Creed Firması Ile İlgili Gerçekler. Aventus Kimin Eseri?

Y

yanqoue

Misafir
Merhabalar.

Gabe Oppenheim isimli yazarın "The Ghost Perfumer" isimli kitabını bitirdim ve aldığım notları burada paylaşmak istedim. Kitap kulaktan dolma bilgiler ile yazılmış, bu uydurma oldukları anlamına gelmiyor ancak adli kanıt niteliğinde bulgular yok. Yazar, parfüm endüstrisi ile içli dışlı birisi gibi görünüyor, birçok bilgiye bu sayede erişebilmiş. Aslında gerçekler Pierre Bourdon'un emekli olmasıyla açığa çıkmaya başlıyor. Olivier Creed'in aralarındaki anlaşmaya uymaması sebebiyle Bourdon bildiklerini sızdırıyor. Kitapta anlatılanların çoğu da Bourdon'un kendisi, eşi Cresp ve öğrencileri Herault ile Rasquinet'in röportajlarından edinilen bilgilerden oluşuyor.

Vakti olmayanlar için özetlemek gerekirse, Olivier Creed ata mesleğini devam ettirmeyip parfüm işine girmek istiyor. Fakat becerisi olmadığı için başarısız oluyor. Sunacağı maddi imkanlara ihtiyacı olan parfümörleri ziyaret edip onların zayıflıklarından faydalanarak yeteneklerini sömürüyor. Tabi bu son cümlem kitabın yazarının kullanacağı türden bir anlatıma sahip oldu, gerçekte tarafsız baktığımda ortada bir kazan-kazan durumu söz konusu gibi görünüyor. Zira, kimse kimseye silah zoruyla parfüm yaptıramaz, burada çok sonraları ihanete uğradığını düşünen parfümörlerin (Creed'in maddi başarısından yeterince pay alamamaları da bunda etkili olabilir) biraz durumu dramatize etmesi de mümkün.

Olivier Creed, bu parfümörlerin yaratmış olduğu alternatif kokuları satın alıp, bazen daha pahalı içerikler kullanarak (formülü değiştirmeden) kendisi yapmış gibi lanse ediyor. Tanıtımlarda ve magazin dergilerine verdiği demeçlerde parfümlerini krallara, şeyhlere ve ünlülere ithaf ettiğini iddia ediyor ancak gerçekte hepsi Pierre Bourdon'un imzasını taşıyan eserler. Bourdon'un kariyeri boyunca çeşitli firmalar için kendi laboratuvarında yarattığı, başarılı olmayan ve karar vericiler tarafından piyasaya sürülmesine izin verilmeyen parfümlerini alıyor ve bazen ufak modifikasyonlarla kendi parfümü olarak piyasaya sürüyor. Dolayısıyla Bourdon ile Creed arasındaki ilişki aslında bir "part time" iş.

1651007956205.png


Zaten Creed'in parfümleri ile Bourdon'un geçmiş işlerini karşılaştırırsanız ciddi benzerlikler bulacaksınız. En bilinenleri:

Green Irish Tweed - Cool Water
Original Santal - Mont Blanc Individuel
Spice and Wood - French Lover
Millesime Imperial - The Brun
Orange Spice - Kouros

Bazı parfümlerde Bourdon'un bizzat olmasa da öğrencileri aracılığı ile dolaylı yoldan dokunuşlarını bulmak da mümkün.
Bazı Creed parfümlerinin gerçek yaratıcıları:

Aventus - Jean-Christophe Herault
Green Irish Tweed - Pierre Bourdon
Silver Mountain Water - Pierre Bourdon
Millesime Imperial - Pierre Bourdon
Royal Oud - Julien Rasquinet
Original Santal - Pierre Bourdon
Erolfa - Pierre Bourdon

Bu parfümlerin fragrantica sayfalarında kısa bir süre öncesine kadar bu isimleri göremiyorduk, ancak şimdi hepsi eklenmiş.

Şimdi tek tek her bölüm için aldığım notları paylaşacağım.

Chapter 2 – Parfüm Endüstrisi Nasıl İşliyor?

