Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

İsten cikip eve geldiğimde yapilcak bir is yoksa en sevdigim seylerden biri yeni kokulari denemek... Baya bir koku denedim ve hissettiklerimi yazmaya calistim..

TURKAN NO7... Sevenlerine ayip olmasin ama yine midemi kaldiran kokulardan biri oldu.. asiri ciceksi asiri tatli acayip agir geldi bana... Nostaljik vintage havasi da var.. Normalde de vintage kokulari sevmem.. Bir cok hemcinsimin sevecegine emin oldugum.. Feminen, markette satılan ultra cakma kokulara benzeyen bir koku..
TURKAN NO1.. Yani .. koku olarak kotu degil ama cok bildik geliyor.. hafif tatli.. hafif baharatli maskulen bir koku..ama bunda da midemi rahatsiz eden bir hava var... Her ikisini de begenmedim .. IZZ ayarinda o kalite seviyesinde ...
GUERLAIN HOME INTENSE.. (Eski sise) Delist olmus bir koku. Denemeseydim iyidi... Cunku cok begendim... niye boylesine guzel bir kokuyu uretmekten vazgecmisler... İlk defa denedim... Kendimde kullanabilecek kadar hafif tatli ve unisex buldum. Fiyatina gore cok cok guzel ve kaliteli, bi cok niche kokuya tas cikartacak seviyede bir parfum...
COROMANDEL EDT... Paculi yi nota olarak eksimsi aci bulurum pek te sevmem.. Edp sini denemis biri olarak , Edp yi daha aci ve maskulen , Edt yi tatlimsi ve unisex buldum... Ve Edt yi gercekten begendim.. Tam paculi kokusu...

Simdilik bu kadar... Turkanlar midemi kaldirdi daha fazla koklayamadim.. denememi saglayan @Makedon a ve sevgili @samettemiz34 e tsk ediyorum...


CPH2219 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sparfume' Alıntı:

İsten cikip eve geldiğimde yapilcak bir is yoksa en sevdigim seylerden biri yeni kokulari denemek... Baya bir koku denedim ve hissettiklerimi yazmaya calistim..

TURKAN NO1 ... Sevenlerine ayip olmasin ama yine midemi kaldiran kokulardan biri oldu.. asiri ciceksi asiri tatli acayip agir geldi bana... Nostaljik vintage havasi da var.. Normalde de vintage kokulari sevmem.. Bir cok hemcinsimin sevecegine emin oldugum.. Feminen, markette satılan ultra cakma kokulara benzeyen bir koku..
TURKAN NO7.. Yani .. koku olarak kotu degil ama cok bildik geliyor.. hafif tatli.. hafif baharatli maskulen bir koku..ama bunda da midemi rahatsiz eden bir hava var... Her ikisini de begenmedim .. IZZ ayarinda o kalite seviyesinde ...
GUERLAIN HOME INTENSE.. (Eski sise) Delist olmus bir koku. Denemeseydim iyidi... Cunku cok begendim... niye boylesine guzel bir kokuyu uretmekten vazgecmisler... İlk defa denedim... Kendimde kullanabilecek kadar hafif tatli ve unisex buldum. Fiyatina gore cok cok guzel ve kaliteli, bi cok niche kokuya tas cikartacak seviyede bir parfum...
COROMANDEL EDT... Paculi yi nota olarak eksimsi aci bulurum pek te sevmem.. Edp sini denemis biri olarak , Edp yi daha aci ve maskulen , Edt yi tatlimsi ve unisex buldum... Ve Edt yi gercekten begendim.. Tam paculi kokusu...

Simdilik bu kadar... Turkanlar midemi kaldirdi daha fazla koklayamadim.. denememi saglayan Canim @Makedon a ve sevgili @samettemiz34 e tsk ediyorum...


CPH2219 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Genişletmek için tıkla ...

