Güne Şiir Bırak

  • Konbuyu başlatan ukiyo
  • Başlangıç tarihi
U

ukiyo

Misafir
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
 
U

ukiyo

Misafir
Ey yıllardır içimde besledigim kanarya
Senin o sulu sepken, yeşil gözlerin var ya
Gökleri denizin elinden aldı
Fırtına delirdi; deniz bunaldı
Kızıl tüylü kanatların firakını
Çekti uzaklara resimlerini
Bana özlemin kaldı
Patikalar üstüne yazıverdin adımı
Acımasız, her akşam çiğnedin feryadımı
Ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
Senin o sulu sepken gözlerin var ya
Sanki bir alev topu, yakar hayallerimi
Her ikindi sonrası ruhumun toprağına
Garip tohumlar gibi atarım ellerini
Sana mahsun bir umut, desem mi bilmiyorum
Sana çılgın bir bulut, desem mi bilmiyorum
Derin bir uçurumda arıyorum kalbini
Ya gel ya beni unut, desem mi bilmiyorum
Ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
Senin o sulu sepken yeşil gözlerin var ya
Rüyalarımı çaldı
Sevda ırmağında sular alçaldı
Sonbahar uğradı yüreğimize
Sararttı gülleri, yaseminleri
Bana özlemin kaldı
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
U

ukiyo

Misafir
Sakin göllerin kuğusuyduk,
Salınarak suyun yanağında.
Ve okşayarak nilüfer saçlarını gecenin.
Sonumuzun adım adım
Yaklaştığını görürdük...

Yarılan ekmeğin buğusuyduk;
Paylaşılan zeytin tanesinin,
Yüzümüze saldıran yağmur avanesinin.
Biz hep üşüyen burnumuzu
Avucumuzda hohlayarak yürürdük.

Hiçbir hesabımız yoktu kimseyle.
Hiçbir aykırı yanımız,
Hiçbir yalanımız...
Gözüm yaşarıyor,
Yüreğim kanıyor...
Olmasaydı sonumuz böyle!

Biri, saksımızı çiğneyip gitti.
Biri, duvarları yıktı,
Camları kırdı.
Fırtına gelip aramıza serildi.
Biri, milyon kere çoğaltıp hüzünleri
Her şeyi kötüledi,
Bizi yaraladı...

Biri şarabımızı döktü,
Soğanımızı çaldı.
Biri, hiç yoktan vurdu,
Kafeste garip kuşumuzu!
Ciğerim yanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Solmasaydı gülümüz böyle!

Dağlarda çoban ateşiydik,
Sarmalayarak acı bir sevda masalını
Ve hıçkırarak
Hırçın rüzgarların kavalını...
Namlunun, bağrımıza
Sinsice sokulduğunu bilirdik...

Ceylanın pınara inişiydik,
Vedalaşan birkaç damla gözyaşının;
Tenine kan bulaşan
O masum çakıl taşının...
Oysa biz dualarımızda hep
Birbirimizden daha önce
Ölmeyi dilerdik...

Bazı sorumluluklarımız vardı,
Hayata ilişkin.
Bazı basit sorularımız,
Anlaşılır bazı sorunlarımız...
Göğsüm daralıyor,
Yüreğim kanıyor...
İncinmeseydi gençliğimiz böyle...

Birer yolcuyduk,
Aynı ormanda kaybolmuş.
Aynı çıtırtıyla ürperen birer serçe.
Hep aynı kaderde buluşurduk
Sevmeye tutuklu gibi...

Birer tomurcuktuk hayatın kollarında.
Birer çiğ damlasıydık,
Bahar sabahında,
Gül yaprağında...
Dedim ya,
Hiç yoktan susturuldu şarkımız!
Yüreğim kanıyor,
Yüreğim kanıyor...
Bitmeseydi öykümüz böyle!
 

erdimurat

Extrait de Parfum
Katılım
7 May 2019
Mesajlar
410
BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Can YÜCEL
 

Scentless

Extrait de Parfum
Katılım
14 Nis 2017
Mesajlar
397
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk'olmasa

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.

Ne güzel...
 

Erkan Ağa

Founder Member
Satış Onaylı
Katılım
10 Mar 2015
Mesajlar
1,797
Beni de kırdılar içimde kırdılar
Karanlık camlardan sular akıyordu
Şimşekli bir boşlukta saat vurdu
Beni de kırdılar belki yalnızdılar
Belki onların da çocukluğu yoktu
Bütün şarkılara kapalıydılar
Bir genç kız değmemişti saçlarına.

Beni de kırdılar ben artık küsüm
Yağmurları yağmıyor ağaçlarıma
Sularından içmiyorum susadım ama
Beni de kırdılar soğuk bir ölüm
Çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma
Oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm
Bütün şarkılara kapalıydılar.


Erkan Ağa
 

Scentless

Extrait de Parfum
Katılım
14 Nis 2017
Mesajlar
397
Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı
Sesin fotoğrafı
Boşluğun fotoğrafı
Parmak uçlarındaki karıncanın
Ruhtaki üşümenin
Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakamazdı
 
U

ukiyo

Misafir
Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı


Bildir bana nerde nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı


Sığsın mı hayale bu hakikat?
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.


Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı öyle bir söz
Ben isterim ah öyle birsöz
Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et


Makber mi nedir şu gördüğüm yer?
Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber

Ölen karısına böyle bir şiir yazmış, insan oouuvv falan oluyor bunu ilk duyduğunda. Ama sonra ölen karısının cenazesinde yeni birini bulup 2 hafta sonra evlendiğini duyunca yine oouuvv olmuştum ama bu sefer gündeki teyzeler gibi vay pis herif minvalinde adama saydıra saydıra. Sanki ben protesto etsem ne olacak ama insanın ince bir yerlerine dokunuyor işte...
Son olarak, bu hikayeyi ilk öğrendiğimden bu yana kaç yıl geçti ama ben seni hala affedemedim Abdülhak amcam, aklımda hiç iyi kalmadın, haberin olsun.
 

Benan

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
24 Mar 2016
Mesajlar
1,315
Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı


Bildir bana nerde nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı


Sığsın mı hayale bu hakikat?
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.


Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı öyle bir söz
Ben isterim ah öyle birsöz
Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et


Makber mi nedir şu gördüğüm yer?
Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber

Ölen karısına böyle bir şiir yazmış, insan oouuvv falan oluyor bunu ilk duyduğunda. Ama sonra ölen karısının cenazesinde yeni birini bulup 2 hafta sonra evlendiğini duyunca yine oouuvv olmuştum ama bu sefer gündeki teyzeler gibi vay pis herif minvalinde adama saydıra saydıra. Sanki ben protesto etsem ne olacak ama insanın ince bir yerlerine dokunuyor işte...
Son olarak, bu hikayeyi ilk öğrendiğimden bu yana kaç yıl geçti ama ben seni hala affedemedim Abdülhak amcam, aklımda hiç iyi kalmadın, haberin olsun.

:p
 

Scentless

Extrait de Parfum
Katılım
14 Nis 2017
Mesajlar
397
Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı


Bildir bana nerde nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı


Sığsın mı hayale bu hakikat?
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.


Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı öyle bir söz
Ben isterim ah öyle birsöz
Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et


Makber mi nedir şu gördüğüm yer?
Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber

Ölen karısına böyle bir şiir yazmış, insan oouuvv falan oluyor bunu ilk duyduğunda. Ama sonra ölen karısının cenazesinde yeni birini bulup 2 hafta sonra evlendiğini duyunca yine oouuvv olmuştum ama bu sefer gündeki teyzeler gibi vay pis herif minvalinde adama saydıra saydıra. Sanki ben protesto etsem ne olacak ama insanın ince bir yerlerine dokunuyor işte...
Son olarak, bu hikayeyi ilk öğrendiğimden bu yana kaç yıl geçti ama ben seni hala affedemedim Abdülhak amcam, aklımda hiç iyi kalmadın, haberin olsun.
Ona da kalmamış :)
 

MD

Founder Administrator
Yönetici
Katılım
16 Mar 2015
Mesajlar
2,286
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
İstanbul,
İstanbul...Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O manayı bul da bul!
İlle İstanbul'da bul!
İstanbul,
İstanbul...Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i... Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar... Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...

N.F.K
 

blerox

Perfume Lover
Satış Onaylı
Katılım
18 Mar 2015
Mesajlar
1,636
GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ...

Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler

Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları,yalnız pazarları

Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.

Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap:Zindan

Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan

Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve
Çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir

Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz...
Nazım Hikmet
 

luminescence

Eau de Toilette
Katılım
16 Mar 2019
Mesajlar
107
Yine bana ait bir şiir:

Ne garip sadece her şey senin için sanırken
Hayat kendi kurallarını koyuyordu
Herkesi sağır,kendini bilen sanırken
Zaman dengelerini koruyordu

Bencilliğin yokuş yukarı bir düşüştü
Aklın ve varlğın basit bir izdüşümdü
Taş kesilen kalbin hayata bir küsüştü
Şimdi yalnızlığın duvarları tırmalıyor

Bakmak gerekir oysa bir insana bazen
Arada hiç duvarlar yokmuş gibi
Akmak gerekir yine hayata bazen
Akarken su ve severken çocuklar gibi

Derin bir uykuya girer çoklukla ruhumuz
Zehir zemberek bir umutsuzluk ve kalp ağrısı
Tepetaklak girersin felaket bir korku tüneline
Dünyada bir tek sen ve tek dost yok gibi

Kendine ihanet gülüşünü hep başkalarının çizmesi
İstediğin,problemi hep başkalarının çözmesi
Oysa ekmeği hep almak değil bazen de yapmak gerekti
Hayat sessiz bir gürültüyle açan dev bir çiçekti
 
U

ukiyo

Misafir
upload_2019-7-2_15-28-35.jpeg
 

Pervane

Pure Parfum
Satış Onaylı
Katılım
16 Kas 2017
Mesajlar
977
Şirinsiz her saray bî-sütûn gibi vîrânedir. Ferhatsız her dağ bir saman çöpüdür rüzgârda.
 
