Geldik en sevdiğim parfüm yağlarına…

Alkemia; Amerika’da, Sharra tarafından tasarlanan yağları olan indie bir parfüm markası. Bin yıl önce parfüm koleksiyonuma bu yağlarla başlasam zirvede bırakır, hiç buralarda olmazdım.
Parfümleri yağ ekstraktı, ultime ve parfüm şeklinde ayrı konsantrelerde satıyorlar, deneme boylar çok iyi oluyor. Yağ konsantresinde nota geçişleri daha zordur bilirsiniz, Sharra’nın işleri gerçekten muazzam.
Ben koyu bir fanatiğiyim bu markanın. Her ürününe ayrı ayrı bayılıyorum. Ama bendeki büyük boylardan en çok sevdiğim iki yağ son fotoğrafta; Midnight Garden ve Caveau des Innocents.
Not: Bendeki sample’lardan favorilerim ise Salome ve Arabesque.
Alkemia notlarımdan birkaçı şöyle;
Midnight Garden: Sümbülteberin baştan yazılan tanımı. Bileğime ilk sürdüğümde yaydığı mutluluktan ve başdöndürücü büyülü güzelliğinden gözlerim doldu, bildiğiniz bütün beyaz çiçekleri unutturacak kadar güzel. Kokladığım anda bütünleştim, en parfümlerim arasında.
Caveau des Innocents ise kahve, rom, karamelli çikolata, üstelik çok doğal, hastasıyım. Transandantal meditasyonel aşk macerası.
Baccante sarmaşıklara sarılmış karanlık yaban mersinleri, Ghostfire ile bezenmiş koyu yeşil ormanın meyveleri..
Salome, oryantal meyveli odunsu manolya, hepsi bir arada ve mükemmel geçişlerle.
Madam Pearl kokladığım en başarılı çay kokusu.
Enigma; burnum anosmik bu kokuya, yıllardır asla alamıyorum, ama çevremdeki herkes bayılıyor.
The Prophet and the Wanderer: Önce yeşillikler, yeşili bol çiçekler ve sonrası vaha, kum, çöl, biraz da sarı baharatlar. Enteresan bir deneyim.
Ghost Fire extrait oil: Hem okyanusu hem metali andıran tatlımsı acayip bir amber. Koklamalara doyamıyorum. Sharra, gerçek bir büyücü..
Earth Alive with Gods: Yazdan uzakmış izlenimi verse de yağmur bereketli bir ilkbahar gününde insanda şu hissi uyandırıyor: Her şey çok güzel olacak..
Summer Dandelion: Çimenler, üfleyince her tarafa uçuşan karahindibalar.. Kara kış bitsin ve bir an önce ilkbahar gelsin.