Guerlain homme intense’in eski şişesinden 4-5 yıl önce full kullanmıştım.yeni şişeden dekantım var.yeni şişede bana aynı gibi geldi.belki bir tık sentetikleşmiş olabilir.aynı anda sıkıp bakmak lazım

fsater' Alıntı:

Guerlain homme intense’in eski şişesinden 4-5 yıl önce full kullanmıştım.yeni şişeden dekantım var.yeni şişede bana aynı gibi geldi.belki bir tık sentetikleşmiş olabilir.aynı anda sıkıp bakmak lazım

Genişletmek için tıkla ...

Soyleyenlerin yalancisiyim... Ayni degilmis.. Eskinin havasi asla yok diyorlar...

CPH2219 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Parfum d’Empire Salute!
İçmesini çok sevdiğim, içerken adabına, ritüellerine, ortamına ve eşlikçilerine özen gösterdiğim iki içkiden biri olan kırmızı şaraba dair herşey. Korsikalı deli Corthicciato abimiz tıpkı Ambre Russe’de olduğu gibi boozy becerisini burada da konuşturmuş ve bir üzüm bağını; dalı, yaprağı, çiçeği ve meyveleriyle fıçıda fermente ve okside edip o fıçı ve dibinde kalanlarla da bize şişelemiş…
Hem damağa hem de burna hitap eden müthiş bir iş çıkarmış; Eski Apple Brandy (yeni kadeh şişeler Dimes elma suyu çünkü) ve Glen’den sonra üçüncü en boozy işim de budur: Şerefe

Parfum d’Empire İmmortele Corse;
Açılış; dışarıda kalmış ve içi geçmiş olan herhangi bir mayonezli ve hardallı peynirli herhangi bir bozulmakta olan herhangi bir şeyin kokusu ile başlıyor sonra çok küçük aromatik ve zehirli otlar dokunuşlarıyla devasa bir süet kucağına tüm bu garip tema oturtuluyor.
Ölmezotunun sahici doğadaki kokusu gibi kuru, renksiz, tatsız, düşük frekanslı ve genel beğenisi oldukça düşük tematik parfümü…
Garip çok garip; şimdilik beni bile aşıyor ama beğendim

Parfum d’Empire Tabac Tabou;
Bir diğer tütünlü, ballı ve esrar otlu/samanlı çalışma Fougere Bengale’nin eskizi veya tamamlanmamış hali gibi dursa da aslında bu da Corsica Furiosa gibi şişelenmiş bir o coğrafya kokusu.
İlkbahar ve yaz pispis otları, çayır çimen, toprak, yasemin ve ıhlamur, bal ve balmumu ve tüm bunların süper hayvansal potada eriyişi; Altınoluk Antik Tiyatro ve Rum köyü çevresinde yaptığım yalnız akşamüstü ve gece yürüyüşlerimi hatırlattı…
Benzersiz

Elizabeth Arden Blue Grass

1934 tarihli (ve 1989 revizyonlu) Arden klasiği Blue Grass'la 3 yıl önce bir arkadaşımın körlemesine alıp beğenmediği bir parfüm olarak denetmesi ile tanışmıştım. Bana da çok keskin ve çok rahatsız edici gelmişti bu parfüm, hatta bir 3. kişiden de benzer bir tepki almıştık. Parfümün evrilmesini izlemek için sıktığımız post-it'i de kapının dışına yapıştırmıştık, kokusu ofise yayılmasın diye.

Birkaç hafta önce Blue Grass'ın adı L'Heure Bleue, Gloria Vanderbilt ve Insolence gibi parfümlerle birlikte anılınca parfümü tekrar denemek istedim. Blue Grass bu kez beni şaşırttı. İlk anları hala zorlayıcıydı, yoğun ve parlak aldehitler gerçekten de insanı ilk anda rahatsız etmeye devam ediyor. Biraz yatışınca aldehitli parfümlerin bayraktarı Chanel No.5 ile büyük benzerlik gösteriyor.

