Gerald Ghislain - Histoires des Parfums

asumer

Founder Administrator
Yönetici
Katılım
25 Şub 2015
Mesajlar
1,657
Fransa’da dünyaya gelen Gérald Ghislain sadece Batı kültüründen etkilenmiş bir adam değil. Farklı kültürlerle de beslenen Ghislain için bir süre yaşadığı Fas, bakış açısını değiştirmiş ve o’nu beslemiş diyebiliriz. Çünkü ortaya çıkardığı bazı parfümlerde egzotik ve oryantal notaları hissetmeniz mümkün. 22 yaşında şef olan ve Paris’de kendi restoranını açarak işletmecilik yapan Ghislain, insanları memnun etmenin git gide zorlaşmasından sıkılıp, hayaline kesin dönüş yapıyor. Bu kesin dönüş, parfüme ve kokuya olan tutkusunun bir marka haline gelmesini sağlıyor. 1999 yılında niş parfüm markası Histoires de Parfums’ü kuruyor. Sık sık parfümlerinin “tutucu” ya da “baskıcı” bir bakış açısı olmadığını belirten Ghislain, tasarladığı parfümlerin satışa sunulduğu andan itibaren satın alan insanlara ait olduğunu belirtiyor. Bu tavır da onun baskıcı olmayan bakış açısını kanıtlar nitelikte: Koku laboratuvarlarında parfüm notalarını denerken işini tutku ve disiplinle yapan Ghislain, ürünler başka insanlarla buluştuğunda aradan çekiliyor. Sözü, parfümlerini kullanan insanlara bırakıyor. O’na göre parfüm çok kişisel hatta içsel bir şey. Kullanacak kişi nasıl algılıyorsa, parfüme hayat veren adam da bu algıyı olduğu gibi kabul ediyor
Ghislain’in özgün ve rahat tavrını belki de şef olduğu yıllardan kalan “insanları her gün memnun etme baskısı”na olan bıkkınlığına borçludur, bilemeyiz. Ama şu bir gerçek ki o parfümlere hayat verirken yıllarını geçirdiği yemek kokularından, daha doğrusu baharat kokularından da yararlanıyor.

Ghislain, kitaplar gibi duygularla yazılmış koku hikayeleri hayal ederek yarattığı parfüm koleksiyonları için “parfüm kütüphanesi” ifadesini kullanıyor. Marquis de Sade, Mata Hari, Sidonie-Gabrielle Colette, Ernest Hemingway gibi dünyayı etkisi altında bırakmış ünlü isimlerin doğum tarihlerini parfümlere veriyor. Onların hikayelerini, yaşam öykülerini, kendi hayal ve koku dünyasıyla birleştiriyor.Yani her parfümünde aslında bir hikayeyi bir zaman dilimini ve bir olguyu ifade etmeyi ve yarattığı parfümlerde kullanıcılara o zamanı yaşatmayı amaçladığını söyleyebiliriz.

Histories de parfums markasını yaratırken uzun zaman önce ziyaret ettiği Grass'taki parfüm müzesinin etkili olduğunu belirtiyor.şipre ve odunsu notalar ve çiçek kokuları ise ana ilham kaynakları diyebiliriz.kokularını oluştururken,yarattığı kokulara uygun tarihleri ve dolayısıyla isimlerini sonradan belirleyen bir parfümör ghislain.

Favorileri kokularını ise sıcak taş üzerindeki yağmur kokusu,rungis çiçek pazarı kokusu ve çocukluktan beri kendisini en çok etkileyen çiftlik kokusu olduğunu söylüyor.


2011 yılında oluşturduğu"The Scent of Departure (Gidişin Kokusu)" adlı seride yer alan parfümlerin şişeleri ve kutuları, kaybolmaması için valizlere takılan fişlerden esinlenilerek oluşturulmuş. İstanbul'un yanı sıra Viyana, Budapeşte, Frankfurt ve Münih'in de parfümlerini üreten Ghislain, bu şehirlerle ilgili akılda kalan kokuları birleştirerek parfümleri tasarlamış.

"Enerjik ve nefes kesen Kapalıçarşı'dan, Türk lokumundan, Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camisi gibi büyüleyici yerlerden" etkilenen Gerald Ghislain, İstanbul parfümü için greyfurt, bergamot, reçine, tatlı baharatlar, sandal, tarçın ve misk kokularını harmanlamış . "Bir şişe bir parfüm" sloganıyla üretilen ve sadece duty free ve seyahat ilişkili dükkânlarda bulunan parfümler 50 ml şişelerde 29 euroya satılıyor.Bunun dışında Hdp serisi ülkemizde ladeese parfüm butiğinde satılmaktadır.
 

HOCA

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
7 Mar 2015
Mesajlar
818
Sende var mı aga "bir şişe bir parfüm" den örnek, özellikle de istanbul
 

blerox

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
1,636
bu parfümevinin oryantal anlayışını seviyorum yapmacık değil, gerçekten yansıtabiliyor eserlerinde oryantal havayı.. Gérald Ghislain'in bir süre yaşadığı ve etkilendiği kuzey afrika kültürü bence çok şeyler katmış ona.
 
Üst