Abartıldığını düşündüğünüz, el birliğiyle abarttığımız, büyüttüğümüz, parlattığımız parfümler

Rayihaa

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
13 Mar 2022
Mesajlar
805
Nişlerin önemli bir kısmının abartıldığını düşünüyorum.

Niş konusunda deneyimli olduğumu söyleyemeyeceğim. Ama denediklerimin bazılarında parfümlere kalıcılığını veren dip akorların volümünün performans uğruna iyice yükseltildiğini ve dengeyi bozarak tutarlı bir kompozisyondan iyice uzaklaşıldığını düşünüyorum. Ya da "kompleks" bir yapı oluşturmak uğruna her telden akorun aynı anda çalındığı denemeler görüyorum.

Hammaddelerin kalitesi de (emin miyiz, o etiketlerin bunun göstergesi olduğundan?) ortaya çıkan şeyin estetik kalitesini garantilemiyor. Yapılan işte bir tasarım fikri, bütünü oluşturan parçalar arasında benzerlik veya zıtlıktan temellenen bir bütünlük ve denge yoksa, estetik haz vermiyorsa ortada iyi bir kompoziyonun varlığından söz edemeyeceğimiz gibi, "farklı" olmak uğruna "en kaliteli" malzemeleri "şaşırtıcı" bir biçimde üstüste yığmak da iyi bir tasarımı garantilemiyor.

Özetle, niş dünyası bu sebeple beni pek sarmadı, hep biraz şüpheyle yaklaştım. Bazı çok övülen parfümleree hak verdim, bazıları içinse "kral çıplak" diye bağırasım geldi. Herşeyin en "kaliteli"sine, en pahalısına sahip olmak isteyen bir kitlenin "seçkinlik" arzusuna oynayan bir kandırmaca oyununun içindeymişim gibi hissettim.

Modaevi/designer'larda durum farklı mı? Pek sayılmaz. Bu parfümlerin ortaya çıkışı da aslında asıl moda ürünlerine erişemeyecek kitlelerin lüks arzusuna en azından parfüm gibi nispeten erişilebilir ürünlerle sahip olmasını sağlamak. Parfümlerde de sürekli olarak kendini yenileyen bir moda/demode döngüsü var. Bu döngünün devamlılığı için yeni olanın abartılması, çılgınca tüketilmesi, sonra bıkkınlık verip daha yenilere yer açmak için bir kenara atılması gerek. Kişisel olarak bu döngüyle de ilgilenmiyorum. "Neden bu kadar popüler oldu" diye anlamaya çalışıyorum sadece, erişebildiğim nişlerle olduğu gibi.

(İlgimi çeken şey, öncelikle onyılları devirmiş, zamana ve değişen modalara direnebilmiş parfümleri deneyimlemek, kompozisyonlarını okuyabilmek, anlayabilmek. Pratik olarak düşününce de belli türlere yoğunlaşıp kendim için odaklanmış bir koleksiyon oluşturabilmek.)

Belki de ben önyargılıyımdır, ya da nişleri anlayabilecek kadar ince bir zevke erişememişimdir / erişemeyeceğimdir.
 
Son düzenleme:
Y

yanqoue

Misafir
PDM Layton koleksiyonuma birkaç kez girdi, çıktı, bir türlü emin olamadığım bir parfüm. Nihai düşüncem; bu parfüm 2-3 sene sonra unutulacak. Çünkü çok temel bir şeyi eksik; özgünlük. Bu parfümde piyasaya yön verecek hiçbir yeni unsur yok. Bir parfümde eğer notaları tek tek seçemiyorsanız "iyi karıştırılmış" dersiniz. Mesela aynı firmadan Carlisle böyledir, koku tek vücut olarak gelir burnunuza ama Layton öyle değil. Layton'un açılışı bildiğin cümbüş. Tende beklemiş hali ise herhangi bir vanilya odaklı designer parfümünden fazlasını sunmuyor. Ve kompozisyonda bir eksiklik var, tam anlatamıyorum ama koku eksik, birkaç nota dengelenmemiş gibi.