Parfüm yerleştikçe ve aldehitler etkisini kaybettikçe hafif çiçekli akorları almaya başladım. Çiçekler solmaya başlayınca da sanırım parfüme ismini veren mavi-yeşil ana tema ortaya çıkmaya başladı. Bu aşama gerçekten de yeşil, ama sert ve kuru bir yeşil. Chanel No.19, özellikle EdT versiyonu ile ciddi bir benzerlik hissediliyor. Bu yeşil safha No.19'un olmasını dilediğim bir tonda, ondaki tahminimce galbanum'un ağzımda bıraktığı ve 19'u kullanamama sebep olan sabunsu tat bunda yok.

Son aşamada ise Blue Grass yine yön değiştiriyor ve ağırlıklı olarak karanfilden gelen baharatlı yönü ortaya çıkıyor. Baharatlı ama ilginç bir biçimde çok ferah bir baharatlılık hali bu. Bu aşama ise Guerlain L'Heure Bleue'nün açılışı ile oldukça benzeşiyor. Bu noktada neden başta bahsedilen grubun içinde adının geçtiğini anlayabiliyorum.

Hakkında yapılan yorumlardan hareketle Blue Grass bir "sevgi/nefret" parfümü. Bir parfümün ömür çizgisindeki karakter değişimini kez bu denli net gözlemledim, önce nefret ettiğim parfümü şimdi sevmeye başladım. Arkadaşımsa istikrarlı bir biçimde nefret etmeye devam ediyor.

Jovoy 21 Conduit St

açılışı turunçgil ve lavanta ile yapıyor aslında bilindik bir açılış bu, turunçgilde benim hissettiğim limon bergamot ve sıkılmış portakal hissi verdi alttan gelen bir tatlılığıda var aromatik bir koku yeşil ve bir ekşilik geliyor ben bu tarz ve benzeri yeşil ve ekşiliği parfümlerde seviyorum onun dışında eski kafa değilde daha modern olmuş 4 mevsime uyar ve bana öyle geldi guerlain ideal extreme ye citrus lavanta eklenirse anımsatır gibi hoş kullanılabilir ama şişeli olsun diye peşine düşmem


Initio addictive vibration

açılışı tatlı çiçeksi hiç sevmediğim bir şekilde yapıyor initionun yaptığı en boş parfüm olabilir hiç bir anlamı olmayan hiç sevmediğim tarzda bir koku

Zara Leather Jardin
Kargo geldiğinde elime kokusu bulaşmıştı o olduğunu bilmeden çok kötü gelmişti şimdi sıktığım kağıtta daha güzel oldu, kolonya bu turunçgiller ve deri aldım hatta benzetme yaparsam anneanne ve dede kokusu bayramda kristal şişede bize tuttuğu kolonya gibi kokuyor eskiye götüren bir koku eski bayramlara... annem ve babam geldiğinde onlara da koklatıp ne hissettiklerini soracağım..

Parfum d’Empire 3 Fleurs;
Gül, yasemin ve Sümbülteber ekseninde; üç çiçeğin ayrı ayrı yada üçünün de aşıkları için dönen hoş hatun…
Gülün her haline sardunyanın bazı tavırları eklenince Malle kafasında baharlı, turunçlu, bulanıklı ve metalli doğu kafasıyla hiç işi olmayan bununla beraber hiç ama hiç pas vermeyen ve iplemeyen bir akor ortaya çıkmış. Bu akor aşağıdaki yaseminin indolünü; çok fazla oynaşmasına ve kevaşelik yapmasına izin vermediği Sümbülteberin de yeşilini alıp alttaki ayıp olmasın ben de her floralde vardım diyen süsen ve süetsi miske de vurunca Corthicciato yine zevkten köşe olmuş beni de köşe etmiş…
Böyle acı acı, zakkum zakkum, badem badem ve snob snob şeyler de ince ince işleyince çok acayip şeyler oluyor. Koklamaktan kendimden geçiyorum haftalardır ama başkası duyacak hayır duymasın diye kullanmaya da korkuyorum çünkü bu dediğim gibi hoş bir hatun…


