katılmamak tabii ki herkesin hakkı ama burada yorumdan ziyade konuştuğumuz şey olgusal bir konu. arkasında kim vardı, kim yönlendirdi gibi ifadeler popüler kültürün ürettiği sis perdesinden ibaret. muazzez abacı, dönemin en güçlü seslerinden biriydi ve sahnede duruşuyla da bunu perçinliyordu. hasan heybetli ile olan evliliği, dönemin magazin gazetelerinde belgeli şekilde yer aldı; bu bir söylenti değil, basına açık bir hayat kesitiydi. ama abacı’nın sanatındaki kudreti, hiçbir ilişkiden beslenmedi. onun başarısı mikrofonun karşısına geçtiği an yankılanan o sesteydi.