Bugün Hangi Parfümü Denediniz?

FM Heaven Can Wait

Ellena abi eski kafa deneysel bir şeyler yapmış ama olmamış yani. Tozlu nostaljik bir hava ile karanfil ve iris ağırlıklı bir açılışı var. Kurudukça karanfil ön plana çıkıyor ve nerdeyse tek başına kalıyor. Ama işin garip yani tamamen kuruyunca karanfil ortadan kayboluyor ve şeftalimsi tatlılıkta bir pudra kokusu kalıyor. Karanfil kullanımı yine aynı markadan Noir Epices’e benzettim fakat, o buna göre parfüm yani. Bu hiç olmamış maalesef tutulur bir yanı yok.

Karanfil kokan bir parfüm yerine cenneti de bekletmezsin yahu. Boş bir isim olmuş. Gerçi düşününce hiç bir parfüm yerine cenneti bekletmezsin

samosbabos' Alıntı:

FM Heaven Can Wait

Ellena abi eski kafa deneysel bir şeyler yapmış ama olmamış yani. Tozlu nostaljik bir hava ile karanfil ve iris ağırlıklı bir açılışı var. Kurudukça karanfil ön plana çıkıyor ve nerdeyse tek başına kalıyor. Ama işin garip yani tamamen kuruyunca karanfil ortadan kayboluyor ve şeftalimsi tatlılıkta bir pudra kokusu kalıyor. Karanfil kullanımı yine aynı markadan Noir Epices’e benzettim fakat, o buna göre parfüm yani. Bu hiç olmamış maalesef tutulur bir yanı yok.

Karanfil kokan bir parfüm yerine cenneti de bekletmezsin yahu. Boş bir isim olmuş. Gerçi düşününce hiç bir parfüm yerine cenneti bekletmezsin

Ekli dosyayı görüntüle 24627

Genişletmek için tıkla ...

Havuç kokuyor çok fazla havuç sandal aşırı gelmişti bana ve sevdiğim Bond no.9 Sandalwood parfümünden de uzaklaştırdı beni şimdi onu koklayınca maalesef bunu hatırlıyorum :(

Memo İrish Leather ve Ormonde Montabaco İntensivo sample varmış çekmecede yine Memo French Leather ile beraber onları denedim öğle vakti. İrish Leather çok rahatsız etti beni çiğ yapısıyla. Günlerce beklemiş ıslak havlu ve o çiğ olmamış yeşillikleri vanilyayla kotarmaya çalışmışlar. Sigara dumanı da cabası çok kötü bir parfüm.
Ormonde Jayne ise daha kötüydü bitmek bilmeyen bir hapşırma nöbeti tuttu beni pudra ve biberden başka bir şey koklayamadan hemen bekletmeden elimi yıkadım. Kendimi bu iki kötü denemeden çıkarmak adına bolca Eau Sauvage ile yıkadım ama Franch Leather’a da anlam yükleyemedim bu yorgunlukla gülden başka bir şey hissetmedim. Memo’nun derili parfümlerinden daha önce de Ocean galiba adı o ve Afrika’yı da denemiştim hiçbirinde öyle karakteristik deri de alamadım bence başarısız bir koleksiyon.

Tanju' Alıntı:

Memo İrish Leather ve Ormonde Montabaco İntensivo sample varmış çekmecede yine Memo French Leather ile beraber onları denedim öğle vakti. İrish Leather çok rahatsız etti beni çiğ yapısıyla. Günlerce beklemiş ıslak havlu ve o çiğ olmamış yeşillikleri vanilyayla kotarmaya çalışmışlar. Sigara dumanı da cabası çok kötü bir parfüm.
Ormonde Jayne ise daha kötüydü bitmek bilmeyen bir hapşırma nöbeti tuttu beni pudra ve biberden başka bir şey koklayamadan hemen bekletmeden elimi yıkadım. Kendimi bu iki kötü denemeden çıkarmak adına bolca Eau Sauvage ile yıkadım ama Franch Leather’a da anlam yükleyemedim bu yorgunlukla gülden başka bir şey hissetmedim. Memo’nun derili parfümlerinden daha önce de Ocean galiba adı o ve Afrika’yı da denemiştim hiçbirinde öyle karakteristik deri de alamadım bence başarısız bir koleksiyon.

