuruyor olabilirim. Erkeksi bir koku profili sunuyor baştan sona. En büyük eksisi performansının biraz düşük olması. Çok daha güçlü bir parfüm olabilirmiş ama tasarımcısının düşündüğü bir özellik olabilir bu. Huş ağacı notası On The Road’da çok güzel işlenmiş. Kuru ve bir o kadar da dumanlı deri hissiyatını veriyor. Vilhelm Black Citrus’taki kullanımına yakın olsa da buradaki kullanım yukarıda da bahsettiğim gibi daha isli. Başlangıçta çok güçlü yayılıyor ve çarpıcılığı üst düzey. Sonra 1 saate yakın neredeyse kayboluyor ve kullanıcısını üzüyor. İlk bir saati için 10, sonrası için ise 6. Ortalama 8/10.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Arte Profumi Fumoir: Arayışlar bitmez. Hele ki huş ağacını keşfetmişken… Arte Profumi markasına Nagele&Strubel sayfalarında gezinirken rastlamıştım. Basenotes forumlarında da birkaç kez rastlayınca merak ettim. Huş ağacı, deri, kimyon, tütün, karabiber, gül ve amber. Oldukça sağlam bir içerik. Beklentim zorlu bir parfümdü. İlk sıkıldığı andan itibaren beklentileri de fazlasıyla karşılayacak kadar zorlayıcı bir parfüm. Hayvansal ve isli bir odunsu. İs, neredeyse zifir gibi. Deri ise epey kirli bir deri. Bunlara bir de huş ağacı eklenince süper zor bir parfüm çıkmış ortaya. Şaheser niteliğinde bir yapıt mı? Ramak kalmış diyebilirim. Ama kullanılan zorlu materyallerin ne kadar kaliteli olduğunu koklayarak ancak anlayabilirsiniz. Benzeri zorlu işler, kategoriler olsa da bu tada yakın bir örnek koklamadım gibi hatırlıyorum. Odunsu ve hayvansal notalar iç içe geçmişken bunlara bir de kimyonu ekleyin. İsli karabiber de serpin. Yani ortaya çıkabilecek kokuyu hayal edebiliyorsanız ne âlâ. Oldukça zorlu ve buz gibi soğuk havaların tematik parfümü olmuş Fumoir. Kalitesiyle çoğu şeyin üstesinden gelebilecek kapasitede olsa da kullanım noktasında bence imkânsızları oynuyor. Güzel bir konsept ile birlikte ortam kokusu bile olabilir. Zorlu parfümleri sevenlerin koleksiyonlarında mutlaka bulunması gereken bir tarz. Onun dışında dekanttan ötesi kalbe zarar.
 

cantona8

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
825
Miller et Bertaux A Quiet Morning: İlk kez denediğim markalardan birisi. Markalar hakkında genel bilgiler edinmek, az-çok tarzlarını anlayabilmek adına bu markanın parfümleri içinde, bana göre içeriği en garip geleni denemek istedim. A Quiet Morning gerçekten de safran, zerdeçal, pirinç, palmiye yaprağı, portakal çiçeği, sandal ağacı ve sedir notaları ile farklı bir içerik sunuyor. Parfüm ilk sıkıldığında sulu, yeşil bir başlangıç yapıyor. İlerledikçe odunsulaşmaya başlayan yapısı ile ortaya ağırlıklı olarak çıkan safran hâkimiyet sürüyor. Zerdeçal tadını net bilmiyorum o yüzden ahkâm kesemem. Ama şu gerçek ki içeriğini bilmesem bu sıradan bir oud-gül-safran parfümü derdim. Hatta acaba yanlış parfüm mü gönderildi diye de düşünmedim değil. Eğer bu ölümcül üçlüyü içerisinde hiç barındırmadan verebiliyorsa helal olsun demek düşer bana da. Çok alakasız notalar çünkü. Palmiye yaprağı ya da lifini daha önce de bir parfümde kokladığım için, bu metalik oud hissini sanki o veriyor gibime geliyor. Bu konunun aydınlatılması şart tabi. Benimki sadece bir varsayım. Beyin yakan bir parfüm oldu benim için. Beğenim ortalama. Kalıcılık ortalama. Yayılım düşük. Çok özellikli bir parfüme rastlamadım A Quiet Morning’de.
 

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
Sammarco | Bond-T
ana planda tozlu kirli yıllanmış koyu paçuli - yağlı kakao ikilisi var. kirli paçuli tarzı ve dozajı Lui'ye yakın. osmantus ilerledikçe iyice belirgin. onun haricinde vanilya veya meyvemsi tatlılık oldukça az. oldukça basit ama ciddi topraksılık sevenleri memnun edecektir. Battaniye bence tatlılık kısmı daha az olsa bu sert paçuli temasından ödün vermeden tarzın en dengeli ele alınmışı ama şahsi zevklere göre değişebilecek farklı nüanslar var üçünde de. Bond-T'deki kakao kullanımı absolute davranışında, ilerleyip kurudukça tüm tatlılığından arınıp koyu acımsı hafif isli bir kakao sunuyor. kirli paçuli ile oldukça uyumlu bir ikili. bütünde gurman veya lezzetli değil, koyu ve karanlık. animalik yapı fecal seviyede değil fakat alışık olmayanları rahatsız edecektir.
 
Son düzenleme:
Üst