İyi bir parfüm ama kesinlikle "Masterpiece" değil.
 

Ourmaninhavana

Eau de Cologne
Katılım
8 Nis 2022
Mesajlar
14
Nişlerin önemli bir kısmının abartıldığını düşünüyorum.

Niş konusunda deneyimli olduğumu söyleyemeyeceğim. Ama denediklerimin bazılarında parfümlere kalıcılığını veren dip akorların volümünün performans uğruna iyice yükseltildiğini ve dengeyi bozarak tutarlı bir kompozisyondan iyice uzaklaşıldığını düşünüyorum. Ya da "kompleks" bir yapı oluşturmak uğruna her telden akorun aynı anda çalındığı denemeler görüyorum.

Hammaddelerin kalitesi de (emin miyiz, o etiketlerin bunun göstergesi olduğundan?) ortaya çıkan şeyin estetik kalitesini garantilemiyor. Yapılan işte bir tasarım fikri, bütünü oluşturan parçalar arasında benzerlik veya zıtlıktan temellenen bir bütünlük ve denge yoksa, estetik haz vermiyorsa ortada iyi bir kompoziyonun varlığından söz edemeyeceğimiz gibi, "farklı" olmak uğruna "en kaliteli" malzemeleri "şaşırtıcı" bir biçimde üstüste yığmak da iyi bir tasarımı garantilemiyor.

Özetle, niş dünyası bu sebeple beni pek sarmadı, hep biraz şüpheyle yaklaştım. Bazı çok övülen parfümleree hak verdim, bazıları içinse "kral çıplak" diye bağırasım geldi. Herşeyin en "kaliteli"sine, en pahalısına sahip olmak isteyen bir kitlenin "seçkinlik" arzusuna oynayan bir kandırmaca oyununun içindeymişim gibi hissettim.

Modaevi/designer'larda durum farklı mı? Pek sayılmaz. Bu parfümlerin ortaya çıkışı da aslında asıl moda ürünlerine erişemeyecek kitlelerin lüks arzusuna en azından parfüm gibi nispeten erişilebilir ürünlerle sahip olmasını sağlamak. Parfümlerde de sürekli olarak kendini yenileyen bir moda/demode döngüsü var. Bu döngünün devamlılığı için yeni olanın abartılması, çılgınca tüketilmesi, sonra bıkkınlık verip daha yenilere yer açmak için bir kenara atılması gerek. Kişisel olarak bu döngüyle de ilgilenmiyorum. "Neden bu kadar popüler oldu" diye anlamaya çalışıyorum sadece, erişebildiğim nişlerle olduğu gibi.

(İlgimi çeken şey, öncelikle onyılları devirmiş, zamana ve değişen modalara direnebilmiş parfümleri deneyimlemek, kompozisyonlarını okuyabilmek, anlayabilmek. Pratik olarak düşününce de belli türlere yoğunlaşıp kendim için odaklanmış bir koleksiyon oluşturabilmek.)

Belki de ben önyargılıyımdır, ya da nişleri anlayabilecek kadar ince bir zevke erişememişimdir / erişemeyeceğimdir.
Güzel bir yazı olmuş; hak veriyorum kesinlikle. 90'ların sonundan beri designerlar içinde devam eden kalite/özgünlük dejenerasyonu pek çoğumuzu ya eski şişeleri bulmaya, ya da olgun ve/veya dengeli nişleri aramaya yönlendirdi. Bazen bu alternatif arama işi gerçekten hem yorucu, hem de masraflı ve zaman alan bir aktivite oluyor. Tek iyi yanı, bu vesileyle arada denk gelip farklı kompozisyonlar keşfetmek diyebilirim.
 

dongalovski

Eau de Cologne
Katılım
9 Ara 2021
Mesajlar
2
baccarat ve tom ford black orchid diyorum ben de.