Genişletmek için tıkla ...

Denediniz mi bilmiyorum fakat serinin son çıkan işlerinden İberian Leather’a da bir şans verin en derilisi bu

Pomak' Alıntı:

Denediniz mi bilmiyorum fakat serinin son çıkan işlerinden İberian Leather’a da bir şans verin en derilisi bu

Genişletmek için tıkla ...

Üstadım benden çok daha tecrübelisiniz sevdiğim derileri eski gönderilerimden birinde belirtmiştim hani sıkıp insana karışmak için Tuscan severim, Chanel Russie severim mesela Dior Cuir Cannage çok severim ama sanatsal bulup cesaret edemediklerim de var fakat büyük takdirle karşılıyorum bunları mesela Cuir İntense olsun, Bandit olsun eğer İberian bu saydıklarım gibi derseniz deneyeyim boş vaktimde ha değilse vallahi artık yeni şey keşfetmeye korkar oldum :)

Tanju' Alıntı:

Üstadım benden çok daha tecrübelisiniz sevdiğim derileri eski gönderilerimden birinde belirtmiştim hani sıkıp insana karışmak için Tuscan severim, Chanel Russie severim mesela Dior Cuir Cannage çok severim ama sanatsal bulup cesaret edemediklerim de var fakat büyük takdirle karşılıyorum bunları mesela Cuir İntense olsun, Bandit olsun eğer İberian bu saydıklarım gibi derseniz deneyeyim boş vaktimde ha değilse vallahi artık yeni şey keşfetmeye korkar oldum :)

Genişletmek için tıkla ...

Tuscan seviyorsanız bunu da seversiniz diye düşünüyorum

Saygıdeğer @Pomak üstadın tavsiyesiyle bir parfüm dekant satıcısından sipariş ettiğim Memo’nun İber derisi ve başka bir takım şeyler eve ulaşmış. Benim de iş dönüşü yemek sonrası ve eşimle kızlarıma ayırdığım ilgi vakti ile eşzamanlı olarak koklamaya başladığım İberian Leather ile ilgili görüşlerim şu şekildedir:
• Hiçbiri deriyle uzaktan yakından alakası olmayan koleksiyon için gerekli ancak günümüzdeki deri parfümleri diskografisi açısından oldukça gereksiz bir çalışma olmuş.
• Ham süet ve işlenmiş deri kısmı Guerlain Cuir İntense, çiçeksi yapı Nudiflorum, baharat kısmı ise yer değiştirmiş şekilde Tuscan Leather tarafına yakın.
• Aşırı katranlı ve kaba karakter yukarıdakilerden sıyrılarak Falcon Leather’da yaşattığı hayal kırıklığının daha büyüğünü yaşattı.
• Yer yer aşırı kekikli is; bunu bir deri parfümü değil de parti öncesi iştah açıcı olarak sunulması gereken tematik bir barbekü kokusu haline getiriyor. Ayrıca yıllar evvel büyük sükse yapmış niş Demeter diyebileceğimiz ABD merkezli CB I Hate Perfume’nin adını şu anda hatırlayamadığım ızgara biftek kokusuyla çok benzer.
• Aşağı yukarı 100 yıl evvel yapılmış Knize Ten’in sofistike kabalığı, Cuir Cannage’nin çiçeksiliği, Cuir Mauresque’nin baharatları, Le Lion’un balzamik amberi, Cuir d’Ange’nin siyah cila ile tabaklanışı ve Lonestar Memories’in acımasız komplike yapısı karşısında varlık gösteremez.
Teşekkür ederim; saygı ve sevgilerimle.