Parfum d’Empire Mal Aime;
Knorr sebze çorbası içindeki kurutulmuş kereviz, havuç, biber veya bu yine sebzeli salamların içindeki o sebzelerin damakta bıraktığı tat, dolmalık renkli biberlerin tümü ve ıslak beton kokusunun karışımı ne olduğunu anlamadığım bir iş bu…
Olur öyle bazen; belki de Korsikalı abimiz Ceneviz kalesi inşaatı sırasında böylesi bir öğle yemeği yiyen atalarını hayal etmiştir…

Parfum d’Empire Musc Tonkin;
Ne Original Musk, ne Kubilay Han, ne Salome ne de korkulan bir başkası…
Çatırtı kopartıyor adeta cayır cayır!!!
Misk, kunduz, civet, çiçek, bal, petek, indol, büyük, küçük, abdest, gusül efenim yatak, yastık, perdeler, mutfak tezgahı vesaire komşular, kapıya dayanan polisler derken bu kimine göre bir erotizm/pornografi kimine göre de çilehanede arınan bir dervişin geçirdiği son günah dolu rüyalanma…

Makedon' Alıntı:

Parfum d’Empire 3 Fleurs;
Parfum d’Empire Mal Aime;

Genişletmek için tıkla ...

3 Fleurs merak ettiğim bir diğer Empire parfümüydü, yorum iyi denk düştü.

Mal Aime'de taze beton kokusu sebzelerle gölgelenmeseymiş iyiymiş. CdG Concrete'i görünce de bir heyecanlanmıştım ama yorumlara bakınca betonla pek alakası olmadığı anlaşılıyordu.

Ya da en iyisi 0 maliyetle inşaat gezmektir, bilemiyorum

Rayihaa' Alıntı:

3 Fleurs merak ettiğim bir diğer Empire parfümüydü, yorum iyi denk düştü.

Mal Aime'de taze beton kokusu sebzelerle gölgelenmeseymiş iyiymiş. CdG Concrete'i görünce de bir heyecanlanmıştım ama yorumlara bakınca betonla pek alakası olmadığı anlaşılıyordu.

Ya da en iyisi 0 maliyetle inşaat gezmektir, bilemiyorum

Genişletmek için tıkla ...

Beton hissini bana çevresindeki doğal şeylerle veren en iyi parfümler; bir dere kenarındaki sazlıklar arasında inşaat halindeki bir köhne bina efektli Hermes Eau de Gentiana Blanche ve çevresindeki daha sentetik şeylerle daha kentli hali olan Disconnect 2 Concrete (Ömer İPEKÇİ) sevgili @Rayihaa.
CdG hakkında ise bir fikrim yok maalesef.

KARLOFF...CUIR MYTHIQUE
Ozellikle soğuk havalarda ve deri kiyafet giydigimde kullanmayi sevdigim deri kokularindan...deri notasinin cok guzel islendigi bir parfum olmus... İlk baslarda ve ara ara sanki zeytin zeytinyagi kokusu aliyorum.. yorucu yada rahatsiz edici degil, deri ile uyumlu olmus. Kokuya hafif tatlilik veren de sanirim İris .. Unisex buldugumu söyleyemem bence cekici lux havada oldukca maskulen bir koku.. Begenilecegini dusunuyorum...

KARLOFF ... ECORCE D'ARGENT
Tanidik gelen bir kokuya benzetiyorum ama henuz bulamadim.. o erkeksi havayi saglayan sedir, hafif tatli esintiyi saglayan da sandal olsa gerek... Beni yoran, kışın bir cok kokuda hissettiğim ve sıkıldığım ise vetiver in yogunlugu. Unisex ama Maskulen egimli... Guzel bir koku...

PAUL EMILIEN....
L'Ombre Des Hommes... Karanlik, koyu, hüzünlü, depresif bir koku.. Sevmedim..
L'Esprit Divin... Sanki kilise kokularina benzeyen gizemli soguk ekşi amberli bir koku... Sevmedim
Pure Addiction... Meyvali, eksi tatlı, baharatli ( sebzeli armutlu corba gibi) tuhaf bir koku.. Sevmedim..
Chaleur Gitane... Hafif tatli, tozlu pudrali, bogucu olmayan vanilya gul karisimi.. Fena degil.. Sevdim

Paul Emilien kokularini degisik ve özgün buldum.. Sevmemis olmam onlari kullanmayacak olduğumdan .. Ama hakikaten guzel kokular...

