Vol de Nuit, Guerlain ailesinin medar-ı iftihar Jacques Guerlain'ın yarattığı son parfüm değil, fakat özel bir anlamı da var, her ne kadar eski halinden eser kalmasa da günümüzde de seri üretimi devam eden son klasiği.
Not:Günceller, farklı yıllara ait Extraitler ve vintage edc/edt'ler yazıda kaleme alan Vol de Nuit'den farklı kokmaktadır. Değerlendirmeye tabi tutulan Vol de Nuit parfüm bilgileri ise şu şekilde: 1955 - 1965 yılları arasından kalma vintage, Extrait konsantrasyona sahip ve tarafımdan açılmış, kutulu, taze Umbrella şişe. Sürmeli ve dekant yardımı ile sprayli olarak da denenmiştir, inceleme ağırlıklı olarak fıslatmanın verdiği reaksiyona göre yazılmıştır.
Koku ve şişe ilhamını Küçük Prens gibi romanlarıyla da tanıdığımız Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry'nin aynı yıl yani 1933 yılında çıkardığı Vol de Nuit (Gece Uçuşu) kitabından alıyor. Exupery ve Jacques Guerlain yakın arkadaşlarıdır, Antoine'nin en büyük tutkusuysa uçmak. Parfümün ikonik şişesi eski tip uçakların ana pervanesinden esinlenmiş çok güzel bir tasarım.
Kitap ise küçücük boyutuna karşın birçok konuyu içerisinde barındırsa da ana konusu adından da anlaşılacağı üzere uçakların gece seferleri. Takvimler 1933 yılını gösterdiğinde havacılık şimdikinden çok farklıydı, özellikle teknolojik yetersizler uzun süreli gece uçuşlarını büyük tehlikeli uçuşlar haline getiriyordu; yıldızların ve ayın olmadığı bir günse tam manasıyla kör uçuştu ! Parfümün edindiği ana tema da bu.
Kitabın spoiler'a kaçacak içeriğine daha fazla girmeden parfüme girelim: Harika, taptaze, dolgun, koyu yeşil, asidik ve sulu bir bergamotun başı çektiği narenciye dokunuşunun desteklediği çok yüksek kalitede, koyu, olgun, keskin ve dolgun kuru bir galbanum yani kasnı otu önderliğinde ile tipik güçlü bir "eski Guerlain açılışı" yapıyor parfüm. Ferah, keskin, ekşimtrak ve kopkoyu yeşil ton parfümün açılışına tamamen hakim. Şakası olmayan oldukça tok, uzun soluklu ve doyurucu.
Galbanum'u yetmiş sonrası çıkan kadın parfümlerindeki galbunumlardan çok farklı, daha sert ve yabani ama soylu bir hissiyatla, bitter kasnı otu denilebilinir. Bergamot 70 öncesi Extrait Shalimar'larda kullanılan harika bergamot gibi ama ondaki gibi bol keseden değil, birkaç dakika sonra etkinliğini kaybetmeye başlıyor.
Bergamotun geri çekilmesiyle galbanum ve meşe yosunuyla temellendirilmiş daha kuru, ekşi ama nazik, koyu ama harikulade bir yeşil akor ortaya çıkıyor, iki notada en yüksek kalitede de.
Bu yeşil akor süregelirken harika kuru ipeksi çiçekler tek tek yedirilmeye başlıyor, serenomi misali hepsi kendini yavaşça gösteriyor ve ahenkli bir birliktelik oluşturuyorlar: Nergis, süsen, süsen kökü, menekşe, yasemin ve karanfil; hepsini bu yeşil akorun içine yedirilmiş bir biçimde tek tek de bütün olarak da alabiliyorum, çok yüksek kalitedeler ama içlerinde en baskın olan nergis ve süsen. İşin güzel tarafı akorda kokunun sonlarında da kendini gösterecek vanilya, baharatlar ve sandal hissedilir derecede ama perdeli biçimde geride durup derinlik katıp zenginleştiriyorlar. Bir bütün olarak da ayrı ayrı koklayabilmek de harika.
Bu akordaki notaların bir kısmı Djedi'deki kadar ayrı ayrı hissedilir değil ama muhtemelen daha eski Vol de Nuit şişeleri benim denediğim 1940 öncesi Djedi kalitesindedir.
Yer alan çiçekler kadınsı tipik çiçeksi parfümler gibi katiyen değil, daha kuru olmaları ve dipteki notaların eşlik ettiği olgun sert yeşil bir galbanum ve meşe yosununa yedirilmiş olmaları kokuyu karanlık bir yapıda kılıyor, çiçekleri dalından değil toprağı ile beraber kokluyorsunuz gibi topraklı, gövdeli, koyu ve derin; çiçekleri sevmeyenler için bile cezbedici.
Buradaki karanlık yapı aynı konu edindiği gibi, gece uçuşu tadında, çiçekler bulutlar arasından sıyrılarak geceyi uzaktan aydınlatan yıldızlar gibi parıldıyorlar; karanlık hava biraz olsun onlar sayesinde dağılarak aydınlanıyor. Dipten gelen sandal, vanilya ve baharatlar da arada esen şiddetli rüzgar misali zaman zaman burna vuruyor. Ama kokunun bu farzında dediğim gibi ağırlık koyu galbanum ve meşe yosunu etrafında şekillenen olgun çiçekler.