Tanju' Alıntı:

Saygıdeğer @Pomak üstadın tavsiyesiyle bir parfüm dekant satıcısından sipariş ettiğim Memo’nun İber derisi ve başka bir takım şeyler eve ulaşmış. Benim de iş dönüşü yemek sonrası ve eşimle kızlarıma ayırdığım ilgi vakti ile eşzamanlı olarak koklamaya başladığım İberian Leather ile ilgili görüşlerim şu şekildedir:
• Hiçbiri deriyle uzaktan yakından alakası olmayan koleksiyon için gerekli ancak günümüzdeki deri parfümleri diskografisi açısından oldukça gereksiz bir çalışma olmuş.
• Ham süet ve işlenmiş deri kısmı Guerlain Cuir İntense, çiçeksi yapı Nudiflorum, baharat kısmı ise yer değiştirmiş şekilde Tuscan Leather tarafına yakın.
• Aşırı katranlı ve kaba karakter yukarıdakilerden sıyrılarak Falcon Leather’da yaşattığı hayal kırıklığının daha büyüğünü yaşattı.
• Yer yer aşırı kekikli is; bunu bir deri parfümü değil de parti öncesi iştah açıcı olarak sunulması gereken tematik bir barbekü kokusu haline getiriyor. Ayrıca yıllar evvel büyük sükse yapmış niş Demeter diyebileceğimiz ABD merkezli CB I Hate Perfume’nin adını şu anda hatırlayamadığım ızgara biftek kokusuyla çok benzer.
• Aşağı yukarı 100 yıl evvel yapılmış Knize Ten’in sofistike kabalığı, Cuir Cannage’nin çiçeksiliği, Cuir Mauresque’nin baharatları, Le Lion’un balzamik amberi, Cuir d’Ange’nin siyah cila ile tabaklanışı ve Lonestar Memories’in acımasız komplike yapısı karşısında varlık gösteremez.
Teşekkür ederim; saygı ve sevgilerimle.

Genişletmek için tıkla ...

Cok guzel anlatmissiniz. Tesekkurler. Varsa bu yaziyi deri parfumleri kismina da ilistirseniz ne güzel olur. Deriseverler icin güzel refenaslar vermissiniz elinize saglik.

SM-S911B cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

dörtgöz' Alıntı:

Cok guzel anlatmissiniz. Tesekkurler. Varsa bu yaziyi deri parfumleri kismina da ilistirseniz ne güzel olur. Deriseverler icin güzel refenaslar vermissiniz elinize saglik.

SM-S911B cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Genişletmek için tıkla ...

Beğendiğiniz için mutlu oldum ben de teşekkür ederim:)

FM: French lover , bir tane cdg parfüme benziyor ama dilimin ucuna gelmiyor.

gulumseyemem' Alıntı:

FM: French lover , bir tane cdg parfüme benziyor ama dilimin ucuna gelmiyor.

Genişletmek için tıkla ...

Fragrantica'ya göre: Laurel. Kasnı sakızı ve baharatlı taban benziyordur muhtemelen.

Üye silindi 4295' Alıntı:

En Passant ve Lys Mediterranee ile beraber bu üçlünün üzerinde durmalı. Çok ince işçilik; marinler, tatlı sular, ozonlar, mineraller, kumlar, aromatik yeşiller, tiz turunçlar ve laktonik miskler çiçeklerin çevresinde dolanıp duruyor.
Bunların üçünü de beğendim ve daha fazla zaman harcamaya değer buldum.

Genişletmek için tıkla ...

En Passant çok merak ediyorum bu parfümü.

ozlemcixxx' Alıntı:

En Passant çok merak ediyorum bu parfümü.

Genişletmek için tıkla ...

Gerçekçi, zarif ve güçlü sayılabilecek bir leylak parfümü.

Noir Kogane Giorgio Armani

Armani Prive serisinin bu yıl içerisinde çıkan yeni parfümü Noir Kogane yi denedim bugün hatta bu satırları yazarken elimden koklamaya devam ediyorum sıkalı yaklaşık 2 saat kadar oldu ve halen burnuma çok güçlü bir şekilde nüfuz etmeye devam ediyor hatta sabah çıkarken sıktığım Fat Electrican'ı alamaz oldum diyebilirim, yani sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim bir hayli performanslı bir iş Noir Kogane, zaten koklamadan şöyle notalara bakan bir parfüm sever bunlardan performans anlamında zayıf bir iş çıkmayacağını az çok tahmin eder.

