Bugün zümre başkanlığını bıraktım. Arkadaş; her şeyi ben planlıyorum, müdürü evet dedirtmek için ben uğraşıyorum, eylem aşamasına geçiş için son kontrolleri bile ben yapıyorum. Bana bin bir teşekkür geleceğine, neymiş efendim küçük sınıfa niçin ben öncelik tanımamışım. Bıraktım arkadaş, ne olursa olsun. Önceki görev yerimde de işte böyle bir deli vardı. Bu hayvan gibi sağa sola bağırır, çağırırdı. O zaman da aynı şeyi yaptım. Zümre başkanlığımı sona erdirdim. Yeni dönemin daha üçüncü günü ortalık karışmış, olay soruşturmalık olmuştu. Bir hafta sonra müdür beni çağırarak ''İkinci dönemin başında zümre başkanı yine sen olacaksın. Ağzını açma yemin olsun o kafanı kırarım. Ayrıca özür dilerim, geçen olaylarda haklıydın. Ne diyorsun?'' demiş ben de cevaben ''Abi, madem bu kadar çok istiyorsun, iyi madem.'' deyivermiştim.(Evet, ona abi diyordum. Şahin Abi.)
Umuyorum ve inşallah diyorum ki, her şey yeniden olması gerektiği gibi olur.
Yok kardeşim, yeminle iyilik yapılmaz kimseye. 83 yaşındaki Mürvet Bibi'm der ki: Ademoğlu hilebaz kimse bilmez fendini, her kime iyilik yaptıysan sakın ondan kendini.