Birkaç saat sonrası sürekli değişik taraflarını gösteren çiçek demeti kendini iyece geriye çekmeye başlıyor ve hafiften hissedilen dip notalar gün yüzüne çıkıyor, bir nevi hava kararıyor. Kendini ilk gösteren harika kuru ve odunsu belki de gördüğüm en kaliteli Mysore sandallı oluyor, çok yüksek kaliteli tok sandalın koyu yeşil galbanum ile olan birlikteliği muazzam. Kitaptaki gibi yıldızlar kara bulutlar nedeniyle karanlığa gömülüp kayboluyor ve tam bir kör uçuşu anımsatıyor. Kararan serin hava ortaya çıkan tatlı olmayan gövdeli sıcak bir vanilya ve reçinemsi odunsular sayesinde biraz olsun dağıtarak dengeliyor. Bu noktada da çiçekler hala varlık gösterse de iyice geriye çekilmiş puslu halde, bir varlar bir yoklar, giderek gözden kayboluyorlar.
En sonlarda ise baharatların ve ambergrisin dahil olmasıyla Vol de Nuit oryantal bir parfüm olup çıkıyor: Evet, eski Guerlain'ların imzası haline gelmiş ünlü Guerlinade akoru ! Ama hala daha kasnı otu kendini belirgin biçimde hissettirip sıcak notaları soğuk bir esinti sağlıyor, parfümün geldiği nokta oldukça kuru diyebilirim, bu kısım çok karanlık bir yeşil. Gece uçuşu esnasında gökyüzü ile yeryüzünün bir görünmesi gibi.
En diplerde ise galbanum aheste aheste azalarak sadece gölgesi kalıyor ve çok hafif tatlılık barındıran sıcak oryantal Guerlinade akoru (Hafif baharat, vanilya, ambergris ve sandal ağırlıklı) çıplak kalarak parfüm noktalanıyor.
Eski Guerlain'larda hissettiğim bir durum, belirli bir nota çok yoğun oranda kullanılıyor: Shalimar'da bergamot, Mitsouko'da meşe yosunu, L'heure Bleu'da süsen ve Vol de Nuit'in kilit notası da bariz galbanum. Muhtemelen bu tek bir nota %50'ye yakınsayan bir oranda (Wasser'ın dediğini göre eski Shalimar'ın bergamot oranı %60 imiş !), kokular o temel nota üzerinde dolaşıp zenginleşiyor fakat gerçekten çok zenginler ve çok yüksek kalitedeler. Vol de Nuit'de de kasnı otu baştan sona hakim, biraz da meşe yosunu ile beraber %50'den fazla bir oranda kullanıldığını tahmin ediyorum.
Vol de Nuit zamansız ama fazlasıyla olgun ve derin bir koku diyebilirim. Bir serüven gibi nota geçişleri var ve tema edindiği kitabın sonuna kadar hakkını veriyor, gördüğüm en başarılı tematik parfümlerden biri (Tema belirleyen ama altından kalmayan niş parfümlerin çok ciddi örnek alması lazım).
Vol de Nuit kitabını okuduğumda hissettiğim gece uçuşunun her yönünü bu kokuda da yakalayabildim. Kitapta gece uçuşunun yıldızlarla aydınlı harika kısımları olduğu gibi dönemin teknolojik yetersizliğinden kaynaklı karanlık kısımlar da bu parfümde mevcut. Hissettirdikleri itibariyle biraz üzücü, biraz neşeli, biraz hayalperest bir parfüm Vol de Nuit.
Kalıcılık, genel beğeni ve fark edilirlik değerleri böylesi bir parfüm için değerlendirme kriteri değil benim için ancak gayet iyi ve yeterli olduğunu söyleyebilirim.
Benzer kokular: Direkt benzer koku kesinlikle yok. Ama galbanumu Dior Miss Dior Vintage'a benzemekte. Diğer taraftan kullanılan kasnı otu sentetik ve Vol de Nuit kalitesinin yanına yaklaşamayacak olsa da Papillon Dryad parfümü de benziyor. Catherine Deneuve'nun galbanum'u da hafiften fikir verebilir. Kullanılan Mysore sandal ise Lanvin Arpege Vintage Extrait benzeri, çok kremsi değil.
Vol de Nuit özetle: Cinsiyetsiz, yüksek fiyatı nedeniyle zor olsa da gündelik kullanımda da sırıtmayacak harika bir tematik parfüm. Barok dönem gibi kompleks ama zorlama asla değil. Birçok parfüm ekolünü bir arada eritmiş. Parfümü gündelik kozmetik bir ürün olarak değil de sanat olarak bakıyorsanız eski versiyonlarını muhakkak denemeniz gereken zamansız bir klasik. Koyu ve biraz ekşi yeşil yapısına rağmen bütünde asla kaba değil; asil ve zarif bir parfüm.
Vol de Nuit Extrait Vintage için Puanım: A+ (95 - 100)