Açıklanan notalar üzerinden gidersek tütün, deri, vetiver ve safranı görmekteyiz neredeyse sıfır tatlılık içeren böyle bir parfümün şahsen ben daha karanlık kokacağını düşünürken karşıma öyle ismi gibi noir bir koku da çıkmadı, daha bir derili beklerken vetiverinde hayli ön planda olduğu daha odunsu bir parfümle karşılaştım özellikle açılış kısımlarında deriden ziyade vetiver ve kimyon çok baskın bir şekilde hissedilmekte özellikle bu kısımları vetiver ve kimyondan hoşlanmayanları bir hayli üzer diyebilirim.

Hafif derili bol baharatlı bir vetiver parfümü gibi başlayan Kogane saldırgan açılışından yaklaşık 1 saat sonra daha bir uysallaşarak safran ve reçineler ile yoluna devam etmekte bu kısımlar başlangıçtan farklı olarak parfümün hafiften tatlılaştığı ve yumuşadığı kısımlar, baharatların etkisi azaldıkça parfümün temel notalarından olan deri de daha bir hissedilmeye başlanıyor buralarda.

İnterlude Man benzetmeleri yapılmış Noir Kogane için ama şahsen hiç bir benzerlik kuramadım ben fakat illa ki bir şeye benzetecek olursam benim son zamanlarda çok beğendiğim bir parfüm olan Atkinsons James ile vetiverli ve reçineli tarafları ile benzeşiyor ama James'e göre çok daha güçlü ve katmanlı bir çalışma Noir Kogane.

Son olarak belirtmeden geçmeyeyim parfüm için öyle aman aman karanlık değil dedim, belki markadan da kaynaklı alayım nasılsa performansı da var övgü kaparım diye düşünen varsa hiç bakmasın bu parfüme öyle şatır bir parfümde hiç değil aksine yaş isteyen resmi ve oturaklı bir çalışma.

3 gündür 10 civarı koku denedim. Sırayla paylaşacağım hissiyatlarını daha önce denediklerimde vardı aralarında kendi görüşümü paylaşacağım. Şuan sadece isimlerini paylaşıyorum
1. Histoires de Parfums This is not a blue 1.4 - 1.5
2. Sospiro belcanto
3. Ormonde jayne Bizans
4. Tmov craqualle
5. Tmov liberty
6. Tmov arabesk
7. Sospiro erba Pura Magica
8. Aedas iris nazar.
9. Mes Bisous Wond.

Bir kaç gün önce denemiştim ve hayretler içinde kalmıştım. Beklettim tekrar şimdi denedim...
Lorenzo Pazzaglia-Artik Sea...

Bence Artik değil de "artık" bir sea. Sea değil yani. Deniz artığı olsa bu kadar beter olmaz. Leş kokar, yosun kokar geçersin...

Youtube'da denk geliyordum yabancı kaynaklarda, yok efendim bu pazalya serisi şöyle deniz böyle deniz, yok bu denizmiş, black sea daha coşkun karanlık denizmiş falan. Deniz olanını denedik işte.

Tatlı kereviz. Kereviz nedir efendim parfümde; wormwood, artemisia falan diye geçen pelinotu. Benim ilk 90'larda tanıştığım Caron Yatagan'ın üst notası. Topraksı yeşil ve tatlı bir kereviz işte. Üstüne biraz mersin (Acqua di sale akorundaki mersin meyvesi denen koku) ekleyin, son dokunuşu da biraz tatlı kimyasallarla yapın alın size Artik Sea (Arctic neden değil? Artik ne demek bilen söylesin bilmiyorum).

Zamanında parfüm atölyelerinde hazır akorları birleştirerek parfüm yapıyorduk akorları keşfetmek için, o kalite bir iş bence ve hiç ama hiçbir şekilde denizle alakası yok. Alakası olması da gerekmez ama bari güzel koksun, yok. Acqua di Gio serisine de hep deniz kokusu denir alakası yoktur ama güzeldir, kullanılabilirdir, sucul tabir edilen bir transparanlığı vardır, ona amenna. Hatta günümüzde pek çok parfüm var deniz kokusu diye lanse edilen, resimlerinde deniz plaj falan olan. Deniz veya kum kokmuyorlar ama güzel olurlarsa çağrışımlardan dolayı alıp kullanıyoruz. Bu güzel de kokmuyor, yoğun kokuyor.