edit: şuan ikisini de çok istiyorum:)
ud sevmeyen biri olarak br540 yerine ud siksalar daha guzel gelir hocam. 540 asiri bayik bir sekerlilige sahip. patlak ince sekerlilik ve yapiskan sekerlilik bir arada bayicilik bombasi. isin kotu yani o sekerlilik alt duzey olsa asiri guzel olurmus
 

İlyas

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
5 Nis 2017
Mesajlar
2,912
PDM Layton koleksiyonuma birkaç kez girdi, çıktı, bir türlü emin olamadığım bir parfüm. Nihai düşüncem; bu parfüm 2-3 sene sonra unutulacak. Çünkü çok temel bir şeyi eksik; özgünlük. Bu parfümde piyasaya yön verecek hiçbir yeni unsur yok. Bir parfümde eğer notaları tek tek seçemiyorsanız "iyi karıştırılmış" dersiniz. Mesela aynı firmadan Carlisle böyledir, koku tek vücut olarak gelir burnunuza ama Layton öyle değil. Layton'un açılışı bildiğin cümbüş. Tende beklemiş hali ise herhangi bir vanilya odaklı designer parfümünden fazlasını sunmuyor. Ve kompozisyonda bir eksiklik var, tam anlatamıyorum ama koku eksik, birkaç nota dengelenmemiş gibi.

İyi bir parfüm ama kesinlikle "Masterpiece" değil.
Yazınıza, görüşünüze istinaden sizi yakalayacak işlerin indie house parfümler olacağını düşünüyorum.
 

Sirab

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
22 Ağu 2022
Mesajlar
996
Nishane Hacivat. Tenimdeki kokusundan nefret ettim. Dekantımı oda kokusu olarak boş bambu şişesinin içine döktüm. Ev kokusu olarak mükemmel ama parfüm olarak 👎
 

Minerva

Eau de Toilette
Katılım
7 Tem 2022
Mesajlar
105
Son zamanların popülerlerinden bdk, pas ce soir demek istiyorum. Bana göre maalesef jpg Scandal a Paris flankerının birazcık kalite eklenmiş hali. Deli gibi sevilmesini asla anlayamadım. Tatlılık içinde ayva boğulup armut olmuş:((
 
Son düzenleme:

chypre

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
15 Kas 2016
Mesajlar
4,618
Ne diyeyim yüzlerce koku denemiş biri olarak kirke alaxendria mtw ve bu tarz kokular lunaparkta ki hani devamlı dönen o salıncaklar gibi hep birbirinin benzeri yoğun tatlı miskli güllü yağlı yapış yapış güçlü kokular…
Şunu anlamıyorum bir parfüm yoğun tatlı kirli güçlü kalıcı sillaj lı olunca muhteşem koku olmuyor koku güzelliği kalıcılık sillaj değil benim için zevkler renkler tabi…
Ama bir koku farklı olmalı öyle sillaj a tatlılığa hep bir başka kokunun benzeri ki hacicavcav da buna dahil…
Son zamanlarda bakıyorum da özgün bir koku yok hep bir benzer hep bir klon hep bi bir- iki nota eksik ya da fazla…
Yapın arkadaş farklı bir şeyler biz de abartalım lütfen….
 

Sirab

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
22 Ağu 2022
Mesajlar
996
Ne diyeyim yüzlerce koku denemiş biri olarak kirke alaxendria mtw ve bu tarz kokular lunaparkta ki hani devamlı dönen o salıncaklar gibi hep birbirinin benzeri yoğun tatlı miskli güllü yağlı yapış yapış güçlü kokular…
Şunu anlamıyorum bir parfüm yoğun tatlı kirli güçlü kalıcı sillaj lı olunca muhteşem koku olmuyor koku güzelliği kalıcılık sillaj değil benim için zevkler renkler tabi…
Ama bir koku farklı olmalı öyle sillaj a tatlılığa hep bir başka kokunun benzeri ki hacicavcav da buna dahil…
Son zamanlarda bakıyorum da özgün bir koku yok hep bir benzer hep bir klon hep bi bir- iki nota eksik ya da fazla…
Yapın arkadaş farklı bir şeyler biz de abartalım lütfen….
%100 katılıyorum
 

