- Katılım
- 20 Haz 2017
- Mesajlar
- 8,537
Instagram Hesabımı açalı 3 bayram geçti. Bu üç bayramda da en büyük hobim toplu taşımayı ücretsiz kullanıp en arkaya oturup Ankara’yı gezmek oluyor. İşin komik tarafı tamamen paraya bağlı zevksiz ama paralı tiplerin hikayelerini görmek için hesap açıp üstüne bir de gerçeklikten kopuk insanların egolarını görmek ile gerçek dünyaya dönmem arasında güzel bir köprü bu otobüs yolculukları.
3 yıl boyunca her bayramda aldığım soru genel olarak performans ve kalıcılık üzerine oluyor. Evet anlıyorum para veriyoruz. Evet anlıyorum asgari ücretin 17.002 Türk Lirası olan coğrafyamızda parfüme para harcayan tuzu kurular derneğinin aymaz ve akıllanmaz bir üyesiyim. Ancak artık şunu anlamamız lazım; parfüm size karşı cinsten birinin bağlanmasını sağlamaz. Zaten kokunuzu alıp geldikten sonra da devamlı aynı kokamayacağınız için Ezel’deki Kerpeten Ali’nin de dediği gibi; “ben senin o varoş kokunu alırım” şeklinde gerçeğinizle yüzleşir ve gider. Neticede parfüm bir kozmetik ürünüdür. Şampuanı varsayalım. Siz şampuanı alınca ne beklersiniz. Temizlenmek, kepeği önlemesi, varsa saç ile ilgili sorunlarınızı gidermesi. Kullandığınız şampuanın kaç saat kalıcı ve yayılımı güçlü bir koku yaydığı, kepeği önlediği gibi sorular mesela yönelmez. İşte parfüm de bunun ötesinde bir ürün değil. Bakın değil diyorum çünkü amacı sizin kişisel olarak kötü kokmanızı engellemek. Olayı “ya europalarda taharet musluğu yok” minvalinde anlatmak istemiyorum ama neden ve niye çıktığı da malumunuz.
Parfüm dediğimiz şey size özel bir durum. Sıkarsınız. Bir koku giyinirsiniz ve ancak o giyindiğiniz giysinin kumaşı gibi sadece siz ve o kumaşa yani teninize yakın olan ve dokunabilenler onun cinsini ve yapısını anlar. Bu yayılsın, herkes kokuyu alsın, 3 metre öteden parfümü sorsun mantığı nedir ve niye arkadaşlar bana bunu biri açıklasın. Çünkü pahalı bir şey ve altınıza giydiğiniz kinetik ya da lumberjack ayakkabı veya sınırsız Akbil ile bu işin parfümle çözülebileceğine olan inancınız beni hala hayatta tutuyor. Bunun bir diğer versiyonu da arabasız ama dudak dolgulu hanımlarımız ama bir erkek olarak ben sadece hemcinslerimi eleştireceğim. Netice olarak eğer amacınız kokunuzla birileriyle tanışmaksa bunun daha kolay yolu cebinize bir tomar 1-5 dolar arası dolar koymanız ve bir adet para tutacağı. Bunu masaya koyduğunuz zaman parfümden daha etkili olacağını düşünüyorum.
Velhasıl kelam performans algısından lütfen artık kurtulun. Parfüm özel alana giren bir duyu olup insanları rahatsız etmek yerine sadece “rahatsız edebilme iznine sahip” kişilere ulaşsın. Aksi halde parfüme fazla anlam yükleriz. Bol kavurmalı günler ve iyi bayramlar dilerim.
3 yıl boyunca her bayramda aldığım soru genel olarak performans ve kalıcılık üzerine oluyor. Evet anlıyorum para veriyoruz. Evet anlıyorum asgari ücretin 17.002 Türk Lirası olan coğrafyamızda parfüme para harcayan tuzu kurular derneğinin aymaz ve akıllanmaz bir üyesiyim. Ancak artık şunu anlamamız lazım; parfüm size karşı cinsten birinin bağlanmasını sağlamaz. Zaten kokunuzu alıp geldikten sonra da devamlı aynı kokamayacağınız için Ezel’deki Kerpeten Ali’nin de dediği gibi; “ben senin o varoş kokunu alırım” şeklinde gerçeğinizle yüzleşir ve gider. Neticede parfüm bir kozmetik ürünüdür. Şampuanı varsayalım. Siz şampuanı alınca ne beklersiniz. Temizlenmek, kepeği önlemesi, varsa saç ile ilgili sorunlarınızı gidermesi. Kullandığınız şampuanın kaç saat kalıcı ve yayılımı güçlü bir koku yaydığı, kepeği önlediği gibi sorular mesela yönelmez. İşte parfüm de bunun ötesinde bir ürün değil. Bakın değil diyorum çünkü amacı sizin kişisel olarak kötü kokmanızı engellemek. Olayı “ya europalarda taharet musluğu yok” minvalinde anlatmak istemiyorum ama neden ve niye çıktığı da malumunuz.
Parfüm dediğimiz şey size özel bir durum. Sıkarsınız. Bir koku giyinirsiniz ve ancak o giyindiğiniz giysinin kumaşı gibi sadece siz ve o kumaşa yani teninize yakın olan ve dokunabilenler onun cinsini ve yapısını anlar. Bu yayılsın, herkes kokuyu alsın, 3 metre öteden parfümü sorsun mantığı nedir ve niye arkadaşlar bana bunu biri açıklasın. Çünkü pahalı bir şey ve altınıza giydiğiniz kinetik ya da lumberjack ayakkabı veya sınırsız Akbil ile bu işin parfümle çözülebileceğine olan inancınız beni hala hayatta tutuyor. Bunun bir diğer versiyonu da arabasız ama dudak dolgulu hanımlarımız ama bir erkek olarak ben sadece hemcinslerimi eleştireceğim. Netice olarak eğer amacınız kokunuzla birileriyle tanışmaksa bunun daha kolay yolu cebinize bir tomar 1-5 dolar arası dolar koymanız ve bir adet para tutacağı. Bunu masaya koyduğunuz zaman parfümden daha etkili olacağını düşünüyorum.
Velhasıl kelam performans algısından lütfen artık kurtulun. Parfüm özel alana giren bir duyu olup insanları rahatsız etmek yerine sadece “rahatsız edebilme iznine sahip” kişilere ulaşsın. Aksi halde parfüme fazla anlam yükleriz. Bol kavurmalı günler ve iyi bayramlar dilerim.