U

ukiyo

Misafir
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!

Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler.

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez.

Her darbene tehammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et!

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm,
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum.

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!
 

almıla

Perfume Lover
Katılım
23 Tem 2016
Mesajlar
1,928
Boyumuzu aşan bir sessizlik var şehrimizde
Biz hangi kuşu üzdük ki
Çocuklarımız bu yaşta yorgun
Çocuklarımız suçsuz ki,
Geçiyor üzerimizden kara bulutlar
Bu siyahı biz seçmedik ki...
 
U

ukiyo

Misafir
Eski sular,
silahsız akşamlar, erken vurulmalar
sığırcıklar ötüyor bir yerlerde
gün düşüyor çılgın bir portakal gibi
bir yolculuk defterinin içine
tundraların gizlediği izlerden
Bak yine eşiğine geldim
İnce L, Lalena
izin ver inine sokulayım bu gece
Bak safkan geldim gittiğim uzaklardan
Yaşadıklarım işlememiş hiçbir yerime


şuracıkta kıvrılayım, teninin tarçın gökleri altında temiz bir çarşaf
ser; beyaz, yumuşak bir yastık rüya istemem sobanın üzerinde
kaynayan çaydanlığın huzurundan başka köşedeki mindere otur
eski günlerdeki gibi, usul sesle bir şeyler anlat bana, bana bir
şeyler söyle
her şey eskisi gibi olsun
ben hiç gitmemiş olayım
sen evlenmemiş ol, ölmemiş ol Lalena


İnmem gerektiği söylenen düşlerden
indiğim gecelerde
kaç kez sardın yaralı bedenimi
kaç kez yeniledin
ertesi gün sokaklarına kendimi bulurdum başka terkilerde
derdim yaşam
elimden kaçmamış daha
uyardım kurallarına, kısık ışıklarına
senin koyduğun bütün sessizliğin
bilirdim kelimelerle bile paylaşılamayacak
kadar derinde
'Lalena'yı dinlerken sokulgan bir kedi
gibi bırakırdın kendini
beni bile unutarak benim göğsümde
neyi sevsem
kime dokunsam
saçların akıyor yıllardır parmaklarımın arasından
ben kendime ne yaptım, sana ne yaptım Lalena?
hatırlıyor musun
ne aptalca şeylere güler
sonra mutluluktan ağlardık sevişirken
aşkın ve birbirimizin derin kucağında
San Fransisco'ya giderken olmasa da
Doors dinlerken bir çiçek takardın saçlarına
Nasıl dönerdik ortancalar vadisinden
daha silah sesleri gelmezken hüzünlü tepelerinden
daha başkalarına kıymanın bilgisi
bulaşmamışken parmak izlerime
nasıl kaygısızdık ve nasıl farkında bile değildik
içinden geçtiğimiz zamanın
masum şehvetini
kendimizden ayırt edemezken


hem zayıf, hem korkak, hem maço
korurum kendimi sanır kaçtığı uzaklarda
hiçbir şey vurma yüzüme, hiçbir şey söyleme
eksileceğim kadar eksildim
dönüşün yollarında buraya gelirken
geriye pek bir şey kalmamış
aşkın bütün imkanlarını sende tüketmişim ben


yol bitiyor işte, birkaç adım kaldı eşiğine varmaya
şimdi herkes Doors dinliyor yeniden
seninse saçlarındaki çiçek duruyor mu hala
Orada mısın?
Bu şiiri okuyor musun?
İnce L duruyor mu şarkının kaldığımız yerinde?
Orada ol
Evlenmemiş ol Ölmemiş ol
Hiçbir şey olmamış olsun sana
n'olur n'olur n'olur Lalena
 
K

kuzgun1984

Misafir
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve...
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...

H. NİHAL ATSIZ
 

Aragon

Extrait de Parfum
Yasaklandı
Katılım
4 Kas 2018
Mesajlar
389
Her Hangi Bir Gün
Her Hangi Bir Yerde
Bilinmezinde Ötesinde
Karanlığın İçinden Parladın Bana
Sana Bir İsim Verdim
Hep Onu Sakla
"Ayışığım"
 
U

ukiyo

Misafir
sen de her şey gibi yanımda iken
sen misin,
sen mi oluyorsun gözlerimde diken?

git,
git benden uzak,
uzak bir yere git;
ne olur içimde her zaman bir ümit,
her uzak şey gibi öyle yalnız hayal,
yalnız rayiha, renk,
şarkı, şarkı halinde kal...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
U

ukiyo

Misafir
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı.
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telâşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı.
 

innotes

Extrait de Parfum
Satış Onaylı
Katılım
13 Eki 2019
Mesajlar
410
BEN DEĞİLDİM

Bir akşam-üstü pencerenden bakıyordun
Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
O geçen ben değildim.

Bir gece, yatağında uyuyordun..
Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
Ve karanlıklar içindeydi odan...
Seni gören ben değildim.

Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından
Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim.

Bir kitap okuyordun dalgın..
İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
Genç bir adamı öldürdüler romanda.
Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim..
ÖZDEMİR ASAF
 
Son düzenleme:
Üst