Şişesine 200-300 dolar isteniyor beynelmilel. Parfümde en önemli şey kalıcılık ve fark edilirlik veya yeni tabirle yayılım (fark edilirlik daha doğru bence) ise buyrunuz. Şu yazıyı yazdırmıyor vallahi, elime sıktım, harflere basarken yükselen yapay, tatlı, yoğun aromadan fenalık geldi. Müsahadenizle elimdeki şuruplu kerevizi (yani denizi!!!!) yıkayıp hayatıma kaybettiğim dekant parasıyla devam etmek istiyorum.

Not: Elimi yıkadım sabunla köpürterek, hala yarı gücünde devam ediyor. Özel alanınıza giren insanlar böyle kuvvetli (hadi geçtim güzel kötü olayını) koyu parfümlerle muhatap olmak zorunda değiller ya. Kim çıkardı bu modayı? Koksun da koksun, kalıcı olsun, yayılsın da yayılsın. Yayılmasın işte bu kadar...

Not 2: Ziv ziv yazdık... Bu yazının üzerine koklamamış ve değerlendirmek isteyen bir hobidaşım var ise bana mesaj atsın, dekantı bilabedel yollayayım...

Misafir ettiğim kuzenimi az evvel uğurladım şimdi arkasından bunu paylaşma zamanıdır:
Alternatiflerine bugüne kadar verilen parayla en az 3-4 sürahi alınabilen ve yine bu uzun sürede kendisiyle birlikte yaşlanıldığına kanaat getirilip çoluğum çocuğum da kullanabilsin diye tercih edilmeyen kral Aventus’un 0-13 yaş versiyonu işte aşağıdaki gibidir. Benden en aşağı 15 yaş büyüksün be dayıoğlu bu da çantada taşınmaz ki :(((
Çok beğendim neymiş bu deyip fotoğraf çektim.

Burada hypnotic poison da hypnotic poison görünce bugün minicik bir sephora ziyaretinde gidip bileğime sıktırdım, şöyle söyliyim: oğlum aşkından ölse gelin diye evime almam, evladım da olsa eldivenle bile sevmem. Ağdalı-ağır-yapış yapış bir koku. Allah dişil enerji için hypnotic poisonlara düşürmesin kimseyi. Bu kadar da düşmeyelim cidden.

Hypnotiği hiç beğenmem ama bende mi bir arıza var diye düşündüm ama yooo ben gayet zevkliyim eskiden sevmediğimi şu anda da sevmiyorum, beğenmiyorum.

Renier Guanabo: Çiçek gibi bir akuatik. Deniz değil yine! tabi ama öyle bir iddiası yok. Ferahlatıcı ve narenciyeli yosunlu, çiçekli böcekli beyaz-mavi hissettiren unisex. Tropik değil, yok ada yok karayip bilmemne hikaye. O kısım algı ve yönetim, resme baktım tropik koktu falan :) (kutuda ilham aldığı kendi resmi var da adamın) Epeydir denediğim en zarif parfümlerden birisi oldu ama. Ambroxan ile çok iyi sabitlemişler, (ambroxan bombası gibi kokmuyor ama) sıkalı 4 saat oldu, bu kadar hafif çiçeksi bir parfümün bu kadar kalıcı olması kalıcılık takıntısı olmayan beni bile memnun etti. Yosun kokusunun altında immortelle var sandım, tuzlu yoğun floral bir havası vardı ama parfüm denemekten burun yamulmuş, yosunla karışmış, mine çiçeği çıktı yosunların altını kaldırınca (sağol fragrantica! satınalma sırasında yorulan burna epey destek sağlıyor hahaha). 3-4 tane çok sevdiğim eski parfümlerden bulup aldım, onları koklayıp hasret gidermek yerine burnum sürekli buna gidiyor.

Edit: Yoldan dönüp aldım dayanamayıp. Bu yüzden de toplantıya geciktim. Epey sevdirdi kerata kendini.