İlyas

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
5 Nis 2017
Mesajlar
2,912
Ne diyeyim yüzlerce koku denemiş biri olarak kirke alaxendria mtw ve bu tarz kokular lunaparkta ki hani devamlı dönen o salıncaklar gibi hep birbirinin benzeri yoğun tatlı miskli güllü yağlı yapış yapış güçlü kokular…
Şunu anlamıyorum bir parfüm yoğun tatlı kirli güçlü kalıcı sillaj lı olunca muhteşem koku olmuyor koku güzelliği kalıcılık sillaj değil benim için zevkler renkler tabi…
Ama bir koku farklı olmalı öyle sillaj a tatlılığa hep bir başka kokunun benzeri ki hacicavcav da buna dahil…
Son zamanlarda bakıyorum da özgün bir koku yok hep bir benzer hep bir klon hep bi bir- iki nota eksik ya da fazla…
Yapın arkadaş farklı bir şeyler biz de abartalım lütfen….
Abi kaynaklar tükendi bundan sonra zor. Farklı olsun derken daha batıyolar hatta. Ne varsa 90'ların şarkılarında var misali bugün hala remixleri yapılan şarkıların benzer hali parfüm dünyasında da var. Ben benzeri yapılamayan tek parfüm biliyorum gerisini ısıtıp ısıtıp servis ediyorlar,etmeyede devam edecekler malesef ...
 

chypre

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
15 Kas 2016
Mesajlar
4,618
Abi kaynaklar tükendi bundan sonra zor. Farklı olsun derken daha batıyolar hatta. Ne varsa 90'ların şarkılarında var misali bugün hala remixleri yapılan şarkıların benzer hali parfüm dünyasında da var. Ben benzeri yapılamayan tek parfüm biliyorum gerisini ısıtıp ısıtıp servis ediyorlar,etmeyede devam edecekler malesef ...
Telif Hakkı olmayan şeylerden biri bu parfüm işte ne acı dimi…
Kolay yoldan herşey aynı parfümü klon muadil yapacağına bu kadar uğraşacağına yeni bir koku üret dimi ama yok nasıl olsa satılan koku yapmak daha basit…
 

Leto

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
26 Ara 2016
Mesajlar
833
Nişlerin önemli bir kısmının abartıldığını düşünüyorum.

Niş konusunda deneyimli olduğumu söyleyemeyeceğim. Ama denediklerimin bazılarında parfümlere kalıcılığını veren dip akorların volümünün performans uğruna iyice yükseltildiğini ve dengeyi bozarak tutarlı bir kompozisyondan iyice uzaklaşıldığını düşünüyorum. Ya da "kompleks" bir yapı oluşturmak uğruna her telden akorun aynı anda çalındığı denemeler görüyorum.

Hammaddelerin kalitesi de (emin miyiz, o etiketlerin bunun göstergesi olduğundan?) ortaya çıkan şeyin estetik kalitesini garantilemiyor. Yapılan işte bir tasarım fikri, bütünü oluşturan parçalar arasında benzerlik veya zıtlıktan temellenen bir bütünlük ve denge yoksa, estetik haz vermiyorsa ortada iyi bir kompoziyonun varlığından söz edemeyeceğimiz gibi, "farklı" olmak uğruna "en kaliteli" malzemeleri "şaşırtıcı" bir biçimde üstüste yığmak da iyi bir tasarımı garantilemiyor.

Özetle, niş dünyası bu sebeple beni pek sarmadı, hep biraz şüpheyle yaklaştım. Bazı çok övülen parfümleree hak verdim, bazıları içinse "kral çıplak" diye bağırasım geldi. Herşeyin en "kaliteli"sine, en pahalısına sahip olmak isteyen bir kitlenin "seçkinlik" arzusuna oynayan bir kandırmaca oyununun içindeymişim gibi hissettim.

Modaevi/designer'larda durum farklı mı? Pek sayılmaz. Bu parfümlerin ortaya çıkışı da aslında asıl moda ürünlerine erişemeyecek kitlelerin lüks arzusuna en azından parfüm gibi nispeten erişilebilir ürünlerle sahip olmasını sağlamak. Parfümlerde de sürekli olarak kendini yenileyen bir moda/demode döngüsü var. Bu döngünün devamlılığı için yeni olanın abartılması, çılgınca tüketilmesi, sonra bıkkınlık verip daha yenilere yer açmak için bir kenara atılması gerek. Kişisel olarak bu döngüyle de ilgilenmiyorum. "Neden bu kadar popüler oldu" diye anlamaya çalışıyorum sadece, erişebildiğim nişlerle olduğu gibi.

(İlgimi çeken şey, öncelikle onyılları devirmiş, zamana ve değişen modalara direnebilmiş parfümleri deneyimlemek, kompozisyonlarını okuyabilmek, anlayabilmek. Pratik olarak düşününce de belli türlere yoğunlaşıp kendim için odaklanmış bir koleksiyon oluşturabilmek.)

Belki de ben önyargılıyımdır, ya da nişleri anlayabilecek kadar ince bir zevke erişememişimdir / erişemeyeceğimdir.
ya bu cok guzel bir yazi, elinize saglik. pek cok noktasina katiliyorum, fakat niş diye neyi denediginize de bagli. Sektor 90% para odagina döndü artik.

MPG, Naomi Goodsir, Parfum d'Empire,Jacques Zolty, ELdO mesela hala aslanlar gibi duruyor. Sorun niş geçinen saçma markalarda bence
 

Sirab

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
22 Ağu 2022
Mesajlar
996
ya bu cok guzel bir yazi, elinize saglik. pek cok noktasina katiliyorum, fakat niş diye neyi denediginize de bagli. Sektor 90% para odagina döndü artik.

MPG, Naomi Goodsir, Parfum d'Empire,Jacques Zolty, ELdO mesela hala aslanlar gibi duruyor. Sorun niş geçinen saçma markalarda bence
Benim izlenimim çoğu niş parfüm kaliteli malzeme ile yapılmış belli fakat "sadece" kokuyor; designerlar ise güzel kompozisyonlar ancak kaliteleri açık parfümlerden hallice. Dengeyi tutturanlar ise yok denilecek kadar az.
 

Rayihaa

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
13 Mar 2022
Mesajlar
805
ya bu cok guzel bir yazi, elinize saglik. pek cok noktasina katiliyorum, fakat niş diye neyi denediginize de bagli. Sektor 90% para odagina döndü artik.

MPG, Naomi Goodsir, Parfum d'Empire,Jacques Zolty, ELdO mesela hala aslanlar gibi duruyor. Sorun niş geçinen saçma markalarda bence
Teşekkür ederim... Bahsettiğim nişler, Türkiye'de büyük mağazalar tarafından satışa sunulmuş olan markalardan. Ki bazıları da büyük kozmetik şirketlerine satılmış ya da satılmayı bekliyorlar. Dolayısı ile özellikle bu el değiştirmeler sonrasındaki anlayış değişimi nedeniyle kalite veya yeni tasarımları "niş" kavramından uzaklaşıp "üst segment designer"a yaklaşıyor olabilir.

"Niş geçinenler"den kastınızın ne olduğunu da az çok tahmin edebiliyorum. 10+ hatta 20+ çeşitlik koleksiyonlarla bir anda ortaya çıkan, gerçekten "niş" fiyatlarının sebebi kendinden menkul, içiyle de dışıyla da biryerlerden fena halde "esinlenilmiş" gibi duran markalar çok çoğaldı son zamanlarda.