Sample lar icin Tsk ederim @Makedon

CPH2219 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Hayır bu değildi diyordu Keşiş. Hiçbir zaman bu olmamalıydı benlik ve doğuştan gelen dürtüler yerini hangi maskelenmiş duygulara bıraktı diyip terketti bu diyarı. İnsan doğaya çıkmadan kendine dönemezdi. Tozlu , tuzlu, kirli bir yolculuk,doğanın bize sunduğu en doğal kokuları görmezden gelemezdim. O en saf hali elde etmeden bu zahmetli yoldan dönmek yok diyordu. Bir çoban ıslığı, ve sadece yağmur yağdığında temizlenen bir vücuttu O . Değeri bilinecekti elbet taki insan kendini doğaya adadığı zaman.kendisi ile başbaşa kaldığı zaman.
İsmi cinsi belli olmayan bir dekant bana bu hikaheyi anımsattı.

..

Uncle-Benjen' Alıntı:

Ekli dosyayı görüntüle 18892

Genişletmek için tıkla ...

Çok iyi olmuş :))

Zara’nın yeni çıkan :

Endless oud- klasik sentetik ve sert oud. Piyasadaki bir parfüme benziyor fakat çıkaramadım. Bir ihtimal guerlain’ın oudu olabilir .

Bohemian oud- şekerli Çikolatada sentetik oud

Hipster oud- güllü Şurup gibi garip bir parfüm

Perpetual oud - Fakir adamın promise oudu bu da. Yeni çıkan koleksiyondan en çok beğendiğim bu kış günlerinde güzel gider. Sentetik fakat benzediği parfümler çok pahalı.

Chloe Nomade Naturelle
Yaza uygun bir koku. Hem fresh chloe cizgisinden cıkmamıs ama aynı zamanda beach havası vermişler birazda. İlk sıktığımda vurulmuştum adeta almamak için kendimi tuttum. Şimdi üstünden biraz geçti ve ben tenimde kokuyu neredeyse hiç alamıyorum malesef.

Paco Rabanne Olympea solar
Hawain tropic günes kreminin parfümü olsa sanırım böyle kokardı:)) ben cok begendim bu tarz güneş kremi kokusu sevenler bakabilir. Performansını da chloe nomade naturelle ye göre daha güçlü buldum.

thierry mugler alien goddess
Olympea solar ile oldukca benziyorlar. Sadece olmypea solar bir tık daha tatlıydı. Gene beach havası verilmiş bir yaz kokusu olmuş. Diğer alien parfümlerle alakası yok. Ama ben begendim yazın bu tarz kokular kullanmaya bayılıyorum çünkü.

hatta iki parfüm arasında kararsız kaldım birini alacağım. Thierry mugler yada paco rabanne

Theia' Alıntı:

Thierry mugler yada paco rabanne

Genişletmek için tıkla ...

Normalde Alien ve Olympia'larla pek aram olmasa da güneş yağı efekti vermesi ilgimi çekti.

Lancome Idole Aura'yı da denemenizi öneririm.

Rayihaa' Alıntı:

Normalde Alien ve Olympia'larla pek aram olmasa da güneş yağı efekti vermesi ilgimi çekti.

Lancome Idole Aura'yı da denemenizi öneririm.

Genişletmek için tıkla ...

O kadar kararsız kaldım ki ikisi arasında hazır boynerde indirim varken almak istiyorum. Birde onu denersem kafam iyice karışacak ama deneyeceğim

Azzaro - Wanted by Night

Biraz fazla tatlı/şekerli bir kokusu var. Performansı oldukça iyi. Sıcak yaz günlerinde kokusu sıkabilir. Serin günler ya da belki yaz akşamları için daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ek olarak gün içinde bir arkadaşım parfümümü beğendiğini söyledi.