Bugün bildiğimiz parfüm markalarının çoğu (Tom Ford, Zegna, Armani, D&G, YSL, Narciso vs..) parfümlerini harici bir firmaya yaptırıyor. Bu firmalardan en bilinenleri Firmenich ve Givaudan. Bu firmalar bünyesinde tecrübeli parfümörleri barındırıyor ve yalnızca formüle etmekle kalmayıp parfümü oluşturan esansları da temin ediyorlar.

Diyelim ki Tom Ford markasının haklarını elinde bulunduran Estee Lauder firması yeni bir parfüm yapmak istiyor, bunun için Firmenich’e parfüm ile ilgili kısa bir tarif yapıyor. Bu bir metin olabilir, müzikal olabilir veya bir resim. Firmenich firmasında çalışan parfümörler ise bu tarife uygun bir formül oluşturmaya çalışıyorlar. Firmenich’in iş ortaklığı için asıl önemli olan konu parfümün formülü değil, o formülü oluşturan esansları satacak olması. Zaten, bu şart ile formülasyon geliştiriyorlar. Yani formülasyon oltanın ucundaki balık anlayacağınız.

Parfümler üzerinde gaz kromatografi yöntemi ile tersine mühendislik yapılıp bütün komponentleri ayırt edilebiliyor. Bu sayede birçok parfüm klonlanabiliyor. Ayrıca bir parfümü birebir kopyalamanın da herhangi bir yasal yaptırımı yok.

1651008075576.png


Ancak bu firmalar geliştirdikleri bazı özel moleküllerin patentini alıyorlar ve bunlar başkaları tarafından kullanılamıyor. Burada yazarın anlatmak istediklerini kendim biraz yorumlamam gerekirse, bir parfümün içeriğinde aslında görünenden çok fazlası var. Adını hiç duymadığımız bir sürü destekleyici materyal kullanılıyor. Francois Demachy de “The Nose” belgeselinde bu konudan bahsetmişti, bir parfümün içerisinde bazen 30 farklı nota olabiliyor. Yani bugün bir parfümü alıp kokladığınızda “açılışta bergamot, orta notalarda kardamom” diyerek aslında sığ bir değerlendirme yapıyoruz. Hatta bazı esanslar (örneğin deri, armut, misk) sentetik olarak üretiliyor yani aslında kokladığınız misk, misk değil ancak miskin kokusunu taklit eden başlı başına bir kompozisyon.

Neyse, konumuza dönelim. Firmenich’e bir parfüm talebi yapıldığında içeride çalışan parfümörler farklı akorlar kullanarak bir kompozisyon oluşturuyor ve ilk değerlendirmeyi geçmeyi başaranlara kısa geri dönüşler verilip üzerinde çalışmaları isteniyor. Yani parfümörler arasında da bir rekabet söz konusu. Bir parfüm piyasaya sürülmeden önce yüzlerce farklı varyasyonu denenebiliyor. İşi sıkı tutan bazı designer firmalar, bu varyasyonları market öngörülerine güvendikleri bir komiteye test ettirebiliyorlar.

Usta parfümörler ise çoğu zaman kendi arzuladıkları kompozisyonu yaratmak yerine bu satış uzmanı insanları memnun edecek şeyler ortaya çıkartmak zorunda kalıyorlar. Herkes böyle düşünmüyor, örneğin; Frederic Malle.

Chapter 3 – Olivier Creed’in Mirası

Bu bölümde Creed ailesine ve firma geçmişine dair duyumlardan ve röportajlardan edinilen bilgiler paylaşılmış. Burası sıkıcı olacağı için kısa tutacağım.

Creed firması 1760’ta kurulduğunda öncelikle kıyafet pazarına çalışmaktaydı. Creed ailesi o zamanlar Londra’da yaşıyordu ancak 1854’te işlerinin bir kısmını Paris’e taşınmaya karar verdiler. Olivier Creed’in amcası Charles Creed Londra’da kadın kıyafetleri işini yürütüyor, onun kardeşi James Henry Creed ise Paris’te döşemecilik işlerini devam ettiriyordu.