Bir de ya abartılı şişeleriyle ya da çarpıtılmış tarihiyle prim yapma peşinde olan, içiçe sürekli yeni markalar doğuran "niş"ler var, onları da anlamlandırmakta zorlanıyorum. Hep bir bityeniği, bir sahtekarlık varmış izlenimi veriyorlar (Çok popüler bir niş markanın alt markasındaki parfümler için Fragrantica'da yapılan övgü dolu yorumların aynı kalemden çıktığından şüphelenip yazarlara bakmıştım, sadece o markayı övmek için açıldığı çok belli olan hesaplardı).

Bahsettiğiniz gerçek niş markalar, bu çarkın dışında kalıp özerkliklerini ve tasarım anlayışlarını korumayı başarabilenlerdir diye tahmin ediyorum.
 

Leto

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
26 Ara 2016
Mesajlar
833
Bu irfan damlasını her parfümsever tadacaktır
Screenshot_20230201_000238_Instagram.jpg
 

Leto

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
26 Ara 2016
Mesajlar
833
Ben designer'da geriye giderek son aşamaya geldim galiba 😄 Son bir yılda 10'dan fazla 90'lardan kalma parfüm almışım...
Zaten "Ben bu işlerden çok iyi anlarım" diyenin fazla büyük konuşmayıp örneğin Rudy Kurniawan olayını araştırmasını öneririm. Hatta belgeseli var Sour Grapes diye, izleyebilirsiniz. Parfümde fiyat-kalite algısı üzerine bir demecimde bu hadisenin üzerinde çok durmuştum. Parfüm piyasası ve bedelleri şükür ki bunun çok altında, fakat benzer saiklerle konuşulabileceğini düşünüyorum.

Parfüm, şarap gibi fiilen ölçülemeyen faydalar içeren, "bence güzel" lafzına medeni bir karşısöylem oluşturmanın çok zor olduğu sektörlerde bu olası tuzağa düṣmek yüksek ihtimal. Ha çoğu güzeldir de, neden olmasın. Fakat o bedel o "güzelliğe" istenmiyor.

"Wow effect" ten yola çíkarak ben de kendi ürettiğim bir kavramla buna "Mhmhm effect" (beğeni eğrimdeki ikinci safhanın zirvelerine denk düşer) diyorum. Hype dediğimiz şey de buna dahil tabi. Ne 30-40-50 euroluk mis gibi kokan parfümler son yîllarda kullanıcısına-satın alıcısına bir şekilde "mhmhmh" yaptıramadığı için piyasadan silindi/siliniyor/silinecek. Hatta çıkmayacak. Bu ortamda kim bu fiyatlara parfüm çıkartır artık. Sanki "iyi parfüm" en az 150 eurodan başlamak zorunda gibi. Bakın çevrenize sizler de göreceksiniz.

Okuyanlara teşekkür ederim.
Bugun ne kullandım, abcdxyz
 
Son düzenleme:

Rayihaa

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
13 Mar 2022
Mesajlar
805
Zaten "Ben bu işlerden çok iyi anlarım" diyenin fazla büyük konuşmayıp örneğin Rudy Kurniawan olayını araştırmasını öneririm. Hatta belgeseli var Sour Grapes diye, izleyebilirsiniz. Parfümde fiyat-kalite algısı üzerine bir demecimde bu hadisenin üzerinde çok durmuştum. Parfüm piyasası ve bedelleri şükür ki bunun çok altında, fakat benzer saiklerle konuşulabileceğini düşünüyorum.

Parfüm, şarap gibi fiilen ölçülemeyen faydalar içeren, "bence güzel" lafzına medeni bir karşısöylem oluşturmanın çok zor olduğu sektörlerde bu olası tuzağa düṣmek yüksek ihtimal. Ha çoğu güzeldir de, neden olmasın. Fakat o bedel o "güzelliğe" istenmiyor.

"Wow effect" ten yola çíkarak ben de kendi ürettiğim bir kavramla buna "Mhmhm effect" (beğeni eğrimdeki ikinci safhanın zirvelerine denk düşer) diyorum. Hype dediğimiz şey de buna dahil tabi. Ne 30-40-50 euroluk mis gibi kokan parfümler son yîllarda kullanıcısına-satın alıcısına bir şekilde "mhmhmh" yaptıramadığı için piyasadan silindi/siliniyor/silinecek. Hatta çıkmayacak. Bu ortamda kim bu fiyatlara parfüm çıkartır artık. Sanki "iyi parfüm" en az 150 eurodan başlamak zorunda gibi. Bakın çevrenize sizler de göreceksiniz.
Tespitlerinize katılıyorum... Çok ilginç ve ibretlik bir vakaymış bahsettiğiniz. Rudy Kurniawan'ın yaptığı maddi ve kanıtlanabilir bir sahtekarlık, olduğunu belgelediği malı satmadığı sabit, ortada sahte mal almış mağdur bir kitle var. Peki, bu gerçeği bilmezken içtikleri şaraptan aldıkları keyif, şişenin içinde olması gereken şarabı içebilmeleri durumunda aldıkları keyifle aynı mıydı acaba, en çok bunu merak ettim. Bu sahtekarlık ortaya çıkmasaydı kendilerini kandırılmış hissedecekler miydi, ya da zaten hissetmişler miydi... Yoksa "şaraptan anlamıyor" durumuna düşmemek ya da ödedikleri bedelin boşa gitmiş olduğunu, o nadide şarabı içmenin aslında o kadar da muhteşem bir deneyim olmadığını kabullenmek istemedikleri için kalite sorgulamasına hiç mi girmediler?

Daha da fenası, o çok kıymetli görülen şarapların, fiyat bakımından binde 1'i bile etmeyecek, ama yine de iyi kalite bir şaraptan çok belirgin bir lezzet farkı olmayabilir mi?

Bu vakada başkası tarafından kandırılmış bir kitle var, ama o kitle temelde kendini kandırmaya teşne bir kitle olmalı. (Lüks) tüketim endüstrisi de kendini kandırmaya hevesli/heveslendirilmiş bir kitleye türlü anlam ve vaat yüklemesiyle satılan ürünler aracılığı ile yürüyor. Resmi olarak sahtekarlık değil, dolandırıcılık değil, zaaf yaratma ve o zaaflardan faydalanma üzerine işleyen bir sistem. Ürünün kendisinden ziyade ürüne ilişkin beklentilerin üzerine yapıştırılmış fiyat etiketleri.

Beklentilere ödenen bedel büyüdükçe de insan doğası boşa yatırım yaptığını düşünmemek için beklentileri karşılanmış gibi davranıyor. Kurniawan'ın kandırdığı kitlenin şaraptan ne derece anladığı tartışılır, ama anlayanların bile "büyük usta" karşısında "anlamaz" duruma düşmemek ve ödedikleri bedellerin boşunalığı ile yüzleşmemek adına kendi iç seslerini dinlemek yerine o şarabın muhteşem olması gerektiği inancına tutunduklarına emin gibiyim. Yani bir "guru"nun başlattığı, kişinin kendini inkar ve ikna süreci. Ve sanırım bu süreç çoğu lüks tüketim malının maddi değerinin çok üzerinde satılabilmesini sağlayan şey. Bir nevi "hedef kitle bug'ı".

Bu boşluğu görebilen ve kullanabilen türlü çeşit "ince zevk" tasarımcısı ya da satıcısının Kurniawan'dan tek farklı maddi bir sahtekarlık yapmamış olmaları olabilir.

(Vintage parfümlerin yurtdışı fiyatlarını görünce piyasada Kurniawan'ın yaptığını yapan çok kişi olabilir gibi geliyor bana.)
 
Son düzenleme:
Üst