Hermes Cuir d’ Ange
Adetim olmamasına rağmen kokunun oluşması hikayesinden başlamak istiyorum. Ellena’ nın fena bir açılığını yakaladım çünkü. Ellena, Hermes’ in baş parfümörü oluyor. Baş parfümör olur olmaz atlıyor, markanın meşhur deri valiz ve çantalarını ağırlayan Paris’teki Hermes Deri Butiğine gidiyor. Oradaki derilere dokunuyor, paha olarak yüksek olanların fazlaca yumuşak olduğunu ve çiçek koktuğunu saptıyor; işte orada şimşekler çakıyor. Daha sonra işin içine o dönem haşır neşir olduğu edebiyat eserleri devreye giriyor ve Cuir d’ Ange oluşmuş oluyor. Bu Üstad’ ın hikayesi, ya da reklamı. Ben de Cuir d’ Ange üzerine bir şeyler okurken şöyle bir şeyle karşılaşıyorum: Floransa’ da 16 Yüzyılda eldivenler vazgeçilmez aksesuarlardanmış. Deri eldivenler; ambrette, misk, amber, biberiye gibi çeşitli kokularla parlatılırmış. Hatta insanlar uyumak için bile çeşitli eldivenler giyerlermiş. Catherine de’ Medici ye (Zamanın Fransa Kraliçesi) portakal çiçeği kokulu bir çift eldiven sunanan Floransalı bir parfümcüden çıkıyor kokulu eldiven fikri. Ürün daha sonra yüksek sosyeteye yayılıyor. Bunların üzerine bir de XIII. Kral Louis 1614’ te Master Glovers Perfumers LTD ŞTİ AŞ yi kuruyor. Oradan patlıyor gidiyor bu kokulu eldiven muhabbetleri. Kokuyu deneyenlere Üstad’ ın çıkış hikayesindense benim hikayemin daha sıkı geleceğine sanırım eminim.
Bilindiği üzere parfümlerde deri notası çeşitli akorlarla, hammaddelerle, sentetiklerle vesaire verilmekte. Eski derilere baktığımızda deri olayı Isobutyl Quinoline ile sağlanıyor. Bandit’ in formülünün temellerindenmiş hatta bu molekül. Chanel no19, Gres Cabochard gibi parfümlerde de yerini almış. Thegoodscentcompany gibi sitelerde bu molekülün profili; kunduz, topraksı, derimsi, yosunsu, vetiver olarak değerlendirilmiş. Diğer bir deri ailesi de styrax ve huş katranı üzerinden türemekte; Chanel Cuir de Russie gibi. Deri ailesi bu şekilde başlayıp, tarafını seç gibi iki kola ayrılıyor. Güncellerde bu kolların sayısı artıyor tabii; Vertofix, Ianone adlı moleküller, modern yumuşak derilerin vazgeçilmezleri olarak anılıyor. Ionone ile kombinlenen Eugenol ve Benzy Acetate birleşminden doğan Knize Ten, Cuir Mauresque, Cuir Cannage gibi kokuların ortak oluşturdukları bir kol var. Ianone ve Vertofix beraberliğinden oluşan kolda ise Lutens Daim Blonde ve hakkında bazı şeyler oluşturmaya çalışacağım Hermes Cuir d’ Ange yer almakta. Bir de Tuscan Leather’ ı vareden Suederal dalgası var. Safran yerine geçen ve yine deri efekti sağlayan yüksek oranda Safranal, Safreleine den oluştuğu söylenen akraba bir kol daha var. FM Monsieur’ de bu kola örnek olarak gösterilmiş. Tabii bir çoğunuz gibi ben de bu sentetiklerin hiçbirisini tekil olarak koklamadım, ne olduklarını da elbet bilmiyorum. Hobide Vintage Cuir de Russie, Bandit falan kovalayabilecek mertebeye ve maddi güce henüz ulaşamadığım için onları da henüz tecrübe edemedim. Bu detayları kovalayan arkadaşlara bir amme hizmeti olması adına ekliyorum bunları. Umarım birilerinin işine yarar. Bir de Cuir d’ Ange in açıklanan notalarından büyük bir çoğunluğunu yakalayamadığımdan, bir şekilde altını doldurma ihtiyacı hissettim.
Thegoodscentscompany, Pellwall gibi platformlarda bu moleküllerin profilleri hakkında paylaşılanlar şu şekilde;
Vertofix: Miskli, sıcak, odunsu. Kuru ve Derimsi
Odunsu, vetiver, amber, deri, misk, sedir.