M2010J19SG cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Pryn | Ayothaya
kafurlu civetli kereviz tohumlu sıradışı ferah kirli bir açılıştan hemen sonra yeşil taraf asiditesini arttırıp citrus yönünü ve absinth/pelin otu tarzı acılık barındıran bir yöne doğru kaydırıyor, hayvansal kirlilik ise geosminli nisbeten temiz ozonik topraksılık ile yumuşuyor. 5-10 dk. içinde gelişen bu aşamadan sonra Ma Nishtana ile oldukça benzer mürekkepli tütsülü bir odunsu yapı da bu ekşili ozonik çamurlu hayvansallığa ekleniyor. gittikçe ekşikliğini azaltarak uzunca bir süre devam ediyor. elbette ekstra bir katman katmış ama şahsi beğenime göre yüksek ihtimal opoponax'ın sebeb olduğu şu ekşilik minimum tutulsaymış daha çok beğenirdim. zorlayıcı bir hayvansallık veya kirlilik yok. müthiş sanatsal bir çalışma. fakat kendi açımdan baş-orta arasında 15-20 dk'lık süreçte gelişen kısım oldukça büyülü olsa da ortadan sonra biraz fazla üst üste yığılmış hissettirdi belki de ben kaldıramadım. ozonik çamursuluk Bat 2020 ile, ekşi odunsuluğu ise Jubilation-Botafumeiro arası bir yerde.

Geçen sephorada kağıda bottega venetanın 2 kokusunu sıkmıştı orda çalışan kadın. İlk başta çok dikkatimi çekmediler ama ertesi gün şu kağıtları bi koklayım dedim birtanesi felaket güzel kokuyor. Hangisi olabilir acaba aklımda deli sorular illusione serisi olabilir mi ki

Theia' Alıntı:

Geçen sephorada kağıda bottega venetanın 2 kokusunu sıkmıştı orda çalışan kadın. İlk başta çok dikkatimi çekmediler ama ertesi gün şu kağıtları bi koklayım dedim birtanesi felaket güzel kokuyor. Hangisi olabilir acaba aklımda deli sorular illusione serisi olabilir mi ki

Genişletmek için tıkla ...

Deri kokusu alıyorsanız klasik seridir. Portakal çiçeği ağırlıklı ise Knot. Illusione ise incir reçeli gibi kokuyor, ama tatlı değil ferah bir koku. Yazlık. Klasik ve Illusione çok güzel bana göre. Şişeyi hatırlıyor musunuz?

Ermenegildo Zegna | Incense Gold
absolute kalitede jölemsi tatlı yasemin ile safran, karabiber, limon tarzı baharatları yumuşatılmış bir tütsü. bütünde deri tarzı bir akor koklamak da mümkün. tütsülü kısmı baş ve ortada daha yoğun ve tozlu kireçsi. baharatlarla birleşince de açık serin hava harici bayabilir. sona doğru safranlı limonik biber kısmı iyice yumuşayınca jöleli yaseminin öne çıkmasıyla Anubis'i anımsattı. kalite hissiyatı hayli yüksek.

ELdO | Attaquer le SMdS.
keskin terebentsi yeşil acımsı bir labdanum ile açılış yapıyor. ilerledikçe daha reçinemsi bir kıvama gelip yumuşuyor fakat çiğ yeşillik yine de belirgin. orta-sonda hafifçe Arso tınıları yakalanabilir. Nuka'dan Karağan isimli cistus ladanifer'in yaprağının buhar distilesi ile benzer, daha az keskin şekli. yine de bu bitkinin direk macun haldeki keskin çiğ yeşil ot çam nüanssız olan absolute'u daha sevilesi benim için. bir cihette labdanum notası referansı olur ama parfümlerde genelde absolute'un koku profiline yakın şekilde kullanımını algılıyorum. bu alanda La Liturgie des Heures veya Olympic Amber'i daha önde buluyorum.

