Nitelik > nicelik.
Size bir örnek vereyim:
Welcome back to Instagram. Sign in to check out what your friends, family & interests have been capturing & sharing around the world.
www.instagram.com
Bana bu adam gibi olmak saçma geliyor, ne bulsa almış. Ne bileyim, hem ağır oud'cu olayım hem Amouage'nin en balzamik parfümlerini stoklayayım hem de JPG Ultra Male olsun koleksiyonumda.
Çelişiyor...
İsraf bir de.
Parası çok belli ki, beni ilgilendirmez ama işte belli bir zevki yok derim ben böyle adama.
Ben şahsen 35 şişeden sonra kendimi zorlasam da alacak parfüm bulamıyorum.
200+ şişeye ulaşmak için kolay beğeniyor olmak lazım, ya da maddi açıdan rahat olacaksın, ancak öyle kurtarır.
Ben şöyle düşünüyorum; her sabah evden çıktığımda olabilecek en iyi versiyonumla çıkmalıyım. Şayet o gün kullanmak istediğim tarzdaki koku için daha iyi bir alternatifim var ise onu kullanırım. Neden daha iyi kokmak varken daha kötü kokayım? Örnek veriyorum, Reflection Man ve Prad L'Homme benim için birebir aynı olmasalar da aynı çağrışımı yapan parfümler. Reflection'u tercih ederim ve koleksiyonumda o varken Prada sıkıp çıkarsam "daha iyi olabilirdim" düşüncesi kafada kalır hep. Bilmem anlatabildim mi, biraz deterministik baktık yine olaya.
Sonra şu da var, designer'ların çoğunun gereksiz olduğunu düşünüyorum. Eau extreme, eau Intense, eau extreme edt elixir.... Böyle uzar gider. Mesela Stronger with You'yu denemedim, denemeyeceğim. Çünkü piyasa kokusu olduğu belli, markanın duruşu belli. JPG denen ucube marka yıllardır aynı şişeyi farklı renge boyayıp satıyor, koku aynı.
Zaten "iyi kokuyor" diye bakacak olsam denediğim her 10 parfümden 8'ini almam lazım. İyi kokmaktan daha fazlasının olması lazım. Koleksiyona girecek parfüm kendini belli ediyor, yerinde duramıyorsun hemen bir yerlerden şişe bulmak geliyor içinden. Böyle heyecan uyandırmayan parfümlere yol veriyorum.
Özet: fakir problems.