Unisex Koku Kavramı Hk.

Ourmaninhavana

Eau de Cologne
Katılım
8 Nis 2022
Mesajlar
14
Dünya üzerinde değişim/dönüşüm dönemleri periyodik olarak tekerrür ettikçe, yaşam tarzları ve tüketim alışkanlıkları da buna ayak uydurarak döngüsel bir çevrim içerisinde şekil değiştiriyor. Günümüzde insanoğlu yapay bir dönüşüme zorlanarak, kanımca hem küresel ölçekte geniş, hem de eskisinden daha kısıtlı seçeneklere yönlendiriliyor. Her yerde birbirinin benzeri ya da tekrarı olan sözde alternatiflerle karşılaşılıyor.
Bunun yanında söz konusu dönüşüm, sosyolojik ve morfolojik bağlamda cinsiyetsizliği de seçenekler arasına katmaya çabalayarak bir tür yeni ''sentez''i öne çıkarma eğiliminde. Konuyu dağıtmadan şuna gelmek istiyorum:
''Bundan 40 yıl önce ''uniseks'' kavramı nadiren kullanılırdı. Koku sınıfı olarak parfümlere 'uniseks' tanımı yapıldığından emin değilim. Ancak bu oluşumdan benim gibi eski kafa bir parfüm severin keyif alması pek mümkün değil. Bir zamanlar kadınlar kadın, erkekler de erkek kokularına yönelirdi(İstisnalar hariç). Bugün ise bana göre seçenekler geçmiştekinden daha az ve gitgide azalmakta.(Tersini deneyimleyenler görüşlerini lütfen yazabilir mi?)
Kuşkusuz göründüğünden daha geniş bir konu bu; yine de benim gibi düşünen/düşünmeyenlerin düşüncelerini okumak isterim. Teşekkürler....
 

Rayihaa

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
13 Mar 2022
Mesajlar
711
Endüstri devrimi sonrasında üretilen parfümlerde bildiğim kadarı ile kadın-erkek etiketleri yoktu, ancak kapitalizm geliştikçe farklı tip tüketici modellerine yönelik pazarlama stratejileri ile bu ayrımlar güçlendi diye biliyorum.

Aslında 40-50 yıl öncesinin parfümlerinde her ne kadar kadın-erkek ayrımı varsa da pek çoğunda keskin farklılıklar yoktu algılayabildiğim kadarıyla. Zamanın özellikle şipreli pek çok kadın parfümü günümüz dünyasında rahatlıkla "homme" etiketi ile çıkabilecek gibi geliyor bana.

Sanırım asıl kopuş piyasaya fazlasıyla ve aynı anda şekerli, vanilyalı, ve beyaz çiçekli, kadınlara atfedilen çoğunlukla gurme kokuların hakimiyetiyle başlıyor. Geleneksel roller bağlamında düşününce odunsu, topraksı, derili akorlar, yani "orman adamı"nı hatırlatan kokular maskülen ucu, vanilyalı, beyaz çiçekli, şekerli, yani "süt" kokusunu anımsatan akorlar da feminen ucu oluşturuyor benim zihnimde.

Şipre, misk, narenciye akorlarının baskın olduğu parfümlerde ibre daha ortalarda kalıyor gibi. Cinsiyetten bağımsız olarak kişinin karakterine, kendini sözel ve görsel ifade etme biçimine, içinde bulunduğu ortam ve ruh haline göre içinde rahat hissedilen parfümler bu iki uç arasında gidip geliyor.

Seçeneklerin azalmasına gelince, kadın parfümleri reyonundaki kokuların çoğu yukarıda bahsettiğim en feminen uçta yer alıyor çoğu zaman. Ya çok tatlı, vanilyalı, ya da meyveli çiçeksi kokmanız bekleniyor. Tüm yeni çıkan parfümler de sanki birbirine benziyor. Şöyle zarif, serin, sakin, cinsiyetini görünür kılma derdindeki "kadın kadın" değil de "insan kadın" gibi kokan parfümler gittikçe azalıyormuş gibi geliyor bana. Bu bağlamda kişisel seçeneklerimin çok fazla olduğunu söyleyemeyeceğim.
 
Üst