1651008177165.png


Olivier Creed kıyafet işiyle ilgilenmiyordu. Kıyafetlerle birlikte satılabilecek ve stilin bir tamamlayacısı olarak sunulması mümkün olan parfümlere daha fazla ilgiliydi. 1963 yılında parfüm piyasasına ilk adım attığında henüz 20 yaşındaydı. Bu bölümde kitabın yazarı Creed firmasının Olivier Creed öncesinde parfüm sektöründe aktif olduğuna dair herhangi bir kanıt olmadığı ile ilgili çeşitli atıflar sunuyor. Yani, Creed firmasının 1760 yılından beridir müstesna parfümler üretip bunları sadece seçkin kişilere sattığına dair herhangi bir kanıt yok.

Peki Olivier Creed bu işe ilk giriştiğinde Dior, Chanel, Guerlain gibi kendini kanıtlamış rakiplerin karşısında nasıl başarılı olabildi? Üstelik ailenin parfüm ile ilgili bir geçmiş birikimi olmamasına rağmen?

Chapter 4 – Pierre Bourdon’un Eğitimi

Rene Bourdun, Pierre’nin babasıydı. Küçük yaşta savaş sonrası bunalıma giren babası tarafından terkedildi ve henüz 12 yaşındayken annesi kendisini astı. Aile olmanın getirdiklerini yaşamayaman Rene, oğlu Pierre ile de fazla ilgilenemedi. Bu sebeple Pierre içine kapanık, kitaplara ve müziğe gömülen bir çocuk oldu.

Pierre Ekonomi okuyordu ancak bir gün babasına asıl hayalinin parfümör olmak istediğini söyledi. Babası da moda sektöründe olduğu için ona iki seçenek sundu, ya İsviçre’deki Givaudan’da bu konunun eğitimini almayı seçecekti, ya da Fransa’da Roure firması ile birlikte çalışacaktı. Pierre Fransa’da kalmayı tercih etti.

Pierre Bourdon’u eğiten kişi Dior’un parfümörü Edmond Roudnitska’ydı. Bourdon’un akademik altyapısı diğer sınıf arkadaşları gibi parfüm ile ilgili olmadığı için herkesten daha fazla çalışması gerekti. Babasının Dior firmasındaki konumu sebebiyle torpilli olduğu düşünülüyordu.

1651008214335.png


Pierre’nin yükselişi biraz tesadüfi oldu. 1970’lerde YSL’nin bayanlar için piyasaya sürdüğü Opiom parfümü fazla sükse yapınca bunun erken versiyonunu yaratmak istediler. Bu yeni parfüm için Pierre Bourdon’a deneme teklif edilmemişti bile. Fakat, Roure firmasının departman müdürü bu projeyi rakip firmaya kaptırmak üzere olduklarını farkedince Pierre’in odasına gidip şöyle dedi: “Matchabelli’nin Cachet parfümünün bir replikasını yap fakat daha maskülen olsun.” Bu parfüm Roure firmasının rakibi, Firmenich tarafından 1970’de piyasaya sürülmüştü. Pierre, istenileni yapmak üzere Animalis isminde hayvansal bir kompozisyon ilavesi yaptı ve bazı düzenlemeler ile birlikte Kouros’u yarattı.

Pierre’nin Kouros ile ilgili söylediği şey ise çok ilginç; “hayatımda hiçbir zaman o parfümü kullanmadım”. Zaten parfüm piyasası da ilk başta bu kokuyu ilgi çekici bulmamıştı. Fakat iyi bir reklam hamlesi ile satışlar fırladı. Kouros isminde bir yarış takımı oluşturuldu ve firma bu takıma sponsor oldu. Takım yarışı kazandıktan sonra isim dikkatleri çekmeyi başardı ve parfümün satışları ciddi miktarda artmaya başladı.

Pierre’nin müdürü, ofisteki bazı aşk meşk dedikoduları sebebiyle ekibi ayrı tutmak istedi ve Pierre Bourdon’u Amerika’ya gönderdi, çalışmalarına orada devam etmesin istedi. Çünkü Pierre öğrencisi olan Kathy’e aşık olmuştu. Pierre’nin bu esnada bir eşinin ve çocuğunun olması ve bu üçlünün her gün aynı ofisi paylaşıyor olması böylesi bir çalışma hayatının sürekliliğini sağlayamazdı elbette.

Chapter 5 – Sürgün

Pierre karısını ve kızını bırakıp Amerika’ya gelmişti.

Burada öncelikle yazarımız insanların Amerika’da ve Fransa’da parfüme bakış açılarının farklı olduğundan bahsediyor. Amerika’da insanlar genellikle ilk izlenim üzerine bir değerlendirme yaptıkları için üst notalarda aradıklarını bulamazlarsa başka bir parfüme yöneliyorlarmış. Fransa’da ise tüketicilerin alışkanlığı biraz daha farklı, Fransızlar parfüme zaman tanıyıp nasıl geliştiğini görmek ve özellikle bunu tenleri üzerinde denemek isterlermiş. “Bu neden önemli?” diyecek olursanız, parfüm yaratıcıları hedef marketlerine göre kompozisyon hazırlıyorlar.

1651008228544.png


Üniseks, minimalist ve akuatik parfümlerin başlangıcı Amerika’da oluyor. Ck One bunun ilk örneklerinden. Pierre Bourdon da bu temada bazı parfüm fikirlerini burada hayata geçiriyor. Fakat Pierre kısa bir süre sonra tekrar Fransa’ya dönmek istiyor. Roure firmasının Paris ofisinde terkettiği eşi hala çalıştığı için oraya dönme şansı olmuyor.

Naarden firması ile anlaşma fırsatı olsa da, burası da aslında ilk etapta istemediği bir yerdi, çünkü Roure’de olduğu gibi iyi fırsatlar yakalayamayacağını biliyordu. Olivier Creed ile tanıştığında, işler değişecekti...

Chapter 6 – Fustus

Olivier Creed aile geleneği olan terziliği sürdürmek istemiyordu ancak yaptığı ilk parfümler de başarısız olduğu için kendisine bir usta aramaya başladı. Çevredeki bildiği parfümcüleri ziyaret ederek yaptıkları parfümleri denemeye başladı.

1973’te Olivier Creed, Bernard Ellena isimli bir parfümörün yarattığı parfümün haklarını satın alıp adını Acier Aluminium koydu. Bu parfüm piyasaya tanıtılırken parfümü yaratan kişiye dair hiçbir bilgi yayınlanmadı. Zaten parfüm de tutmadı.

Olivier daha sonra Pierre’nin eski eşini buldu (Francoise Cresp). Francoise fazla alçak gönüllü ve kendini geri planda tutması ile bilinen bir parfümördü. Aslında bu da Olivier’in işine gelen bir durumdu çünkü tıpkı Ellena’ya yaptığı gibi onun başarısının üzerine çöktüğünde böyle bir karakterden tepki görmeyeceğini biliyordu. Fakat Cresp Olivier ile çalışmak istemedi ve Pierre’nin yardımcı olabileceğini belirterek ona yönlendirdi.

1651008294351.png


Olivier, Pierre’yi davetsiz bir şekilde çok defa ziyaret edip yarattığı parfümleri denemeye başladı. Bu arada ilişkileri de kuvvetlenmiş olsa gerek; Olivier, Pierre’nin piyasaya sürülmeyen parfümlerine göz dikmişti. O parfümleri alıp, Firmenich’ten temin edeceği daha yüksek kaliteli içerik muadilleri ile birlikte biraz modifiye ederek kullanmak istiyordu.

Olivier, bu şekilde çalışmayı sürdürmeleri halinde Bourdon’a kendisine verdiği her parfüm için özel dikim bir kıyafet hediye etmeyi ve emekli olduğunda da yüksek miktarda bir ikramiye vermeyi vadetmişti.

Burada yazar, bu ikilinin çalışma ilişkisini “baba figürü arayışı” ile bağdaştırmış, çünkü Bourdon'un babası ile ilişkileri kuvvetli değildi, bu konulara girmiyorum.

Bourdon tarafından Olivier’e armağan edilen ilk parfüm Fleurs de Bulgarie oldu.

Pierre Bourdon tam da bu anda kullanıldığını anladı çünkü bu parfüm piyasaya aşağıdaki açıklama ile tanıtılmıştı:

“Creed Fleurs de Bulgarie was originally created in 1845 for Queen Victoria, under whose reign Creed served as an official supplier to the royal court….”

Chapter 7 – Kral

1999 yılında Creed firması Forbes dergisinde Green Irish Tweed parfümünün Kral 13. Alfonso için yapıldığını iddia etti. Tabi ki bu uydurma bir hikayeydi ve bu parfüm de aslında bir Pierre Bourdon eseriydi.

Bu parfümün oluşma serüveni ise yine bir iş teklifi ile başladı. L’Oreal firmasından Elisabeth Charles sandal ağacı ve lavanta içerikli bir maskülen parfüm talebinde bulundu. Yine birçok farklı parfümör bu tema üzerinde çalıştı ve işi alan kişi Roure firması adına çalışan Jean Louis Sieuzac oldu.

Finali kaybeden Bourdon bu parfümü de Olivier Creed’in eline teslim etmek zorunda kaldı.

Bourdon ilginç bir bilgi daha paylaşıyor. Zaman zaman Olivier, kendisinden aldığı formüllerde bazı oynamalar yapıyormuş. Bildiği en iyi yöntem ise Bourdon’un kullandığı esansları en pahalı muadilleri ile güncellemekmiş. Bütçe kontrolünü sağlayamadığı için Creed firmasının lüks tüketim marketini hedef almak zorunda olduğunu belirtiyor.

Olivier Creed’in zamanla parfümlerin yaratıcısı olarak kendisini gördüğünü ve buna kendisinin de giderek inandığını belirtiyor Bourdon. Bazen Bourdon’un yanına gelir ve yeni yarattığı kompozisyonu denemesini istermiş. Bourdon ise şaşırır ve “bu geçen hafta sana verdiğim formül” şeklinde tepki verirmiş.

Green Irish Tweed'ten 3 yıl sonra Cool Water piyasaya sürülüyor ve Green Irish Tweed’ten izler taşıyan bir parfüm oluyor.

1651008376507.png


Bununla kalmıyor sadece.

New York Times’a demeç veren Creed, Millesime Imperial’in Sudi Arabistan kralı Faisal için yapıldığını ve onun özel isteği üzerine altın bir şişede kendisine sunulduğunu iddia ediyor. Tabi ki bu da Bourdon'un laboratuvarından çıkan başka bir eser.

Chapter 8 – Kaleler

Bu bölümde Pierre’nin kariyerin sonlarına doğru yaşadığı kararsızlıklar ve birçok şirkette dikiş tutturamaması konuları anlatılıyor.

Pierre Bourdon, Olivier Creed ile ticaretini devam ettirirken bir yandan da Takasago isimli bir parfüm tasarım şirketiyle çalışlıyordu. Bourdun hakettiğini alamadığını düşündüğü için istifa etti. Ayrıca kendisinden mesleki birikim anlamında daha aşağıda olduğunu düşündüğü bir meslektaşı işlerin başına geçmişti ve bu durum hoşuna gitmedi. Bourdon daha sonra Quest isimli bir şirkete geçti fakat burada da istediği maddi karşılığı alamayınca ayrıldı.

Chapter 9 – Tutku

Bu bölümde de yine Bourdon’un işsiz kaldıktan sonraki arayışları ile ilgili bir sürü detaylı bilgi mevcut. Bu detaylara girmiyorum, bizi ilgilendiren konu ise Silver Mountain Water’ın aslında yine bir Pierre Bourdon eseri olduğu gerçeği. Pierre bu parfümü aslında Issey Miyake L’eau Dissey Pour Homme teklifi üzerine yapmış ancak piyasaya sürülmek üzere başka bir kompozisyon tercih edildiği için Creed firması bu parfüme de çökmüş.

Chapter 10 – 15

Buradan sonraki chapterlarda detaya girmeden önemli gördüğüm noktaları madde halinde yazacağım.​
  • Olivier Creed, söz verdiği emeklilik parasını Bourdon’a ödememiş.​
  • Original Santal yine bir Pierre Bourdon eseri, kendisinin Jil Sander Sun isimli parfüm teklifi için yaptığı bir kompozisyonmuş ancak burada yazar Jil Sander konusunda Bourdon’un çok emin konuşmadığından bahsediyor. Yalnızca böyle bir kompozisyon yaptığını hatırlıyor ancak hangi parfüm teklifi için yaptığından tam emin değil.​
  • Aventus piyasaya sürüldüğünde Bourdon çoktan emekli olmuştu (3 yıl önce). Fakat bu parfümde de Bourdon’un dokunuşları varmış. Çünkü Aventus'u yapan kişi Bourdon'un öğrencisi ve ondan edindiği formüllerden faydalanmış. Bourdon ananas teması ile çok fazla çalışmış (bu temayı merkez alan bir parfümünü bulamadım Bourdon'un ancak Aventus gibi çarpıcı bir şekilde sunulmasa da destekleyici bir unsur olarak kullandığı parfümler olabilir)​
  • Jean-Christophe Herault, Bourdon’un bir zamanlar çalıştığı Takasago’nun patronunun oğluydu. Bourdon Fragrance Resources şirketine geçtiğinde bu çocuğu da yanında götürdü. Parfümlere ilgisi vardı ve laboratuvarda esansları koklayarak kendi çapında bir şeyler deniyordu. Pierre ile karşılaştığında parfüm yaratıcısı olmak istediğini söylemişti, Pierre de onu eğiteceğini fakat bunun karşılığında firmada bir süre zorunlu çalışması gerektiğini söyledi, hatta kontrat imzalattı. 8 yıl boyunca birlikte çalıştılar. Bu süre zarfında Pierre ve Herault uzun süre ananas teması üzerine çalıştılar.​
1651008457774.png
  • Bourdon emekli olduktan sonra Olivier Creed gözüne genç parfümör Herault’u kestirdi ve bir yerlerden temin ettiği, içeriği gizli, özel bir misk ile yanına gitti. Bu misk kendi başına bir parfüm gibiydi ve ondan bu miskin merkezinde bir parfüm yapmasını istedi. Herault ise misk temasını koruyacağını ancak bunu amber ile harmanlamak istediğini belirtti ve bu konuda serbestlik istedi. Olivier bu teklifi kabul etti. Herault daha sonraları bu miskin çok güzel koktuğunu, hatta başlı başına Aventus’un başlangıcı sayılabileceğini söylüyor. Hatta ilginç bir şekilde hem alt hem de üst nota olarak beliren bir esans imiş.​
  • Aventus piyasayı domine ettikten sonra Olivier Creed Herault’u yemeğe davet etmiş ve dilerse medyaya Aventus’un yaratıcısının kendisi olduğunu açıkça söyleyebileceğini belirtmiş. Fakat Aventus'un başarısından elde ettiği maddi kazancı paylaşmayı teklif etmemiş.​
  • Julien Rasquinet yine Pierre Bourdon’un öğrencilerinden bir tanesi. Şuradaki video serisinde Pierre Bourdon bildiği her şeyi emekli olmadan önce Rasquinet’e aktardığını anlatıyor: https://www.instagram.com/p/CYyhKAfpdNz/
1651008484242.png
  • Eğitimini tamamladıktan sonra Rasquinet Dubai’ye gidip oud temalı parfümler üzerinde çalışmaya başladı. Ve elbette Creed kancayı ona da taktı. Royal Oud'u yapan kişi de yine Bourdon'un öğrencisi olan Rasquinet. Tıpkı Herault gibi Rasquinet de bu gizliliği iş hayatını etkilememesi için saklamak zorundaydı.​
  • Bakın, bir instagram paylaşımında Rasquinet Royal Oud ile ilgili ne diyor:​
1651009421977.png
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Ü

Üye silindi 4295

Misafir
Zamanında hem sektörden birileri hem de buradan birileri bunları demişti, demiştik; dediydik de işte Royal sevicileri ve Creed’ten voliyi vuranları ikna edip gerçekleri empoze edememiştik. Yakında Roja’da patlar, yakında kloncular inşallah patlar, yakında tüm iğrenç insanlar yok olur ve umarım yine klasikler, gerçek olanlar ve gerçek işler, insanlar ve niceleri kalır. Zaten herşeyin hem dünyada hem de ülkede b.k çıkarımı özelinde üst sınırı aşılalı ve resetlenmesi yada self determination hadisesinin gecikmesi çok oldu ama olacak ve olmalı..!
Bu güzel yazı için önce size sonra da tabi aslında önce kitabın yazarına teşekkür ediyorum ve aşağıda başka bir “gerçek” adamın zamanında yaptığı gerek işi bırakıyorum: Bir tarafta baklavalı, şınavcı ve yalayıcı sevici ile ooouuwwwww wooouwwwww böyle ofis, şöyle elit yok öyle klas parfüm deyip akşamına evde A Haber izleyip Knorr ezogelin çorbaya ekmek banan ezik iki yüzlü tayfa diğer tarafta da işte aşağıdaki adam, Pekji, Anka Kuş ve daha nice gerçek tipler…
444C0877-111A-40AB-BE51-A8179057FC66.jpeg
C353F99E-C129-445C-BC7E-065B720334EF.jpeg
 

fsater

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
27 May 2020
Mesajlar
1,169
her ne olursa olsun.creed markası olmasaydı bir çok güzel parfüm piyasaya çıkamayacakmış.bana göre en iyi 2-3 parfüm markasından birisidir creed.
 

puredistance

Eau de Parfum
Katılım
25 Ara 2019
Mesajlar
260
Elinize, emeğinize sağlık hocam, çok güzel bir özet olmuş.

Bu mesele yıllardır yabancı forumlarda (basenotes vb.) dile getiriliyordu. Hatta biz de 11-12 yıl önce parfumtutkusu forumu zamanlarında konuşuyorduk; şimdi ise bazı şeyler kitapla birlikte ayyuka çıktı. Benim en çok merak ettiklerimden biri de VİW’in parfümörüydü ama kitapta bahsi geçmiyor maalesef. Kuvvetle muhtemel o da Bourdon’un formülasyonu şeklinde duydum ama emin de olamıyoruz tabii. (JC Herault da öyle düşünüyor ama emin değil.) Yaklaşık 1 yıl önce Herault ile olan konuşmamdan (O zaman mesele bu kadar açığa çıkmamıştı, başka bir parfümörden edindiğim bilgilerle kendisiyle iletişime geçmiştim.) aldığım birkaç notu aktarmak isterim:

1- 2009 yılında, Olivier Creed’in JC Herault’tan erkekler için bol misk içeren bir parfüm istemesiyle Aventus’un hikâyesi başlıyor.

2- Aventus’un formülasyonunun nihai hâlini alması yaklaşık 6 ay sürmüş.

3- 2013’e kadar olan batchler orijinal formülasyon. (Daha sonra artık Creed ile yollar ayrılmış anladığım kadarıyla.)

4- Aventus’taki batch meselesini insanların yana döne belli batchlere yoğunlaşmasının nedenini kendisi de tam olarak bilemiyor. Çünkü artık Creed ile çalışmıyorum dedi. Ancak emin olmamakla birlikte bir tahmini var. Teknik bir konu olduğundan tam kavrayamadım, o yüzden burada belirtemiyorum yanlış aktarmamak adına.

5- Aventus bahsinde geçen misk meselesini de netliğe kavuşturayım: “Bir yerlerden temin ettiği, içeriği gizli, özel bir misk” diye bahsedilen maddenin adı “Helvetolide” maddenin detayları için Firmenich’in sitesine bakabilirsiniz.
 
Son düzenleme:

Said

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
30 May 2019
Mesajlar
960
fragranticaya Creed müdahale etmiş heralde. parfümör olarak yine Olivier Creed'i eklemiş şimdi birkaç hafta önce bazıları Rasquinet gibi tek parfümör'ün çalışması olarak yazılmış iken şuan ikisi birlikte çalışmış olarak gözüküyor.
 
Son düzenleme:
Üst