Geoffrey Beene Bowling Green: Bunu çok önceleri deneyip sevmiştim, almamıştım. Grey Flannel tarafında benim zevkim daha çok. Kokusu hayal meyal burnumdaydı, güzel olduğunu hatırlıyordum, Flannel in yanına bu ihtiyarı da koyarım belki diye denedim. Parfüm formülasyonu şöyle: Bowling Green = (pino+drakkar noir)/2... Çamsı lavanta beyefendisi. Diğer beyefendinin yanına koyuverdim.

Olympic Orchids

| Cryptical Envelopment

sağlam dozda civet, kirli otsu saydam meyvemsi tatlı gül-champaca. azıcık tütün-amber. çiçek-tütün-amber birleşimi doğal hisli, hafif, basit ve sevilebilir olsa da ilk birkaç dk. aşırı kirli. zaman geçtikçe ya dengeleniyor ya burun alışıyor.

| Kyphi

bol tarçın tozlu portakallı meybon ile başlayıp medikal havalı hastane koridoru, safran, pis otlar, ıslak çimento-toprak kap hisli ferah bir yere iniyor. dendiği kadar tütsü yok. fazla karışık ve acayip. tutankamun mezar çağrışımlı bir garibei hilkat.

| Gujarat

dişçi mekanikleri, beyaz misk, selotayp arkaplanında mango, safran, zerdeçal, udlu tatlı baharat-meyve-reçine karışımı. yine büyük çoğunluğu safrana ait olan medikal havası zaten yeterince garip olan karışımı iyice bozmuş.

Minerva' Alıntı:

Seven Gates, Heroine. Balenciaga Paris' e çok benzer bir açılıştan sonra daha sıcak daha baharatlı bir hale dönüştü. Paris gibi irisli pudralı parfümlerde olan ve bir noktadan sonra boğucu sıkıcı olabilen tozlu hava daha havadar ferah bir hale dönüşüyor. Tende saatler sonra kalan hali ise bana epey maskülen geldi. Lineer ilerlememesi güzel. Silaji da çoğunluğun aksine bana güçlü geldi veya koku burnuma yapıştı bir şekilde bilemiyorum. Genel anlamda güzel bir iris parfümü. Sonbahara yakışır.

Genişletmek için tıkla ...

İlk defa bu kadar gerçekçi bir yoruma denk geldim, teşekkürler, vallahi benim de bir alasım var, bakalım.

Mavi' Alıntı:

İlk defa bu kadar gerçekçi bir yoruma denk geldim, teşekkürler, vallahi benim de bir alasım var, bakalım.

Genişletmek için tıkla ...

Ben teşekkür ederim. Faydalı olduysa ne mutlu :)

Ormonde jayne byzance

Üst notalarda ne kadar süt ve Pembe Biber desede sentetik girisle açılıyor o da Cassis denen frenk üzüm yaprağıymış, amonyak kokusu tarzı bir koku açılışta çok baskın sonra yavaşla azalıyor, ortalarda irisle ve odunsu notalarla birlikte o hava tamamen kayboluyor. Alt notalarda vanilya, süet ve yosunla aşırı tatlı olmayan ormonde jayne'nin farklı çalışmalarından biri.

Pazzaglia Black Sea

Acqua di Sale’nin yosun notasının baskınlığının azaltılıp tuz notasının daha ön plana çıkarılarak köşeleri törpülenmiş bir versiyonu. Fena değil. AdS’den daha rafine bir kokusu var bana göre. AdS’nin koku profilini seven biri olarak hoşuma gitti ama ne bileyim aşırı seviyede de bayılmadım. En azından klorlu ve baharatlı havuz suyu gibi kokan Megamare’den daha çok hoşuma gitti. Black Sea yaz sezonunda deniz kenarı bir beldede bana kullanılabilir geldi. Megamare’nin ise bu açıdan yaz aylarında bence hiç gideri yok. İstanbul koşullarında ise bence hiçbirinin gideri yok (klimalı kapalı ortam ya da boğazda tekne gezintisi harici).

AdS’yi de sürekli kullanabilen biri değilim, bunu da kullanamam. Dekantını olur da bitirirsem bir daha elimin altında bulunsun diye aramam. Performans açısından ise gerçekten dillere destan seviyeye sahip. AdS de oldukça performanslıyken bu arkadaştaki performans arşa çıkmış. Forumda denemeyen kaldıysa AdS sevenlere tavsiye edebilirim.