İnceleme Maison Crivelli - İris Malikan

Kışın gelmediği, bir damla suya muhtaç bir yaza doğru hızla ilerlerken, kapitalizmin bana vermiş olduğu yetkiyle hazır canım da sıkkınken birkaç şey karalayayım dedim. Artık içimden pek bir şey yazmak gelmiyor. Bugün de bir başka “öykünmeci” markadan bahsedelim. Hep bizimkiler yapacak değil ya “Maison Crivelli” markası da bakmış tutan parfümlere demiş ki nasıl olsa kokuda patent olmaz evrensel bir şeydir biz niye “öykünemiyoruz” demiş ve bir Avrupalı disiplini ile biz değerli Türklere özenmiş. Biz nasıl siyasi iradeden tutun da milliyetçiliğe kadar Fransadan öykünmüşsek bu da tutmuş mütekabiliyet göstererek bizim “öykünme” düsturumuzu kendine ithal etmiş.

Memo markasının “domates yaprağı” ve deri birlikteliğinin vanilya ile harmanlanmasıyla ortaya çıkan bence başarılı bir yapıt olan İtalyan derisi adlı kokusunu (Italian leather) almış yine aynı markanın galbanum ile yeşil yeşil kokan bir başka kokusuna eklemiş ve alın bunu demiş.

Olmuş mu bence olmuş. Malzeme kalitesi iyi mi iyi ama insan eskiyi bildiği için vadettiği bir yenilik, özgünlük yok. Hatta orijinallerinin sunmuş olduğu vanilya kalitesini de sunamıyor. Peki ne sunuyor? İtliği, hırsızlığı, serseriliği mi? Hayır tabi ki. Ucuz olmayı sunuyor. Günümüzün çıldırmış fiyatları karşısında makul sayılacak (en azından asgari ücretin yarısına yakın bir fiyatla) hala zengin arapların gittiği mağazalarda ne kadar orta kaldıysa o kadar olan orta sınıfın alabileceği bir fiyattan satışına devam ediyor.

Temelinde galbanum, vanilya, iris ve deri birlikteliği şeklinde ilerleyen, pek değişmeyen kalitesiz bir vanilya ile son bulan aşırı tatlı bir parfüm. Güzel ve genel beğeniye uygun hatta kadın ve erkek kullanımı için de ideal bir uniseks ama vasat. Genele hitap eden özellik ve derinlik sunmayan parası olan ama 100 tane anca parfüm koklamış herkesin ooo diyebileceği bir parfüm.

Özetle; güzel, uniseks, kalıcı ve tatlı bir başka parfüm. Yenilikten uzak, bilinene yakın. Değişim göstermeyen sıkıcı ve uzun süre kullanılamayacak kadar çok bir parfüm.

%100 katlıyorum

Mükemmel inceleme kürşat hocam. Elinize sağlık

Youtube'da bu parfümevinin kurucusuyla yapılan bir söyleşiye denk gelmiştim, zannedersem Sebastiyan'nın kanalıydı. Söyleyişin bende bıraktığı izlenim, parfüm sanayisinde çalışan bir genç adamın markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu kavrayıp bunu kurgusallıkla birleştirip hemen işveren pozisyonuna geçip, ünlü parfümörleri çalıştırıp köşeyi dönmenin önemini yaşamının merkezine aldığı yönündeydi.

David_Coverdale_ci' Alıntı:

Youtube'da bu parfümevinin kurucusuyla yapılan bir söyleşiye denk gelmiştim, zannedersem Sebastiyan'nın kanalıydı. Söyleyişin bende bıraktığı izlenim, parfüm sanayisinde çalışan bir genç adamın markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu kavrayıp bunu kurgusallıkla birleştirip hemen işveren pozisyonuna geçip, ünlü parfümörleri çalıştırıp köşeyi dönmenin önemini yaşamının merkezine aldığı yönündeydi.

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle. Zaten tüm marka da bir şeylerden esinlenmiş diyeceğim ama direkt almış koymuş. Biraz Avrupalı olduğu için de biz gibi doldurma parfüm mantığıyla ilerlememiş sadece neden iki farklı parfümü birleştirmeyelim demiş.

Hibiscus Mahaja'ı da yorumlasanız.