Sisley | Eau d'Ikar
açılış citrus + maydanoz benzeri çiğ bir yeşillik ile karışık. ortaya doğru gelindikçe hafifçe şekerlenip asidik kısım sakinleşiyor, çiğ yeşil kısım ise hâlâ etkin. iris, yasemin belki fakat asıl umduğum damla sakızı efektine dair ise pek bir şey hissedemedim. vetiver ortadan itibaren varsa da çiğ yeşilliğin arkasında çok sönük kalıyor. Greene Street'in pudra ve amberi üç de bir, çiğ yeşilliği ise bir buçuk katı kadar olsa yapı hemen hemen aynı olur.
parfumo'daki nota piramidinde damla sakızının absolute olarak kullanıldığı yazıyor fakat bence ekstresi veya esansiyel yağı doğada koktuğu şeklinden farklı olan bir ürünü sırf içerikte var diye parfümün bir notası olarak göstermemek gerek gerçi bir sürü yorumda da damla sakızı hissettiğini söyleyenler olmuş. damla sakızı hissini denediklerim arasında en iyi Dusita Le Sillage Blanc ve Soivohle Green Oakmoss'unda alabiliyorum. bu ikisine göre daha az olsa da Vetiver Royal Bourbon, Underworld, Woodcut'ta da benzer bir akor hissediliyor.

Alain Delon, Lyra

"Ünlü parfümleri" denince parfüm çıkaran ilk ünlünün Elizabeth Taylor olduğunu düşünüyordum. Konuyu araştırmaya başladığımda ise çeşitli mecralarda "Akla ilk gelen Elizabeth Taylor ola da, Sophia Loren 1981 tarihli parfümü ile parfüm çıkaran ilk ünlüdür" cümlesiyle karşılaşmıştım.

Alain Delon parfümlerine göz atmaya başladığımda farkettim ki, kendisinin 1979 tarihinde çıkan bir parfümü (Alain Delon pour Homme) var, yani Sophia Loren de değil, daha eskisi yoksa tabii, parfüm çıkaran ilk ünlü Alain Delon olmalı.

Alain Delon parfümleri için Mark Buxton, Gerard Anthony, Lucien Schenck, Christine Nagel ve Maurice Roucel gibi isimlerle çalışılmış. Lyra'nın tasarımcıları da Christine Nagel ve Maurice Roucel. Özellikle Roucel, birkaç parfümünü çok severek kullandığım bir isim olduğundan Lyra'yı da denemek istedim.

1991 çıkışlı Lyra, narenciyelerle açılan çiçeklerle gelişen ve odunsu notalar, amber ve vanilya gibi akorlala sonlanan bir parfüm. Çoğu yorumda Shalimar ile karşılaştırılmış, vanilya odaklı bir flanker ile benzer bulunmuş, bir de onun da öncülü Coty Emeraud ile. Emeraud'u denemediğim için sadece Shalimar ile mukayese edebiliyorum, Lyra, deri ve tütsü akorlarından arındırılmış bir Shalimar flankerı hissi veriyor gerçekten de. Açılıştaki narenciyeleri parfüm eski olduğundan canlı bir şekilde hissedemesem de, limonlu kek veya limonlu bonbon şekeri gibi bir hava ile başlıyor. Çiçeksi kısmı da bana göre çok belirgin değil, ya da körelmiş olabilir, Ancak vanilyalı amberli kısım çok belirgin, parfümün tamamına hakim görünüyor. Oryantal havasına karşın ağır ve boğucu değil, hatta temiz kokan bir parfüm Lyra. Toplamda Eau de Shalimar ile büyük parallellikleri olan bir parfüm. Çok yayıldığını sanmıyorum ama çok kalıcı.

Lyra sıcak ve temiz bir parfüm. Baharın yaklaştığı güneşli kış günleri gibi, iyimser. Yorumlardaki şu ifade çok da güzel denk düşüyor galiba:

"My baby's awake, rolls over and touches my face. As we gaze into each other, our bodies softened with sleep, the warm glow of sunlight-quenched love, so full of the day's promise, bastes our skin in honey hues. We can't help but smile at each other's fortune. In that moment, so perfectly fetched, we find inner peace. That is what Lyra represents to me. Serene nothingness, spent securely with the ones you love, and the sweetness of simplicity." (Fragrantica, echurch1979)