Ionone Alpha: Menekşe, sıcak odunsu, menekşe tonları sağlayan, tozlu ve odunsu nüanslar hissettiren bir alpha iyon. Orris notu.
Evet tıraş kısımlar sonlandığına göre tadıma geçebiliriz
Çimento ve alçı tozlarına bulanmış adı sanı olmayan şantiye çiçekleri ya da mermer tozu yutmuş isimsiz mezarlık çiçekleri üzerinden tanımlanabilecek tozlu aldehitlerle benzersiz bir açılış yapıyor Cuir d’ Ange. Yer yer bu çiçeklerin, dokunulmaması gereken beyaz tüylerle örülü gövdelerinin güneş altında samansılaşarak kuruduğunu da görüyoruz. Mevzu olan deri, açılıştan karamel tonlarla, biraz süet vari ortalara doğru aşınmış şekilde, ama yine de kaygan deri yüzey hissini kaybetmeden, bu aldehit rüzgarının etrafını saran transparan bir form yakalıyor. Deri bir yüzey hissini bu kadar nahif ve gerçekçi kokladığımı hatırlamıyorum, ama yine de bu daha önce koklamadığım anlamına gelmez.
Kısa bir süre sonra; Voyage’ da Yeşil Çay, Kakule; Angeliques Sous la Pluie’ de Melekotu; Rose Ikebana’ da Ravent; Nil’ de Domates Yaprağı olarak çevrelerce tanımlanan, halbuki neredeyse aynı olan ve aşağı yukarı her Ellena eserinde görebileceğimiz ezilen sulu bitki saplarının oluşturduğu narin herbal yapı beliriyor. Bu herbal yapı; alt çizgiden yürüyen akışlı; mekanik, mazotlu tonlar sağlıyor ve bu noktada beni ciddi anlamda yakalıyor Cuir d’ Ange. Genel anlamda lineer hissettirse de, bir süre sonra ışıltılı bir beyaz misk ön plana çıkıyor. Bu noktada topraklı, mineral akışlı, ışıltılı bir çay ya da vetiverli misk birlikteliğinden söz edilebilir.
Yabancılar tarafından “Animalic Scent” olarak adlandırılabilecek, fakat bizler gibi her bayram köylerine dağılan, bu gibi ortamlara girmese bile en azından önünden arada bir at arabası ya da hayvan taşıyan bir araç düzenli periyotlarla geçen, ömrü boyunca bir şekilde ahıra tezeğe maruz kalmış Anadolu Çocukları için gayet nahif hatta lüks sayılabilecek, gözeneklerine Maskülen Yabani Çiçek kokuları yerleşmiş ve kendi losyonu ile beslenmiş nefis bir Deri, Deri Eşya, Yüzey hissi sunuyor Cuir d’ Ange. Bu eşya Ellena’ nın Cuir d’ Ange üzerinden reklamlaştırdığı Hermes’ in üst segment çiçek kokan çantaları da olabilir, asırlar öncesi dokunan kokulu eldivenler de. Deri adına ne görmek istiyorsanız Cuir d’ Ange bir şekilde o. Sağında solunda sigarasal delikler bulunan sünger koltuklar, arka pencereyi bekleyen kafası sökülebilen ve dairesel hareket eden süet köpek motifi. Klostrofobik torpido; içi süet çakma güneş gözlüğü kutusu, buhar oluşumunu engellemek için bulundurulan ve asla temizlenmeyen siyah lekeli mikrofiber bez, makaraları bozuk tozlu kasetler, devrimsel bir geçişe işaret eden CD’ ler. Partiküller şeklinde bombeli sık gözeneklere sahip deri görünümlü plastik araç konsolu, sigara logolu elektronik araç içi çakmakları ve bunlarla yakılan sigaralar, hareketi halinde kabini toza bulayan plastik paspaslar, paspasların toz enjektesine yardımcı olan bozuk araç klimaları, içeriye bir şekilde sızan yakıt kokusunun toksikli haki yeşil tonları. Kısacası yaz aylarında tek şeritli uzun bir yolda 90 lar Tofaşlarında, Toroslarında arka koltukta çocuk olmak, hava sıcak olduğu için açık olan camlardan sızan öndeki kamyonun emisyonunu solumak. Dönem yetişkinlerinden birisiyseniz, toz ve hararet oluşumunu engellemek için o aracın park halinde üzerine branda germe ya da alüminyum güneşlik ile kapatma sebebiniz Cuir d’ Ange.