- Katılım
- 20 Haz 2017
- Mesajlar
- 8,966

Dior – Homme Parfum (2025); öncelikle herkeste özellikle de “Homme” serisi için Francis Kurkdjian imzası taşıyacak olması büyük heyecan yarattı. Bayram öncesi sabah toplayacağı şekerleri düşünerek uyuyamayan çocuğun heyecanı ile bekledi. Çıkan parfüm ise biraz daha eşsiz olandan herkesin ulaşabileceği çok alternatifli harika bir “genel beğeni” parfümüydü. Bence nefis güzellikte ancak sıradan. Herkesin birbirine benzediği estetik eseri güzellikte. Güzel ama herkesle aynı bir şekle bürünmüş.
Açılışı ile yüksek oranda süsen deri birlikteliği kısa sürüp sonrasında feraha çalan hafif Woody amberli sıcak baharatlı süsen ile devam edip kurudukça vanilyalı süsen ile eski o baskın rujumsu pudralı hissiyatı bir bakıma terk etmekte. Sanki içinde az kalmış DHP’ye bir miktar le male le parfüm, armani code parfüm ve one million eklemişsiniz gibi.
Değişimin veya kaybedişin yarattığı düş kırıklığında acım bile yoktu, acıdan fazla bir şeydi bu, kocaman bir çöldü, sadece çöl. Düş kırıklığından da öte kalıcı bir hissizliğe giden yolun başlangıcındı. O hızla geçen kamyonlar son düşlerimizi eziyordu, Francis Demachy ile birlikte (aslen Konyalıdır) toprak olan son düşlerimizi. Boşluk hissi yerini yokluk hissine bırakıyordu artık, ne yokluğu olduğunu sonsuza kadar çözemeyeceğim. Düşlerimizin bedeli bu kadar ağır olmamalıydı. Bir şeyin kıymetini bilmenin en güzel yolu, onu kaybetmektir. Dior – Homme Parfum’de bunların yine en güzel örneklerinden. İşin üzücü yanı değişen kokuyla beraber hissedeceğin güzel anılar yerine insanların artık vintage oldu hemen bu parfümü stoklayalım diyerek ticari kaygılara bürünmesi. Bir başına kalmış olmanın gerçeğiyle yüz yüzesiniz ve bir başına kalmanın zorluğunu, yalnızca bir başına kalanlar bilir.
Hiç bunu diyeceğimi düşünmezdim ama çok özel bir parça gitti. Sanki sallanıp sallanıp duran bir ağaç vardı ve kökünden sökülüp devrilmiş gibi gitti.
Her şeyi berbat ettiğin için teşekkürler Kürkçüyan.
Son düzenleme: